Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: “Karamsarlığa kapılmadan bütün engeller aşılacak”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, karamsarlığa kapılmadan bütün engellerin aşılacağını, KKTC’de ciddi bir ekonomi ve yapı bulunduğunu Türkiye’nin de bunun yanında olduğunu söyledi.

Oy kaybı demek olsa bile doğruları söylemek gerektiğini söyleyen Tatar, “Böyle asgari ücret olmaz. Bin dolar asgari ücret olmaz” dedi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) 61. Olağan Genel Kurulu, KTTO Mustafa Çağatay Konferans Salonu’nda bugün yapıldı, Oda Meclisi Üyeleri belirlendi.

Tatar, konuşmasında, Kıbrıs konusunda izlediği siyaseti kendi başına oluşturmadığını, Türkiye Cumhuriyeti ile sürekli istişare içerisinde olduğunu belirtti.

“Türkiye Cumhuriyeti hem Anavatandır, hem garantör ülkedir, hem de bu bölgenin en büyük en güçlü ülkesidir ve söz hakkı vardır.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin söz hakkının 1960 anlaşmasının da öncesinde Lozan Anlaşması’ndan başladığını ifade etti.

Tatar, Cumhurbaşkanı olmadan önce olduğu gibi cumhurbaşkanı olduktan sonra da hep Türkiye ile istişare içerisinde olduğunu ve bu istişarelerinde hep, “Rumlar bizi hep kandırdı, ne zaman masaya oturulsa Enosis’e yolu tıkamadan bir anlaşma sağlayabilmek olduğunun” söylendiğini kaydetti.

Rumların hiçbir zaman iyi niyet göstermemesi nedeniyle bir siyaset değişikliği gerektiğinin söylendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin de seçimlerden önce iki devletli çözüm vizyonunu ortaya koyduğunu hatırlattı.

– “Türkiye’nin de kendi garantörlüğünden vazgeçme niyeti yok”

Tatar, “Yani Kıbrıs’ta federal çerçevede iki yapı ve tek otorite olduğunda, AB’da sıfır asker sıfır garanti de dayatıldığında sizin yaşama şansınız yok. Türkiye’nin de kendi garantörlüğünden vazgeçme niyeti yok.” dedi.

Ada’ya Amerika, Fransa gibi ülkeler gelirken Türkiye’yi sormalarını eleştiren Tatar, Rum tarafını AB’a tek taraflı alırken de garantöre ülke Türkiye’ye bir şey sorulmadığını kaydetti.

Türkiye’nin tüm adanın garantörü olma durumunun bu durumda ortadan kalktığını, zaten karşı tarafın anlaşmalara ve sözleşmelere uymadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Garantörlük dendiğinde benim için önemli olan güvenliğim, barışım huzurum, adada güzellikle yaşayabilmemizdir. Can ve mal güvenliğimizin sağlanması, adada istikrarlı bir şekilde yaşayabilmemizdir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin adadan çekilmesi, garantörlüğünün son bulması ve askerinin gitmesi halinde Kıbrıs Türkü’nün adadaki halinin iyi olmayacağını belirten Tatar, “Ben bunu söylüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanlığında her zaman iletişimden yana olduklarını ifade eden Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın da bunu çok iyi bildiğini kaydetti.

“Teknik komitelerde, ekonomide, sağlıkta, turizmde, kapıların açılabilmesinde veya artırılabilmesinde her türlü işbirliğimizi sonuna kadar sürdürüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şöyle devam etti:

“1 Temmuz 2022’de kabloyla elektriğin Türkiye üzerinden AB’a enterkonnekte sistemle bağlanmasını içeren çok önemli bir önerimiz oldu. Cevap bile alamadık. BM’ye de AB’ye de İngiltere’ye de bunları söylemeye devam ediyoruz. Bu işin kökten çözümü hem güney hem kuzey için bir kablo ile Türkiye üzerinden AB’ye bağlanılmasıdır. Türkiye 40 kilometre, Yunanistan 1000 kilometre uzaklıkta. Son günlerde bu konudaki haberler de gösteriyor o proje çöktü. O proje için finansman bulamıyorlar. Şimdiden proje için fiyatların finansmanın artması lazım… Dolayısıyla Güney de yakıta mahkum biz de yakıta mahkum yakıtla bu iş olamayacağına göre kablo esas. O nedenle biz Başbakan ile bu kablo işinin gerçekleşmesi için var gücümüzle Türkiye ile istişare içindeyiz. İnşallah olacak. Bu hem temiz çevre, hem sürdürülebilir enerji politikası, hem de yenilenebilir enerjinin önünü açacak. Kabloyla bağlandığında istediğin kadar güneş enerjisine yatırım yapabilirsin aksi halde kısıtlama vardır.”

Cumhurbaşkanı Tatar, siyasetlerinin iletişimi ve diyaloğu sürdürebilmek ve gerçekçi bir çözüm bulabilmek olduğunu vurgulayarak, masaya nasıl oturulacağının da Türkiye ile istişare içerisinde rayına oturtulduğunu söyledi.

– “Rum tarafı var olan haksız ambargoları ağırlaştırmaya çalışıyor”

BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisinin adaya birçok defa gelip gittiğini ve masaya oturmak için ne istediklerini sorduğunu anlatan Tatar, “Madem 1960 anlaşması ile madem eşit kurucu ortağız, bizim de egemenliğimiz doğal olarak var pazarlık konusu değil. Yani biz masaya oturup da egemenliğimizi tartıştırmayız, biz zaten egemeniz. Onun için bizi tatmin edecek bir şey vermeniz lazım dedik. Direk ticaret ve direkt uçuş ile her türlü ambargonun kalkması. Size bu absürt gelebilir ama bu en doğal hakkımız ve bunu dünyaya anlattık. Bizim gücümüz yetmeyebilir ama Türkiye 261 ülkede Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’nin desteği ile yeni siyasetini anlatıyor. Bunun tatmin edilmesi ile bir siyaset masasının kurulabileceğini anlatıyor… Biz bunları söylerken o taraf utanmadan tutuklamalar, turizme, mal mülk edinmeye engeller koymaya çalışarak üstümüze daha da geliyor.”

Rum tarafının var olan haksız ambargoları ağırlaştırmaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, masaya oturulmadığı için bunların yaşandığını savunanlara da seslenerek, “Siz oturdunuz da ne oldu. Mehmet Ali Talat oturduğunda ne oldu. Orams davası kurulmadı mı o zaman? Ondan sonraki süreçte Rum sana hangi kapıyı açmada yardımcı oldu, hangi izolasyonun kalkması eşitliğin sağlanması için adım attı? Kıbrıs’ta eşitlik sağlandığı özgüven geldiği takdirde belki bir mesele bulunabilir.” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün Güney’de 500 bin dönüm mal bıraktığına dikkat çeken Tatar, bu malların değerinin en az 100 milyar sterlin olduğunu, bir uzmana sorduğunu ifade etti.

Bir anlaşma esnasında mal konusunun takas ile çözüleceğini belirten Tatar, Kuzeyde kalkınma ve yatırım olabilmesi için eşdeğer verildiğini ve yatırımın sağlandığını kaydetti.

Tatar, bugün KKTC’de yatırımların haddi hesabı olmadığını Kıbrıs Türkü’nün bugünleri hayal bile edemeyeceğini ifade ederek, KKTC’nin ekonomisi, sektörleri ve suyuna dikkat çekti.

Kabloyla elektriğin de geleceğini anlatan Tatar, bütün bunların geleceğe umutla bakılmasını sağladığını kaydetti.

– “Karamsarlığa kapılmadan bütün engeller aşılacak”

Cumhurbaşkanı Tatar, karamsarlığa kapılmadan bütün engellerin aşılacağını, KKTC’de ciddi bir ekonomi ve yapı bulunduğunu Türkiye’nin de bunun yanında olduğunu söyledi.

Temeli atılan yonca kavşağın bile tek başına ekonomiye büyük katkı yapacağını vurgulayan Tatar, KKTC’deki yapıyı ayakta tutmak için büyük bir seferberlik içinde olunduğunu kaydetti.

Türkiye’nin sadece yollar için bile 14 milyar TL para akıttığını ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının geleceği için ciddi bir mücadele olduğunu belirterek, Türk Devletler Teşkilatı ve Azerbaycan’a kolay kolay gidilmediğini, bunların ciddi anlamda yeni siyasetin gerekleri olduğunu vurguladı. “Yeni siyasetin uygulanmasında elbette irade, cesaret ve dış saldırılara karşı birlik beraberlik gerekmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun zaman da istediğini 50 yıl federasyon görüşüldüğü halde hiçbir şey olmadığını ifade etti.

– “Bin dolar asgari ücret olmaz”

Ülkenin daha önce 1 milyar dolar olan ithalatın şimdi 3 milyar dolar olduğunu da vurgulayan Tatar, bunu gerçekleştirenleri tebrik etti. Tatar, “Bu refah demektir” dedi.

Oy kaybı demek olsa bile doğruları söylemek gerektiğini de söyleyen Tatar, “Böyle asgari ücret olmaz. Bin dolar asgari ücret olmaz” dedi.

Bir iktisatçı ekonomist olarak “asgari ücreti artıralım” dersem Cambridge günlerinde tüm okuduklarına ihanet olacağını, ayıp olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Pahalılık varsa ekonomistlerle oturalım bir konuşalım. Bu kadar maaş artışı yaparsak pahalılık olacak tabi. En büyük girdi maaşlardır” dedi.

Bunun böyle gidemeyeceğini, doğrular konuşulmazsa doğrunun bulunamayacağına dikkat çeken Tatar, “Döviz stabil gitti. Hayat Pahalılığı yüzde 30’dur 40’dır, verirsin yüz olur yüz otuz, olur yüz atmış, yüz atmışın yüzde 30’u 210. Döviz yerinde dururken reel olarak bu kadar artışı bu ekonomi nasıl kaldıracak…Bunlar için herkes elini taşına altına koyacak” şeklinde konuştu.

Tatar, “Cumhurbaşkanıysam doğruları söylemem lazım. Bunları da cumhurbaşkanı olarak söylüyorum” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

5 milyar 430 milyon 161 bin TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 5 milyar 430 milyon 161 bin TL’lik 2025 bütçesini görüşerek, oy çokluğuyla kabul etti. Komite bakanlık bütçesi onaylandıktan sonra bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi yarın Maliye Bakanlığı ve Gelirler bütçeleri ile GKK, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı YÖDAK bütçelerini görüşecek. Komite ayrıca görüşmesi tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerinin oylamasını yapacak.

Komitenin yarın 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp, oylayarak, çalışmalarını tamamlaması öngörülüyor.

-Barçın

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Sadık Gardiyanoğlu ve bürokratlarının da katıldığı komite toplantısında ilk sözü alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, veri alma talebinde ve ihbarda bulunmak istediğini kaydetti.

Çalışma Dairesi’nin idari para cezası ve tahsilatları daha önce yayınladığını fakat şu anda bu verilere ulaşamadıklarını dile getiren Barçın, bu uygulamalarla ilgili bilgi talep etti.

DPÖ verilerine bakıldığında ülkede yüzde 11 büyüme hedefi ortaya konulduğunu dile getiren Barçın, reel büyümenin tüm maaşlara yansıtılıp yansıtılamayacağını sordu.

Barçın ayrıca, bakanın resmi tatillerde iş yasası gereği kapalı olması gereken yerlerin denetleneceği söylemini anımsatarak, çalışanlara iş yasasından doğan haklarının verilip verilmediği ve denetlenen yerlerin yatırımlarının yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi istedi.

Vardiya çalışmayı yönelik çalışmalar olduğunu dile getiren Barçın, vardiya ödenekleri noktasında yapılan çalışmaları sordu.

Lefke Avrupa Üniversitesi’nde gerçek bürüt maaşlar üzerinden yatırım yapılmadığı ihbarında bulunmak istediğini dile getiren Barçın, bu üniversitenin ileride olumsuzluk yaşamaması adına bakanlığın erken zamanda müdahale etmesi gerektiğini kaydetti.

LAÜ çalışanlarının 11 aydan beri primlerinin yatırılmadığını dile getiren Barçın, LAÜ’nün gerçek mükellefiyetlerinin çok gerisinden hareket ettiğini belirtti ve LAÜ çalışanlarının hakkının gasp edildiğini söyledi.

Barçın ayrıca, bakanlığın sosyal sigorta yatırımlarını yapmayanlara karşı yaptırım yapılması yönünde hareket geçmesi gerektiğini belirtti.

-Derya

CTP Milletvekili Doğuş Derya da konuşmasında, bakanlığın çok düşük performansla çalıştığını ve bütçeye bakıldığında da ileriki dönemde de bu performansın değişmeyeceğinin düşünüldüğünü belirtti.

Veri toplama konusunda çok sıkıntı olmasından dolayı bazı verilere ulaşılamadığını kaydeden Derya, İstatistik Kurumu’nun verilerini okuyarak, iş başvurusu rakamlarını aktardı.

İş gücü içerisinde özellikle kadınların tercih edilmediğini verilerle aktaran Derya, emek piyasasından cinsiyetçi yaklaşım değişmedikçe, sonuçlarda bir değişiklik olmayacağını dile getirdi. Derya, beyin göçündeki artışa da dikkat çekti.

Ayda ortalama 4 kadının sığınma evine gitme başvurusunda bulunduğunu dile getiren Derya, bu verilerin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nda öngörülen birimin hayata geçme gereğini ortaya koyduğunu belirtti.

Şiddete müdahale biriminde yetişmiş personele ihtiyaç olduğuna da dikkat çeken Derya, bu birimden sorumlu olan bakanlığın gerekli yasal düzenlemeleri yapıp, benzer birimlerin diğer bölgelerde de açılması gerektiğini kaydetti.

2024 yılında devletin bir sığınma evi olmamasının büyük bir “utanç” olduğunu dile getiren Derya, üniversitelerde bir sığınma evi projesi yarışması yapmak ve mali destek vermenin çok mu zor olduğunu sordu.

Çalışma ve Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu söz alarak, kadın sığınma evi konusunda bina yerinin ayrıldığını ve bu sorunun çok kısa sürede sonlandırılacağını kaydetti.

CTP Milletvekili Doğuş Derya tekrar söz alarak, kadın yoksullaşmasının derinleştiğini ve kadınların avukat tutacak maddi kaynaklarının azaldığını belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi raporlamasında hizmet veren Alo 123’ün yeterli olmadığını dile getiren Derya, yeni teknolojik aplikasyonların artık yürürlüğe girmesi gerektiğini kaydetti.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne ayrılan bütçeyi de eleştiren Derya, 10 yıldır verilen mücadeleye rağmen buraya halen para ayılmadığını kaydetti.

-Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, siyasetin karıştırılmaması gereken iş kazalarının önemine işaret etti.

Müfettiş ve denetçi sayısının az olduğunun yıllardır bilindiğini dile getiren Akansoy, inşaat patlamasından dolayı iş kazalarının arttığını ve işçilerin öldüğünü söyleyerek, bunun sorumlusunun hükmet olduğunu savundu.

“Haftada bir iş kazalarına bağlı ölümlerin yaşandığı bir coğrafyada değil yaşamak, turistik amaçlı dahi olmak istemezsiniz” diyen Akansoy, iş verenin uyması gereken çok ciddi kurallar olduğunu fakat bakanlığın da bu kurallara uyulup uyulmadığını çok ciddi şekilde denetlemesi gerektiğini belirtti.

İstatistik verilerine güvenmediğini dile getiren Akansoy, bugün sunulan verilerin geçerliliğinin tatmin edici düzeyde olmadığını söyledi.

Kamu kurumu niteliğindeki örgütlerin sorumlu kılınmaması ve paydaş olmaması halinde sorunların üstesinden gelinemeyeceğini dile getiren Akansoy, meslek örgütlerinin kendi alanlarıyla ilgili işverenleri denetlemesi ve söz sahibi olması gerektiğini kaydetti.

Yasa ve tüzüklerin bire bir uygulanması halinde yine kaza olabileceğini fakat makul derecede açıklanabileceğini dile getiren Akansoy, bakanın açıklamalarını eleştirerek, sıfır iş kazası söylemlerinin mümkün olamayacağını söyledi.

Yönetsel alanlarda yeni paradigma geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Akansoy, bunu bakanlık yönetiminde görmediğini belirtti.

Asgari ücretlinin yaşam standardının korunması gerektiğini söyleyen Akansoy, insanların hayatlarını idame ettirmelerine imkan tanıyacak şeylerin yapılması gerektiğini kaydetti.

Avrupa Birliği’nde asgari ücretin müzakere yoluyla saptanmasının ve örgütlenme hakkının korunmasının istendiğini dile getiren Akansoy, özel sektörün sendikalaşması yönünde önün açılması gerektiğini belirtti.

Kayıt dışılık konusuna da değinin Akansoy, bu konunun vatandaşı ve kendilerini endişelendirdiğini kaydetti.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı da konuşmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın her zaman çalışmadan ve güvenlikten uzak bir imaj verdiğini söyledi.

Bakanlığın yeniden yapılanması gerektiğini kaydeden Solyalı, bakanların doğru politikalar üzerinden kurgulanması gerektiğini belirtti.

Cypfruvex’te yaşananları anımsatarak memlekette insan ticareti vakaları olduğunu söyleyen Solyalı, çalışmak için buraya gelen insanların yaşam koşullarında iyileşme olup olmadığını sordu.

Bu konuda nasıl bir idari ve cezai işlem yapıldığına açıklık getirilmesini isteyen Solyalı, ülkede kaç kişinin kayıtlı olduğunu ve halen kaçak durumda bulunanları sordu.

2024 yılında istismara uğrayan çocuk sayısının kaç olduğunu da soran Solyalı, devlet gözetiminde kaç çocuk olduğunu ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ne kadar katkı yapıldığına açıklık getirilmesini istedi.

İstismarın her boyutta kontrolden çıkmış bir durumu olduğunu savunan Solaylı, bu konularda bakandan bilgi istedi.

-Birinci

CTP Milletvekili Ceyhun Birinci de konuşmasında bakanlığa ayrılan bütçenin yeterli olmadığını kaydetti.

Reçete soruşturmasının ne aşamada olduğunu soran Birinci, bu konuyla ilgili birçok taraf olduğuna değinerek, ilaca erişimde yaşanan sıkıntılara işaret etti.

Lapta Huzurevi’nin ne durumda olduğunu ve ne zaman hizmete gireceğini soran Birinci, ekonomik sıkıntılar içerisinde yaşayan insanlara el atılamadığını ve sorumluluğun hükümette olduğunu kaydetti.

Çalışma Dairesi teşkilat yasasının ivedi şekilde güncellenmesi gerektiğini de dile getiren Birinci, ülke nüfusunun bilinmesi için nüfus sayımı yapılıp yapılmayacağını sordu.

2024 yılında 68 yaralanma, 7 ölümle sonuçlanan 75 iş kazası gerçekleştiğini ve geçen yıla göre vakalarda artış yaşandığını dile getiren Birinci, “bunun sorumlusu kim” diye sordu ve her alanın döküldüğünü savundu.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, bakanlığa bağlı kurumların ödenekleri hakkında bilgi istedi.

-Gardiyanoğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da konuşmasında, tüm notları aldığını ve cevabını vereceğini kaydetti.

Sosyal Sigortaları Dairesi’ni çok önemsediğini dile getiren Gardiyanoğlu, sosyal sigortalarda emeklilikle ilgili çalışmaların ve düzenlemelerin yapılacağını kaydetti.

Aktüeryal dengede yüzde 4’ü buldukları anda 55 yaş emekliliğin gündeme geleceğini dile getiren Gardiyanoğlu, tatil günlerinde yapılan çalışmaların da kontrol edildiğini söyledi.

LAÜ ile ilgili ihbarı aldığını ve yarın rapor isteyeceğini dile getiren Gardiyanoğlu, sosyal hizmetlerle ilgili olarak da teşkilat yasasının 30 yıldan sonra bittiğini ve Meclis’e geldiğini kaydetti.

Çalışma Bakanlığı Teşkilat Yasası’nın da en kısa zamanda Meclis’e geleceğini söyleyen Gardiyanoğlu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ile ilgili çalışmaların da devam ettiğini belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nde kadro sayısının az olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, kadro artırımına gidileceğini söyledi.

200’e yakın kadının ticari hayata girebilmesine kadın kurslarıyla katkı koyduklarını söyleyen Gardiyanoğlu, ekonomik faaliyete giren kadın girişimcilere destek çıktıklarını belirtti.

Ara eleman bulma yönünde ciddi çalışmaları olduğunu da anlatan Gardiyanoğlu, rehabilitasyon merkezi tadilatının 2025 yılında tamamlanacağını kaydetti.

Karpaz bölgesinde bakanlığa bağlı şubelerin açıldığını ve personelin görevlendirildiğini dile getiren Gardiyanoğlu, rehabilitasyon merkezleri ve yaşam merkezlerine ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi.

Sosyal hizmetler konusunda hassas olduklarını belirten Gardiyanoğlu, sosyal hizmetlerin çok farklı noktalara geldiğini ve ileriki dönemde 6 ilçede projeler yapılacağını kaydetti.

Engelli bireylerin aldığı katkılarla ilgili yasal düzenleme yaptığını dile getiren Gardiyanoğlu, bu yıl içerisinde verilen katkıların artırılacağını belirtti.

“Sıfır iş kazası” hedefini yineleyen Gardiyanoğlu, bu konuyla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.

Kayıtlı işçi sayısının ortalama 130 bin olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, 2024 yılında bu sayısını 210 bine yükseldiğini söyledi. Gardiyanoğlu, işçi denetimlerini yüzde 85 artırdıklarını ancak personel sayısının aynı kaldığına işaret etti.

Cypfruvex’teki işçilerin çalışma izinlerinin çıkarıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, iş ve iş sağlığında sorumlu bakan olarak bu konuda gereken cezanın kesildiğini söyledi.

Çocuk İzleme Merkezi’ne ilişkin yasal düzenleme girişimlerinin yapıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, doktor ve eczacıların soruşturmalarının devam ettiğini ve yakın zamanda da tamamlanmasının beklendiğini belirtti.

Gardiyanoğlu’nun konuşmasının ardından komite bütçeyi onaylayıp, bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

DP Genel Başkanı Ataoğlu, Tosunoğlu’nun istifasını BRT’ye değerlendirdi: ‘Tek taraflı alınan bir karar,saygı duyarım, ancak eleştiriler kabul edilemez’

Published

on

By

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun istifasının ardından BRT’ye açıklamada bulundu. Tosunoğlu’nun istifasının kişisel ve tek taraflı alınan bir karar olduğunu belirten Ataoğlu, karara saygı duyduğunu, ancak eleştirilerin kabul edilmez olduğunu kaydetti.

Demokrat Parti’nin, ülke menfaatleri ve toplumsal çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini söyleyen Ataoğlu, “Parti idealler ve siyasi ideolijisi ile vardır ve var olmaya devam edecektir” vurgusu yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: Tosunoğlu Meclis’te bağımsız milletvekili olarak görevine devam edecek

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun istifa dilekçesini Genel Kurul’a ilettiğini söyledi.
BRT’ye konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Öztürkler, her milletvekilinin bu yönde karar vermeye hakkı olduğunu kaydetti.
Öztürkler, Tosunoğlu’nun Meclis’te bağımsız milletvekili olarak görevine devam edeceğini belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam