Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar:Eşit egemenlikten taviz yok

  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin KKTC’yi tanıyor olmasının Kıbrıs’a çok şey kazandırdığını, Türkiye güçlendikçe, Kıbrıs Türkü’nün de elinin güçlendiğini kaydederek, “ Eşit egemenlik tek yoldur.

Published

on

Tatar:Eşit egemenlikten taviz yok

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin KKTC’yi tanıyor olmasının Kıbrıs’a çok şey kazandırdığını, Türkiye güçlendikçe, Kıbrıs Türkü’nün de elinin güçlendiğini kaydederek, “ Eşit egemenlik tek yoldur.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının, adanın tamamının sahibi olduğu düşüncesinin hukuksuzluk olduğunu vurgulayarak, onlar tek başlarına Navtex ilan ederek bir hareket alanı içerisine girdikleri takdirde bize de benzer adımlar atma durumu ortaya çıkar.” İfadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’ta Sabah gazetesine açıklamalarda bulunarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Sabah gazetesine yaptığı açıklamalar şöyle;

“KABUL EDİLEMEZ”

“Rum tarafıyla yapılan görüşmelerde Kıbrıs’a bir çözüm gelmemiştir. Onlar Kıbrıs’ın tamamının kendilerine ait olduklarını düşünüyorlar. Hukuksuzluk ve kesinlikle kabul edilemeyen bir davranıştır bu. Dolayısıyla onlar tek başlarına Navtex ilan ederek bir hareket alanı içerisine girdikleri takdirde bize de benzer adımlar atma durumu ortaya çıkar. Bunu biz tabii ki Türkiye Cumhuriyeti ile gerçekleştirebiliriz.

Biz bunu daha önce de ifade ettik, ‘Bu gerginliğe yol açmayınız. Tek taraflı hareket etmeyiniz. Her ne kadar kendinizi Kıbrıs’ın tek hakimi ve dolayısıyla Kıbrıs’ın etrafındaki zenginlikler sizin inisiyatifinize bağlı gibi değerlendiriyorsunuz ama bunun bizim tarafımızdan kabul edilmesi mümkün değildir.’ Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defalarca tüm tarafların bir araya geleceği bir konferans çağrısı yaptı. Rum tarafı herhangi bir yanıt vermemiştir.”

“ERDOĞAN SESİMİZ OLDU”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 76. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusunda vermiş olduğu mesajlara ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan uluslararası topluma bu konuda çağrı yapmakla bizim sesimiz ve gücümüz olmuştur. Kendisine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKEVİ’NİN BİR KATI KKTC’NİN”

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Türkevi’nin  açılışında gurur duyduk. Türkevi’nde bir katında da KKTC’nin New York temsilciliği olacak. Bizim burada 1974’ten beri temsilciliğimiz var. New York dünya diplomasisinin kalbinin attığı önemli merkezlerden biridir. Türkiye’ye bize böyle bir kat tahsis ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Çeşitli görüşmelere Cumhurbaşkanı Erdoğan beni de davet etti. Yabancı liderlerle görüştüm. Fakat bunların resmi görüşme olmadığını ifade edeyim.

“MENDERES’İN HAKKI YOK SAYILAMAZ”

İngilizler Kıbrıs’ı gasp etti. Kıbrıs Türkleri bu işi hiçbir zaman bırakmadı, hep direndi. Rum nüfus Kıbrıs’a aktarıldı. 1955’te Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması gündeme getirildi. 0 zaman nur içinde yatsın bugün KKTC varsa Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’nun katkılarını kimse küçümseyemez. Onlar burada Kıbrıs için kavga ettiler. Yunanistan’a bağlanmasının önünü kestiler.

“RUMLAR KIBRIS’I YÖNETMEDİ”

1878’e kadar 307 yıl Osmanlı, Kıbrıs’ı yönetti. Rumlar hiçbir zaman yönetmemişlerdir ve utanmadan AB’ye aldılar. Türkiye’ye ‘Federal bir anlaşma olacak’ diyorlar. 50 yıldır böyle. Hiçbir zaman bir anlaşmaya varılamadı. Eşitlik temelinde Kıbrıs’ta anlaşmayı kabul etmediler. Kıbrıs’taki Türklerin eşit egemenliği ve hakları var. Asla geri adım atmayacağız.

“CHP’Lİ ÇEVİKÖZ’ÜN AÇIKLAMASI KABUL EDİLEMEZ”

CHP’li Ünal Çeviköz’ün açıklamasını anlayamadım ve garipsedim. Mavi Vatan’da hem KKTC’nin hem de Türkiye’nin hakları olduğu açıktır. Ezber ve havada kalan temelsiz iddialar değildir bunlar. Haritaya baktığınızda Yunanistan, Kıbrıs adasına 700 mil uzaklıkta. Türkiye 40 mil uzaklıkta. Yani ben şaşıyorum, bu kadar yakın coğrafya içerisinde 80 milyon nüfusuyla Türkiye’nin 2 bin kilometreye yakın kıyı şeridi var. Yetki alanlarımız ortada. Bizim dostlarımızın çıkıp da Mavi Vatan mücadelemize yayılmacılık demelerini gerçekten üzüntüyle izliyorum ve anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü amaç hakkımız olanı almaksa, bu mücadeleye bağlıdır. Bu açıklama olmadı. Asla kabul etmem.

“EGEMEN EŞİTLİKTEN TAVİZ YOK”

BM Genel Sekreteri’nin davetiyle yapılacak toplantılarda biz 25 Eylül de önce Sayın Guterres ile ikili görüşeceğiz. Sonra 27’sinde Anastasiadis ile bir yemekte buluşturacak. İngiltere’nin desantralize federasyon önerisi, Rumların “1960 anlaşmasına geri dönelim” önerileri beni ilgilendirmiyor. Kıbrıs meselesinin çözümü 50 yıldır erteleniyor. Türkiye’nin KKTC’yi tanıyor olması Kıbrıs’a çok şey kazandırmıştır.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam