Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: Rum Tarafı, gerginlik yaratıcı söylem ve eylemlerden kaçınmadı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2021 – 2022 Akademik Yılı Açılış ve Ödül Töreni’nde öğrencilere “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkü’nün Adadaki Varoluş Mücadelesi” konulu açılış dersini verdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) 2021 – 2022 Akademik Yılı Açılış ve Ödül Törenine katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan 2021-2022 Akademik Yılı Açılış ve Ödül Töreni’nde, öğrenciler adına Dilber Yaren Polat, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ve Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu’nun konuşmaları yer aldı.
Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı görevindeki birinci yılını doldurması nedeniyle bir de video gösterimi yapılan törende, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Senatosu kararı ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında “Fahri Bilim Doktoru” unvanı da tevcih edildi.

SENATO KARARI

HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli tarafından okunan Senato kararında, “Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin Rektör Prof. Dr. Türkay DERELİ Başkanlığında yapılan 20.10.2021 tarihli 017 nolu toplantının 1 nolu kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınmasına gelişmesine ve ilerlemesine önemli katkılarda bulunması; siyasi, iktisadi, askeri ve uluslararası ilişkiler alanında hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hem de Anavatan Türkiye’nin itibarının uluslararası düzeyde yükselmesine, Kuzey Kıbrıs Türklerinin meşru haklarının uluslararası arenada savunulmasına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin Akdeniz’deki milli menfaatlerinin korunmasına yapmış oldukları üstün hizmet ve katkıları dolayısıyla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a “Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Alanında Fahri Doktora Unvanı” tevcih edilmesine oy birliği ile karar verildi” ifadeleri kullanıldı.
Fahri doktora tevcih töreninin ardından Cumhurbaşkanı Tatar, “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türklerinin Ada’da Varoluş Mücadelesi” konulu açılış dersini verdi.
Tatar, üniversitenin açılış dersi çerçevesinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türkü’nün kimseye boyun eğmediğini ve kimsenin yönetimi altına girmediğini vurguladı.
Kıbrıs’ta Kıbrıslı diye bir millet olmadığını da ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta kültürleri birbirinden çok farklı olan Türklerin ve Rumların olduğunu söyleyerek “Rum ve Yunan halkının bizleri yönetmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs sorunu çözülmeden Avrupa Birliği’ne üye alınmasını da eleştiren Tatar, bu şekilde hem Avrupa Birliği içine sorun sokulduğunu hem de Kıbrıs Türk halkına ve Türkiye’ye haksızlık yapıldığını anlattı.

“BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN KARARI, ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, verdiği açılış dersinde, 1571 yılında Kıbrıs’ın fethedilmesinden başlayarak günümüze kadar gelen süreçte yaşananları anlattı. Konuşmasında müzakere süreçlerine de değinen Tatar, “BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihinde almış olduğu haksız ve siyasi bir kararla Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘Kıbrıs’ın tek meşru hükümeti’ olarak tanınırken, Rum liderliği Kıbrıs Türk halkını diz çöktürebilmek için zaman oynadı. Rum tarafının bu tutumu hâlâ devam ederken, BM parametrelerinin özünü teşkil eden BM Güvenlik Konseyi’nin bu kararı hala daha çözümün önündeki en büyük engeldir. Bunlar ortadan kalkmadıkça da Rum tarafı hiçbir zaman adil ve kalıcı bir anlaşmaya yanaşmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Rum tarafının ucu açık müzakerelerle Kıbrıs Türk tarafını ve dünyayı aldatmasına ve 53 yıl daha müzakere masalarında esir alınmaya tahammüllerinin kalmadığını vurgulayan Tatar, federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmayacağının anlaşılması sonrasında, Türkiye tarafından da desteklenen egemen iki eşit devletin varlığına dayalı çözüm önerisini gündeme getirdiklerini anlattı.

“RUM TARAFI, GERGİNLİK YARATICI SÖYLEM VE EYLEMLERDEN KAÇINMADI”
Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak bu çözüm önerimizi gündeme getirirken, bunun bölge barışına da büyük katkı sağlayacağının ve silaha ve şiddete başvurmadan diyalog yolunun açık tutulması gerektiğinin de bilinci içerisindeydik. Ama yine, her zaman olduğu gibi Rum tarafının olumsuz tutumu ve değişmeyen zihniyetiyle karşılaştık.
Fakat buna rağmen, Rum tarafıyla diyalog yolunu açık tutarken, Rum tarafına da sürekli olarak iyi niyetli uyarılarda bulunduk. Rum tarafı ise buna karşılık olarak provokatif tutumunu sürdürürken, gerginlik yaratıcı söylem ve eylemlerden kaçınmamıştır. Haksız ve tek yanlı şekilde AB üyesi yapılan Rum tarafı, bu üyeliği de kullanarak, tehdit ve şantaj politikası uygularken, AB’nin buna seyirci kalması da dikkat çekicidir.

“ÇÖZÜM ÖNERİMİZDEN VAZGEÇECEK VEYA GERİ ADIM ATACAK DEĞİLİZ”
Bu tarihi yıl dönümünde bir kez daha ifade ediyorum ki biz adil ve kalıcı bir anlaşmadan yanayız. Ancak bunun için gerçeklerin artık kabul edilmesi gerekir. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir. Sürdürülebilir ve gerçek olan iki devletliliktir ve ancak egemen eşitlik temelinde bir anlaşma mümkün olabilir.
Ama ne var ki; Cenevre’de gerçekleşen 5+BM gayriresmî toplantısı öncesi ve sonrasında da Rum zihniyeti ile hâkimiyetçi tutumunun değişmediği bir kez daha görülmüştür. Rum liderliği bu toplantı öncesinde ‘Türkiye’nin garantörlüğü kalkmadan, Türk askeri çekilmeden, Maraş iade edilmeden çözüm olmaz’ dayatmasında bulunurken, bu tutumunu toplantı sonrasında da sürdürmüştür. Rum tarafının bu tutumu hala daha devam etmektedir.

Rum- Yunan ikilisi ile destekçilerinin tüm baskılarına rağmen, egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimizi Cenevre’de masaya koyduk. Bu çözüm önerimizden vazgeçecek veya geri adım atacak değiliz. Federasyon gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayaldir, egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimiz ise tek gerçekçi yoldur. Ne 1974 öncesine döneceğiz, ne de Rum’un azınlığı olacağız. Anavatan Türkiye ile belirlediğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Halkımız müsterih olsun, Anavatan Türkiye her zaman olduğu gibi, yine bizimle beraberdir.”
Cumhurbaşkanı olarak asli görevinin devleti, egemenliği, halkın hak ve çıkarlarını korumak, halkı Rum’un azınlığı yapmamak ve anavatan Türkiye ile olan sarsılmaz bağları daha da güçlendirmek olduğunu vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk halkı et ve tırnak gibidir. Bizi Anavatan Türkiye’den koparmaya, ayrı düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir” sözleri ile konuşmasını tamamladı.

KALYONCU: “MEZUN OLAN ÖĞRENCİLERİMİZLE GURUR DUYUYORUM”
HKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Cemal Kalyoncu konuşmasında, üniversitenin 12 yılda yakaladığı başarıyı anlatarak, “12 yıl önce eğitim hayatına başlayan Üniversitemizden bugüne kadar 13 bin 163 öğrencimizi mezun ettik. Mezun olan öğrencilerimizle iş hayatının her sektöründe, bünyemiz içindeki şirketlerimizde ve fabrikamızda zaman zaman karşılaşıyor ve hepsiyle gurur duyuyorum” dedi.

DERELİ: “TATAR’A FAHRİ DOKTOR UNVANI TEVCİH ETMEKTEN ONUR DUYUYORUZ”
HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ise konuşmasında, yapmış olduğu çalışmalarla KKTC’nin meşru haklarının savunulmasına ve Türkiye’nin Akdeniz’deki menfaatlerinin korunmasına büyük katkı sağlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a “Fahri Doktor” unvanı tevcih etmekten onur duyduklarını ifade etti.
Konuşmaların ardından ise akademik ödüllerin verilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile tören tamamlandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

20 günlük Mihrimah Toymuradov gözyaşları arasında toprağa verildi..Üstel:Olayın incelenmesi ihmallerin ortaya çıkarılması için gerekenler yapılıyor

Published

on

By

Dr. Burhan Nalbantoğlu Acil Durum Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde, erken doğum sebebiyle kuvezde tedavi gördüğü sırada yaşamını yitiren 20 günlük bebek Mihrimah Toymuradov Gönyeli Karbistanlığında defnedildi.

Mihrimah Toymuradov gözyaşları arasında uğrulandı.

Cenazeye Başbakan Ünal Üstel de katıldı.

Üstel, “Sağlık Bakanlığı tarafından olayın detaylı şekilde araştırılması için bir komisyon kuruldu ve polisle iş birliği içinde kapsamlı bilgi talep ettik. Bu üzücü olayın nasıl gerçekleştiğinin incelenmesi ve ihmallerin ortaya çıkarılması için gereken talimatları verdik. Bir bebeğimizi kaybettik ve bugün onu defnetmek için buradayız. Diğer çocuklarımızın sağlık durumunun her geçen saat iyileştiği bilgisini aldık” dedi.

Öte yandan Polis, Mihrimah Toymuradov’un otopisinin yapıldığını, ölüm sebebinin, yapılacak ileri tetkiklerin ardından tespit edileceğini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

İstanbul’da ‘Türk-Ekonomi Zirvesi’

Published

on

By

İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Sanayi, Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanları Toplantısı’nda, Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır; Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov, Kırgızistan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiev, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev ile görüşmeler yaptı.

Toplantıda, 12 yeni çalışma grubu kurularak, AR-GE projeleri, yapay zeka ve dijital dönüşüm gibi önemli konuların ele alınması hedefleniyor. Bakan Kacır, bu işbirliklerinin Türk Dünyası için yeni bir başlangıç olacağına vurgu yaptı.

Çalışma gruplarında ortak AR-GE projelerinin fonlanması bilimsel araştırma burs ve değişim programları, Yapay Zeka-Dijital dönüşüm programlarının geliştirilmesi, üye gözlemci ülkelerde Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nin (TEKNOFEST), gençlik teknoloji programları düzenlenmesi, AR-GE ve tasarım merkezlerinin ortak projeler geliştirmesi, ülkeler ve üyeler arasında ortak girişimlerin kurulması, gençlik gelişimi için ortak projeler oluşturulması, yatırım fonu ve girişimcilik alanına önceleme, yatırım işbirliği platformunun kurulması, Türkiye’nin Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) modelinin üye ülkelerde uygulanması, sanayi alanında kapsamlı işbirliği zemini oluşturulması, organize sanayi bölgesi modelinin iyi örnek olarak üye ülke ve gözlemciler ile bilgi ve tecrübe paylaşımı, bu yöntemle sanayi işbirliklerinin sektörel olarak geliştirilmesi, sektörel temelli sanayi işbirliklerinin kurulması gibi konular ele alınacak.

Sosyal medya platformu X’te konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kacır, şu ifadeleri kullandı:

“Türk Devletleri Teşkilatı 1. Sanayi, Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanları Toplantısı marjında, Azerbaycan Ekonomi Bakanı Sayın Mikayıl Cabbarov, Kırgızistan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sayın Daniyar Amangeldiev, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Sayın Kubanıçbek Ömüraliyev ile verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Türk Dünyası ülkeleri olarak aramızdaki işbirliğini derinleştirecek, bilim, teknoloji, inovasyon ve sanayi alanlarında somut projeleri hızla hayata geçireceğiz.”

Kacır, sosyal medyadaki bir diğer paylaşımında ise Türk Devletleri Teşkilatı’nın üye ülkelerinin güçlü birlikteliğinin, yarınlar için bir başlangıç noktası olacağının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sanayi, bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında işbirliğimizi daha da ileri taşıyacak ortak hedefleri belirledik. Bu hedefler, Türk dünyasının yarınlarına ışık tutacak; üye ülkeler ile aramızdaki güçlü bağları daha da pekiştirecektir. Kabul ettiğimiz Bakanlar Bildirisi ve Eylem Planı; sadece bakanlıklarımızı değil, özel sektör, akademi ve araştırma kuruluşlarımızı da kapsayarak kalıcı işbirliklerinin temelini atmaktadır. Türk devletlerinin güçlerini birleştirdiği bu yapının, tüm coğrafyamız için yeni bir dönemin kapısını aralayacağına inancımız tamdır. Bu adımlar, aramızdaki dayanışmayı derinleştirecek, coğrafyalarımız arasında güçlü bir bağ oluşturarak ortak hedefler doğrultusunda bir arada ilerlememize olanak sağlayacaktır. Bugün, Türk Devletleri Teşkilatı’nın tüm üyeleri; sanayide, bilimde, inovasyonda ve teknolojide el ele vererek, geleceğimizi birlikte inşa etme kararlılığını dünyaya göstermiştir. Bu irade, ortak yarınlarımızı güvenle inşa edeceğimizin en güçlü teminatıdır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu:Cumhuriyetin değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere en güçlü miras olarak bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, cumhuriyetin değerlerini yaşatmanın, onu daha ileriye taşımanın ve gelecek nesillere en güçlü miras olarak bırakmanın en büyük sorumlulukları olduğunu belirtti.

Ataoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101’inci yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Bu anlamlı günde Türkiye Cumhuriyeti ile omuz omuza durmanın ve cumhuriyet değerlerine sahip çıkmanın onurunu yaşadıklarını vurgulayan Ataoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana geçen 101 yıllık süreçte, köklerimize bağlı kalarak özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi yolunda atılan adımları kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve geleceğe olan inancın en güçlü ifadesidir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler de bu anlamlı günde Türkiye Cumhuriyeti ile omuz omuza durmanın ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmanın onurunu yaşıyoruz. Bugün, bizleri bir araya getiren ortak değerler, özgürlük ve bağımsızlık idealleri, geleceğimizi şekillendirmede yolumuzu aydınlatmaktadır. Yakılan bağımsızlık meşalesi, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de aynı inançla yanmaya devam etmektedir.

Cumhuriyet; yalnızca bir yönetim şekli değil, aynı zamanda halkın hürriyetine, özgürlüğüne ve milli iradeye olan inancının sembolüdür. KKTC olarak bizler de bu değerlerin savunucusu olmaktan gurur duyuyoruz. Cumhuriyetimizin değerlerini yaşatmak, onu daha ileriye taşımak ve gelecek nesillere en güçlü miras olarak bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur.

Bu vesileyle, başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını yürekten kutluyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde nice yıllara”

Devamını Oku

Trending

Reklam