Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar:Özel mülkiyet hakkına ters düşmeden Maraş yerleşime açılacak

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ’de katıldığı özel yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı…

Cumhurbaşkanı Tatar Kapalı Maraş’ın açılım süreciyle ile Türkiye ile son 2 yıldır tam bir istişare ve çok tutarlı bir tutum içinde olduklarını belirterek, Maraş’ın statüsünün artık değiştirilmesi gerektiğini başbakanlık döneminden beri dile getirdini anımsattı.

Maraş’ın bütünlüklü bir çöüzümün parçası olarak her zmaan masada olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum tarafı eğer Annan Planı’na ‘evet’ demiş olsaydı, Maraş Rum tarafına verilecekti” dedi.

“Attığımız adımın pek bir eleştirilecek tarafı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türk halkına bu kadar yıldır haksızlık yapılırken BM ve AB neredeydi. Müzkere sürecinde, Maraş konusu 8 defaya masaya geldi. Ancak Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle hiçbir zaman çözüme ulaşamadı.” Şeklinde konuştu. .

Maraş konusunda oyun değişikliğine gittiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar “Türkiye’nin desteği de alarak, uluslararası hukuka ters düşmeden oradaki duyarlılığımız sonuna kadar sürecek, özel mülkiyet hakkınına ters düşmeden Maraş yerleşime açılacak. Mağduriyetlerin giderilmesi adına eski mülkiyet sahipleri Taşınmaz Mal Komsiyonu’na başvuru yapabilecek.
Orayı insanlığa açtık, bugün Maraş ,o güzelim sahil halkımızın hizmetine açılmıştır Buraya gelip o bölgeyi kullanmak isteyen Rumların da hizmetine açılmıştır. Temizlenmiştir. Temizlenmeye de devam ediyor. Maraş insanlığıa kazandırılmıştır. Bizim sişasetimiz budur ve tutarlıdır” dedi.

Rum tarafının türlü baskılarına rağmen, şu ana kadar Taşınmaz Mal Komisyonu’na toplamda 337 başvuru yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonu başkanının henüz atanmamasıyla ilgili olarak ise 6 Ağustos’a kadar başvuru yapılabileceğini , ancak başvuracak kişilerin Rum malından yararlanmaması şartının arandığını kaydetti.

Maraş konusunun Rum Liderle görüşülmesi gibi bir durumun sözkonusu olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC sınırları içinde olan Maraş’ın insanlığa açılmasına ve Taşınmaz Mal Komisyonu marifetiyle eski sakinlerinin yerleşmesine yönelik bir adımın insan haklarına aykırılığı olmadığını kaydetti.

KKTC ile Türkiye’nin attığı bu siyasetin tutarlı bir şekilde devam edeceğini ifade eden Tatar, bu atılan adımdan geriye dönüş olmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Güvenlik Konseyi’nin Maraş ile ilgili kararlarının 37 yıl önce alındığını belirterek, “oyunun kuralları o zamandan bu zamana değişti. Maraş açılımı da bu yeni siyaset anlayışının bir parçasıdır. Hukuka da aykırı değildir” dedi.

Maraş konusunda, egemen eşitliğe dayalı iki devletin işbirliğine dayalı bir anlaşmaya varılırsa devletten devlete bir görüşme yapılabileceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının atılan adıma gösterdiği tepkinin altında yatan nedenin yıllardır Maraş’ı çantada keklik olarak görmelerinden kaynaklandığını söyledi.

Maraş’ın Kıbrıs’ta yeni siyasetin bir tezahürü olduğunu belirten Tatar, “onurlu, yeni, heyecanlı siyaset. 6 ayda oyunun kuralları değişti. Tepkiler gelecektir. Rum-Yunan ikilisi AB’de. 68’den bu yana Kıbrıs’ı nasıl Yunanistan’a bağlayacaklarını düşünüyorlar” dedi.

Tatar, yeni siyasetten geri adım atılmasının sözkonusu olmadığını kaydederek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin de girdiği bu yoldan artık şaşmaz. Birkaç açıklama ile Türkiye’nin geri adım atması sözkonusu değil” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti’ninm bizim adımıza dünyanın her yerinde birlikte yürütülen Kıbrıs davasını gündeme getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin kendine bu kadar yakın olan bir coğrafyada sessiz kalmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Kıbrıs Türkü’nün güvenliği Türkiye’nin garantörlüğünden, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güvenliğinin ise KKTC’nin varlığından geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı, bu çerçevede yeni siyasetin de sağlam temeller üzertine oturtulduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan’la ilgili ilişkilere de dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamlarının KKTC’nin tanınmasına yönelik çalışmaların dozunu artırıyoruz şeklinde açıklamaları vardır. Demek ki bu yönde daha fazla gayretler olacaktır. Bu tür ülkelerle kültürel, ticari ilişkilerde bir sorun yok zaten. Tanınma noktasındaki sıkıntı da AB ve BM kaynaklıdır. Bu uzun soluklu bir mücadeledir” dedi.

Tatar, ülkenin isim değişikliğine ilişkin bir gündemin şu an itibariyle olmadığını belirterek, “KKTC Kıbrıs Türk halkının devletidir. Başında kuzey olsun veya olmasın. Fakat ileride bir anayasa değiikliğine gidilirse bu yeniden konuşulabilir. Şu anda KKTC Anayasası federasyona kapı açar ama şu an için bu gündemde yok. Sayın Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Güney Kıbrıs kalmamıştır açıklaması da federasyon devleti kapanmıştır anlamındadır” ifadelerini kullandı.

İngiltere ile sürekli temas halinde olduklarını kaydeden Tatar, direkt uçuş ve direk ticaret konusunu kapsamlı olarak görüştüklerini ,AB meselesinin sıkıntı yarattığını, ellerini kollarını bağladığını ancak mücadelenin süreceğini söyledi.
Kıbrıs Türkü’ne haksızlık yapan AB ile muhataplığın devam etmesinin önemine işaret eden Tatar, bu siyasetin sürdürülacağini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlet modeli üzerinde ortak bir zemin arayışı içinde olduklarını kaydederek, “biz masadan kaçmış değiliz. Müzakere yoluyla yaşayabilir bir çözüm bulunacaktır. Bir çözüm olması halinde dünyanın kabul ettiği bir devlet olarak yaşayacağız. Rumlar da Türkiye’nin tanıdığı, hava sahasını açtığı bir devlet olacak. Bir anlaşma iki halka da yarayacaktır. Ama haklarımızdan vazgeçerek bir anlaşma olmasını kimse beklemesin” dedi.

Eylül ayında New York’a gideceklerini; Genel Sekreter’in ortak bir zemin var mı diye bakacağını ancak şu an itibariyle öyle bir noktada olunmadığını ifade eden Tatar, Rumların Maraş konusunu öne sürüp bundan kaçınabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu alma hakkı olduğunu belirterek, “benim vatandaşım pasaport aldı diye sana biat etmiyor” dedi.

Maraş’a karşı izolasyonların kaldırılması konusunun hep konuşulduğunu ama bunların bugüne kadar hep boş çıktığını belirten Tatar, son olarak Cenevre’de ortaya atılan Maraş’a karşılık Ercan Havalimanı’nın BM’ye, Mağusa Limanı’nın da AB’ye devredilmesi önerinin kabul edilemez olduğunu, bunun devletin tasfiyesi anlamına geldiğini söyledi.

Doğrudan uçuş konusuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’den son gelen yanıta dikkat çekti ve şu an için böyle bir beklentisinin olmadığını kaydetti.

Türkiye’nin KKTC’ye ayırdığı kaynaklar ve gösterdiği ilgi alakanın büyük bir şans olduğuna da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Senin devletini, ihtiyaçlarını Türkiye’dan başka kim yapabilir. Türkiye bunu kardeşlik ilişkileri ile yapıyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapımına ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Tatar, mecvut binanın wur üstünde olduğunu ve bunun yasalara aykırı olduğunu ifade ederek, “bu binanın güzelliğini kim inkar edebilir. Ama yeterli değil. Bu bir devlet meselesidir” dedi.

“Türkiye bu yetersizliği görüp bir Cumhurbaşkanlığı binası yapılmasını layık gördü” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Metehan bölgesinde park projesini de içine alacak şekilde mütevazi bir yerleşke. 200 kişilik bir toplantı odası, çalışma ofisleri olacak. Aynı yerde her bir milletvekilinin de odasının olacağı Meclis binası olacak. Ben kendime saray yapmıyorum. Bu devlet herşeyi hak eder. Belki ben yetişmeyeceğim” dedi.

Başbakan Ersan Saner ile hiçbir sıkıntısının bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, içinden geçilen dönemde hükümet etmenin zorluğuna dikkat çekti. Kıbrıs konusunda tam destek veren, Türkiye ile ilişkileri çok iyi olan hükümetle ne sıkıntısı olabileceğini kaydeden Tatar, “aksine çok memnunum” dedi.Meclis’te “bölünmüş bir Kıbrıs Türkü” görüntüsünün kendisini rahatsız ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, yakışıksız söylemlerle muhalefet yapılmasını ayıp olarak nitelendirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, ülke insanının kalkınmaması için hep baskı yapıldığını, Türkiye’nin büyük destekleriyle her geçen gün daha da ileriye gideceklerini belirterek, “Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır.” dedi.

KKTC’de yatırım fırsatlarının ele alındığı “Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım Avantajları” etkinliği, Başbakan Üstel’in katılımıyla dün İstanbul’da gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Başbakanı Üstel, “Kıbrıs Türkü zulme, baskıya, ekonomik ambargoya sabretti ama her zaman yanında olan bir güvencesi vardı; ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye sayesinde her türlü baskıya her türlü mücadeleyi verdik.” diye konuştu.

Üstel, Türkiye ile ilişkilerinin üst seviyede ve kardeşlik bağı içerisinde olduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti ağladığı zaman biz de ağlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sevinci bizim sevincimiz.” ifadesini kullandı.

Kıbrıs Türkünün ekonomik, sosyal ve diğer alanlarda iyi noktaya geldiğini belirten Üstel, Kıbrıs Adası’nın bir turizm adası olduğunu anımsattı.

Üstel, bu adada ulaşımın önemine dikkati çekerek, “İki deniz limanımız var. Bir de Ercan Devlet Havalimanı. Oralardan gelen yolcularımız adayla buluşuyor. Bizim adamızda 10 ay sıcak var. Bu doğrultuda yeşil ile mavinin buluştuğu güzel atmosferi var. İş insanlarımız ve turizmcilerimiz, KKTC’ye yaptığı yatırımlarla adamızın ekonomisini kalkındırıyor. Diğer şirketler yaptıkları inşaatlarla hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de üçüncü dünyaya açılarak Kıbrıs ekonomisine büyük katma değer katıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ekonomisinin her geçen gün ilerlediğini, ekonomik özgürlüklerine kavuşarak çağdaş dünyayı yakaladıklarını kaydeden Üstel, KKTC’nin eğitim ve üniversiteler adası olduğunu söyledi.

Üstel, iki lokomotif sektörün yanında üçüncü lokomotifin de inşaat olduğuna işaret ederek, “İnşaat sektörümüzü çökertmek için her türlü zulmü, baskıyı yapıyorlar. Bütün bunları yapmalarına rağmen bizim insanımız kendi çabalarıyla gerek Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlarımıza gerekse üçüncü ülkelerde yaşayan insanlarımıza adamızın güzelliklerini anlatarak hepsini KKTC’ye çekiyor.” şeklinde konuştu.

Ercan Devlet Havalimanı’nın ambargoya maruz kaldığı için uluslararası şirketlere kapalı olduğuna ve turizmlerini baltalamak için Rum tarafının üçüncü ülkeden gelen turistlere yönelik çeşitli uygulamaları devreye aldığına değinen Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim insanımız kalkınmasın diye hep baskı yapıyorlar. Biz hepsini göğüslüyoruz çünkü karşımızda 86 milyon gibi bir nüfusa sahip güçlü Türkiye Cumhuriyeti var. Sizler gibi değerli iş insanları var. Sizlerin büyük destekleriyle biz her geçen gün daha da ileriye gideceğiz. Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır. Bizim iş insanlarımıza büyük moral ve motivasyon olacaktır.”

“TÜRK DÜNYASININ KALKINMASINA BİRLİKTE İMZA ATALIM”

Baştaşlar İnşaat ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte söz alan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Durali Güçlüsoy da KKTC’nin stratejik konumuna dikkati çekerek, ülkenin Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında doğal yatırım ve ticaret köprüsü olduğunu anlattı.

KKTC’nin sadece turizm destinasyonu değil, aynı zamanda büyük ekonomik potansiyele sahip dinamik ve gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Güçlüsoy, KKTC’nin yatırımcılara sunduğu avantajlardan bahsetti.

Güçlüsoy, “Kurumlar vergisi yüzde 10 gibi rekabetçi bir düzeyde, Katma Değer Vergisi (KDV) genel olarak yüzde 16 olsa da bazı sektörlerde daha düşük oranlar uygulanmaktadır. Gelir vergisi ise çalışanlar için kademeli olarak düzenlenmiştir. Bu yapılar iş gücü ve yatırım verimliliğini artıran önemli unsurlardır. KKTC’de yatırımcıları mali yüklerden koruyan çeşitli muafiyetler ve indirimler de mevcuttur. Örneğin yatırımlarda kullanılan makine, tesisat ve inşaat malzemeleri, gümrük vergisi ve fonlardan muaftır.” açıklamasını yaptı.

KKTC’de turizm, eğitim, enerji, tarım, gayrimenkul, inşaat ve bilgi teknolojileri gibi birçok alanda yerel ve uluslararası yatırımcılar için fırsatlar bulunduğunu ifade eden Güçlüsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“KKTC, küçük ama hızlı büyüyen, keşfedilmemiş yatırım alanlarıyla dolu potansiyele sahiptir. Yabancı yatırımcılara ayrımcılık yapmayan yasal düzenlemeler, yatırımcının güvende hissetmesini sağlamaktadır. Cömert teşvik paketleri, düşük ofis ve yaşam maliyetleri, genç ve İngilizce bilen iş gücüyle destekleyici hükümet politikaları bu cazibeyi güçlendirmektedir. Teknoloji bölgeleri, üniversiteler ve modern iletişim altyapımız, dijital ekonomiye hazır bir ortam sunmaktadır. KKTC, vizyoner yatırımcıların bir adım öne çıkabileceği yeni merkez olmaya adaydır.”

“Bizler uluslararası arenada çoğu zaman ambargolarla ve görünmez duvarlarla mücadele ediyoruz ancak Türk dünyasından ve özellikle Anadolu’dan gelen her işbirliği mesajı, bu duvarlara karşı inşa edilen bir köprü, umut ve direnç sembolüdür. ” diyen Güçlüsoy, yatırımcılara şu çağrıda bulundu:

“Siz değerli iş insanlarını KKTC’nin bu dinamik yapısında yer almaya, yatırımlarınızla geleceği birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. DPÖ olarak sizlere her aşamada rehberlik etmeye ve destek sunmaya hazırız. Yatırım, üretim, istihdam odaklı her türlü projeye KKTC’nin stratejik ortağınız olabileceğini bir kez daha vurgulamak isterim. Gelin birlikte üretelim, birlikte büyüyelim ve Türk dünyasının kalkınmasına birlikte imza atalım.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği ekipleri tarafından dün Demirhan’da gerçekleştirilen “Hayalet Zırhı Operasyonu” kapsamında, bir adet 7.65 mm çapında tabanca ile tabancaya ait iki adet şarjör ve 7.65 mm çapında 7 adet canlı mermi ele geçirildi.

Polisten verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında bir kişi zanlı olarak tutuklandı.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Eczanelerin kış dönemi çalışma ve nöbet saatleri belli oldu.

Eczacılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 12 Eylül 2025 tarihli, 183 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 22 Eylül 2025 – 27 Eylül 2026 dönemi Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke, Karpaz, Mesarya ve İskele bölgesinde bulunan eczanelerin nöbet çizelgeleri ve çalışma saatleri şöyle:

Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt bölgesi saatleri;

22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar:

Hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi: 08.00 – 13.30 arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler: 08.00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi: 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma) Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler: 08:00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

Mesarya bölgesinde bulunan eczanelerin kış dönemi çalışma saatleri de şöyle:

22 Eylül 2025 tarihinden 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma ), Cumartesi 08.00 – 13.30 saatleri arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler Cumartesi 13.30 – 19.00 saatleri arası, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08:00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 öğleden sonra kapalı, Cumartesi 08.00 – 13.30 açık olacak. Nöbetçi Eczaneler 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

Karpaz bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 arası, Cumartesi 08.00 -13.30 açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler hafta içi 08.00 – 20.00 saatleri arasında, Cumartesi: 08.00-20.00 saatleri arasında, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 20.00 saatlerinde hizmet verecek.

Lefke bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22.00 saatlerinde açık, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık olacak, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak.

4  Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22:00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek.

İskele bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül  2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba, Perşembe ve Cuma) açık olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak. Nöbetçi eczaneler hafta içi 08.00 – 22.00 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 22.00 saatlerinde açık olacak.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba ve Cuma), Perşembe: 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi eczaneler hafta içi 0800 – 2200 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 2200 saatlerinde açık olacak.

Nöbet bölgesinde olmayan eczanelerin çalışma saatleri 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 olarak belirlendi.

Cumartesi 08.00 – 16.00 arası açık, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde kapalı olacaklar.

Devamını Oku

Trending

Reklam