Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar: İngiliz Büyükelçi’ye bizi Londra’ya devet etmelerini önerdim

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Fileleftheros’a, İngiltere’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi’ne, farklı bir ortamda görüşmeleri için Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i ve kendisini Londra’ya davet etmelerini önerdiğini açıkladı.

Filelefheros, Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığı özel söyleşiyi manşetten “İşte Tatar’ın Ajandası… Kıbrıslı Türk Liderin Fileleftheros’a Özel Röportajı-Müzakerelere Gitmeden Önce Ne Sağlanmasını İstiyor… İngilizlere, Kendisini Anastasiadis’le Birlikte Londra’ya Davet Etmeleri önerisi” başlık ve spotlarıyla aktardı.

Gazeteye göre, ortak zemin olmadığı için resmî müzakerelere başlanamayacağını Genel Sekreter’e de söylediğini ancak gayriresmî diyaloğa da hazır olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar şunları ifade etti:

“Bunu birkaç gün önce burada olan İngiliz Büyükelçi’ye ‘beni ve Anastasiadis’i, konuşup tartışabileceğimiz farklı bir ortamda diyalog için Londra’ya davet edin’ dedim. Bugün ortak zemin olmayabilir ama iki yıl sonra olabilir. Sürekli canlanan umutlarımızla daha iyi bir Kıbrıs için diyaloğa devam etmeliyiz. Benim diyalogla sorunum yok.”

Kıbrıs’ta 60 yıldır şu veya bu şekilde iki ayrı devlet bulunduğunu belirterek Rumlardan ve uluslararası toplumdan bu gerçeği kabul etmelerini isteyen Tatar, “Kıbrıslı Türklerin egemen eşitliğinin kabulü BM Güvenlik Konseyi önüne götürülür, kabul edilir ve Kıbrıslı Rumlar itiraz etmezse Kıbrıs sorununu bütün yönleriyle müzakere edebiliriz” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü talebinde ısrar etme sebeplerini tarihi süreci geniş ölçekte hatırlatarak ortaya koyan Tatar, Rum liderliğinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı çok önceden istediğine, İngilizlerin Ada’ya geldiği 1878’den itibaren bu hareketin başladığına dair birçok belge bulunduğuna işaret etti, şunları ekledi:

“KIBRIS CUMHURİYETİ ALTINDA BİR OTORİTE VE AZINLIK OLMAK İSTEMİYORUZ”

“Türkler bunu biliyordu ve hep özgürlükleri, bağımsızlıkları ve Ada’da bir arada var olmak için mücadele ettiler.1878’den önce burası 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun parçası olmasına rağmen hiç Kıbrıs’ı Türkiye’ye bağlama politikamız olmadı. 1878 anlaşması, İngilizler Ada’dan giderse Ada’nın mal sahibine, yani Osmanlı İmparatorluğu’na veya Türkiye Cumhuriyeti’ne iade edileceği de çok netti. Bunları, Ada’daki gerçekleri tanımanın gerek Kıbrıslı Türkler gerek Kıbrıslı Rumların menfaatine olduğunu göstermek için söylüyorum. Gerçek, Ada’da iki farklı halk, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olduğudur. Biz Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altında bir otorite olmak istemiyoruz. Ada’da azınlık olmak istemiyoruz. Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs Türk halkının, komşularının egemen eşitliğini kabul etmeli ve yeniden teyit etmelidir.”

Şu anda tanınmış ve AB’ye üye bir Kıbrıs Cumhuriyeti bulunduğunu, bu nedenle müzakere masasında bir denge olmadığını belirten Tatar, müzakereler başarısız olduğunda Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin ise Kuzey’de tanınmamış bir devlet olarak devam edeceğine işaret ederek önce egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün tanınması gereğinin altını çizdi.

“OLMAYAN ŞEY ANLAŞMADIR… EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZÜN KABULÜNÜ İSTİYORUZ”

Gazetenin “istediğiniz ayrı devlet olarak tanınmanız mı, yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmaması mı” sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunlar sonraki aşamada görüşülecek. Kıbrıs Cumhuriyeti, bize göre, bir Kıbrıs Rum devletidir. Biz de ayrı Kıbrıs Türk devleti olarak varız. Olmayan şey bir anlaşmadır. Çünkü gerçekte Ada’da iki devlet vardır. Biz tanınmıyoruz ancak ayrı devletimiz var. Egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kabulünü istiyoruz. Bu BM Güvenlik Konseyi’ne gider ve tanınırsa ve Kıbrıslı Rumlar itiraz etmezse, o zaman Kıbrıs sorununu bütün yönleriyle müzakere edebiliriz” dedi.

“ADİL PAYLAŞIM İSTİYORUZ, SİZİNKİNİ DEĞİL KENDİ PAYIMIZI İSTİYORUZ”

Tatar, enerji konusunun çok komplike olduğuna işaret ederek özetle şunları söyledi:

“Bazı bölgelerin bize ve bazı bölgelerin Türkiye’ye ait olduğunu düşünüyoruz. Kıbrıslı Rumlar Kıbrıslı Türklerin hakkı olmadığını düşünüyorsa bu yanlıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konferans çerçevesinde hep birlikte oturup bütün konuları görüşmemizi önerdi. Kıbrıs Rum tarafı böyle bir konferansa katılmayı reddetti. ‘Kıbrıs bizimdir ve MEB’deki bütün haklar Kıbrıs Cumhuriyeti’nindir zihniyetindedirler. Biz öyle bakmıyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti bizi temsil etmiyor. Kıbrıslı Türkler, 1960 Anayasası’ nedeniyle doğuştan haklarıyla kurucu ortaktır. Bu nedenle hidrokarbon haklarıyla ilgili planlamalar bizimle birlikte ortak yapılmalıdır. Biz Türkiye’ye güveniyoruz, Türkiye ile birlikte hareket ediyoruz. Adil paylaşım istiyoruz. Sizin payınızı değil, kendi payımızı istiyoruz.”

“O ZAMAN EVET DESEYDİNİZ…”

Kapalı Maraş açılımıyla ilgili sorulara karşılık prosedürün devam ettiğini, başvuruların incelemeler tamamlandığında mülklerin gerçek sahiplerine verilebileceğini söyleyen Tatar, Kıbrıslı Rumların, malları iade edildiğinde bu mallara yerleşip yerleşemeyeceği sorulduğunda “İstediklerini yapabilirler, bizim politikamız budur. Maraş KKTC sınırları içerisindedir. 47 yıldır kapalıydı, temizleyip altyapıları tamamlayıp insanların geri dönmesine yardım etmemizin iyi olacağını düşündük” dedi.

Maraş açılımıyla ilgili açıklamasının ardından Anastasiadis’in (Rum tarafında) Maraş’ı kaybetmekle suçlandığı hatırlatıldığında ise Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunlar politikadır. Annan Planına kim hayır dedi? Kıbrıslı Rumlar. Anastasiadis evet dedi ama AKEL de dahil Kıbrıslı Rumlar Annan Planı’na hayır dedi. O zaman evet deseydiniz, Maraş iade edilecekti” ifadelerini kullandı.

Gazetenin Kuzey’de ve Güney’de malı olanlara ne olacağı sorusuna karşılık da Tatar, Güney’de mal bırakıp Kuzey’e gelen Türkler, Kuzey’de mal bırakıp Güney’e giden Rumlar olduğunu hatırlatarak “Genel bir takas olmasını umuyoruz. Şu anda durumu değerlendiren bir Taşınmaz Mal Komisyonu var. Başvuran Kıbrıslı Rumlar tazminat veya Maraş örneğinde mallarını geri alıyor. Bunlar tazminat mekanizmasını iyileştirmek için birlikte çalışabileceğimiz şeyler” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 76,15 dolardan işlem görüyor

Published

on

By

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 76,15 dolardan işlem görüyor

Dün 76,50 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı bu seviyede tutunamadı ve günü 75,83 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.44 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,4 artarak 76,15 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 73 dolardan alıcı buldu.

Petrol fiyatları, ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin ardından yükseldi.

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından dün açıklanan 2024 Ekim-Aralık dönemi için gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre, ABD ekonomisi dördüncü çeyrekte yüzde 2,3 büyüdü. Bu oran, piyasa beklentilerinin altında kaldı. Buna karşın, ABD ekonomisinin 2024 genelinde yüzde 2,8 büyümesi, piyasa oyuncularının petrol talebiyle ilgili endişelerini hafifleterek fiyatları yukarı yönlü etkiledi.

Ayrıca, ABD’de geçen hafta işsizlik maaşı başvurularının 207 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kalması, talebin artacağına yönelik beklentileri güçlendirerek fiyatların yükselmesine yol açtı.

Bunun yanı sıra, 3 Şubat’ta yapılması planlanan OPEC+ toplantısı piyasa oyuncuları tarafından yakından takip ediliyor. Son dönemde, ABD’nin Rusya’ya yönelik petrol yaptırımları, küresel arzdan 1 milyon varilin üzerindeki petrolün çekilmesine neden olmuştu. Bu durum, arz sıkıntısı endişelerini artırarak fiyatların yukarı yönlü hareketini desteklerken, üretici ülkelerin üretim planlarını gözden geçirmelerine yol açabilir.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ek gümrük tarifeleriyle küresel ticareti olumsuz etkileyebileceği yönündeki endişeler, petrol piyasaları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bu durumun, ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadelede elde ettiği başarıları tehdit edebileceği ifade ediliyor.

Enflasyonda yeni bir yükseliş yaşanması halinde ise Fed’in faiz indirimlerine ara verme olasılığının, fiyat artışlarını sınırlayacağı belirtiliyor.

Brent petrolde teknik olarak 81,54 doların direnç, 74,52 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Batı Şeria’ya düzenlediği hava saldırısında can kaybı 10’a yükseldi

Published

on

By

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 10’a yükseldi.

Filistin Sağlık Bakanlığından saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun, Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında 10 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Bakanlık açıklamasında, yaralı sayısına ilişkin ise bilgi verilmedi.

Filistin Kızılayı, daha önce yaptığı açıklamada, Tammun beldesine düzenlenen saldırıda 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 kişinin ise ağır şekilde yaralandığını duyurmuştu.

İsrail ordusu ise Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tammun beldesinde insansız hava aracı (İHA) ile “silahlı bir grubun hedef alındığını” ileri sürmüştü.

Devamını Oku

Dünya

Tayvan’da 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Published

on

By

Tayvan’da ülkenin güneybatısındaki Çiayi ilinde sabah saatlerinde 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi.

Merkezi Meteoroloji Bürosundan (CWA) yapılan açıklamada, merkez üssü Çiayi il merkezinin 40,5 kilometre güneydoğusundaki Dapu ilçesi olan depremin, yerin 10 kilometre derinliğinde kaydedildiği belirtildi.

5,6 büyüklüğündeki depremin, 21 Ocak’ta Çiayi ilinin Dapu ilçesinde meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin artçı sarsıntılarından olduğu aktarıldı.

Depremin ardından büyüklüğü 3,2 ile 4,3 arasında 5 artçı sarsıntı tespit edildi.

Çiayi ili, 21 Ocak’ta 6,4 büyüklüğündeki depremle sarsılmış, maddi hasara da yol açan depremde 27 kişi yaralanmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam