Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:Ancak egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan mevcut iki Devletin iş birliği ile sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözüm sağlanabilir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bu sabah, ABD Büyükelçisi Judith G. Garber ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Güney Avrupa ve Avrasya Konuları Ofisi Güney Avrupa ve Kafkasya’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Erica Olson’u kabul ederek görüştü.

Cumhurbaşkanı Tatar görüşmede, Kıbrıs konusu ve Kıbrıs’ta yaşanan tarihsel sürece değinerek Kıbrıslı Türklerin en az Kıbrıslı Rumlar kadar egemen olduğunu vurguladı. Egemen eşitliğin doğal/müktesep bir hak olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, anlamlı resmi müzakerelere Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik hakkının teyit edilmesi durumunda başlamaya hazır olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 Anayasası uyarınca eşit ortaklık olmasına rağmen adanın Yunanistan’a bağlanması hedefiyle Rum tarafının, Kıbrıslı Türkleri silah zoruyla devletin dışına ittiğini anlattı.

15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın Başpiskopos Makarios’u devirerek başlattığı darbenin ardından 17 Temmuz 1974’te Nikos Sampson’un “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”ni ilan ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’te Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirmesiyle adaya barış geldiğini belirtti.

AB’nin Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutmadığını ve Kıbrıslı Türklere uygulanan haksız izolasyonların devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı, 60 yıldan beridir kendi kendini yönetiyor. Bugün, Kıbrıs Türk halkı, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi devletine sahiptir. BM’nin desteklediği 2004 Annan Planı’na Kıbrıslı Türklerin evet demesine ve Rumların reddetmesine rağmen, Kıbrıslı Rumlar AB’ye haksız bir şekilde tek taraflı üye yapıldı. AB, objektif olamaz çünkü Yunanistan ve Güney Kıbrıs AB üyesidir.”

Cumhurbaşkanı Tatar, yıllardır gerçek eşitlik temelinde bir çözüme Rum tarafının isteksizliği nedeniyle ulaşılamadığını; sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözümün ancak egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan mevcut iki Devletin iş birliği ile mümkün olabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta bir antlaşma ile Rum tarafının da, bugün 85 milyon nüfuslu ve adadan sadece 40 mil uzakta olan Türkiye’nin ticari imkanlarından, limanlarından ve hava sahasından faydalanabileceğini söyledi.

İki taraflı Teknik Komite çalışmalarının da ele alındığı görüşmede, başta kültürel miras, sağlık, çevre, iletişim, cinsiyet eşitliği ve suç ile suça ilişkin konular olmak üzere iki halkın günlük yaşamlarının kolaylaştırılmasına çalışıldığı vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, iki taraf arasında güven ve iş birliğini gerçek anlamda artıracak ve egemen eşitlik temelinde bir uzlaşıya katkıda bulunabilecek konulara sıcak baktığımızı ve inisiyatif almaya hazır olduğumuzu aktardı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta tarafların doğal/müktesep haklarına dayalı sürdürülebilir bir uzlaşıya varılmasında ABD’nin öngörülü katkılarını beklemekte olduğumuzun da altını çizdi. Görüşmede, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi M. Ergün Olgun ve müzakere heyeti de hazır bulundu. BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam