Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: Maraş’ı mağduriyetlerin giderilmesi için açıyoruz

  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Konya’daki temaslarına çerçe4vesinde  Konya Bilim Merkezi’nde düzenlenen “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkü’nün Ada’daki Varoluş Mücadelesi” konulu söyleşide gençlerle bir araya geldi.

Published

on

Tatar: Maraş’ı mağduriyetlerin giderilmesi için açıyoruz

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Konya’daki temaslarına çerçe4vesinde  Konya Bilim Merkezi’nde düzenlenen “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkü’nün Ada’daki Varoluş Mücadelesi” konulu söyleşide gençlerle bir araya geldi.

Tatar söyleşide, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin de her anlamda çok önemli desteklerini alıyoruz. Netice itibarıyla Türkiye ile biriz, Türkiye ile beraberiz.” dedi.

Türkiye ve KKTC’nin Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz’deki milli ve ulusal çıkarları koruyabileceğini vurgulayan Tatar, “Ben, Türkiye’yi seven, Türkiye’ye yakın, sadece siyasi düzeyde değil, sivil toplum kuruluşları, belediyeler gibi her türlü iş birliğinin geliştirilmesi anlayışına sahip bir insanım. Özellikle gençlerimizin Kıbrıs davasına, bu milli davamıza olan inançlarını artırmak istiyorum.” diye konuştu.

Kıbrıs ile ilgili konuşacak çok şey olduğunu, Kıbrıs’ın her gün gündeme geldiğini söyleyen Tatar, iletişim imkanlarının artmasıyla Türkiye ile KKTC’nin entegre olduğunu dile getirdi.

Tatar “Siyaset icabı ayrı iki devlet çünkü dünya hukuku bunu emretmektedir. Biz hiçbir zaman farklı düşünmedik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin de her anlamda çok önemli desteklerini alıyoruz. Netice itibarıyla Türkiye ile biriz, Türkiye ile beraberiz. Artık iletişim dünyasında Kıbrıs’ta şu anda neler oluyorsa anında tüm Türkiye’de izlenebilir. Türkiye’de olan biten aynı anda bizde, Kıbrıs’ta izlenebilir. Küçülen küresel dünyada bizim de ilişkilerimizin yakınlaştığı, dolayısıyla sizlerin de herhangi bir düğmeye basarak Kıbrıs davasına, Kıbrıs meselesine vereceğiniz destek benim için çok kıymetlidir. Kamuoyu dediğimiz şey gençlerden başlar ve yavaş yavaş yayılır. Kıbrıs’ın Türkiye’nin çok değer verdiği, ayrı bir devlet de olsa bir vatan toprağı olduğunu, Kıbrıs’ı bizden bir parça olarak görmek ve Kıbrıs’tan gelen gençlerle münasebetinizin artırılması, yeni ilişkilerin kurulması geleceğe yönelik önemli adımlardır.”

Söyleşide gençlerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kapalı Maraş ile ilgili bir soru üzerine  Maraş’ın 47 yıldır kapalı olduğunu anımsatarak, Maraşı mağduruiyetlerin önlenmesi için açtıklarını kaydetti.

Tatar ” Kıbrıs’ın gerçeklerine baktığımızda bu mücadelede Türkiye’nin varlığı, Türkiye’nin desteği fevkalade önemlidir. Dolayısıyla bu konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaştım. Maraş’ı mağduriyetlerin önlenmesi için açıyoruz. Oradaki mal mülk sahipleri tekrar mallarına mülklerine gelebilsinler diye ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde.” Şeklinde konuştu.

Tatar  Konya’daki temasları çerçevesinde Konya Büyükşehir Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından sahnelenen temsili de izledi.

Cumhurbaşkanı Tatar Konya’da olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek,  “Bizler aynı milletin insanlarıyız Ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile tamamen uyum içinde ve ulusal menfaatlerimizin, milli çıkarlarımızın doğrultusunda en iyi şekilde geleceğe hazırlanmak için çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Konya Tropikal Kelebek Bahçesi ile Konya organize Sanayi bölgesini de ziyaret etti.

Sanayi Bölgesi’nde KKTC ile yakın ilişkileri bulunan bir firmayı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Tatar için burada doğum günü kutlaması da yapıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam