Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar:Doğrudan uçuş, temas ve ticaret konularında açılım yapabilseydi belki masaya oturulabilirdi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’den 3D (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas) açılımı talebinde bulunduğunu aktararak, “Bu açılım yapabilseydi masaya oturulabilirdi.” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile görüşmesine ve Holguin’in ortak zemin bulma çabasında gelinen noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, ortak zeminin yeni milli siyasetin gereği olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidi ile mümkün olabileceğini vurguladı.

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” Avrupa Birliği üyesi olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ortadan kaldıracak bir yapıyı kabul etmeyeceğini anlatan Tatar, masaya Rumların “cumhuriyet” Türklerin “cemaat” olarak oturmasını ise kendisinin kabul etmeyeceğini söyledi. Tatar, devlet olarak eşitliğin kabul edilmesinin önemine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının tek hedefinin Türkiye’yi adadan çıkarmak olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin garantörlüğünün sona erdiği bir coğrafyada Kıbrıslı Türklerin varlığını sürdürebilmesinin mümkün olmadığını anlattı.

Holguin’in farklı çevrelerle görüşmesine tepki gösteren Tatar, Holguin’in halkın yönelimlerini “kapı kapı dolaşarak” ölçmeye hakkı olmadığını söyledi, bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Tatar, Holguin ile son görüşmesine de değinerek, 60 yıldır çözülemeyen Kıbrıs meselesinin Holguin’in “sihirli değnekle” çözeceği bir mesele olmadığını belirtti.

-“Holguin, ortak zemin olmadan tarafları müzakere sürecine sürüklemeye çalıştı”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in Rum basınına yaptığı bazı açıklamaları değerlendirdi. Holguin’in, “Tatar’ın üçlü görüşme teklifini reddetmesine şaşırdığı” yönündeki ifadesine yanıt olarak Tatar, şu an ortak zemin olmadığını ve ortak zemin olmadan görüşmenin anlamsız olacağını kaydetti.

Holguin’in BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi değil Kişisel Temsilcisi olduğunun ve görevinin görüşme sürecinin başlaması için ortak zemin olup olmadığını araştırmak olduğunun altını çizen Tatar, “Ortak zemin, 27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de ortaya koyduğumuz yeni anlayışımızın, yeni milli siyasetimizin gereği egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidi ile mümkün olduğudur. Şu anda ortak zemin yok, çünkü karşı taraf iki bölgeli iki toplumlu federasyon anlayışındadır. Bizim anlayışımızla onlarınki arasında fark var.” diye konuştu.

İki taraf bir ortak zeminde buluşabiliyorsa müzakere sürecinin başlayabileceğini söyleyen Tarar, Holguin’in işi zorlamaya çalıştığını, ortak zemin olmadan tarafları müzakere sürecine sürüklemeye çalıştığını ve Kıbrıs’ın gerçeklerini anlamadığını kaydetti.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yaptığı ortak basın toplantısındaki “Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde adil, kalıcı çözüme kavuşturulması mühimdir.” sözlerine de işaret ederek, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi, iki ayrı devletin ülke gerçekleri olduğunu vurguladı ve Erdoğan’ın da “egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüyü” kastettiğini söyledi. Tatar, “Kuzey’deki devleti tanımıyor olabilirler. Ama kim inkar edebilir buradaki devletin varlığını? Kurum ve kuruluşlarıyla, demokrasisiyle, yargısıyla, yasamasıyla, yürütmesiyle, her türlü mekanizmalar, fonksiyonlar çoğu devletten daha kökleşmiş, daha yerleşmiş şekilde bizim devletimizde var.” dedi.

Rumlar kadar Türklerin de kendi kendini yönetme hakkına sahip olduğunu ve devlet sahibi olduğunu anlatan Tatar, artık iki devletin karşı karşıya gelmesiyle müzakere sürecinin başlayabileceğini belirtti.

-“Holguin’e müzakerelerin başlaması için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü noktasında bir şey yapılması gerektiğini anlattık”

Rumların Annan Planı’na “hayır” demesine rağmen Avrupa Birliği üyesi olduğunu ve bunun onlara üstünlük ve avantaj sağladığını anlatan Tatar, bu noktadan sonra Rumların anlaşmaya ihtiyacı kalmadığını, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ortadan kaldıracak iki kurucu devletten oluşacak bir yapıya girişmeyeceğini belirterek, “Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmış devlet, Avrupa Birliği devleti…” dedi.

Şu anda masaya oturulması halinde Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti, Türklerin ise cemaat olarak oturacağını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, devlet olarak eşitliğin kabul edilmesinin önemine yeniden vurgu yaptı.

Holguin’e müzakerelerin başlaması için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü noktasında bir şey yapılması gerektiğini anlattıklarını ancak anlattıklarının karşılık görmediğini belirten Tatar, önceki görüşmelerinde “3D” açılımı talep ettiklerini söyledi.

3D’yi “doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas” olarak açan Tatar, üçüncü ziyaretinde 3D konusundan hiç haber getirmediğini aktardı. Tatar, “3D konusunda bir açılım yapabilseydi belki masaya oturulabilirdi.” dedi.

– “Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi olurken, KKTC’ye hala ambargolar uygulanıyor… Nerede bu eşitlik?”

Kıbrıslı Türklerin 1960 Antlaşması’ndan müktesep haklarının olduğunu belirten Tatar, karşı tarafın masada Kıbrıslı Türklere var olan haklarını verme zihniyetinde olduğunu kaydetti ve “Yağma yok. Bizim var olan hakkımız zaten hakkımızdır.” dedi.

Rumların Türkleri dışlayarak ve silah zoruyla Cumhuriyet’ten attığını vurgulayan Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Annan Planı’ndan sonra AB üyesi olurken, KKTC’ye hala ambargolar uygulanmasına “Nerede bu eşitlik?” diyerek tepki gösterdi. Tatar, uygulanan ambargo ve izolasyonların amacının ise halkı pes ettirerek yama etmek, dayatma ile bir çözüme ulaşmak olduğunu kaydederek, bunu kabul edemeyeceğini vurguladı. Siyasetini Türkiye Cumhuriyeti’nin desteklediğini belirten Tatar, Kıbrıslı Türklerin yalnız olmadığını, 85 milyonluk Türkiye’nin yanında olduğunu ifade etti.

-“ Bu düzende bağımsızlık, özgürlük, hürriyet, onurlu yaşam vardır”

Holguin’in “iki liderin de vatandaşlarının sesine ve isteklerine kulak vereceğini umut ediyorum” söylemine de yanıt veren Tatar, KKTC vatandaşlarının Türk askerinin çekilmesine onayı olmadığını vurguladı.

Ülkede bazı sıkıntıların olduğunu ancak en zor dönemlerde bile devleti ayakta tutmayı başardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Burada bir düzen vardır. Bu düzende bağımsızlık, özgürlük, hürriyet, onurlu yaşam vardır. Türkiye’nin de gerek ekonomik gerek sosyal gerek güvenlik konularda desteği vardır.” ifadelerini kullandı.

Rum tarafının tek hedefinin Türkiye’yi adadan çıkarmak olduğunu söyleyerek, en değerli şeyin güvenlik olduğunu kaydeden Tatar, “Asker çekilince güvenliğimiz ne olacak? Güvenliğimizin sağlanması için mutlak suretle Türkiye’nin buradaki varlığı esastır.” dedi. Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün sona erdiği bir coğrafyada Kıbrıslı Türklerin varlığını sürdürebilmesinin mümkün olmadığını da ekledi.

Ülkede “aşırı marjinal” grupların da bulunduğunu ancak genel olarak halkın bağımsızlığına, özgürlüğüne, onuruna önem verdiğini ifade eden Tatar, halkın kendi bağımsız devletinden vazgeçmeyeceğini söyledi.

Holguin’in farklı çevrelerle görüşmesine ise Tatar, “Burada seçilmiş bir cumhurbaşkanı vardır, bir hükümet vardır, iktidar partileri vardır. Halkın yönelimlerini kendisi kapı kapı dolaşarak ölçemez. Hakkı yoktur… Ülkenin kurulmuş düzenine meydan okuyacak şekilde, en uç muhaliflere kadar gidip, kışkırtma modunda bir süreç yürütmesi hoş değil. Ben bundan rahatsızlık duydum açıkçası… Holguin’in görevi ortak zemin olup olmadığını araştırmak. Ortak zemin olmadığı zaten belli…” sözleri ile tepki gösterdi.

-“1974 Barış Harekatı’ndan sonra rahat ettik”

Tatar, Holguin’in “Kıbrıs’ta 60 yıllık bölünmüşlük olduğu” yönündeki ifadesine de işaret ederek, “60 yıl önce uzun dönem adada huzur vardı sanki…” dedi ve Kıbrıslı Türklerin 1974 Barış Harekatı’ndan sonra rahat ettiğini kaydetti.

Larnaka’da 1964 yılında öldürülen 11 şehit anısına yapılan Kayıp Otobüs Anıtı’nın dünkü açılışına katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, olayın tam 60 yıl önce yaşandığına dikkati çekti.

-“Kusura bakma, ortak zemin yok…”

Holguin ile son görüşmesinin detaylarından da bahseden Tatar, “Kendisine söylediğim ‘Kusura bakma, ortak zemin yok.’. Kendisine teşekkür ettim… 60 yıldır çözülemeyen Kıbrıs meselesini kendisinin sihirli değnekle çözeceği bir durum yok. Süreci iyi anlatması ve yazacağı raporun dengeli ve adil olması beklentimi ilettim. Çünkü gerçekten ne yazacakları bizim için de önemlidir. Kendisinin görevi ortak zemin olup olmadığını araştırmak… Kapı kapı dolaşıp muhaliflerden medet ummaması gerektiği düşüncemi de kendisine aktardım.” ifadelerini kullandı.

Federal temele dayalı çözümü hala dile getiren çevrelere de seslenen Cumhurbaşkanı Tatar, “Masaya oturup da zaten hakkın olan eşitliği almanın hiçbir anlamı yoktur. Masaya oturup meseleyi çözmek lazım ama masaya oturmadan önce eşitliği almak lazım. Bu çok önemlidir… Kıbrıs Türkü’nün özden gelen hakkı eşittir zaten. En büyük gücümüz budur… Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu anlaşmasında Kıbrıslı Türkler Kıbrıslı Rumlar kadar cumhuriyetin sahibidir, ortağıdır. Onlar bizi silah zoruyla attılar. Esas işgalci odur…” ifadelerini kullandı.

-“ Gönlümden geçen Azerbaycan’dan direkt uçuşların da olması”

Azerbaycan – KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev’in dünkü bir ziyaretinde “Azerbaycan Meclisi’nin ilk kez resmi olarak KKTC’ye gelmesi diplomatik seviyede tanınma anlamına gelir.” İfadesini kullanmasıyla ilgili değerlendirme istendiğinde ise Tatar, “Biz de işin o noktaya geleceğini umut ediyoruz. Azerbaycan Milli Meclisi bu dostluk grubunu onayladı. ‘Bunun bir diplomatik anlamı var’ manasında söylemiştir. Milli Meclis’in onaylaması bir resmiyettir, bir adımdır. Benim gönlümde direkt uçuşların da olmasıdır.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Medya Etik Kurulu’ndan kınama

Published

on

By

Medya Etik Kurulu, Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun şikayeti üzerine başlattığı inceleme sonunda “ciddi etik ihlali” tespit ettiği “Gargacık” ve “Kıbrıs Gerçek” isimli yayın organlarını kınadı.

Medya Etik Kurulu konuyla ilgili açıklamasında, “mesleki hassasiyet ve medya özgürlüklerini temel alarak, titizlikle ve evrensel ilkeler” üzerinden yapılan değerlendirmede, sözkonusu kuruluşların DAÜ ile ilgili çeşitli tarihlerde yaptığı yayınların tek taraflı, teyide muhtaç, tarafsızlık ilkesinden uzak ve yorum odaklı olduğu sonucuna varıldığını belirtti

Açıklamada ayrıca künyesiz, kaynağı belirsiz ve etik dışı yayın yapan dijital medya platformlardaki artışa işaret edilerek, dezenformasyonun yayılmasında, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinde ve kişilik haklarının ihlalinde önemli rolü olan bu oluşumların takipçisi olunacağı kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı

Published

on

By

Gemikonağı’ndaki Lefke TMT Mücahitler Derneği Lokali avlusunda, Kıbrıs Türk halkının onurlu direnişine büyük katkıda bulunmuş lefke Sancak Serdarlarının aziz hatırasına ithafen inşa edilmiş, Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı.
 

Lefke TMT Mücahitler Derneği öncülüğünde, çeşitli katkılarla yapılan anıtın açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

  Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma Lefke TMT Mücahitler Derneği Başkanı Ahmet Ced tarafından yapıldı.
 

Ced, Kıbrıs Türkü’nün bıgünlere gelirken çok acılar ve zorluklar çektiğini anımsatarak, bugün bayrağımız altında hür  ve onurlu yaşamayı verilen mücadeleye ve anavatan Türkiye’ye borçlu olduğumuzu söyledi.

  Bölgede böyle bir anıt yapılabilmesi için çalıştığını anlatan Ced, anıtın yapılmasına katkı koyan herkese teşekkür etti.

  Yeşilırmak Sancağı mücahitlerinden Rauf Özhun da TMT’ nin kuruluşunun ve mücahitlik yıllarında verdikleri mücadelenin önemini vurguladı.

  TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da bu anıtı bölgeye kazandırmak için çalışan herkese teşekkür ederek, anıtın verilen mücadeleyi hatırlatan güzel bir eser olduğunu kaydetti.

  Bayar, son günlerde TMT’ye ve kurucu cumhurbaşkanına dil uzatanlar olduğunu ifade ederek, bıgünlere TMT, liderlerimiz ve anavatan Türkiye desteğiyle gelindiğine dikkat çekti.
 

Konuşmaların ardından anıtın açılışı gerçekleştirildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeni Maraş Sağlık Merkezi açıldı

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ile Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İş Birliği Ofisi’nin (KEİ) katkılarıyla yapımı tamamlanan Yeni Maraş Sağlık Merkezi törenle açıldı.

Gazimağusa Maraş bölgesinde yer alan sağlık merkezinin açılışına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, diğer yetkililer ile vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek açılış konuşmasını yaptı.

-Dinçyürek: “Adanın en donanımlı sağlık merkezi”

“İyi günde, kötü günde, her zaman kendileriyle birlikte olan” vatandaşlara seslenen Dinçyürek, merkez ile birlikte bölge insanına kaliteli erişilebilir bir sağlık hizmeti sunacaklarını söyledi.

Merkezin, adanın en gelişmiş sağlık merkezi olduğunu ifade eden Dinçyürek, merkezin, bölgenin artan nüfusuna göre modern donanımlarla geliştirildiğini kaydetti.

Bölge halkına uzun yıllar hizmet verecek merkezin, tam teşekküllü odalarıyla ve altyapısıyla birlikte 8 bin metrekare açık, bin metrekare kapalı alana sahip ve ek binalara olanak sağlayan arazisi olduğunu belirten Dinçyürek, merkezin yapımı için 54 milyon TL’lik finansmanın Türkiye Cumhuriyeti tarafından, diğer yatırımların da Sağlık Bakanlığı kaynaklarıyla tamamlandığını söyledi.

Merkezin, açık Maraş bölgesine bugüne kadar yapılan en önemli ve nitelikli kamu yatırımı olduğunu vurgulayan Dinçyürek, Başbakan Ünal Üstel’in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın desteğiyle sağlıkta çok geniş yatırımlar yaptıklarını anlattı.

Dinçyürek, Değirmenlik ve Lapta sağlık merkezlerinin açılacağını, Pamuklu sağlık merkezinin ise temelinin atılacağını, Girne Hastanesi’nin yakında açılacağını, Güzelyurt Hastanesi ve devlet laboratuvarı inşaatının hızlı şekilde sürdüğünü, Dikmen Sağlık Merkezinin de ihaleye çıkacağını işaret etti. Dinçyürek, tüm bunların istikrarlı hükümet sayesinde olduğunu söyledi.

Sağlık alanında da, her alanda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ve Lefkoşa Büyükelçiliğinin büyük desteği olduğunu belirten ve buna teşekkür eden Dinçyürek, merkezin bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

-Başçeri: “Bu yatırım, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdi”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de, Maraş Sağlık Merkezi’nin güçlü altyapısıyla bölgede vatandaşlara kaliteli erişilebilir sağlık hizmeti sunacağını söyledi.

Merkezin, iki ülkenin ortak emeğinin somut bir tezahürü olduğunu ifade eden Başçeri, KKTC’de görev yaptığı sürelerde en büyük şikayetlerden birinin bu bölgeye devletin yatırım yapmaması olduğunu, sebebinin de bu toprakların verileceği düşüncesi olduğunu kaydetti. Başçeri, devlet yatırımının, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “İki devletli çözüm” vizyonuyka bölgeye geldiğine işaret etti

Bu yatırımın da, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdiğini belirten Başçeri, sağlık altyapısını güçlendirmek için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Sadece sağlık alanında değil her alanda çalıştıklarını, KKTC’de hervalana 3 milyar TL’ye yakın destek sağladıklarını anlatan Başçeri, askeri hastanenin yapıldığını ve burada vatandaşlara da ayakta tedavi hizmeti verildiğini, Güzelyurt Hastanesi açılışının 15 Kasım’a yetiştirilmesi için çalıştıklarını ve Lefkoşa’da ülkenin en büyük sağlık yatırımı için temel atıldığını belirtti.

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 3 servisin tamamlandığını, deprem dayanıklılığı testleri ardından yeniden yapılandırma yapılacağını ifade eden Başçeri, Lapta’dan Pamuklu’ya sağlıkta kapsamlı dönüşümü başlattıklarını vurguladı.

Türkiye olarak KKTC halkının her zaman her alanda yanında olmaya, var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Başçeri, merkezin bir yıldan kısa bir zamanda tamamlanmasının da verdikleri önemi gösterdiğini ifade etti.

Halkın sağlığa hızlı ve kaliteli ulaşmasını dileyen Başçeri, Sağlık Bakanlığı ve tüm kurulmara gönülden teşekkür ederek, merkezin hayırlı olmasını diledi.

-Üstel: “Halkımıza verdiğimiz her sözün arkasındayız, yerine getirdik, getireceğiz”

Başbakan Ünal Üstel de, güzel bir eserin açılışında vatandaşlarla birlikte olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

“Hükümet olarak her verdiğimiz sözün arkasındayız, her sözümüzü yaptık, yerine getirdik, getireceğiz” diyen Üstel, bu sağlık merkezinin de bu sözlerden biri olduğunu kaydetti.

Her bölgede her sorunu gözden geçirip, çözdüklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan yatırımları yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Üstel, yeni sağlık merkezinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yapıldığını kaydetti.

Üstel, 2025 yılının sağlıkta atılım yılı, gençlerin atılım yılı olduğunu söyledi.

Pamuklu bölgesinde hastaneyi yapacaklarını ve her verilen sözü yerine getireceklerini işaret eden Üstel, Türkiye ile yapılan anlaşmalarla ülkeye 76 milyar TL kaynak getirdiklerini söyledi.

Üstel, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi temelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar ile birlikte atıldığını işaret etti.

Hastanenin en hızlı şekilde tamamlanacağını söyleyen Üstel, 2025 yılı içinde bir çok sağlık yatırımının halkın hizmetine sunulacağını, bunun da hükümetin sağlığa verdiği önemi gösterdiğini kaydetti.

Gençlerin de ülkesine, toprağına tırnaklarını geçirmesi için ev sahibi yapacaklarını belirten Üstel, yasaların geçirildiğini, adımların atıldığını, arsalar ve kredilerin verildiğini anlattı.

Üstel, amaçlarının, gençlerin köylerine yerleşmesi olduğunu ve hükümet olarak kendilerinin de alt yapılarını sağladığını ifade etti.

Kırsal kesim arsalarını da bugün bu çerçevede dağıtacaklarını belirten Üstel, Maraş bölgesine de yapılacak sosyal konut projesinin ilkinin temelinin 27 yıl sonra Güzelyurt’ta atıldığını ve her bölgeye sosyal konut projesi yapacaklarını kaydetti.

Her ilçeye, her bölgeye Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, eşit hizmet götüreceklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Üstel, hükümetin rozete bakmadan çalıştığını, halka hizmet ettiğini ve bu çerçevede Gazimağusa’da ihtiyaçlı bölgelerde su tesisatını değiştiklerini kaydetti.

Gazimağusa Limanı’nı da belediye başkanı ile birlikte ziyaret ettiklerini, yerinde tespit ettikleri su sıkıntılarını aştıklarını anlatan Üstel, belediye başkanları, iş insanları ile el ele vererek sorunları çözdüklerini, halka hizmet ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da desteklerine teşekkür eden Üstel, çalışmaya ve sağladıkları siyasi istikrarla halk, ülkeye hizmet etmeye devam edeceklerini vurguladı.

-Tatar: “Merkez, hastanenin yükünü azaltacak”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Maraş bölgesine böylesine muhteşem bir yatırım yapılmasından dolayı duyduğu gururu vurguladı.

Tatar, 5 yıl önce yaptıkları Maraş açılımına işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle bu bölgenin KKTC’nin parlayan bölgesi olduğunu söyledi.

Maraş’ı 2,5 milyon insanın ziyaret ettiğini, bu açılımla bu bölgenin de değer bulduğunu ifade eden Tatar, Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu belirtti.

“Biz hep birlikte Gazimağusa ve Maraş’a sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyen Tatar, Türkiye ve KKTC yetkilileriyle birlikte çalışarak yapılan merkezin bölgeye halka büyük hizmetler vereceğini söyledi.

Tatar, merkezin bölgede etkin sağlık hizmeti vereceğini ve Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yükünü hafifleteceğini ifade ederek, merkeze 20 milyon dolar civarında bir yatırım yapıldığını kaydetti.

Erdoğan’ın KKTC’ye verdiği desteğe işaret eden Tatar, siyasi istikrarın önemine vurgu yaptı. Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, ülkeye kabloyla enerji getirilmesiyle geleceğe umutla yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkür eden Tatar, protokollerle ülkeye 40 milyar TL’den fazla yatırım yapıldığını ve bunun devam edeceğini kaydetti.

Tatar, ülkedeki yatırımların sürdüğünü ancak en önemli yatırımın sağlığa olduğunu, halkın da sağlığına dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Tatar, sağlık yatırımlarının güçlü bir şekilde devam etmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Lefkoşa, Güzelyurt, Girne hastaneleri ile merkezlerin de yaşam bulacağını söyledi.

Tatar, tüm bu yatırımların büyüme ve refahı artıran yatırımlar olduğunu, bundan dolayı hükümeti tebrik etti.

Konuşmaların ardından açılış yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam