Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Albayrak Medya Grubu’nun sahibi olduğu ve Türkçe yayın yapan GZT’den NazgülKenzhetay’a röportaj verdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının, Türk dünyasının hak ve çıkarlarının temsilcisi ve yılmaz bekçisi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “1983 yılında büyük mücadelelerle, kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı kullanarak kurduğumuz devletimizi tüm zorluklara rağmen ileriye taşıma yönündeki mücadelemize devam ediyoruz” dedi.

Tatar, Cumhurbaşkanı olarak göreve gelir gelmez, Anavatan Türkiye’nin de tam desteğiyle uluslararası alanda yeni bir vizyon ortaya koyduğunu anımsatarak, bu vizyonun adadaki mevcut gerçekler üzerine kurulduğunu söyledi.

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olduğunu dile getiren Tatar, “Adayı paylaştığımız, kendi devletlerimizin sınırları içerisinde yan yana yaşadığımız Kıbrıs Rum halkı ne kadar egemense Kıbrıs Türk halkının da o kadar egemendir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkı için adil, eşit ve sürdürülebilir bir uzlaşının formülü ve zeminin, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletin iş birliğinden geçtiğini de anımsattı.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’nin 77. Genel Kurul konuşmasında yapmış olduğu, KKTC’nin resmi olarak tanınması ve Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonun kaldırılması çağrısının tarihi önem taşıdığını söyledi.

Tatar, “Bunun bir yansıması olan Özbekistan’ın Semerkant kentinde 11 Kasım 2022’de gerçekleştirilen 9. Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi’nde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyeliğe anayasal ismiyle oy birliğiyle kabul edilmesi ve zirve bildirisinde de ifade edildiği gibi, Kıbrıs Türk halkı Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun vurgulanması, KKTC’de büyük bir memnuniyet ve gurur yarattı” dedi.

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olmasıyla organizasyonun daha da güçlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, birliğin bir güç olduğunun altını çizerek, başta Anavatan Türkiye olmak üzere Türk dünyasının hak ve çıkarlarının bölgedeki temsilcisi olan KKTC devletinin uluslararası alanda hak ettiği statüyü elde etme mücadelesine katkı koyan tüm kardeş ülke liderleri ve halklarına teşekkür etti.