Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:EOKA’cı ruhu, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması hayali her zaman Kıbrıs’ın Rum kesiminde yaşanmaktadır, yaşanıyor

Published

on

 

 

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar TRT Haber’e yaptığı açıklamada, Rum papazların askeri bir bölgede makineli silahlarla atış talimi yapmasına tepki göstererek; “EOKA’cı ruhu, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması hayali her zaman Kıbrıs’ın Rum kesiminde yaşanmaktadır, yaşanıyor” dedi.

Osmanlı döneminde kiliselere özgürlük verildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Katoliklerin Ortodoks kilisesini baskı altına aldığını, İngiliz sömürge döneminde ise kiliselerin ağırlığını ortaya koyduğunu söyledi. Kiliselerin, ekonomik açıdan da güçlü olduğu için ülkenin siyasetine yön vermeye başladığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki liderin, Başpiskopos Makarios olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, hem Kıbrıs Türk halkının hem de Rum halkın cumhurbaşkanı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar; “Müslüman bir halkın cumhurbaşkanı bir papaz oluyor. Burada bir yanlışlık vardır. Madem Kıbrıs’ta iki ayrı halk var ve cumhuriyetin kuruluşunda iki ayrı halkın ortaklığı var, neden bir papaz o iki halkın cumhurbaşkanı oluyor? İşte kilise, EOKA faaliyetlerinde de öncü rol oynamıştır. EOKA’nın kuruluşuna yardım etmiştir, para kaynağı sağlamıştır, Kıbrıs Türklerine yönelik saldırıları, soykırımları desteklemiş ve Kıbrıs Türkü’nü göçe zorlamıştır. Rum’un, dini ve ırkçılığı had safhadadır. Aynı anlayış bugün hâlâ devam etmektedir. Kilise, Kıbrıs’ı bir Helen Adası olarak görmektedir” dedi.

“Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir ortaklık, hiçbir zaman Rum kesimi tarafından benimsenmemiştir”

“Güney Kıbrıs’ta her evde bir silahın olduğu söylenmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar; emekli asker, bürokrat, polis ve avcıların evinde silah bulunduğunun söylendiğini ifade ederek çok sayıda papazın olduğunu ve kiliselerin yönlendirilmesinde rol oynadıklarını dile getirdi.

Rum liderlerin, hâlâ bu çağda ulusal törenlerde Kıbrıs’ın bir Helen Adası olduğunu, mutlaka Yunanistan’a bağlanması gerektiğini açıkça söylediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar; Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir ortaklığın hiçbir zaman Rum kesimi tarafından benimsenmediğini ifade etti.

Hiçbir bedel ödemeden Kıbrıs’ı almaya çalışan Rum-Yunan ikilisinin oyunlarla İngiltere’ye baskı yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu oyunlara gelmeyerek asla Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına izin vermediğini ve vermeyeceğini sözlerine ekledi.

“Mücadelemiz, aynı inanç ve kararlılıkla devam edecektir”

“Anavatan, her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olmuştur. Adadaki varoluş mücadelesinde hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Aramızdaki kutsal bağlar devam edecektir. KKTC’nin statüsü, Anavatan için de çok önemlidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, mücadelemizin aynı inanç ve kararlılıkla devam edeceğini belirtti.

“Türkiye Cumhuriyeti garantör ülkedir ve adadaki varlığı çok önemlidir”

Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü;

“Oynanan oyun şudur ki; Kıbrıs’ta federal temelde bir ortaklık kurulması ve iki halkın da Avrupa Birliği’ne girmesidir ve dolayısıyla Türkiye’yi adadan çıkartarak Kıbrıs Türklerinin yok edilmesidir. Türkiye Cumhuriyeti buna asla izin vermemiştir, vermeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti garantör ülkedir ve adadaki varlığı çok önemlidir. Aramızdaki bağları koparmak, Doğu Akdeniz’deki haklarımızı elimizden almak, Rum-Yunan ikilisinin en büyük hedefidir. Biz bu oyunlara gelmeyiz. Doğu Akdeniz, Türk-Yunan dengesini de sağlayan önemli bir konumdur. Bu bağlamda ne Mavi Vatan’da ne Doğu Akdeniz’de ne de adada, Kıbrıs Türkü’nü yok etmek için çaba gösteren hiçbir zihniyete izin vermeyiz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Rusya: Macron, en geç 2027’de ortadan kaybolacak ve özlenmeyecek

Published

on

By

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, ülkesini Avrupa için tehdit olarak nitelendirmesine ilişkin, “Kendisi en geç 14 Mayıs 2027’de sonsuza kadar ortadan kaybolacak ve özlenmeyecek.” ifadesini kullandı.

Dmitriy Medvedev, Rusya’yı Avrupa ve Fransa için tehdit oluşturmakla suçlayan Emmanuel Macron’a sosyal medya hesabı üzerinden yanıt verdi.

Macron’un ismini “Micron” şeklinde yazan Medvedev, “Micron’un kendisi bir tehdit oluşturmuyor. Kendisi en geç 14 Mayıs 2027’de sonsuza kadar ortadan kaybolacak ve özlenmeyecek.” görüşünü paylaştı.

Macron, dün gerçekleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında Rusya’nın 2030’a kadar ordusunu 40 milyar avrodan fazla harcamayla 3 bin tank ve 300 savaş uçağıyla daha da büyütmeyi planladığını, Avrupa’nın güvenliği için tehdit olmayı sürdürdüğünü söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

Brent petrolün varili 69,63 dolardan işlem görüyor

Published

on

By

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 69,63 dolardan işlem görüyor.

Dün 71,08 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 69,32 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 10.05 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 0,45 artarak 69,63 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 66,49 dolardan alıcı buldu.

Piyasalarda petrol talebi ve arzına ilişkin endişelerin derinleşmesiyle dün Brent petrolün varil fiyatı Aralık 2021’den sonraki en düşük seviyesini görmüştü. ABD’nin tarife adımları sonrası gerilimi hafifleten muafiyet açıklamalarının ardından petrol fiyatları bugün bir miktar yükseldi.

Kanada ve Meksika’dan ithal ettiği mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulamaya başlayan ABD yönetimi, ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) kapsamında ülkeye gelen otomobillere bir aylık muafiyet tanınacağını açıkladı.

Trump yönetiminin bu adımının, daha fazla tarife muafiyetinin müzakere edilebileceğine yönelik bir işaret olarak yorumlandığı piyasalarda, petrol fiyatları talep endişelerinin hafiflemesiyle yukarı yönlü hareketlendi.

Öte yandan, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’nin ham petrol stoklarındaki artış ise ülkedeki talep endişelerini besleyerek fiyatlardaki düşüşü sınırladı.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta yaklaşık 3 milyon 600 bin varil arttığını açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların yaklaşık 600 bin varil artacağı yönündeydi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun nisanda üretimi artırma planının ardından piyasalarda olumsuz arz ve talep dengesinin hakim olması da fiyatları aşağı yönlü baskılamaya devam ediyor.

Brent petrolde teknik olarak 73,54 doların direnç, 69,12 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Devamını Oku

Dünya

Tüm COVID varyantlarına karşı yeni antikor tedavisi

Published

on

By

Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar, virüsün daha az değişken bir kısmını hedef alarak COVID-19 varyantlarına karşı etkili kalan çift antikor tedavisi geliştirdi. Bu buluş, virüs evrimini geride bırakabilecek daha uzun süreli tedavilerin yolunu açabilir.

COVID-19’a neden olan virüs, sürekli olarak mutasyona uğrayarak birçok antikor tedavisinin etkisiz hale gelmesine yol açıyor.

Stanford liderliğindeki bir araştırma ekibi, virüsün evrimini takip edebilecek uzun süreli tedaviler geliştirmek için iki antikor kombinasyonu kullanma yolunu buldu. Bir antikor, virüsün stabil bir kısmına bağlanırken, diğer antikor enfeksiyonu engelliyor.

Bu yenilikçi yaklaşım, tüm test edilen SARS-CoV-2 varyantlarını etkisiz hale getirdi ve daha uzun süreli tedavilerin önünü açabilir. İleriye dönük geliştirilirse, diğer koronavirüsler, grip ve HIV gibi hastalıklarla da mücadelede kullanılabilir.

Sürekli mutasyona uğrayan bir virüsle mücadele
COVID-19’a neden olan virüs, sürekli olarak mutasyona uğruyor ve bu da mevcut antikor tedavilerinin etkisini yitiriyor.

Pandemi sırasında geliştirilen birçok tedavi, yeni varyantlara karşı artık etkili olmuyor. Ancak, Stanford Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, virüsün evrimini takip edebilecek daha uzun süreli tedaviler oluşturmanın bir yolunu keşfetmiş olabilir.

Ekip, virüsün stabil bir kısmına bağlanan bir antikorla, enfeksiyon yeteneğini engelleyen diğer bir antikorun kombinasyonunu kullanarak bir yöntem geliştirdi.

Laboratuvar testlerinde bu antikor kombinasyonu, orijinal SARS-CoV-2 virüsünü ve tüm varyantlarını, Omicron dahil olmak üzere, etkisiz hale getirdi. Ekip bu bulgularını 5 Mart 2025 tarihinde Science Translational Medicine dergisinde yayınladı.

Çalışmanın kıdemli yazarı Christopher O. Barnes, “Değişen bir virüse karşı, virüs evrimine dirençli yeni bir tedavi nesli geliştirdik, bu tedavi, SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş kişiler için yıllarca faydalı olabilir” dedi.

Gözden kaçan bir seçenek
Barnes ve birinci yazar Adonis Rubio liderliğindeki ekip, COVID-19’u atlatmış hastalardan bağışlanan antikorlarla bu araştırmayı gerçekleştirdi. Bu antikorların virüsle nasıl etkileşime girdiğini inceleyerek, nadiren mutasyona uğrayan bir virüs bölgesine bağlanan bir antikor buldular.

Virüsün Spike N-terminal domaini (NTD) içinde yer alan bu alan, doğrudan tedavi için faydalı olmadığı için genellikle göz ardı edilmişti. Ancak, bu bölgeye bağlanan özel bir antikor, virüse tutunmayı sürdürüyor. Bu, yeni tedavilerin tasarlanmasında faydalı çünkü başka bir antikorun virüsün reseptör bağlanma bölgesine (RBD) tutunmasını sağlıyor ve böylece virüsün insan hücrelerine bağlanmasını engelliyor.

Daha dayanıklı bir savunma tasarlamak
Araştırmacılar, bu çift veya “bispeçifik” antikorları, CoV2-biRN adıyla tasarladılar. Laboratuvar testlerinde, bu antikorlar SARS-CoV-2’nin tüm bilinen varyantlarına karşı yüksek oranda nötralizasyon sağladı. Ayrıca, farelerde omicron varyantının bir türüne maruz kalan hücrelerde viral yükü önemli ölçüde azalttılar.

İleriye gidiş: COVID-19 ötesi
Bu keşfin insan hastaları üzerinde tedavi olarak kullanılmadan önce daha fazla araştırma ve klinik deneme yapılması gerekiyor, ancak yaklaşım umut verici ve yalnızca COVID-19’a neden olan virüs için değil.

Araştırma ekibi, bispeçifik antikorları, tüm koronavirüsler üzerinde etkili olacak şekilde tasarlamayı planlıyor. Bu virüs ailesi, soğuk algınlığına, MERS’e ve COVID-19’a neden olan virüsleri içeriyor.

Bu yaklaşım, grip ve HIV gibi hastalıklar için de etkili olabilir.

Barnes, “Virüsler, nüfusu enfekte etme yeteneklerini korumak için sürekli evrimleşiyor,” diyor.

“Buna karşı koymak için geliştirdiğimiz antikorların da etkili olabilmesi için sürekli evrimleşmesi gerekiyor.”

Devamını Oku

Trending

Reklam