Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar’dan Türk devletlerine çağrı: “Kıbrıs Türk halkının kuşatma altına alınmasını ve görünmez kılınmasını amaçlayan baskılara boyun eğmeyiniz”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk devletlerine, Kıbrıs Türk halkının kuşatma altına alınmasını ve görünmez kılınmasını amaçlayan baskılara boyun eğmemeleri çağrısında bulundu.

Tatar, “Neyse ki, Türkiye gibi güçlü bir ülke bizi destekliyor ve biliyoruz ki Türk Devletlerinin kalbi bizimle. Biz aynı Türk milletinin evlatlarıyız ve ortak bir tarihe ve kültüre sahibiz” dedi.

79. BM Genel Kurulu çalışmaları kapsamında New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre KKTC New York Temsilciliği’nde yer alan görüşmede Cumhurbaşkanı Tatar, resmi heyetiyle birlikte Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu dolayısıyla New York’a geldiklerini ve “Kıbrıs Türk halkının varlığını göstermek” amacıyla çeşitli temaslarda bulunduklarını söyledi.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’nin 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada KKTC ve Macaristan’ın gözlemci üyelikleriyle Türk Devletleri Teşkilatı’nı güçlendirdiklerini söylediğini anımsattı.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mesajlar çok önemli ve tüm dünya tarafından dinlendi” diyen Tatar, Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü gibi doğal haklarıyla ilgili Türk tarafının milli duruşunu ortaya koyduğunu belirtti.

Tatar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Kıbrıs Türk halkına yönelik haksız izolasyonun sona erdirilmesi için dünyaya yeni bir çağrıda bulundu ve Doğu Akdeniz’deki yasal haklarımıza ve çıkarlarımıza atıfta bulundu. Devletimizin resmen kabul edilmesine ve tanınmasına ihtiyaç vardır. Türkiye, Kıbrıs Adası’na sadece 40 mil uzaklıkta bir garantör ülke olup, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahiptir. Dolayısıyla Türkiye’nin görüşleri önemlidir. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs sorununun çözümü Türkiye olmadan bulunamaz. Sürekli vurguladığımız gibi, Kıbrıs sorununun adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözümü olacaksa, bu iki devlet temeline dayanmalıdır” diye konuştu.

Kıbrıs Türk halkının eşit, müktesep hakları bulunduğunu, Kıbrıs Türk halkını KKTC’nin temsil ettiğini kaydeden Tatar, adada bulunan iki eşit halkın kendilerini yönettiklerini ve bugün Kıbrıs’ta iki devlet olduğunu söyledi. Adanın gerçeklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, federal çözüm müzakerelerinin yarım asırdan fazla bir süre yapıldığını kaydetti.

Tatar söyle konuştu:

“Nisan 2004’te yıllarca süren müzakerelerin ardından, Annan Planı adanın her iki tarafında eşzamanlı olarak düzenlenen ayrı referandumlara sunuldu. Bu plan uluslararası toplum tarafından tamamen desteklendi. Rum halkı bu planı yüzde 76 oranında reddetti. Kıbrıs Türk halkı ise yüzde 65 oranında kabul etti. O dönemde uluslararası toplumun verdiği sözler, Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyon ve kısıtlamaların sona ereceği, doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret yapabileceğimiz ve gençlerimizin uluslararası spor etkinliklerine katılabileceği yönündeydi. Ancak bu sözler yerine getirilmedi. Halkımızın maruz kaldığı izolasyon insan haklarına aykırı bir durum olarak devam etmektedir.”

Federal çözüm için son ve nihai girişimin Temmuz 2017’de Crans-Montana’da başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Tatar, “Bunların hepsi Rum tarafının Kıbrıs Türk halkıyla güç ve refah paylaşmak istemediğini ortaya koyuyor. Federal çözüm zemini artık tükenmiştir ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi tamamen geçersizdir” dedi.

2004 referandumunda çözümü reddetmelerine rağmen Rum tarafının AB üyesi kabul edilmesinin sorunu daha da karmaşık hale getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum tarafı, Kıbrıs Türk halkının hayat damarı ve bize güvenliğimizin teminatı olan Türkiye’nin garantisini ortadan kaldırmak için ‘sıfır asker, sıfır garanti’ gibi taleplerde bulunuyor. Türkiye’nin garanti haklarını ortadan kaldırma taleplerini asla kabul etmeyeceğiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, adadaki barış, refah ve güvenliğin Türk askerinin varlığı sayesinde sürdüğünü de vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:

KKTC devletinin sınırları vardır, kendi Cumhurbaşkanlığı, Parlamentosu ve Yargısı ile egemen ve demokratik bir devlettir. Devletimizin kendi polis gücü, güvenlik kuvvetleri, kurumları ve devlet organları vardır. Kıbrıslı Türkler, ayrı bir dili, kültürü ve dini olan bir halktır. Devletimiz vardır ve bu bir gerçektir. Bu nedenle uluslararası toplumu ve TDT’yi Kıbrıs Türk halkına yardımcı olmaya, halkımıza karşı yapılan adaletsizliği sona erdirmeye ve devletimizin tanınmasına destek vermeye çağırıyoruz. Bildiğiniz gibi, KKTC 2022’de Özbekistan’da düzenlenen zirvede oy birliğiyle TDT’ye gözlemci üye olarak kabul edildi. Bir kez daha, bu konuda yoğun çaba sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve anayasal ismimizle gözlemci üyeliğimizi onaylayan tüm Türk Devletlerine teşekkür ediyorum.”

-“KKTC’nin kuşatma altına alınmasına izin vermeyiniz”

KKTC’nin TDT ve üye devletlerle çeşitli alanlarda ilişkilerini geliştirmeye devam ettiğini kaydeden Tatar, “Türk kardeşlerimize, Kıbrıs Türk halkının kuşatma altına alınmasını ve görünmez kılınmasını amaçlayan baskılara boyun eğmemeleri için çağrıda bulunuyorum. Neyse ki, Türkiye gibi güçlü bir ülke bizi destekliyor ve biliyoruz ki Türk Devletlerinin kalbi bizimle. Biz aynı Türk milletinin evlatlarıyız ve ortak bir tarihe ve kültüre sahibiz. Azerbaycan’a yaptığım son ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletlerinin birliğine olan güçlü inancını ve bu birliğin çeşitli alanlarda yaratacağı gücü vurguladı ve TDT’de KKTC’nin önemini vurguladı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kırgızistan’ı ziyaret ettiğini ve Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov’un KKTC’ye desteğini ifade ettiğini de aktardı.

Bunların hepsinin kısa bir süre içinde elde edilmiş başarılar olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “KKTC iki yıl önce TDT’ye kabul edildi ve yalnızca Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyinde değil, aynı zamanda farklı devletlerin diğer kurum ve organlarıyla da Türk Devletleri ile ilişkilerini hızla geliştirmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev’e KKTC’ye desteğinden dolayı teşekkür etti.

Büyükelçi Kubaniçev Ömüraliyev de Cumhurbaşkanı Tatar’a görüşme için teşekkür ederek, kendisiyle birçok kez, en son olarak Azerbaycan’ın Şuşa kentinde bir araya geldiğini söyledi. KKTC’nin gözlemci üyeliğinin bir yıl 10 ay önce gerçekleştiğini belirten Ömüraliyev, “KKTC, teşkilatta temsil ediliyor. Aynı tarihi, dili ve gelenekleri paylaşıyoruz. Bu desteği sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Görüşmeye ayrıca Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dana, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar, Hukuk İşleri Danışmanı Sülen Karabacak ve Güven Yaratıcı Önlemler ve Teknik Komiteler Koordinatörü Seniha Birand Çınar da katıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam