Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:Özel temsilci atanma konusunda tıkanıklık var

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in özel temsilci (special envoy) ataması konusunda “tıkanıklık” olduğunu ifade ederek, Kıbrıs Türk tarafının Genel Sekreteri’nin özel temsilci yerine Jane Holl Lute’un yetkileri paralelinde, şahsi bir temsilci (personal envoy) ataması konusundaki görüşünü yineledi.

Tatar, Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki tutumunu, bugün bir araya geldiği BM Özel Temsilcisi Colin Stewart’a aktardığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının “iki eşit egemen devlet” ve uluslararası statüsünün” kabul edilmesi halinde resmi müzakerelerin başlayabileceğini, Kıbrıs Türk tarafının bu pozisyonundan vazgeçmesinin, geri adım atmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bugün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü Şefi Colin Stewart ile görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmede Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun ve müzakere heyeti de hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kanadalı diplomat Stewart ile görüşmesi sonrası Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.

“GK, BİZDEN İKİ TARAFLI KOMİTELERDEKİ ÇALIŞMALARIN YOĞUNLAŞMASI, İKİ HALKIN İŞ BİRLİĞİNİN ARTIRILMASINI BEKLİYOR”

Cumhurbaşkanı Tatar, Colin Stewart’ın ile New York’a yapmış olduğu ziyaret sonrası kendisine ziyarette bulunduğunu aktararak, Colin Stewart ve ekibiyle “iyi” bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Stewart’ın, New York’ta, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi’nin ilgili üyeleriyle toplantılar yaptığını ve Kıbrıs konusundaki tespitlerini aktardığını söyleyen Tatar, Stewart’ın New York dönüşü sonrası, bu sabah Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile ve ardından da kendisiyle görüştüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Söylediği tabii ki, sıkıntıları biliyorlar. BM Genel Sekreteri’nin ve Güvenlik Konseyi üyelerinin bizden bekledikleri, bu iki taraflı komitelerdeki çalışmaların daha fazla yoğunlaşması, iki halkın iş birliğinin, hepimizin ortak menfaatine olacak şekilde, iş birliklerinin artırılması ve daha fazla, bir takım, ortak projeler üretmek. Kıbrıs halkının, hem Türkler hem de Rumlar için, iyiliğine ve menfaatine olacak şekilde. Biz zaten, bunu, bu şekilde değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“MAĞUSA KAPISI’NIN AÇILMASININ İYİ OLACAĞINI STEWART’A SÖYLEDİM”

“Gerek sağlık komitesi, gerek kültürel komite, gerek toplumsal cinsiyet eşitliği komitesi, gerek diğer alanlardaki komitelerimiz zaten çalışmalarını sürdürmektedirler” diyen Cumhurbaşkanı,  “Biz de daha fazla yoğunluk ve iki taraf arasındaki ticaretin de geliştirilebilmesi için bir takım görüş ve düşüncelerimizi kendileriyle paylaşıyoruz. Hatta Lefkoşa’da bir kapının daha açılması, Mağusa Kapısı’nın açılmasının bile, iyi olacağını kendisine söyledim” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kanadalı diplomat Stewart’a Kıbrıs meselesinin 60 yıldır devam eden bir mesele olduğunu ve yakın bir gelecekte bir çözüme ulaşmasının mümkün olmadığını aktardığını ifade ederek, “Benim 27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de gündeme getirdiğim, Türk tarafının egemen eşitlik ve uluslararası statüye dayalı yeni siyaset, yeni vizyondan geri adım atmamız söz konusu değildir. Bizim bu konudaki, Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle, yeni pozisyonumuz bellidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının Maraş açılımını Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden mülkiyet haklarına saygılı ve hukuka uygun bir şekilde yürütmek istediğini Stewart’a aktardığını söyledi.

Tatar, Stewart’ta resmi müzakere sürecinin başlaması için Kıbrıs Türk tarafının “egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsü” talebinin kabul görmesi gerektiğini aktardığını da söyledi.

“BM GENEL SEKRETERİ TEMSİLCİSİNİN ATANMASI KONUSUNDA TIKANIKLIK VAR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Stewart ile BM Genel Sekreteri’nin temsilci ataması konusunu da ele aldıklarını ifade ederek, “Maalesef şu anda bu konuda tıkanıklık vardır ve hala Genel Sekreter bir temsilci atayamıyor. Bu da bir sıkıntıdır. Biz de tabii ısrarla, özel temsilci yerine Jane Holl Lute’un yetkileri paralelinde, bir şahsi temsilci (personal envoy) olması gerektiği konusundaki görüşümüzü kendileriyle paylaştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Filelefteros Gazetesi’ne verdiği demeçte, “İngiltere Büyükelçisi’ne kendisini ve Anastasiadis’i Londra’ya davet etmesi” yönündeki ifadesine ilişkin bir soruyu yanıtında, “Resmi müzakerelerin başlayabilmesi için bizim pozisyonumuz belidir; egemen eşitliğimizin ve uluslararası eşit statülümüzün kabul edilmesi lazımdır… Bu kapsamda o noktaya gelmeden önce, biz tabii ki, resmi olmayan, sosyal (informal) görüşmelerde bulunabiliriz. Benim hiçbir sıkıntım yok. Zaten, yılbaşı öncesi bildiğiniz gibi ara bölgede buluştuk, her türlü şeyi konuştuk. Ondan önce Brüksel’de, öncesinde Cenevre’de, New York’ta buluştuk, konuştuk. İngilizlerle yapılan çeşitli sohbetlerde, bir de Londra’da buluşalım şeklinde bir şey söyledik. Ancak bu bizim resmi görüşmelere başlayacağımız anlamında değildir. Bunu bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Böyle küçük bir adada yaşayan iki ayrı halkın liderlerinin zaman zaman buluşup, sosyal anlamda görüşmesinden daha doğal bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Şili, Küba, Venezuela, Kolombiya ve Bolivya’dan, İran’ın nükleer tesislerine saldıran ABD’ye tepki

Published

on

By

Şili, Küba, Venezuela ve Kolombiya, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırılara tepki gösterdi.

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, ABD’nin İran’a saldırısını kınadı.

Nükleer enerji santrallerine saldırının uluslararası hukuk tarafından yasaklandığını hatırlatan Boric, “Şili, ABD tarafından gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyor. Uluslararası insancıl hukuka saygıyı her durumda savunacağız. Güce sahip olmak, onu insanlık olarak kendimize koyduğumuz kuralları ihlal ederek kullanma yetkisi vermez, ABD bile olsanız. Barış talep ediyoruz ve barışa ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel de X’ten ABD’ye tepki göstererek, Orta Doğu’daki çatışmanın tehlikeli şekilde tırmanmasını “şiddetle” kınadıklarını belirtti.

Canel, “Saldırganlık, Birleşmiş Milletler Şartı’nı ve uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal etmekte ve insanlığı geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açacak bir krize sürüklüyor.” açıklamasında bulundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yer verilen açıklamada, ABD’nin İran’a yönelik saldırısının, BM Şartı’nı, uluslararası hukuku ve devletlerin egemenliğine ilişkin temel ilkeleri “açık ve yasa dışı” biçimde ihlal ettiği belirtildi.

Açıklamada, “İnsan hayatı ve bölgenin çevresel dengesi açısından ciddi riskler taşıyan nükleer tesislerin bombalanması, küresel istikrarı tehdit eden ve öngörülemez sonuçlara yol açabilecek son derece sorumsuz bir tırmanmadır. Bu durum, uluslararası barışa yönelik doğrudan bir tehdittir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Venezuela’nın, İran halkıyla “dayanışma” içinde olduğu vurgulanan açıklamada, “Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti, ABD ordusu tarafından, İsrail Devletinin talebi üzerine, İran İslam Cumhuriyeti’ndeki Fordow, Natanz ve İsfahan nükleer tesisleri de dahil olmak üzere çeşitli hedeflere yönelik gerçekleştirilen bombardımanı kesin ve kararlı bir biçimde kınamaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Kolombiya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada da Orta Doğu’daki son gelişmelerin “derin” endişeyle takip edildiği belirtildi.

Açıklamada, taraflara müzakere çağrısı yapılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Kolombiya, özellikle BM Şartı’nda yer alan temel ilkelere aykırı olduğu ve uluslararası barış ile istikrarı tehlikeye attığı durumlarda tek taraflı güç kullanımını reddetmektedir. Ayrıca, nükleer silahların yayılmasının önlenmesinin, küresel güvenliğin temel bir unsuru olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasının ancak barışçıl çözüm yollarıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz.”

Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce de, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırıları “şiddetle” kınadı.

Arce, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarına değindi.

ABD’nin uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini savunan Arce, şunları kaydetti:

“ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’ndeki nükleer tesislere yönelik keyfi saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bu tür hedeflerin bombalanması, sadece bölgesel ve küresel barışı tehlikeye atmakla kalmamakta, aynı zamanda uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler Şartı’nı da ihlal etmektedir.”

Devamını Oku

Dünya

İran: Saldırıya uğrayan nükleer tesislerde sızıntı yok

Published

on

By

İran, ABD’nin saldırısına uğrayan nükleer tesislerde yapılan incelemelerde sızıntı olmadığının tespit edildiğini bildirdi.

Ulusal Nükleer Güvenlik Sistemi Merkezinden yapılan açıklamada, ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise uluslararası hukuka aykırı saldırısının ardından nükleer sızıntı ihtimaline karşı tesislerin çevresinde inceleme yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, incelemeler sonunda tesislerde radyoaktif sızıntının olmadığının anlaşıldığına işaret edilerek, “Alınan önlemler ve önceki planlama ile radyoaktif madde tespit sistemleri tarafından kaydedilen bilgiler dikkate alındığında, herhangi bir kirlenme belirtisi kaydedilmemiştir. Bu nedenle, söz konusu tesislerin çevresinde yaşayan sakinler için herhangi bir tehlike bulunmamaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Dünya

İran Dışişleri Bakanı Erakçi’den, ABD’nin ülkesine saldırısının “kalıcı sonuçlar doğuracağı” mesajı Dünya

Published

on

By

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD’nin ülkesine yönelik hava saldırısının “kabul edilemez olduğunu, kalıcı sonuçlara yol açacağını” bildirdi.

Erakçi, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD’nin ülkesine yönelik saldırısını değerlendirdi.

ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olduğunu hatırlatan Erakçi, Washington yönetiminin ülkesinin “barışçıl nükleer tesislerine” saldırarak BM Şartı, uluslararası hukuk ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı (NPT) ihlal ettiğini belirtti.

Erakçi, “Bu sabah yaşananlar kabul edilemez olup kalıcı sonuçlar doğuracaktır. BM’nin her bir üyesi, son derece tehlikeli, kanunsuz ve suç teşkil eden davranış karşısında alarma geçmeli.” ifadelerini kullandı.

Bakan Erakçi, Tahran’ın, BM Şartı ve meşru müdafaa hakkı tanıyan hükümleri doğrultusunda “egemenliğini, çıkarlarını ve halkını savunmak için” tüm seçenekleri saklı tuttuğu mesajını verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam