Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:Federasyon yapısında zamanla Kıbrıs’taki Türk varlığının eritilebileceğini hepimiz biliyoruz

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek gazetecilerle bir araya geldi. Antalyalı gazetecilere hitap eden Tatar, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Antalya Diplomasi Forumu dolayısıyla Antalya’da bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada bazı ziyaretlerde de bulundu. Bu çerçevede Tatar, dün Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek gazetecilerle ve Kepez Kitap Fuarı’nı ziyaret ederek kitapçılar ve halkla sohbet etti.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde, Antalyalı gazetecilerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu paylaşarak sözlerine başlayan Tatar, pandemiye yönelik alınan tedbirlerle aradaki münasebetler ve ziyaretlerin de açılmaya başladığını söyledi.

Rusya – Ukrayna savaşının ekonomiye olan etkisinden bahseden Tatar, bu yıl ikincisinin yapılan Antalya Diploması Forumu’nun Rusya – Ukrayna savaşının da etkisiyle dünyanın gündemine oturduğunu vurguladı.

“RUSYA İLE UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANLARI’NIN TOPLANTISI, TÜRKİYE’NİN DİPLOMASİ BAŞARISI”

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun himayelerinde Rusya ile Ukrayna Dışişleri Bakanları’nın yaptığı toplantıyı Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi başarısı olarak niteledi ve “Daha da güçlenen Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi alanındaki başarıları bizim milli davamızın savunulmasında bize de güç vermektedir” dedi.

Antalya Diplomasi Forumu’nda yaptığı görüşmelerde Kıbrıs Türk halkının haklı davasını anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Tatar, Annan Planı sonrası ortaya çıkan durumdan da bahsetti ve Annan Planı’na Kıbrıslı Türkler “evet” Kıbrıslı Rumlar ise “hayır” demesine ve uluslararası hukuka rağmen Kıbrıslı Rumların Avrupa Birliği’ne alındığını anlattı.

 

“FEDERASYON YAPISINDA ZAMANLA KIBRIS’TAKİ TÜRK VARLIĞININ ERİTİLEBİLECEĞİNİ HEPİMİZ BİLİYORUZ”

Kıbrıs’ta yeni bir döneme girildiğinin altını çizen Tatar, yıllardır görüşülen federasyon modelinde tek egemenliğin söz konusu olduğunu söyledi. “Rum- Yunan ikilisinin daha fazla hâkim olabileceğini ve tek egemen bir yapı içinde zamanla Kıbrıs’taki Türk varlığının eritilebileceğini hepimiz biliyoruz” diyen Tatar, kendisi Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türkiye’nin de desteğiyle yeni bir politika geliştirdiklerini ve artık federal temelde bir anlaşma görüşmeyeceklerini kaydetti. Olası bir anlaşmanın yan yana yaşayan iki devletli bir çözümle olabileceğini söyleyen Tatar, “Bu irade milletin iradesidir. Bu, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak hem Kıbrıs Türk halkının hem Türkiye’nin bölgedeki çıkarını, mavi vatandaki üstünlüğünü koruma mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Tatar, Kıbrıs’ta 1960 anlaşmalarına göre iki kurucu halk olduğunu ve bu iki halkın eşit derece egemen olduğunu anlatarak, Rumların saldırılarla Kıbrıs Türk halkını cumhuriyetin dışına ittiğini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Rum cumhuriyetine dönüştürdüğünü ifade etti.

Kıbrıs Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti’nin kopmaz bir parçası olduğunu belirten Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün önemine vurgu yaptı.

“MARAŞ AÇILIMI KKTC’NİN GELECEĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasının ardından Antalyalı gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Maraş ile ilgili soru üzerine Tatar, Maraş’ın turizm potansiyeli açısından çok önemli olduğunu belirterek, bir buçuk yılda, pandemiye rağmen Maraş’ı 400 bin kişinin ziyaret ettiği bilgisini aktardı. Taşınmaz Mal Komisyonu’na yapılan başvuruların değerlendirildiğini belirten Tatar, Maraş açılımının KKTC’nin geleceği açısından önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

“BU PROJENİN MANEVİYATI, BÜYÜKLÜĞÜ HER ŞEYE DEĞER”

“Türkiye’den Kıbrıs’a giden su yetiyor mu?” diye sorulması üzerine Tatar, “Türkiye’den gelen su yılda 75 milyon metreküp. Bu az bir su değil. Sürekli olarak akıyor. Geçitköy barajımız hep doludur. Bunun yarısı içme ve kullanma suyu olarak kullanılmaktadır, yarısı da tarımsal faaliyetlere ayrılmıştır. Ona göre ziraat ve tarımsal faaliyetler için hâlâ altyapı yatırımları yapılmaktadır. Geçitköy’den Güzelyurt’un narenciye bahçelerine suyun aktarılması için bir tünel yapılmaktadır. Bunlar geleceğimiz için önemli yatırımlardır. Nüfusun artmasıyla daha fazla turistin ve öğrencinin gelmesi ile gün gelecek belki bu su yeterli olmayacak. Fakat şu an için bizim için bir hayat. Bizim için fevkalade büyük bir nimettir. Bu su gelmeseydi bizim arıtma ile deniz suyu ile böyle bir su bulmamız mümkün değildi” dedi.
Suyun borularla Kıbrıs’a aktarılmasını “asrın mühendisliği, asrın projesi” olarak niteleyen Tatar, “Bu projenin maneviyatı, büyüklüğü her şeye değerdir. Yapanlardan bin kere razı olsun” ifadelerini kullandı.
YENİ MECLİS BİNASI PROJESİ TAMAMLANMAK ÜZEREDİR
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da Kıbrıs’a yaptığı ziyarette duyurduğu yeni meclis binasının durumunun sorulması üzerine Tatar, “Onun projesi tamamlanmak üzeredir. İnşallah önümüzdeki aylarda projenin şekillenmesiyle temeller atılacaktır. Çünkü büyük bir projedir ve Sayın Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi burası KKTC’nin egemenliğinin dünyaya ifadesi olacaktır” yanıtını verdi.
Öte yandan, Antalya Gazeteciler Birliği Başkanı İdris Taş konuşmasında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ziyaretinden onur duyduklarını ifade ederek, Türkiye ile KKTC’nin ilişkilerinin çok kıymetli olduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından Tatar’a günün anısına hediye takdim edildi ve hatıra fotoğrafı çekildi.
KEPEZ KİTAP FUARI ZİYARETİ
Tatar, Antalya Gazeteciler Birliği’nden sonra 4. Kepez Kitap Fuarı’nı da ziyaret ederek, kitapçılar ve halkla sohbet etti.
Kitap fuarında gazetecilere açıklamalarda da bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Buradaki geniş katılımı, ilgiyi ve çok zengin yayınları gördükten sonra bir kez daha Türkiye Cumhuriyetimizle, Antalyamızla, okurlarımızla, yazarlarımızla gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Böyle bir yazım zenginliği her ülkeye nasip olmaz” dedi. Tatar, fuara ev sahipliği yapan Kepez Belediyesi Başkanı’nı, fuarı düzenleyenleri ve katılanları kutladı.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın temaslarını tamamlamasının ardından bugün yurda dönmesi bekleniyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam