Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: Mehmetçikler caydırıcı güç olarak orada kalmaya devam edecek

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını belirterek, “Mehmetçikler caydırıcı güç olarak orada kalmaya devam edecek. Biz buradan haykırıyoruz, Kıbrıs Türkü yalnız değildir. Mavi Vatan, Doğu Akdeniz ana vatanı için bütün Türk dünyası için çok önemlidir.” dedi.

20 Temmuz KKTC Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yıl dönümü nedeniyle Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesince, dün, Beykoz’daki Hidiv Kasrı’nda resepsiyon düzenlendi.

AA’nın haberine göre resepsiyona Cumhurbaşkanı Tatar, İstanbul Valisi Davut Gül, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Kıbrıs Türkleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Burada konuşan Tatar, 15 Kasım’da KKTC’nin kuruluşunun 42. yıl dönümünü kutlayacaklarını belirterek, “Doğu Akdeniz’de hep birlikte yedi düvele karşı bir destan yazdık. Bu sadece Kıbrıslı Türklerin kendi bekası ve güvenliği için önemli değil aynı zamanda ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin, İskenderun’dan Ege Adaları’na kadar 2 bin kilometre sahil şeridiyle Akdeniz’e en uzun cephesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, mavi vatanın kalbinde kendi güvenliğidir, kendi onurudur, kendi milli direncidir.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını vurgulayan Tatar, şunları kaydetti:

“1974 Barış Harekatı’ndan 51 sene sonra halen daha Türk askerinin adadan çekileceğini ve Kuzey ve Güney birlikte Avrupa Birliği’ne gireceğini ve Avrupa Birliği’nin güvenlik mekanizmaların Kıbrıs Türkü’nü koruyacağını, güvenliği sağlayacağını zannedenlere buradan cevabımız; asla öyle bir durum söz konusu değildir. Çünkü biz bu barışı ve huzuru ve güvenliği kolay bulmadık. Çok acılar çektik. Topyekun imhayla karşı karşıyaydık. Allah nasip etti, Mehmetçikler adaya geldi. Mehmetçikler caydırıcı güç olarak orada kalmaya devam edecek. Biz buradan haykırıyoruz. Kıbrıs Türkü yalnız değildir. Mavi Vatan, Doğu Akdeniz ana vatanı için bütün Türk dünyası için çok önemlidir. “

Tatar, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu hatırlatarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretleriyle KKTC Hükümeti’ni tanıtma yolunda farklı örgütlerde seslerini duyurabildiklerini söyledi.

 

– “Kuzey Kıbrıs Türk Hükümeti’ni haykırarak dünyaya tanıtmak hepimizin borcu”

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Devletimizi, cumhuriyetimizi korumak için bu kutlu ve onurlu yoldan şaşmayarak Kuzey Kıbrıs Türk Hükümeti’ni haykırarak dünyaya tanıtmak hepimizin borcudur. Şehitlerimize olan vefamızdır. Onun için hep birlikte birlik ve beraberliğimizi koruyarak, karşı cephelerden saldırılara asla boyun eğmeyerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni haklı olduğu noktaya taşımak ve Kıbrıs Türk halkına refah içerisinde müreffeh yarınları yaşatmak hepimizin görevidir.”

KKTC’ye verdiği destek için Erdoğan’a teşekkür eden Tatar, “Kıbrıs’ta olağanüstü yatırımlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin çehresinin değiştiğini” vurguladı.

Tatar, Mavi Vatan’ın kendileri için kutsal olduğunu belirterek, “Birlikte emin adımlarla, güçlü bir şekilde hep birlikte yürüyeceğiz.” dedi.

Şehitleri rahmetle anan Tatar, “Bir milletin, tarihin tekerrür edebileceğini bilmesi gerekmektedir. Onun için Kıbrıs’ta bir anlaşmaya imza atacaksak sağlam temeller üzerinde Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak orada kalmasını içeren bir onurlu anlaşmaya, ancak Kıbrıs Türkü imza atabilir. Onun için biz gücümüzü sizden alıyoruz. Türkiye’den alıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

İstanbul Valisi Gül de KKTC’nin başta dost ve kardeş ülkeler olmak üzere farklı ülkeler tarafından tanınmaya başladığını belirterek, bunun örtülü diplomasinin en önemli çalışmalarından biri olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Türkleriyle sonsuza kadar birlikte olacaklarını vurgulayan Gül, şehitleri rahmetle andı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Zehra Bilge Eray da KKTC’nin özgürlüğü ve bağımsızlığı için tüm imkansızlıklara, uygulanan ambargo ve izolasyonlara karşı yediden yetmişe beraberlik içinde direndiklerini söyledi.

Eray, Kıbrıs Türklerinin Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır.” dedi.

 

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Tuzla Şehitleri anıldı

Published

on

By

Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesinde 1956 – 1974 yılları arasında şehit edilen Tuzla şehitleri düzenlenen törenle anıldı.
Törende şehitliğe çelenkler konuldu, saygı duruşunun ardından bayraklar göndere çekildi.

Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay törende yaptığı konuşmada, Kıbrıslı Türklerin şehitler vererek büyük
acılar çektiğini ifade etti.

Bu acıların benzerinin 2023 yılında depremde kaybedilen canlar için de yaşadığını dile getiren Uluçay, savaş yıllarında olduğu gibi deprem zamanı da halkın birlik ve beraberlik içinde olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da törene katılarak konuşma yaptı.
Tatar, , bugün huzur ve güven içinde yaşanabiliyorsa bunu Anavatan Türkiye ve şehitlere borçlu olunduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk halkının çektiği acıların ve yaşanılanların genç nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayan Tatar, bir çok şehidin ise savaşta değil 1974 öncesi kaçırılarak acımasızca katledildiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında Kıbrıs sorununa da değindi ve Ada’da anlaşma olacaksa her iki tarafın faydalanacağı , güven ve huzur temelinde olması gerektiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman, KTEZO’da bir grup esnafla bir araya geldi

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığına aday olacağını açıklayan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nda (KTEZO) bir grup esnafla bir araya geldi.

CTP’den verilen bilgiye göre, esnafın sorunlarını dinleyen Erhürman, çözüm önerilerini ve Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı.

Erhürman’a bazı milletvekilleri de eşlik ederken, KTEZO yetkilileri de görüşmede hazır bulundu.

Ziyarette konuşan Erhürman, “Bizim taahhüdümüz, Cumhurbaşkanlığı’nı yeniden dünyayla konuşan bir mekanizma haline getirmek. Ekonominin çarklarının dönmesi bile dünyayla düzgün bir iletişimden geçiyor.” ifadelerini kullandı.

– “Dış dünyayla ilişkiler zorlaştı, içeride öngörülebilirlik sorununa yol açtı”

Erhürman, artık bugüne kadarki müzakerelerden farklı bir şey olması gerektiğini belirtti.

 “Kaç defa daha aynı konuyu görüşüp sonuca ulaşamayacağız? Bunun üzerine düşünmemiz gerekiyor. Neden sonuca ulaşamadık?” sorusunun önemine değinen Erhürman, bu sefer çözüme ulaşmak için masaya oturulması gerektiğini belirtti.

CTP’nin, resmi müzakerelerin başlamasıyla ilgili dört maddelik önerilerini de anlatan Erhürman, söz konusu maddelerin ön şart olmadığını kaydetti.

Erhürman, “Bunlar ön şart değil, bunlar BM’nin defalarca dile getirdiği hususlar.” dedi.

Güven Yaratıcı Önlemler konusunda da elle tutulur hiçbir adım atılmadığını savunan Erhürman, geride kalan beş yılın boşa geçtiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu süreçte yalnızca bir Cenevre Zirvesi ve bir de New York Zirvesi gerçekleştirildi. Cenevre ve New York zirvelerinde Haspolat-Luricina kapısını açmak dahi mümkün olmadı. Böyle büyük zirveler yapıldı ama ortaya yalnızca mezarlıkların temizlenmesiyle ilgili bir karar çıktı. Güven Yaratıcı Önlemler konusunda da somut hiçbir gelişme yaşanmadı.”

Asıl meselenin, Kıbrıslı Türklerin dünyayla buluşturulması olduğuna vurgu yapan Erhürman, konuşmasında, “Bu dönemde yaşananlara baktığımızda iki önemli geri adım görüyoruz. Bunlardan biri mülkiyet konusudur. Üç yıl boyunca CTP olarak defalarca uyardık. ‘Mülkiyet meselesi doğru dürüst bir zemine oturtulmazsa, hem içeride hem dışarıda başımıza iş açacak’ dedik. Nitekim bu durum, dış dünyayla ilişkilerimizi zorlaştırdı; içeride ise öngörülebilirlik sorununa yol açtı.” ifadelerine yer verdi.

Erhürman, memleketin en zengin insanlarının bile artık yurt dışına çıkamaz hale geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı’nın iç meselelere liderlik etme gibi bir fonksiyonunun da olduğunu kaydeden Erhürman, şöyle devam etti:

“Euro 47 TL olmuş durumda; güneyden alışveriş yapma imkânı olan herkes oradan alışveriş yapıyor. Öngörülemeyen bir nüfus artışı söz konusu… Cumhurbaşkanlığı’nda turizm danışmanı, sağlık danışmanı, ekonomi danışmanı var. Bu alanlarda danışman istihdam edildi ama son beş yılda Cumhurbaşkanlığı’nın dört temel fonksiyonunun dördünde de boşluklar yaşandı.”

“Bu memlekette dışa açılan tek siyasi penceremiz Cumhurbaşkanlığı’dır. Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Birliği’ne, Birleşmiş Milletler’e ve Türkiye’ye ne anlatacaksa anlatacak tek makamdır. Peki, bu makam ne anlattı?” diye soran Erhürman, elle tutulur hiçbir şey olmadığını ileri sürdü.

Erhürman, çok daha aktif olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamının son beş yılı en pasif şekilde geçirdiğini savundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kamu-İş, Tangül Ünal Çağıner Vakfı Sevgi Evleri’nde uyarı grevine gitti

Published

on

By

Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş), bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Tangül Ünal Çağıner Vakfı Sevgi Evleri’nde iki buçuk saatlik uyarı grevine gitti.

Hükümete seslenen Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “Rica ediyorum buradaki personel sorununu çözün. Burası elzem bir yerdir” dedi.

-Serdaroğlu: “Ciddi anlamda işletme zafiyeti ve personel sıkıntısı var”

Kamu-İş Başkanı Serdaroğlu, sendikada örgütlü çalışanlarla birlikte merkezin önünde basın açıklaması yaptı.

Tangül Ünal Çağıner Vakfı’na böyle güzel bir tesis kazandırdıkları için teşekkür eden Serdaroğlu, “Ancak hükümet bunların değerini bilmiyor. Bugün burada olmamızın sebebi bu” diye konuştu.

“Bina yapmak değil önemli olan içindeki çalışma koşulları, çalışanlar, personel ve diğer unsurlardır” diyen Serdaroğlu, merkezde, özel eğitim alması gereken çocuklar ve bebekler olduğunu dile getirdi. Toplam 33 çocuğun sekiz tanesinin özel eğitime muhtaç, dört tanesinin ise yeni doğmuş bebek olduğunu ifade eden Serdaroğlu, görevli anne, eğitimci, şoför ve güvenlik ihtiyacına dikkat çekti.

Ciddi anlamda bir işletme zafiyeti ve personel sıkıntısı olduğunu belirten Serdaroğlu, “Ülkemizde sürekli personel alınmasına rağmen biz sendikalar hala personel eksikliği için grev yapmak zorunda kalıyoruz. Özellikle de bu tarz elzem yerlerde eylem yapmaktan üzüntü duyuyoruz” dedi.

Personele gösterdikleri fedakarlık nedeniyle teşekkür eden Serdaroğlu, personelin insan üstü bir çalışma programıyla çocukları ülkeye yararlı bireyler olarak kazandırmaya çalıştığını anlattı ve şöyle konuştu:

“180 saat çalışmaları gerekirken, ortalama 340 saati bulan bir çalışmayla fedakarlık yaparak, evlerindeki çocuklarını ve eşlerini ihmal ederek, buradaki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyorlar. Bu sorumluluktan kaçmadıkları için maalesef yöneticiler bunu görmezden geliyorlar.”

“Yaptığınız istihdamlar nerededir?” diye soran Kamu-İş Başkanı Serdaroğlu, Bakanlar Kurulu’na seslenerek, “Biraz insaf artık. Biz eylem, grev yapma derdinde değiliz” dedi. “Siz de hiç mi vicdan yok?” sorusunu soran Serdaroğlu, daha önce merkezde yine eylem yaptıklarını hatırlattı.

Tangül Ünal Çağıner Vakfı Sevgi Evleri’nde istihdam edilen bir kişinin daha sonra başka bir yerde görevlendirildiğini kaydeden Serdaroğlu, “Burada işlemeyecek olanı buraya getirmeyin” dedi. Personel Dairesi’nden münhale çıkılmasını talep eden Serdaroğlu, “Bu işi yapacaklarını bile bile gelsinler buraya” şeklinde konuştu.

“İşe göre adam değil adama göre iş” politikasıyla hareket edildiğini savunan Serdaroğlu, “Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Bir an önce artık sesimize kulak verin” dedi.

Müdür ve müsteşarlar yerine örgüt başkanlarının taleplerine kulak verildiğini ileri süren Serdaroğlu, personel eksikliği için yazılan yazının dikkate alınmadığını savundu.

-“Rica ediyorum buradaki personel sorununu çözün. Burası elzem bir yerdir”

“Rica ediyorum buradaki personel sorununu çözün. Burası elzem bir yerdir” diyen Serdaroğlu, aksi durumda burada olacak olanlardan hükümetin sorumlu olacağını söyledi.

Serdaroğlu bir soru üzerine, personelin çalışma koşullarının ILO sözleşmelerine de uygun olmadığını kaydetti.

“Artık kendimize gelelim, bırakalım softa şaşırtmalarıyla siyaset yapmayı” diyen Serdaroğlu, icraat istediklerini ancak taşeron şirket üzerinden istihdam istemediklerini belirtti.

Serdaroğlu, “Lütfen önce insan olalım, başka da bir şey istemiyoruz” diyerek, konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam