Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar:Kıbrıs davasında bizim için özlenen bir noktaya geldik

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs davasında Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle Kıbrıs Türk halkını adına “devletin ve egemenliğin” öne çıktığı özlenen bir noktaya geldiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York temaslarını tamamlayarak ülkeye döndü. Tatar, ülkeye dönüşünün ardından Ercan Havalimanında basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, New York temaslarını anlattığı konuşmasında, yarım asırdır devam eden Kıbrıs görüşmelerinde bugüne kadar bir noktaya gelindiğini, ancak bugüne kadar iki devlet siyasetinin dünya kamuoyu gündeminde hiç bu kadar yer bulmadığını söyledi.

“3 ayda bu işi bitiririm” demediğini, ancak “Egemenlik, iki devlet” siyasetini ortaya koyduklarını ifade eden Tatar, Cumhurbaşkanı olarak en iyi şekilde halkın haklarını koruduğunu kaydetti.

Tatar, Türkiye’nin gücünün arkalarında olduğunu ve Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının siyasetini desteklediğini vurguladı.

“Gittiniz görüştünüz noldu” dendiğini ancak bu ziyaret ve görüşmelerin Kıbrıs Türk halkının geleceğini, bekasını, milli davasını ilgilendiren önemli görüşmeler olduğunu ifade eden Tatar, ulusal çıkarlar, mavi vatan hava sahasında bölgenin kontrolü için Türkiye ile birlikte hareket ettiklerini söyledi.

Hak hukuk korumanın bu şekilde yapıldığını, görüşmeler ziyaretlerin önemli olduğunu ifade eden Tatar, bunu dünya kamuoyu önünde yaptıklarını kaydetti.

“Tanınmıyor olabiliriz ama Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki devlet olduğunu herkes biliyor” diyen Tatar, bu siyaseti kalıcı hale getirdiklerini ve kısa sürede bu siyaseti dünya kamuoyu gündemine taşıdıklarına dikkat çekti.

“BM parametrelerine 60 yıldır çakıldık kaldık” diyen Tatar, artık bu parametrelere de bakmak gerektiğini, BM’nin de “yaratıcılık adına iki tarafı nasıl birleştiririm” diye baktığını, arayışı olduğunu, genel sekreteri iyi niyetli gördüğünü, Kıbrıs Türk halkını artık anladıklarını ve ona göre konuya yaklaştıklarını ifade eden Tatar, BM Genel Sekreteri’nin de artık Kıbrıs meselesinin işinin ruhunu çözdüğünü söyledi.

Türkiye’nin bölgede bir aktör, önemli bir güç olduğunu, Türkiye’nin göz aradı edilemeyeceğini, Türkiye AB’ye girseydi bugünün çok faklı olmuş olacağını ifade eden Tatar, Türkiye’nin desteğiyle ortaya koydukları siyasetin anlamlı, gerçekçi, ulusal dava için değerli olduğunu söyledi.

“Yapılan bu kutsal ve değerli mücadeleye kimse gölge düşürmesin. Kimse yaptığımız işi küçümsemesin, hiç yakışmıyor” diyen Tatar, bu büyük Kıbrıs davasında özlenen bir aşamaya geldiklerini vurguladı.

Tatar, Federasyonun geride kaldığını, gerekçeleriyle yaşananlarla söyleyip, iki devlet siyasetine gelmenin, kabul ettirmenin, anlayış görmenin, sempati görmenin önemine vurgu yaptı.

New York temaslarının oldukça uzun bir ziyaret olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türk Evi’nin açılışına katıldıklarını, BM Genel Sekreteri ile görüştüklerini, genel kurul çalışmalarını izlediklerini, üçlü görüşme gerçekleştirdiklerini, bunun yanında diğer devlet başkanları ile görüştüklerini, basına mülakatlar verdiklerini, orada yaşayan Kıbrıslı Türkler ve bazı iş insanı toplantılarına katıldığını anımsatan Tatar, önemli bir yerde bulunan Türkevi’nde KKTC’ye de yer tahsis edildiğini ifade etti ve Türkiye Cumhuriyetine teşekkür etti.

Tatar, ziyaretlerde Kıbrıs’taki gerçekleri anlatma fırsatı bulduklarını, BM Genel Sekreteri ile konuyu ayrıntılı ve detaylı bir şekilde konuşma fırsatı bulduklarını, bunun eşitliğin sürdürülmesi için önemli bir görüşme olduğunu, çünkü Rum liderin BM’de konuşma fırsatı bulduğunu ancak Kıbrıs Türk liderinin bulamadığını anlattı.

Tatar, bunun BM’de seslendirildiğini, Erdoğan’ın bunu orada dillendirmesinin iki devlet ve egemenlik için önemli olduğunu söyledi.

Bu konudaki yeni siyasetin Kıbrıs Türk halkının elini güçlendirdiğini vurgulayan Tatar, Kıbrıs’ta iki taraflı teknik komitelerin de iki devlet şeklinde sürdürüldüğünü, sağlık gibi diğer komitelerin de çalışması ve halkların hayatına dokunabilmesi için talepte bulunduklarını belirtti.

BM’nin Kıbrıs’a yeni bir temsilci atayabileceğini, bu konuda gerekli hassasiyeti dile getirdiklerini, kapsamlı görüşmeler yaptıklarını ifade eden Tatar, New York’ta Kıbrıs Türk halkının yeni siyasetini aktardıklarını, iki devlet ve egemenlik vurgusu yaptıklarını söyledi.

Tatar, New York temasları ile ilgili Parti başkanları, bakanlar kurulu, yüce Meclis ve kamuoyuna gerekli bilgileri vereceğini söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, fiberoptik dönüşüm protokolü hakkında düzenlediği basın toplantısında, yapılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, projenin ülkenin dijital geleceği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Arıklı, “Fiber dönüşüm protokolü, tartışmaların ötesinde bir ihtiyaçtır. Bu adımın geciktiği her gün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dijital dünyadan biraz daha kopmaktadır. Hedefimiz çağdaş, güvenli ve güçlü bir haberleşme altyapısına sahip, verisini kendi yöneten bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etmektir. Bu hedef, kişisel veya kurumsal kaygıların üzerinde bir milli meseledir” dedi.

“Egemenliği zayıflatmıyor, güçlendiriyor”

Bakan Arıklı, projenin iletişim egemenliğini zayıflatmadığını, tam tersine güçlendirdiğini vurguladı. “Proje tamamlandığında, ülkemiz dışa bağımlı, eski ve güvenlik riski taşıyan bakır altyapıdan kurtulmuş olacak” diyen Arıklı, mevcut altyapıda bulunan yaklaşık 15 ila 30 milyon dolar değerindeki bakır tellerin de ülke ekonomisine kazandırılacağını belirtti.

“Evden eve fiber projesi tamamlandığında, bakır teller çıkarılıp Emlak ve Malzeme Ofisi Müdürlüğü vasıtasıyla satılacak ve elde edilen gelir Telefon Dairesi’nin ihtiyaçlarında kullanılacak” ifadelerini kullandı.

“Tüm mülkiyet devlette olacak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede yalnızca teknik destek vereceğini ve yatırım ortağı olarak yer alacağını söyledi.
“Kurulacak altyapının tüm mülkiyeti ve denetimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ve kurumlarına ait olacaktır. Egemenliğin devri değil, teknik kapasite artışı söz konusudur. Bu protokol, iki kardeş devlet arasında imzalanan stratejik bir teknik iş birliği anlaşmasıdır” dedi.

“Rekabet ortamı artacak, kazanan vatandaş olacak”

Arıklı, fiberoptik sistemle birlikte ülkede gerçek bir rekabet ortamı oluşacağını, internet servis sağlayıcılarının hizmet kalitesini artıracağını ve maliyetlerin düşeceğini ifade etti.
“Yeni altyapı, internet servis sağlayıcılarının rekabet gücünü artıracak, hizmet kalitesini yükseltecek ve maliyetleri düşürecektir. Tüm ulusal internet servis sağlayıcıları eşit koşullarda Türk Telekom’un kuracağı fiberoptik sistemden yararlanacak. Sonuçta kazanan vatandaş olacaktır” dedi.

BTHK’nın fiyatlandırmayı denetleyeceğini belirten Arıklı, “Saniyede 100 Mb internet için Türk Telekom’a en fazla ayda 18 dolar ödenecek. Avrupa’da bu rakam ortalama 25 ile 30 Euro arasındadır” diye konuştu.

“Türk Telekom ticari değil, stratejik ortak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede hizmet sağlayıcı değil, stratejik ortak olduğunu söyledi:
“Türk Telekom, Türkiye Cumhuriyeti’nin güzide bir kurumudur. Bu yatırım ticari değil, stratejik bir adımdır. 2002 yılından beri devletin Türk Telekom’a 48 milyon dolarlık borcu bulunmasına rağmen, şirket bugüne kadar tek bir talepte bulunmamıştır. Bu da, projenin ticari değil, kardeşlik temelli olduğunun göstergesidir.”

“Bilişim Adası hedefi”

Bakan Arıklı, Kuzey Kıbrıs’ın 2030 yılına kadar “Bilişim Adası” olma hedefiyle ilerlediğini belirterek, “Türkiye’nin desteğiyle tamamlanacak bu altyapı, ülkemizin bilişim sektöründe önemli bir oyuncu olmasının önünü açacak. Brezilya yılda 253 milyar dolar bilişim geliri elde ediyor. Biz de kendi altyapımızı tamamladıktan sonra teşviklerle bu yönde ilerleyeceğiz” dedi.

Telefon Dairesi’nin eski gücüne kavuşacağını belirten Arıklı, “Şu anda 100 bin olan sabit hat abone sayısı 70 bine düştü. Yeni teknolojiyle birlikte Telefon Dairesi yeniden güçlü bir yapıya kavuşacak, daha kaliteli ve uygun hizmet sunabilecek” ifadelerini kullandı.

“Proje geleceğimize yatırımdır”

Bakan Arıklı, projeye ideolojik yaklaşıldığını, bazı kesimlerin bilgi sahibi olmadan karşı çıktığını belirterek, “Bu stratejik ve hayati öneme sahip projenin değersizleştirilmesi, hatta ihanet olarak nitelendirilmesi son derece üzücü ve kırıcıdır. Lütfen bu projeye halkımız sahip çıksın. Bu proje Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğidir” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 31 Ekim itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 34 bin 887 TL olarak hesaplandığını açıkladı.

Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan açıklamasında, raporun Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden alınan beslenme kalıbı ile İstatistik Kurumu’nun gönderdiği fiyat ortalamalarına dayanarak hazırlandığını belirtti.

Bengihan, sağlıklı beslenme için zorunlu gıda harcamaları tutarlarını şu şekilde açıkladı:

“Yetişkin kadın: günlük 300,94 TL – aylık 9 bin 28,20 TL, Yetişkin erkek: günlük 314,05 TL – aylık 9 bin 421,50 TL, 15-19 yaş çocuk: günlük 330,80 TL – aylık 9 bin 924 TL, 4-6 yaş çocuk: günlük 217,12 TL – aylık 6 bin 513,60 TL, toplam günlük bin 162,91 TL – aylık 34 bin 887 TL “

Bengihan, İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon oranlarına değinerek, Ekim ayında enflasyonun yüzde 1,09; Temmuz–Ekim dönemini kapsayan dört aylık hayat pahalılığı oranının ise yüzde 16,01 olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Bengihan, bu oranların hesaplanmasında kullanılan tüketici fiyatları endeksi sepetinin güncelliğini yitirdiğini ve açıklanan oranların gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savundu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz, mecliste yaşanan nisap sorununa ilişkin CTP’ye ağır eleştirilerde bulundu.

Büyükyılmaz, KIBRIS Tv’de yayınlanan Kıbrıs’ta Sabah programına katıldı, Eda Alisinanoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Meclis’te pazartesi ve Salı günler yaşanan nisap sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükyılmaz, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne eleştirilerde bulundu.

“Bu bir fırsat kaçakçılığıydı” diyen Büyükyılmaz, bunun hoş olmadığını söyledi. Salı günü hükümetin eksikliklerini ifade ettikleri muhalefetin günü olduğuna vurgu yapan Büyükyılmaz, bunu yapmak yerine CTP’nin meclisi kilitlemeyi tercih ettiğini söyledi.

“Bugün bu hükümet vardır, yarın CTP’nin olacağı bir hükümet söz konusu olabilecektir, bu duruşla ayni sorunlar onları da bekliyor olabilecektir” diyen Büyükyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018 yılında kurulan dörtlü hükümet çok defalar nisap sorunları yaşadı ve bizim YDP olarak bir çok defa nisaba destek verdiğimizi ben çok iyi biliyorum. Bu şekilde meclisi kilitlemek çok sağlıklı değil. Görünüyor ki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Tufan Erhürman’ın aldığı yüzde 62,3 oyu CTP sahipleniyor. Bir erken genel seçime gidilirse buradan zaferle ayrılacaklarını düşünüyorlar. Oysa bu oylar onların değildir.”
CTP’nin bu ülkede alabileceği oyun belli olduğunu savunan Büyükyılmaz, zaman zaman halkın UBP ve ortaklarını cezalandırdığını anımsattı. CTP’nin hükümetten gitmesi sonrasında büyük başarısızlığı neticesinde 12 milletvekiline gerilediğini hatırlatan Büyükyılmaz, “Hükümette olan partiler, ilk seçimde bunun bedelini ödüyor. Bu düşünceden yola çıkan CTP erken seçime gitmek istiyor. UBP ise 2027’ye kadar işleri toparlayıp seçime gitme noktasında duruyor.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam