Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in Erdoğan’ın ziyaretine ilişkin açıklamalarını kınadı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapacağı ziyareti hedef alan provokatif açıklamalarını kınadı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, Rum liderliğinin, KKTC ile anavatan Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kardeşliğe nifak sokma çabasının beyhude olduğunu ve asla amacına ulaşamayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Hristodulidis’in, Erdoğan’ın KKTC ziyaretini kullanarak, iç meseleleri provoke etmeye, Kıbrıs Türk halkıyla anavatan Türkiye arasındaki derin kardeşlik bağlarını zedelemeye ve bundan siyasi fayda elde etmeye çalıştığını söyledi.

“Rum liderin Kıbrıs Türk Halkını temsil etme hakkı veya yetkisi varmış gibi açıklamalar yapması, halkımızın geleceğinden bahsetme cüretini göstermesi kabul edilmez bir hadsizliktir” ifadelerini kullanan Tatar, şunları kaydetti:

“1963 yılında ortaklık devletinden Kıbrıslı Türkleri silah zoruyla atan, ardından 11 yıl boyunca halkımıza her türlü şiddeti, mezalimi ve hatta sistematik soykırım girişimlerini uygulayan anlayışın bugünkü temsilcisinin, halkımıza dair söz söyleme hakkı yoktur. Bugün Kıbrıs Türk halkının kendi devlet çatısı altında yaşıyor olması, bu karanlık döneme son veren Mutlu Barış Harekatı sayesinde mümkün olmuştur. 20 Temmuz Barış Harekatı Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarıyla gerçekleştirdiği meşru bir müdahaledir. Barış Harekatı sadece Kıbrıs Türk halkına değil Rumlara da, başka bir deyişle tüm adaya barışı getirmiştir. 20 Temmuz Barış Harekatı Kıbrıs Türk halkının varlığını ve güvenliğini teminat altına alan tarihi bir dönüm noktasıdır.

Sayın Hristodulidis’in asıl amacı açıktır. Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyonları daha da ağırlaştırmak, adeta halkımızın nefes borusunu tıkamak. Bu yaklaşım, uzlaşıya değil, düşmanlığa hizmet eder. Rum liderliği, yıllardır Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılmasına, kendi iradesini serbestçe yansıtmasına, uluslararası temaslar kurmasına engel olmak için sistematik bir çaba içerisindedir.”

-“ Kıbrıs Türk halkı dayatmalara boyun eğmeyecek”

Cumhurbaşkanı Tatar, bugün kalkıp çağdaşlıktan söz eden Rum liderliğinin, halkın temel insan haklarına yıllardır ket vurduğunu söyleyerek, “2004 yılında, çözüm için elini uzatan halkımız Annan Planı’na ezici çoğunlukla ‘evet’ demiş, buna karşılık ‘hayır’ diyen Rum tarafı ödüllendirilmiş ve Avrupa Birliği’ne tek taraflı olarak tam üye yapılmıştır” dedi.

Bu durumun, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusundaki siyasi niyetlerini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Tatar, AB’nin hiçbir zaman tarafsız bir aktör olamayacağını gösterdiğini belirtti.

Son dönemde Türk dünyasıyla geliştirilen ilişkileri baltalamaya yönelik çabaların da Rum tarafının değişmeyen zihniyetinin yeni örnekleri olduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türk halkının artık dayatmalara boyun eğmeyeceğini, kendi yolunu kendi belirlemeye devam edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu doğrultuda egemen eşitliğimiz ve uluslararası statümüz temelinde iki devletli çözüm vizyonumuzdan asla geri adım atılmayacaktır. Kıbrıs Türk halkının kaderi Rum liderliğinin keyfine bırakılacak bir konu değildir” ifadelerini kullandı.

Rum liderin halka ne düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, kimlerle ilişki kuracağını dikte edeme hakkı ve yetkisine sahip olmadığını ve olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesi hedefiyle ortaya koymuş olduğum yeni vizyonla başlatmış olduğum mücadelede, halkımızın onurlu varlığını, egemenliğimizi ve devletimizi kararlılıkla savunmaya devam edeceğim.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sendikaların eylemi Meclis önünde devam ediyor

Published

on

By

Okullarda başörtüsü kullanımına ilişkin Disiplin Tüzüğü’nde yapılan düzenlemelere karşı eylemler 10’uncu gününde devam ediyor.

Sendikaların “eylem ateşi” bugün Cumhuriyet Meclisi önünde yakıldı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) öncülüğünde ve yaklaşık 100 örgütün desteğiyle gerçekleştirilen eylemin bugünkü organizasyonu, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Biyologlar Derneği, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB), Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği ve Baraka Kültür Merkezi tarafından yapıldı.

Eylemde Basın-Sen’in organizasyonunda çeşitli yayın organlarından gazeteciler ortak canlı yayın yaptı.

Sol Anahtarı tarafından müzik dinletisi, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği tarafından ise şiir dinletisi gerçekleştirildi. 

“Geçit Yok” sloganıyla yapılan eylem, Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan’ın konuşmasıyla başladı. Atan, Kıbrıs Türk halkına dört taraftan saldırı olduğunu savunarak, bu ülkenin laik, demokratik yapısına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. “Bilsinler ki bu ateş sönmeyecek.” diyen Atan, Başbakan’ a “tüzüğün geri çekilmesi” çağrısında bulundu. 

Baraka Kültür Merkezi’den Nazan Şansal ise, iki haftadır her şehirde ateşler yakıldığını ve “Kıbrıs laiktir, laik kalacak” denildiğini hatırlattı. Kıbrıs Türk halkını bölmeye çalışanlar olduğunu söyleyen Şansal, çocuklarına kendi büyüklerinin bıraktığı gibi hoşgörü, sevgi ve saygı bırakacaklarını kaydetti. Şansal, kız çocukların bedeni üzerinden istismara izin verilmeyeceğini vurguladı. 

Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği Eş Başkanı Taner Öncül ise, sanatın üretmek, direnmek olduğunu vurgulayarak, “Hep direndik, hep direneceğiz. Yüreklerimizdeki ateş asla sönmeyecek. Mücadeleye devam edeceğiz.” dedi. 

Biyologlar Derneği Başkanı Mustafa Kofalı ise,  Kıbrıs Türk halkının babasını, amcasını bugünler için şehit vermediğini belirterek, Kıbrıs insanının her zaman laik kalacağını vurguladı. Bilimin yolundan ilerlenmesinin önemine işaret eden Kofalı, “Biz çocuklarının başını örtmeyiz.” ifadelerini kullandı. 

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Seran Aysal ise, verilen mücadeleyi selamladı. “Geçit Yok. Bu tüzüğü geri çekeceksiniz.” diyen Aysal, kendilerinin barıştan, çevreden, eşitlikten, adaletten laiklikten, ve öğretmenden taraf olduklarını belirtti. 

Gazeteciler sahneye çıkmadan önce söz alan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir de, “Özgür basın susturulamaz.”  diyerek, gazeteciler olarak bir tek anne-babalarının önünde eğileceklerini söyledi.

Sol Anahtar ve Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin performansının ardından gazeteciler sırayla sahneye çıkarak konuşmalar yaptı. Gazeteciler, siyasi parti, sendika ve örgüt temsilcilerini de sahneye davet ederek, söz verdi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bakan Çavuş BRT’de konuştu:“Binboğa üretim yolculuğuna devam edecek”

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, BRT’de katıldığı 18. Saat programında Binboğa Yem Fabrikası’nda yaşanan mali krize ilişkin açıklamada bulundu.

Bakan Çavuş, Binboğa’da denetimin sürdüğünü, elde edilecek sonuçlara göre fabrikanın hem yönetsel hem de finansal açıdan güçlendirilerek faaliyetlerine devam edeceğini belirtti.

Finansal konudaki denetimler sonucunda bir yol haritasının ortaya çıkacağını da kaydeden Çavuş, Koop-Süt örneğini vererek benzer bir sürecin yürütüldüğünü aktardı. Bakan Çavuş, “Hükümetin atacağı adımlarla Binboğa üretim yolculuğuna devam edecek” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Şahali ve bazı milletvekilleri Binboğa Yem’e ziyarette bulundu.

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erkut Şahali ve bazı milletvekilleri Binboğa Yem’e ziyarette bulundu.

Ziyarette konuşan CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, dayanışmalarını iletmek için orada bulunduklarını belirterek, Binboğa’nın halk için önemine işaret etti.

Erkut Şahali, gelinen noktada hem yönetsel beceriksizlik hem de suistimal sonucunda kurumun sessizliğe bürünmüş vaziyette olduğunu öne sürerek, buna sessiz kalamayacaklarını ifade etti.

Şahali, bu konuda sorumluluğu olanların gereken bedeli ödemesi konusunda kendilerinin de çaba sarf edeceklerini; bunu kontrol etmesi gereken üst makamların da aynı sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini savundu.

Devamını Oku

Trending

Reklam