Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar: TMT, Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan bir direniş örgütüdür

Published

on

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na yönelik hadsiz iftira ve karalamalara sert tepki gösterdi.

Açıklamasında Tatar, “Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan TMT, bir saldırı örgütü değil; Rum katillerin saldırılarına ve katliamlarına karşı halkımızı savunan ve koruyan bir direniş örgütüdür” vurgusu yaparak şunları kaydetti:

“Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı silah zoruyla bir Helen Adası yapabilmek amacıyla devreye koyduğu EOKA terör örgütü, 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı saldırıları başlatırken; halkımız tamamen savunmasız bir şekilde katlediliyor, köylerimiz ateşe veriliyor, insanlarımız göç ediyordu. Halkımızı bu saldırılara karşı koruyabilmek amacıyla Mukavemet Birliği, VOLKAN ve 9 EYLÜL direniş örgütleri oluşturulurken; bu direniş örgütlerinin tek çatı altında birleşmesiyle de 1 Ağustos 1958 tarihinde TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI (TMT) oluşturulmuştur. Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan TMT, bir saldırı örgütü değil; Rum katillerin saldırılarına ve katliamlarına karşı halkımızı savunan ve koruyan bir direniş örgütüdür. TMT öncülüğünde verilen destansı bir direniş sonrasında halkımız, 1960 tarihinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olmuştur. Ama ne var ki Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘Enosis’e bir sıçrama tahtası’ olarak değerlendiren Rum liderliği, hazırladığı Akritas Planı doğrultusunda, halkımızı yok edebilmek ve Enosis’i gerçekleştirebilmek amacıyla 21 Aralık 1963 tarihinde Kanlı Noel saldırılarını başlatmıştır. Bu saldırılara karşı TMT yine büyük bir direniş gösterirken; TMT’nin neferleri, halkımızın evlatları Türklüğün onur ve şerefini korumak, Enosis’i önlemek uğruna toprağa girmiştir. Vatan uğruna canlarını veren şehitlerimizi unutmak mümkün değildir. TMT olmasaydı, 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşmamız mümkün olmayacak ve Kıbrıs bir Helen Adası olacaktı. Bugün vatan bildiğimiz bu topraklarda özgür ve egemen olarak kendi devletimizin çatısı altında yaşıyorsak bunu, TMT’ye, şehitlerimize ve Anavatan Türkiye’ye borçluyuz. Halkımızın mücadele ve direniş azmini oluşturan TMT’ye yönelik çirkin ve gerçek dışı iddialar, iftira ve yalanların hedefi, mücadelemizi zaafa uğratmak ve karalamaktır. Rum iş birlikçisi ajan-provokatörler ile kendini bilmezlerin bu çirkin saldırılarına karşı seyirci kalacak değiliz. TMT ile halkımızın evlatlarını ve şehitlerimizi, ‘suikastçı ve katil’ olarak suçlayanlara karşı, gereken mutlaka yapılacaktır. TMT, Kıbrıs Türk halkıdır. TMT, ulusal mücadelemizdir. TMT, direniş ruhumuz ve azmimizdir. TMT’den ve şehitlerimizden aldığımız güç ve ilhamla mücadelemize devam edeceğiz. Ulusal direnişimizde toprağa giren TMT’nin adsız neferleri,halkımızın evlatları ve tüm şehitlerimiz rahat uyuyun. Aziz hatıralarınızı, kimsenin kirletmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Ruhunuz şad olsun. Vatan size minnettardır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam