Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: Büyük bedeller ödedik. Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilemez

  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’tan katıldığı bir televizyon programında Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu.   Tatar, BM Genel Kurulu’nda Kıbrıs Türk Halkı’nın lideri olarak konuşma yapması gerektiğini, bu hakkın sadece Rum lide

Published

on

Tatar: Büyük bedeller ödedik. Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilemez

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’tan katıldığı bir televizyon programında Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tatar, BM Genel Kurulu’nda Kıbrıs Türk Halkı’nın lideri olarak konuşma yapması gerektiğini, bu hakkın sadece Rum lider Nikos Anastasiadis’e verilmesinin yanlı olduğunu kaydetti…

Kıbrıs’ta iki halkın var olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, yaşanan bu durumun adaletsizlik olduğunun altını çizdi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmasında Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesinin gözetildiğini hatırlatan Tatar, Rum tarafının tek taraflı AB üyesi yapılmasıyla birlikte bu dengenin bozulduğunu, terazinin Rum tarafının lehine döndürüldüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün çok büyük bedeller ödediğini belirterek, Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilemeyeceğini, olası bir antlaşmanın da ancak egemen eşit iki devletin iş birliğine dayalı olabileceğini vurguladı.

Kıbrıs’ın eski Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in eski Doğu Akdeniz olmadığını ve konjonktürün değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Artık bu oyunun kurallarını değiştirme zamanı gelmişti. Biz bu oyunun kurallarını değiştirdik” dedi.

Tatar, “Artık federal devlette ortaklık değil, yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devlet siyasetinden geri adım atmamız söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle ortaya konan yeni iradenin Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği ve Kıbrıs Türk halkının geleceği için önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının ortaya attığı önerilerle uluslararası camianın aklını karıştırmaya çalıştığını söyledi.

Tatar, “Bunun asla kabul edilecek bir tarafı yok. Biz KKTC’yi ezdirmeyiz. Biz bağımsızlık mücadelesinde egemenlik haklarımızı sıfırlayacak, duruşumuza zarar verecek hiçbir adımı atmayız. Oynanan oyun, KKTC yetkisini Birleşmiş Milletler’e devretmektir ve bu şekilde Ercan Havalimanı’ndan direkt uçuşlar olsun. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Kıbrıs meselesinin özündeki mücadelemiz eşit egemenlik meselesidir. Rum tarafı ne kadar egemense, biz de o kadar egemeniz” dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşmeden beklentilerinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin yeniden temsilci atayacağını ancak Kıbrıs Türk tarafının iki toplumlu federasyon görüşmeleri için atanacak özel temsilciye karşı olduğunu söyledi.

Tatar, “Genel sekreterin, 1960’larda gündeme gelen iki toplumlu federal parametreleri içeren o düşüncesinden kurtulması lazım. Ortak zemin yoktur. Artık Kıbrıs’ta yeni bir siyaset vardır. Bu yeni siyaset de egemenlik temeline dayalı iki devletliliği içeren bir pozisyondur; Türk tarafının pozisyonu budur. Türkiye Cumhuriyeti’nin de siyaseti bunu destekliyor. Bu pozisyondan geri atmamız söz konusu değildir. Anastasiadis’in söylediği kendisini bağlar ama Kıbrıs’ta bir anlaşma olabilmesi için iki tarafın da onay vermesi lazım. Bizim onay vereceğimiz anlaşma, anlattığım gibidir. Benim geri adım atmak gibi bir düşüncem yoktur” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Elektronik etiketle ilgili genelge yayınlandı

Published

on

By

1 Şubat 2025 itibarıyla uygulamaya geçmesi hedeflenen elektronik etiketle ilgili genelge yayınlandı.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan genelgede, elektronik raf etiketinde ürünün adının, barkodunun, satış fiyatının, son fiyat değişiklik tarihinin ve ürünün menşeinin yazılması gerektiği belirtildi.

Genelde, elektronik raf etiket sisteminde olması gerekenlerle ilgili teknik detaylar da yer alıyor.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, geçtiğimiz haftalarda konuyla ilgili açıklama yaparak, elektronik etiket teknolojisinin yürürlüğe girmesi için hazırlıkların tamamlandığını belirtmişti.

Amcaoğlu, elektronik etiketle yıllık yaklaşık 2,5 milyar dolarlık ithalatın karşılığındaki perakende satış piyasasının denetimini sağlamayı hedeflediklerini duyurmuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İsias Davası… Duruşma’ya 17.30’a kadar ara verildi; Kısa kararın gece yarısından sonra açıklanması planlanıyor

Published

on

By

İsias Davası duruşmasında Mahkeme Başkanı kısa kararın Türkiye saatiyle sabah 02.30-3.00 gibi açıklamayı planladığını açıkladı.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden altıncı duruşmada aile avukatlarının dinlenmesinin ardından 17.30’a (Kıbrıs saatiyle 16.30) kadar ara verildi.

Ara ardından, sanıklar ve sanık avukatlarının dinlenmesine devam edilecek.

Mahkeme Başkanı, savunmanın dinlenilmesinin tahmin edildiği şekilde ilerlediği takdirde, duruşmanın gece 10.30 gibi bitirilmesini, sonrasında verilecek 3-4 saatlik aranın ardından ise kısa kararın açıklanacağını kaydetti.

Ara öncesinde duruşma aile avukatlarının dinlenmesiyle devam etti.

– “Hepsinin olası kasttan yargılanması lazım”

Avukat Tan Okay, 1993 yılında inşa edilen bina hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Bilirkişi raporuna değinen Okay, iddia makamının “Ahmet Bozkurt ve ailesi de orada kalıyordu ve depreme yakalanabilirdi.” tezinden yola çıkılırsa hiçbir davadan olası kast kararının çıkarılamayacağını söyledi. Okay, “Cezayı en üst seviyeden verip, indirim yapmamanız gerekiyor. Hepsinin olası kasttan yargılanması lazım.” dedi.

– “Hukukun uygulanmasını istiyoruz”

Avukat Abdulvahap Deveci ise hukukun uygulanmasını, sanıkların olası kasttan yargılanmasını istedi.
Sanıkların sadece üzgün olduklarını, en ufak bir pişmanlıkları olmadığını söyleyen Deveci, sanıkların en büyük şanssızlığının ise “yan binada ölüler olmaması “ olduğunu söyledi; “yan binada ölü olmadığı için özür dileriz.” dedi.
Sanıkların bir diğer büyük şansızlığının karşı tarafta KKTC devleti olması olduğuna işaret eden Deveci, karşı taraf Türkiye’den olsaydı bu davanın çoktan kapanıp, unutulup gideceğini kaydetti.

– “Binada hiçbir güçlendirme yapılmadı”
Avukat Emrah Genç de, binanın usulsüzlüklerine dikkat çekti, sanıkların binada hiçbir güçlendirme yapmadıklarını söyledi.
Genç, deprem anında kaydedilmiş bir ses kaydı dinleterek, bu ses kaydı yapan iki kişinin kurtarıldığını ancak kan kaybından ve enkaz altında çok uzun süre kaldıklarından hayatlarını kaybettiklerini ifade etti.
“Bu insanlar çocuklarını ararken Ahmet Bozkurt’un kasasını alıp kaçmayı planladığını” söyleyen Genç, mahkeme heyetinin bu kararı verirken vicdana göre hareket edeceğine emin olduğunu kaydetti. “Olası kast” talep ettiklerini ve “davada kravat taktı.” diye bir indirim olmamasını istediklerini belirten Genç, olası kast dışında bir karar çıkarsa bir üst mahkemeye başvuracaklarını söyledi.

– “Olası kast… Bunu gelecek nesillere borçluyuz”
Avukat Fatih Turan, başka bir depremde bu salonlarda buluşmamak için olası kasttan yargılanma çağrısında bulundu, “Bunu bundan sonraki nesillere borç olarak görüyoruz. Kıbrıs bir neslini kaybetti. Bu gelecek nesillere boynunuzun borcu.” dedi.

– “Usulüne uygun çivi bile çakmadılar”
Avukat Füsun Özdoğdu da, memlekette deprem davalarında toplumun vicdanını rahatlatan bir karar olmadığını kaydetti. Sadece Adana’da apartman müteahhidi Hasan Alpargün’e 62 kez ağırlaştırılmış müebbet verildiğine işaret eden Özdoğdu, sanıkların bu binanın yıkılmaması için hiçbir önlem almadığını belirtti. Avukat Özdoğdu, “Sahte bina inşa edip, usulüne uygun çivi bile çakmadılar.” diyerek, olası kasttan hüküm giymelerini talep etti.

– “Bir özeleştiri göremedik”
Avukat Mehmet Eren Turan, bilirkişi raporu ışığında binanın kusurlarına dikkat çekti. Bir suçun birden fazla faili varsa birlikte değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Turan, kamu görevlilerinin davasıyla bu davanın birleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Turan, “Statik projenin uygun olduğunu söyleyip, 20 sene sonra belgelerin sahte olduğunu söyleyemezsiniz. Her biri kasten yapılmış eylemler. Üç ayrı deprem yönetmeliği görmüş binayı otele çevirmeniz mümkün değildir. ”dedi.
Kasten yapılan eylemler sonucu 6 Şubat’ta İsias’ın yıkıldığını, sanıkların artık bilinçli taksir sorumluluğunun tartışılmasının mümkün olmadığını söyleyen Turan, “Otelde bir iyileştirme ve kuvvetlendirme yapıldığına dair bir savunma işitmedik. Bilirkişi raporunu bertaraf eden savunmaların haricinde bir özeleştiri görmedik. Dolayısıyla olası kasttan cezalandırılmaları gerek.” dedi.

Diğer avukatlar da sanıkların olası kasttan ceza almalarını talep etti. Avukatlar, savcılık mütalaasına katılmadıklarını ifade ederek, 72 canın yaşamını yitirmesiyle ilgili verilecek kararda, bilinçli taksirle hüküm verilecekse bile en üst sınırdan cezalandırma olması gerektiğini kaydetti.

Aile avukatlarının dinlenmesinin ardından yargılamaya 17.30’a kadar ara verildi. Ara ardından sanıklar ve avukatların dinlenilmesiyle devam edilecek. Mahkeme Başkanı sabahın ilk saatlerinde kısa kararı açıklamayı planladığını duyurdu.

Devamını Oku

Kıbrıs

KSTU davası 15 Ocak’a ertelendi

Published

on

By

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi (KSTU) soruşturması kapsamında yargılanan okulun genel sekreteri ve hissedarlarından S.G, ile okulun uluslararası ofis sorumlusu A.S., ve asistan B.Ö., bugün yeniden Lefkoşa’da Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Mahkeme, 15 Ocak’a ertelendi.

Sanıklar aleyhinde, “Sahtekarlıkla Para Temini”, “Dolandırıcılık”, “Sahte Belge Düzenleme ve Tedavüle Sürme”, “Hesaplarda Hile ve Sahtekarlık Yapma”, “Suç Geliri Aklama”, “Sahte Banka Ödeme Emrini Tahrik”, “Müstahdem Tarafından Sirkat” suçlamaları bulunuyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam