Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: İki egemen halk olarak oturup konuşacağız, çözüm iki devletin iş birliğiyle olacaktır

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs sorununun çözülmesi için realist, pratik, adil olmak, gerçeklere göre davranmak lazım. Tanınma tanınmama değil ama egemenliğimizi kabul edecekler, iki egemen halk olarak konuşacağız.

Published

on

Tatar: İki egemen halk olarak oturup konuşacağız, çözüm iki devletin iş birliğiyle olacaktır

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs sorununun çözülmesi için realist, pratik, adil olmak, gerçeklere göre davranmak lazım. Tanınma tanınmama değil ama egemenliğimizi kabul edecekler, iki egemen halk olarak konuşacağız. Ondan sonra egemen olduğum için çözüm iki devletin iş birliğiyle olacaktır. Bu iki devletin iş birliğiyle oturup kapsamlı görüşmelere geçildiğinde toprak, mülkiyet, garantörlük gibi konular görüşülecek” dedi.

Tatar, ada etrafındaki zenginliklerin araştırılması ve pazarlanmasında mutlaka çözümün beklenmesi gerektiğini ifade ederek, çözümden önce yapılan tüm girişimlerin karşılık bulmak durumunda olduğunu, bu karşılığın da; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin iş birliği içinde benzer faaliyetlere girmesi olduğunu ve gerginliklerin artabileceği uyarısında bulundu.

Tatar, halkın beklentisinin, Meclis’in seçim gününe kadar çalışması olduğunu ifade ederek, Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile bütçe gibi tüm kesimlerin beklediği yasalar olduğunu işaret etti ve “Meclis’i çalıştırmamak doğru değildir” dedi.

’A DEĞERLENDİRME

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Ajansı Kıbrıs’ı ziyaret etti. Tatar, ziyareti sırasında muhabirine verdiği mülakatta, Doğu Akdeniz’deki yeni gelişmeler yanında Cumhuriyet Meclisi ve ülkedeki gelişmeleri değerlendirdi, New York’ta BM Genel Sekreteri ve üçlü görüşme ile ilgili detayları paylaştı.

“RUM TARAFI İŞGALCİ VAZİYETTE”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de yaşanan yeni gelişmelere bakıldığında, Kıbrıs Türk tarafı olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin kurucu ortağı olduklarını, bu konuda ihtilaf bulunduğunu ve şu anda Rum tarafının “işgalci vaziyette” olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal ettiklerini vurguladı.

Tatar, ada etrafındaki zenginliklerin araştırılması ve pazarlanmasında mutlaka Kıbrıs Türk halkının siyaseti ve görüşünün, Türkiye Cumhuriyeti’nin de aynı şekilde “Bu işin kesinlikle çözümü beklemesi” gerektiği yönünde olduğunu söyledi.

Çözümden önce böyle bir hareketin karşılık bulmak durumunda olduğuna işaret eden Tatar, karşılığın da; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin iş birliği içerisinde benzer faaliyetlere girmesi olduğunu ve gerginliklerin artabileceği uyarısında bulundu.

Tatar, şu anda Türkiye Cumhuriyeti kuvvetlerinin bu araştırma gemilerini kendi kara sularından çıkardığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu konudaki açıklamalarını anımsattı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi hakları yanında Kıbrıs Türk tarafının haklarına da sahip çıkmasının önemli olduğunu kaydetti.

Rum tarafının bütün uyarılara rağmen yaptığı bu girişimlerin hazmedilemeyeceğini ifade eden Tatar, zaten Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmadan bu gaz kaynaklarının bulunup pazarlanmasının çok zor olacağına işaret etti.

Tatar, esas pazarın batı Avrupa pazarı olduğunu, kapsamlı çözüm olursa Türkiye üzerinden daha ekonomik koşullarda iletilebilmesinin söz konusu olduğunu ifade ederek, bu konuda çok acele edilmeden araştırmaların çözümden sonra yapılması gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.

New York temaslarına da değinen Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ortaya yeni bir siyaset koyduklarını ifade ederek, “Kıbrıs konusunu Kıbrıslılar çözecek, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar çözecek” diye bir durum olmadığını kaydetti.

“SIFIR ASKER SIFIR GARANTİYİ BİZİM KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Annan Planı, Cenevre, Crans Montana görüşmelerinde Rum tarafının bir şekilde masadan kaçtığını, “sıfır asker sıfır garanti” şartını öne sürdüğünü, ancak Türkiye’nin buradaki duruşunun, bir anlaşmadan sonra belli bir süre sonra 10-15 yıl sonra “garantörlük meseleleri gözden geçirilecek, bitecek değildir, gözden geçirilecek” şeklinde olduğunu ifade eden Tatar, “Kıbrıslı Türkler büyük ölçüde Türkiye’nin garantörlüğünün devamını ister, caydırıcı güç ister. ‘Sıfır asker sıfır garanti’ bizim hazmetmemiz kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bizi 1974 değil, 1960 öncesine götürür ” dedi.

“BU İŞİN ÇAĞI MAĞI YOK”

Tatar, bunları söylediğinde “çağ dışı” olarak nitelendirildiğini ancak bu işin “çağı mağı olmadığını” ifade ederek, “Bu milli meselede, Kıbrıs Türk halkının geleceğinde bizim geçmişi dikkate almamız gerekmektedir” dedi.

Rumların Oxford eğitim kitaplarında Mustafa Kemal Atatürk’ün yer almasını bile hazmedemediğini, İstanbul’u halen kendinin gördüğünü ifade eden Tatar, New York’ta BM Genel Sekreteri’nin de katıldığı Türk Evi’nin açılışında, kendisiyle aynı karede bulunması dolayısıyla Başpiskopos’u afaroz ettiklerini, topa tuttuklarını, linç ettiklerini ve bundan ötürü özür dilemek zorunda kaldığını anımsattı.

“PAPAZA GÜNAH ÇIKARDILAR”

“Papaza günah çıkardılar” diyen Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunun da, Yunanistan’ın bağımsızlık günü olan 1 Ekim’e alındığını kaydetti, artık bu saatten sonra Kıbrıs Türk halkının, gençlerin Kıbrıs gerçeklerini görmek durumunda olduğunu söyledi.

Tatar, 1974 öncesini görenlerin çok dikkatli ve temkinli olduğunu, ancak 1974 sonrası doğanların o günleri bilmedikleri için biraz daha çağa uymak ve hoşgörülerle bu işi geleceğe taşımak istediğini ifade ederek, herkesin geçmişi ve gerçekleri görmesinde fayda olduğunu kaydetti.

“EŞİT STATÜ… ONA GÖRE RESMİ MÜZAKEREYE OTURALIM”

Tatar, “Gerçekten çok dikkatli olunması gerekmektedir. Bizim şu ana kadar ortaya koyduğumuz siyasetin doğruluğuna inanmaktayım. Türkiye Cumhuriyeti’nin de duruşu budur. Rum tarafının Annan Planı ve Crans Montana’daki samimiyetsizliği ortadadır. Artık hazmedilemeyecek derecede bir aldatmacaya doğru gittiği için ortaya koyduğumuz siyaset, iki devlet siyasetimiz, artık hiç bir zaman anlaşma zemini olmayan federasyon yerine egemen eşitliğimizin kabul görmesi, uluslararası eşit statü ve ona göre resmi müzakereye oturalım” diye konuştu.

“BİZ HEMEN YARIN SABAH TANINMA İSEMEDİK… GERÇEKÇİDİR YAKLAŞIMIMIZ”

“Biz hemen yarın sabah tanınma istemedik. Gerçekçidir yaklaşımımız… Ama ben bunu söyleyince bazıları hemen ‘tanınma istemez, çark etti, artık bırakıp gitsin’ gibi söylemlerde bulunuyor” diyen Tatar, halka her zaman gerçekleri söylediğini vurguladı.

“DENKTAŞ’IN ANIT MEZARINA KİMSENİN SAYGISIZLIĞI YOK”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçmişte yapılan görüşmeşlerde “sıfır askeri sıfır garantiye” neredeyse razı olunduğunu ifade ederek, kavganın, Rauf Raif Denktaş’ın vasiyeti egemenlik temelinde olduğunu kaydetti.

Denktaş’ın anıtı ile ilgili konunun da kendilerini üzdüğünü ifade eden Tatar, bu konuda yıllardır yürütülen bir proje olduğunu, çok çalışıldığını, bazı sıkıntılar yaşandığını ama hiç kimsenin Kurucu Cumhurbaşkanı’na ve oradaki anıt mezara bir umursamazlığı, saygısızlığı olduğunu asla kabul edemeyeceğini söyledi.

Tatar, ne kendi hükümetinde ne de şimdiki hükümette böyle bir şey görmediğini, herkesin ne gerekiyorsa yapılması gerektiği yönünde olduğunu ifade ederek, anıt mezar sürecini anlattı ve çözüm bulunacağına inanç belirtti.

“DEVLETİM EGEMENLİĞİM”

Ama Denktaş’ın da her zaman söylediği gibi “devletim, egemenliğim” dediğini ifade eden Tatar, hem Kıbrıs Türk tarafı olarak hem de Türkiye’nin birlikte çeşitli toplantılar değerlendirmeler yaptığını, yıllardır sürdürülen federasyon görüşmelerinde egemenlik olmadığını ifade ederek, federasyon modelinde, çoğunluğun azınlığı yönetecek yapıya doğru gittiğini kaydetti.

Tatar, BM Genel Sekreteri’nin de bunu teyit ettiğini, önerilen federasyonun mevcut olan BM ve AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir Anayasa değişikliğiyle Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’ne dönüştürülmesi ve Türklerin de oraya intikal edilmesi, güya eşitlik ama neyin eşitliği olduğunun belli olmadığını söyledi.

“VERİLEN TAPULAR HAK HUKUK…”

Bunun olduğu gün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortadan kalkacağını ifade eden Tatar, KKTC’nin şu ana kadar yaptıkları olduğunu, bugüne kadar yapılan icraatların, tapu gibi, geriye dönüşü olamayacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Verilen tapular, hak hukuklar… Karşı tarafın pozisyonu katı. KKTC’yi tanımıyor, muhatap kabul etmiyor, yaptıklarını da kabul etmiyor. Oradan başlıyor müzakere sürecine. Haliyle nolacak; sen hiçbir zaman olmadığın için sıfırla çarpılmış gibi olacak. Milyar liralar da fatura çıkacak. Dolayısyla Kıbrıs sorununun çözülmesi için realist, pratik, adil olmak gerçeklere göre davranmak lazım. Tanınma tanınmama değil ama egemenliğimi kabul edecekler, iki egemen halk olarak konuşacağız. Ondan sonra egemen olduğum için çözüm iki devletin iş birliğiyle olacaktır. Bu iki devletin iş birliğiyle oturup kapsamlı görüşmelere geçildiğinde toprak, mülkiyet, garantörlük görüşülecek…”

“MECLİS’İ ÇALIŞTIRMAMAK DOĞRU DEĞİL”

Cumhuriyet Meclisi’nde yaşanan nisap sorunu ve Meclis’in açılamaması konusuna da değinen Tatar, Eskişehir ziyaretinin 3 ay önce planlandığını, Meclis açılışının 1 Ekim’de olması nedeniyle de kabul ettiğini ancak ilk toplantının burada olmadığı güne denk geldiğini kaydetti.

Tatar, hükümetin 27 milletvekilinin güvenoyu ile göreve geldiğini, erken seçime kadar Meclis’in nisap sorunu yaşamaması gerektiğini ifade ederek, hükümetin göreve geleli 9 ay olduğunu, 9 oyda ne değiştiğini sordu.

Halkın beklentisinin Meclis’in seçim gününe kadar çalışması olduğunu, zaten Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile bütçenin gerekli olduğunu ifade eden Tatar, bu yasa ve bütçenin önemli olduğunu, protokollerin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Tatar, tüm kesimlerin beklediği yasalar olduğunu ifade ederek, “Meclis’i çalıştırmamak doğru değildir, dolayısıyla herkesi nisap sağlaması için gereğini yapmasını bekliyorum” dedi.

Ziyareti dolayısıyla milletvekili de olan Meclis Başkanı’nın Meclisi açamamasının tüzük yorumu olduğunu, ancak Meclis Başkan Yardımcısı’nın Meclis’i açmamasının mantığını daha da zorladığını ifade eden Tatar, Meclis Başkan Yardımcısı’nın Meclis’i açması gerektiğini ve nisap olup olmadığının o zaman görülmüş olacağını kaydetti.

Tatar, nisap olmasa Meclis’in 24 saat sonraya yeniden toplanabileceğini, ancak açılmadığı için bir hafta sonraya ertelendiğini ifade ederek, “Ben bunu sorgularım. Eğer CTP bir grup toplantısı kararı almış ve böyle hareket etmişse gerçekten bu ne KKTC demokrasisine ne de halkın beklentisine bir fayda sağlamıştır. Bunu kesinlikle şiddetle kınıyorum” diye konuştu.

Eskişehir ziyaretini de bir görev olarak gördüğünü ve eleştirilerin kendisine yapılan bir haksızlık olduğunu ifade eden Tatar, Cumhurbaşkanı olarak Pazartesi günleri ülkede olmaya özen göstereceğini, ancak yardımcının Meclis’i açmaması gibi bir gerekçesi olamayacağını söyledi.

“NEDİR YAPTIKLARI, ANLAMIŞ DEĞİLİM”

Tatar, dün yapılanın doğru olmadığını, yakışmadığını, oyun oynandığını ifade ederek, “Demokrasiyi, kurum kuruluşlarımızı mı yıpratmaya çalışıyorlar, ortamı germeye mi çalışıyorlar, nedir yaptıkları anlamış değilim. Aynı gemideyiz, pandemi dolayısıyla çok yıpranmışlıklar vardır. Dövizin yükselmesi, ekonomik sorunlar gibi çok sorunlar vardır. Herkes bu konuda haklıdır. Pandemi döneminde her yerde sorunlar oluştu. Çok şükür bizde Türkiye ile iş birliğinde yollar yapılıyor, okullar açılıyor, aşılamalar sürüyor” dedi.

Pandemi sürecinin de ülkede iyi yönetildiğini ifade eden Tatar, aşının hayat kurtarması bakımından önemine vurgu yaptı, herkesi aşı yaptırmaya çağırdı.

“DOĞU AKDENİZ’İN SİNGAPUR’U OLMAYI BAŞARABİLİRİZ”

Tatar, ülkede turizm faaliyetleri ve eğitim alanında açılmalar olduğunu, ekonomik hareketliliğin yaşandığını, konferans, kongrelerin, yatırımların, özel yatırımların sürdüğünü, yabancı yatırımcıların almaya devam ettiğini ifade ederek, “Cennette huzur içinde yaşadığımızı unutmayalım. İnşallah bu projeler hayat bulunca Doğu Akdeniz’in Singapur’u olmayı başarabiliriz. Bu mümkündür” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ülkede dijital değişimde, iletişim, inşaat sektörü, eğitim, doğası, kültürel varlıkları, dünyanın her yerinde ses getiren yeni siyasetle ülkenin daha da gelişeceğini ifade eden Tatar, tek eksik olanın anlaşma olduğunu, bunun da egemenlik temelinde olması gerektiğini kaydetti.

KKTC’nin tüm kurumları ile dünyaya entegre olmaya hazır bir devlet olduğunu vurgulayan Tatar, ülkede 144 ülkeden öğrenci bulunduğunu, turistlerin gelip gittiğini ifade etti ve “Cumhuriyetimizi çok daha iyi noktalara götürebileceğimize inanıyorum” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

KKTC’de devlet okullarında 2025-2026 eğitim-öğretim yılı pazartesi günü başlıyor. İlköğretimde yaklaşık 28 bin, ortaöğretimde yaklaşık 25 bin ve mesleki teknik öğretimde yaklaşık 4 bin olmak üzere yaklaşık 58 bin öğrenci ders ziliyle birlikte yeni döneme başlayacak.

Yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimin fiziki altyapısından ders kitaplarına kadar her ayrıntının tamamlandığını vurguladı.

Çavuşoğlu, görevde oldukları dönemde 29 okulun eğitime kazandırıldığını, 7 yeni okul için çalışmaların planlandığını, 29 okulda ise güçlendirme sürecinin tamamlandığını belirterek, “1 milyar 792 milyon TL’lik yatırımla eğitimde büyük bir dönüşüm başlattık” dedi.

73 farklı alanda 427 bin ders kitabının bakanlık imkanlarıyla basıldığını, kırtasiye ve sarf malzemelerinin tüm okullara ulaştırıldığını ifade eden Çavuşoğlu “Yeni eğitim yılı başladığında hiçbir okulda öğretmen ya da malzeme eksiği olmayacak” diye konuştu.

Tam gün eğitim uygulamasının bu yıl da süreceğini kaydeden Çavuşoğlu, güçlendirme çalışmalarının tamamlanmasıyla bu uygulamanın daha da yaygınlaştırılacağını söyledi.

Geçen yıl ihtiyaçlı öğrencilere 40 milyon TL’lik beslenme desteği sağlandığını da belirten Çavuşoğlu, bu yıl rakamı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

Yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yeni bir döneme başlamanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, tüm öğrencilere, öğretmenlere ve eğitim camiasına başarılar diledi.

Ortaya koydukları vizyon ve kararlılıkla okulların fiziki ve teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirten Çavuşoğlu, “Eğitimde attığımız her adım, çocuklarımızın daha güvenli, daha modern ve daha donanımlı bir ortamda yetişmesi içindir. Hedefimiz, KKTC’nin geleceğini emanet edeceğimiz nesillere en iyi koşulları sunmaktır” diye konuştu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar’ın kazanması demek KKTC’nin kazanması demektir – Bi Manşet

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa İlçesi tarafından düzenlenen “Gazimağusa Buluşması”na Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte katıldı.

“VERİLEN GÖREVİ BÜYÜK SORUMLULUKLA ÜSTLENDİK”

Toplantıda konuşan Başbakan Üstel, ” 3,5 yıl önce hükümete geldiğimizde bize verilen görevi büyük bir sorumlulukla üstlendik. Hepiniz hatırlarsınız; uzun yıllar bu ülkede kalıcı hükümetler kurulamadı, siyasi istikrar sağlanamadı. Siyasi istikrar olmayınca ekonomik istikrar da olmadı. Ama biz tek vücut olduk, birlik olduk ve dedik ki: Ne olursa olsun, biz halkımızın ve ülkemizin rahatlığı, huzuru ve refahı için bu göreve devam edeceğiz” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜLKEDE GERÇEKLEŞEN BİRÇOK PROJEDE İMZASI VAR”

Ulusal Birlik Partisi’nin geçmişte de aynı anlayışla halka hizmet ettiğini belirten Üstel, “İrsen Küçük Hükümeti dönemini hatırlayın; bugün tamamlanan birçok projenin temeli o dönemde atılmıştır. O dönemin Maliye Bakanı bugünün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dı. Cumhurbaşkanımızın ülkede gerçekleşen büyük projelerde imzası vardır” dedi.

“UBP HİZMET ÜRETMEYE DEVAM ETTİ”

UBP’nin 2013 yılından sonra da aynı anlayışla hizmet üretmeye devam ettiğini vurgulayan Üstel, “Hangi projeye bakarsanız bakın, altında UBP’nin imzası vardır” diye konuştu.

“ÜLKEDE İLK ÜNİVERSİTENİN TEMELİ UBP ONURSAL BAŞKANI DR. DERVİŞ EROĞLU DÖNEMİNDE ATILDI”

Başbakan Üstel, “Mağusa’da ilk üniversitenin temeli, UBP Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu döneminde atıldı. Bugün DAÜ, ülkemizin göz bebeği olmuştur. Yıpratmaya çalışanlar olsa da DAÜ, bu ülkenin aynasıdır ve yaşadığı mali zorluklardan çıkarılmıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, 27 yıl önce ilk Sosyal Konut Projesi de Onursal Başkanımız Dr. Derviş Eroğlu döneminde hayata geçmiştir” ifadelerini kullandı.

GAZİMAĞUSA’LI GENÇLERE MÜJDE

27 yıl sonra sosyal konut projelerini yeniden başlattıklarını hatırlatan Üstel, “Gazimağusalı gençlerimize buradan müjde veriyorum: Mağusa’da sosyal konut projesinin yeri belirlendi, tüm çalışmalar tamamlandı. Yakında temelini atacak ve lansmanını yapacağız” dedi.

“BİZ İCRAATIMIZA BAKARIZ”

Gazimağusa’ya yapılan icraatları da aktaran Üstel, “Maraş bölgesinde artan nüfus nedeniyle yeni bir sağlık merkezi açtık. Gazimağusa Limanı ülkemizin en önemli limanıdır. Yıllarca susuz bırakılan bu limanı, Türkiye’den gelen suyla buluşturduk. Bugün Gazimağusa Limanı artık suya kavuşmuştur. Ayrıca Maraş bölgesinde altyapı tamamen yenilendi. Biz şunu söylüyoruz: Kim ne derse desin, biz icraatımıza bakarız. Durmak yok, hizmete devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“19 EKİM BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR”

Konuşmasının sonunda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Üstel, “Önümüzde bir sınav var. Bu sınav; vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma sınavıdır. 19 Ekim bir hesaplaşma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Kıbrıs Türkü tarih boyunca birlik ve beraberlik örneği göstermiştir. Ülkede istikrar istiyorsak, hepimiz taşın altına elimizi koyacağız. Ersin Tatar’ın beş yılda bir şey yapmadığını söyleyenler, görmek istemiyor. Halkımız gerçekleri biliyor. Bizim kaybedecek zamanımız yok, hepimiz seçime odaklanacağız. Bu seçim, ülkemize sahip çıkma seçimidir. 19 Ekim’de Ersin Tatar’ın kazanması, KKTC’nin kazanmasıdır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güneşköy, Türkmenköy ve Beyarmudu’nda elektrik kesintisi – Bi Manşet

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), bakım ve yenileme çalışmaları kapsamında bazı bölgelerde elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.

Orta gerilim elektrik şebekesinde gerçekleştirilecek re-closer kurulum çalışması nedeniyle bugün saat 09.30-12.30 arasında Güneşköy su motorları ile Eroza Tatil Köyü’ne elektrik verilemeyecek.

Öte yandan Kıb-Tek, yapılacak çalışmalar kapsamında da Türkmenköy ve Beyarmudu’nun bazı bölgelerinde elektrik kesintisi olacağını bildirdi. Otocloser değişim çalışması ve özel parselasyona akım temin projesi nedeniyle uygulanacak kesinti saat 10.00 – 12.00 arasında gerçekleşecek ve Türkmenköy ile Beyarmudu fider kapsama alanını etkileyecek.

Kıb-Tek açıklamasında, kesintiler sırasında yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi için vatandaşların gerekli tedbirleri alması gerektiği vurgulandı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam