Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle olacak

Published

on

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin tam desteğiyle Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa eşit egemenlik, yan yana yaşayan iki ayrı devletin kurumsal iş birliğiyle olabileceğini belirterek, mutlaka Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının devam edeceğini vurguladı.

Tatar ayrıca, “20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı bir dönüm noktasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kayseri temasları kapsamında Kayseri Kıbrıs gazileriyle Kayseri Büyükşehir Belediyesi binasında bir araya geldi. Tatar, belediye binası salonuna girişinde alkışlarla karşılandı.

Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından konuşmalara geçildi.

Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şube Başkanı Osman Balcı konuşmasında, Cumhurbaşkanı Tatar’a “hoş geldiniz” diyerek, 332 üye adına Tatar’ı selamladı.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın hâlâ gurur ve heyecanını yaşadıklarını ifade eden Balcı, şehitleri andı, gazilere sağlıklar diledi.

Türkiye ve KKTC’nin adada adil çözüm için gereken çabayı gösterdiğini ifade eden Osman Balcı, tehditlere kulak asmadan yükselişin süreceğini söyledi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da, Cumhurbaşkanı Tatar’ı ve heyetini Kayseri’de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kıbrıs denildiğinde içini bir sıcaklık kapladığını ifade eden Büyükkılıç, 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kayseri’yi ziyaret ettiğini hatırlatarak, Tatar’ın Cumhurbaşkanı olmasından dolayı mutluluğunu belirtti.

“Kıbrıs bizim için olmazsa olmazımız” diyen Büyükkılıç, şehitlere rahmet, gazilere sağlık diledi. “Şehitler ve gazilerin fedakarlığı olmasaydı Kıbrıs’ı konuşuyor olamazdık” vurgusu yapan Memduh Büyükkılıç, Kıbrıs’a selamlarını iletti.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, herkesi selamlayarak, ikinci vatan dediği KKTC’nin Cumhurbaşkanı Tatar’ı Kayseri’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyete belirtti.

Kıbrıs’ın İngiltere’ye kiralandığını hatırlatan Elitaş, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması sonrasında 1963’te Rumların Yunanistan’a bağlanma isteklerinden bahsetti.

Türkiye ve Kıbrıs’ın ayrılmaz bir parça olarak yola devam edeceğini dile getiren Elitaş, “Yüreğimizin bir parçası Kıbrıslı” diyerek, “zulme dur diyen” gazilere şükranlarını sundu.

Kayseri Valisi Şehmus Günaydın da, Cumhurbaşkanı Tatar’ı Kayseri’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Barış Harekâtı’nda canlarını feda eden şehitleri rahmetle andı, hayatta olan gazilere saygı ve şükranlarını sundu.

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında çocuk olduğunu dile getiren Günaydın, herkesin ailesinde harekâta katılan biri olduğunu dile getirdi.

Harekât ile Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zulme ve katliama dur denildiğini ifade eden Günaydın, “Bizler kardeş iki ülke olarak birbirimizin yanındayız. Bütün güçlükleri yeneceğiz” dedi.

TATAR

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise konuşmasının başında, gazilerle Kayseri’de beraber olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Kıbrıs’ın ulusal ve milli dava olduğunu vurgulayan Tatar, “Kıbrıs milli bir meseledir. Sıradan bir mesele değildir” dedi. Kıbrıs Türk halkının güvenlik içerisinde yaşayabilmesinin önemini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin de güvenliğini çok yakından ilgilendiren bir mesele olduğunu söyledi.

Doğu Akdeniz’deki gelişmelere işaret eden Tatar, “Kıbrıs, Türkiye’nin sadece 40 mil uzaklığındadır” diyerek, Kıbrıs ile Türkiye’nin yakınlığına dikkat çekti.

“20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı bir dönüm noktasıdır” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, “Türk askeri adaya çıkmasaydı, bugün çok büyük bir ihtimalle Kıbrıs bir Yunan adası olacaktı” şeklinde konuştu.

15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta darbe yapıldığını hatırlatan Tatar, o dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın Kıbrıs’ta çıkan seslere kulak vererek, Türk ordusunun Kıbrıs’a çıktığını anlattı.

Tatar, 20 Temmuz’da Türk askerinin adaya çıkmasıyla Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı, özgürlüğü, hürriyetini kazandığını, Türk bayrağının tekrar gönderde dalgalandığını ifade ederek, Türkiye ziyaretlerinde her gittiği yerde gazilerle buluştuğunu söyledi. Tatar, “Çünkü sizlere minnet borcumuz var” dedi.

Türk askerinin adaya geleceği özlemiyle büyüdüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın vasiyetinde, “Ben Türk askerini Kıbrıs’a geri getirmiş adam olarak bilinmek isterim” sözlerine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının güvenliği, huzuru, özgürlüğünün, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığına bağlı olduğunu belirterek, “Müzakere süreçlerinde oynanan oyun Kıbrıs’tan Türkiye’yi çıkarmaktır” dedi. Rum tarafına göre anlaşmanın Türkiye’nin garantörlüğünün sonlandırılması, Türk askerinin adada çekilmesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “O anlaşma Kıbrıs Türklerin sonu olur” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin tam desteğiyle Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa eşit egemenlik, yan yana yaşayan iki ayrı devletin kurumsal iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini kaydeden Tatar, mutlaka Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının devam edeceğini vurguladı.

Tatar, kendisinin seçilmesiyle yeni siyasetin ortaya çıktığını ve bu siyasetin geliştirilmesinde TC’nin tam desteği olduğunun altını çizerek, Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’in genelinde Türkiye’nin bölgenin en büyük ülkesi olarak hakimiyetinin devam etmesi için KKTC’nin bir devlet olarak varlığının devam etmesi gerektiğini belirtti.

Milli birliği önemine dikkat çeken Tatar, “Meydanı boş bırakmamız lazım” diyerek, her zaman Kıbrıs’a sahip çıkmak gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin statüsünü yükselterek, halka daha olumlu bir gelecek vaat etmenin en büyük görevlerinden olduğunu ifade ederek, “Bu da sizlerin askeri zaferinin taçlandırılmasıdır” şeklinde konuştu.

Kayseri’nin ticaret açısından önemli bir şehir olduğunu da ifade eden Tatar, gazileri KKTC’den ağırlamaktan mutluluk duyacağını belirtti.

Program sonrasında hatıra fotoğrafı da çekildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam