Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: “Artık Kıbrıs’ta oyunun kurallarını değiştirmek lazım”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta eşit ulusal statü teyit edilmeden müzakere sürecine başlanmasının gerçekçi olmadığını ve ülkesine uygulanan ambargoların kaldırılması gerektiğini belirterek “Artık Kıbrıs’ta oyunun kurallarını değiştirmek lazım.” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in davetiyle ABD’ye gelen Cumhurbaşkanı Tatar, başkent Washington’da AA’nın sorularını yanıtladı.

“Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı otorite olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini” ifade eden Tatar, Ada’da gerçekçi, adil ve sürdürülebilir bir anlaşma sağlanması için ülkesine uygulanan ambargoların bir an önce kalkması gerektiğini belirterek “Artık Kıbrıs’ta oyunun kurallarını değiştirmek lazım.” ifadesini kullandı.

Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit ulusal statümüz teyit edilmeden tekrar müzakere sürecine başlamamız hiç gerçekçi değildir.” diyerek Ada’da bir çözüme ulaşmak için taraflara eşit yaklaşım sergilenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tatar, BM Genel Sekreteri ile yapacağı görüşmede bu konuyu dile getireceğini aktardı.

Rum tarafının ziyaretle ilgili spekülasyonlar yaptığını söyleyen Tatar, “Güya Sayın Genel Sekreter’in, yine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) talebi üzerine, federal temelli bir çözüm için bizlere baskı yapacağı şeklinde algı yaratmaya çalışıyorlar. Biz bunu tamamen reddettik.” dedi.

Tatar, bir müzakere süreci başlayacaksa bunun ancak egemen eşitliklerinin teyidi koşulunda olabileceğini görüşmede yeniden aktaracağını kaydetti.

– “Ambargo, izolasyon ve birtakım kısıtlamaların artık kalkması gerekiyor”

Kıbrıs Türk halkının, 60 yıldır ambargo ve izolasyon altında, ekonomik kalkınma ve gelişmesinin engellendiğini belirten Tatar, bunların kaldırılması gerektiğini de görüşme sırasında bir kez daha dile getireceğini söyledi.

“Direkt ticaret yok, direkt uçuş yok, bizim muhataplarımızla görüşme imkanımız yok, spor faaliyetlerinde gençlerimizin diğer ülke gençleri ile spor yapmaları için imkan ve fırsat yok. Futbol dahi oynayamıyoruz.” diyen Tatar, bu durumun Türk ve Rum kesimi arasında eşitliği bozan önemli etmenlerden biri olduğunu vurguladı.

BM’nin Türk tarafına Annan Planı’nı desteklemesi halinde ambargoların hafifletilmesi sözü verdiğini hatırlatan Tatar, “O zamanın (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan, BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bir yazı yazarak, Kıbrıslı Türklerin sözünü tuttuğunu ve ambargoların hafifletilmesi için adımlar atılması gerektiğini belirtti.” diye konuştu.

Tatar, BMGK’nin böyle bir karar alamadığı için 2004’ten bu yana, 20 yıldır ambargo ve izolasyonların acımasızca uygulandığını dile getirdi.

Bunun gibi ambargolara maruz kalmayan ve Avrupa Birliği’ne dahil edilen GKRY’nin Türk tarafıyla eşit koşullarda masaya oturmak gibi bir motivasyonu olmadığını vurgulayan Tatar, bütün bunların düzeltilmesini talep edeceğini kaydetti.

Özellikle BMGK üyesi ülkelerin KKTC‘nin talepleri konusunda etkili olabileceğini belirten Tatar, New York’un taleplerini uluslararası camiaya ulaştırmak için önemli bir fırsat oluşturduğunu ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, KKTC‘nin tanınması yönünde BMGK kürsüsünden yaptığı çağrıları da hatırlatan Tatar, bu türden diplomatik ortamlarda konuşma hakları olmamasına rağmen, Türkiye’nin onlar adına dünyaya seslendiğini ve bunun Kıbrıs Türkleri adına çok önemli bir destek olduğunu vurguladı.

– Türk-Yunan ve Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan olumlu gelişmelerin Kıbrıs sorununa etkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Atina ziyaretinin iki ülke arasında yapıcı ilişkilerin yeniden başlaması açısından bir dönüm noktası olmasına ilişkin “Türkiye’nin hem ABD hem de komşusu Yunanistan ile gelişen ilişkilerinin Kıbrıs sorununa yansımaları olur mu?” sorusunu yanıtlayan Tatar, genelde bir yakınlaşma başladığında “Kıbrıs Türk’ü arzu etmediği bir anlaşmaya zorlanır.” anlayışı olduğunu belirterek “Ben bunu kabul etmiyorum.” dedi.

Bu yakınlaşmanın, tam tersine, belki de Yunan tarafının da GKRY’ye baskı yapmasının önünü açabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı, “Bütün bu yakınlaşmalar belki adaletin yerine getirilmesi için belki Doğu Akdeniz’de gerçek anlamda Türk-Yunan dengesinin daha sağlıklı sürdürülebilmesi için adaletin yerini bulabilmesi için Kıbrıs Türk halkının, mazlum halkın hakkını, hukukunu alması için belki bir ortama vesile olabilir.” diyerek, ilişkilerin gelişmesine olumlu baktığını aktardı.

– “Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığı Kıbrıs’ta barışın yegane teminatı”

Tatar, Türkiye’nin desteğinin Ada’daki Türk varlığı için taşıdığı önemi vurguladı.

Son 50 yıldır Güney Kıbrıs’ta büyük bir silahlanma olduğunu kaydeden Tatar, radikal unsurların, kilisenin de tetiklemesiyle EOKA örgütünün Ada’yı hala Yunanistan’a bağlama hayallerini savunduğunu hatırlatan Tatar “Mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü, Türk askerinin oradaki caydırıcı güç olarak varlığı, Kıbrıs’ta barışın yegane teminatıdır.” ifadesini kullandı.

Belçika’da mart ayında toplanan Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi Zirvesi’nde BM Genel Sekreteri Guterres, GKRY Lideri Nikos Hristodulidis ile görüştü. KKTC yönetimi bu durumun Ada’da iki taraf arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olduğu eleştirisinde bulununca Guterres, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ı BM’nin New York’ta bulunan genel merkezine davet etmişti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam