Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:Rauf Raif Denktaş denilince ilk akla gelen, bağımsızlıktır, egemenliktir, devlettir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın vasiyetinin iki ayrı devlet, iki ayrı egemenlik temelinde gerçekleşecek bir anlaşmayla yerine getirilebileceğini kaydederek, “Bu siyasetten geri adım atılmamalı” dedi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, 10’uncu ölüm yıl dönümünde anıt mezarında düzenlenen törenle anıldı.

Törene, Denktaş ailesi, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Vekili Fikri Ataoğlu, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ana Muhalefet Partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 28. Tümen Komutanı Tuğgeneral Taner Uysal, bakanlar, siyasi parti başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Tören, protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla saat 10.00’da başladı. Saygı duruşunun ardından bayraklar İstiklal Marşıyla göndere çekildi, ardından yarıya indirildi.  Anıt Özel Defteri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından imzalandı.

Törende, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi’nden bir öğrenci şiir, Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünsal ise dua okudu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Kurucu Cumhurbaşkanı’nın oğlu DP milletvekili Serdar Denktaş törende konuşma yaptı.

 

DENKTAŞ: “KURUCU CUMHURBAŞKANIMIZI ÖZLEMLE, RAHMETLE VE ÖZÜRLE ANIYORUM”

İlk sözü alan Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için çok uzun ve meşakkatli bir yol yürüdüğünü, çadırlarda yaşadığını, her türlü zorluğu göğüslediğini belirtti.

KKTC’nin ilanına değinen, karardan sonra Kurucu Cumhurbaşkanı’nın Cumhuriyet Meclisi önünde çıktığını anımsatan Serdar Denktaş, şunları kaydetti:

“Birlikte mücadele verdiği, zaman zaman tartıştığı, zaman zaman kucaklaştığı ama hep aynı hedefe birlikte yürüdüğü yol arkadaşlarını yanına alarak halkı selamladı. Anıt mezarının duvarına bu kareyi de yansıttık.. Geçmişi hatırlayarak, geleceğe yeni bir vizyonla devam edilmesi gerek. Bugünün yöneticileri olarak eksiğimizi, yanlışımızı yeniden değerlendirerek bu anma gününde, yılda bir kere özür dilemeliyiz… Bugünleri çok daha iyi yaşamamız için verilen bir mücadeleyi layığıyla karşılayamadık.”

Denktaş, anıt mezarın çevre düzenlemesine katkı koyan vatandaşlara, sivil toplum örgütlerine ve kuruluşlara teşekkür etti.

Serdar Denktaş ayrıca, Osman Örek, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı’nın KKTC’nin ilanından sonra halkı selamladığı fotoğrafın anıt mezarın duvarına yansıtılması için maddi katkı sağlayan Metgin LTD’e, heykelin masraflarını karşılayan Gazinocular Birliği’ne, Rauf Denktaş Üniversitesi’ne, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi’ne teşekkürlerini iletti.

Serdar Denktaş, “Ümit ediyorum ki 11’inci yıla girerken anıt mezarın geriye kalan taraf da tamamlanır ve gelecek yıl 13 Ocak’ta hükümetlerimize teşekkür edebilirim. Kurucu Cumhurbaşkanımızı özlemle, rahmetle ve özürle anıyorum” dedi.

Serdar Denktaş, şehitleri rahmet, gazileri saygıyla andıklarını da belirtti.

TATAR: “ONUN OKULUNDAN YETİŞMİŞ BİRİYİM. VASİYETİNİ YERİNE GETİRİYORUZ…”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denktaş’ı, “Mücahit, savaşçı, cesur yürekli ve iyi bir müzakereci”  ifadeleriyle anarak, “Hakkımızın, hukukumuzun ve bağımsızlığımızın kazanılmasına ne kadar önemli hizmetler verdiğini hepimiz biliyoruz. Rauf Raif Denktaş, denildiğinde ilk akla gelen, bağımsızlıktır, egemenliktir, devlettir” dedi.

Çocuk yıllarında Denktaş’la çeşitli sohbetler yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Bana hep dedesi Şeherli Mehmet’ten bahsederdi. En üzgün olduğu gün Osmanlı askerinin adadan ayrıldığı, İngiliz bayrağının da göndere çekildiği günmüş….”

Denktaş’ın bir hukukçu olarak garantörlük meselesine verdiği öneme dikkat çeken Tatar, Denktaş’la ölmeden önce bir araya geldiğini söyledi ve o gün yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

“ ‘Bağımsızlıktan, özgürlükten, egemenlikten, Anavatanımıza, Türkiye sıkı sıkı sarılmaktan asla vazgeçmeyin’ son sözleri oldu. Vasiyet buydu. Biz bu vasiyeti yerine getiriyoruz. Onun okulundan yetişmiş biri olarak, söylediklerini, açıklamalarını, değerlendirmelerini dinleyen, onunla çeşitli sohbetler yapan biri olarak, bir Cumhurbaşkanı olarak ben de müzakere masasında ve çeşitli toplantılarda iki ayrı devlet, iki ayrı egemenlikten söz ettim. Biz ancak bu temeldeki bir anlaşmayla Rauf Raif Denktaş’ın vasiyetini yerine getirmiş olacağız. Bu siyasetten asla geri adım atılmaması gerek.”

 

Öte yandan Cumhurbaşkanı Tatar, Anıt Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Rauf R. Denktaş,

Bugün bir kez daha huzurunuzdayız. Halkımızın Rum’un azınlığı ve Kıbrıs’ın bir Helen adası olmaması için her türlü fedakarlığa katlanarak dava arkadaşlarınız ile başlattığınız büyük mücadele ve bu mücadeledeki önderliğiniz, direniş azminiz, kararlı tutumunuz ve ilkeleriniz asla unutulmaz.

Verdiğiniz bu büyük mücadele ile Kıbrıs’ın bir Helen adası olması önlenirken, halkımız özgürlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine kavuşmuş, onur, gurur ve güç kaynağımız olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temellerinde sizlerin ve dava arkadaşlarınızın emeği, alın teri, büyük fedakarlıkları, halkımızın TMT önderliğindeki direnişi, Anavatan Türkiye’nin büyük desteği, Mücahit ile Mehmetçiklerimizin kanları ve canları vardır.

Bizlere en büyük emanetiniz olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak azim ve kararlılığındayız. Her ne pahasına olursa olsun devletimizden, özgürlüğümüzden, egemenliğimizden asla vazgeçmeyecek, bunları korumak için ilkelerinizden aldığımız ilham ve güçle mücadelemize devam edeceğiz.

Son nefesinizde “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatınız, Anavatan Türkiye’ye dört elle sarılınız” vasiyetinize bağlı kalacağız.

Sizleri sevgi, saygı, minnet ve büyük bir özlemle bir kez daha anıyoruz. Kıbrıs Türk halkı ve Türk dünyasının yüreğinde yaşıyorsunuz.

Ruhunuz Şad olsun Kurucu Cumhurbaşkanımız.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında son 24 saatte 60 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 60 artarak 54 bin 381’e yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 60 ölü ve 284 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 4 bin 117 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 12 bin 13 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 54 bin 381’e, yaralıların sayısının da 124 bin 54’e yükseldiği bildirildi.

 

Devamını Oku

Dünya

Kişisel temsilci Holguin Ada’ya yaptığı ziyareti ve temaslarını değerlendirdi

Published

on

By

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel temsilcisi Angela Holguin Cuellar, iki liderle Cenevre’de kabul edilen somut girişimlerin ilerletilmesi konusunda görüşmeler gerçekleştirdiğini belirterek, her iki liderin de bu girişimlerin tüm Kıbrıslılar için yararlı olduğu konusunda istekli olduklarını kendisine ilettiğini belirtti.

Görüşmelerde Ada’daki geniş çaplı gelişmeleri ve özellikle mülk meselesini de ele aldıklarını ifade eden Holguin, “gerçek bir güven inşa ederek, Temmuz’daki yaklaşan gayri resmi geniş toplantıdan olumlu sonuçlar elde etmenin yolunu açabileceğimize inanıyorum.” dedi.

Üçlü bir formatta, iki liderin temsilcileri Güneş Onar ve Menelaos Menelaou ile bugüne dek kaydedilen ilerlemeleri daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirme fırsatı bulduğunu da aktaran Holguin, “bu konuları ortaklaşa tartışabilmek, karşılıklı güven inşa etmek için yapıcı bir başlangıç niteliği taşımaktadır. Kıbrıs’ta yaşayan herkesin hayatını etkileyen konulara ortak ve uygulanabilir çözümler bulmak için bu katılımları sürdürmeyi dört gözle bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

Gençlik Teknik Komitesinin üyelerinin, Kıbrıs için daha iyi bir gelecek şekillendirmeye katkıda bulunma konusundaki kararlılığını da “umut verici” olarak niteleyen Holguin, bu durumun, gençlerin, Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulma çabalarına yönelik katkılarının büyük bir potansiyel sunduğunu gösterdiğini söyledi.

Çevre ve Kültürel Miras Teknik Komitelerinin eş başkanlarıyla da bir araya geldiğini belirten Holguin, mezarlıkların restorasyonu gibi, adada etkilenen ailelerin yüreklerine dokunacak anlamlı girişimlerin uygulanmasındaki değerli çabaları vurgulamak istediğini belirtti.

Holguin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tüm Kıbrıslılar için yararlı yeni fırsatları belirlemek ve ortak zorluklarla başa çıkmak amacıyla birlikte çalışmanın güzel bir örneğini teşkil eden Ticaret Girişimcileri Başkanları ile de görüşme imkanı buldum. Ben buradayım, destek sunmak, diyaloğu teşvik etmek ve tüm tarafları bir araya getirmek için, liderler Cenevre toplantısında belirtilen taahhütlerini yerine getirmeye çalışırken. Bu görevi saygıyla yerine getirme kararlılığımı yinelemek istiyorum; bu, Genel Sekreter’in, uzlaşma ruhuyla ilerlemeye yönelik bir çağrısının yansımasıdır. Genel Sekreter’in düzenleyeceği bir sonraki gayri resmi geniş toplantıdan önce Kıbrıs’a yeniden gelmeyi planlıyorum.”

Devamını Oku

Dünya

İsviçre’de buzul çökmesi sonucu bir köyün büyük bir kısmı yok oldu

Published

on

By

İsviçre’nin güneyindeki Valais kantonunda yer alan Blatten köyünün büyük bir kısmı buzul çökmesi nedeniyle yok oldu.

Buzulun çökmesiyle Blatten köyünün büyük bölümü devasa bir buz, çamur ve moloz yığınıyla kaplandı.

Yetkililer, herhangi bir can kaybı ve yaralanmanın bildirilmediği felaket sebebiyle köydeki birçok evin yıkıldığını aktardı. Ayakta kalan evlerin ise sular altında kaldığı ifade edildi.

Afet sonucu kaybolan 65 yaşında bir kişiyi arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.

Buzul çökmesi sonucu 3,1 büyüklüğünde hissedilen bir deprem yaşandığı da belirtildi.

Blatten’te yaşanan heyelan ve su seviyesinin artması nedeniyle bazı komşu köylerde de tahliyeler yaşanıyor.

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Karin Keller-Sutter, X’ten konuya ilişkin yaptığı paylaşımda, “Evinizi kaybetmek korkunç bir durum. Şu anda Blatten sakinleri için çok üzgünüm.” ifadelerini kullandı.

Blatten’de yaşanan bu olağanüstü doğa hareketliliği, iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak İsviçre Alplerinde artan buzul erimeleri ve hareketlilik risklerini bir kez daha gündeme getirdi.

– Köy, 19 Mayıs’ta tahliye edilmişti

Valais kantonu yetkilileri, dün buzul hareketliliği nedeniyle Lötschental bölgesinde yer alan Blatten köyünün “özel bir durumda” olduğunu duyurmuş, yerel saatle 15.30’da korkulan afet gerçekleşerek, Birch Buzulu’nun devasa bir kısmının koptuğu bildirilmişti.

Yaklaşık 300 kişinin yaşadığı köy, 19 Mayıs’ta yetkililer eşliğinde neredeyse tamamen tahliye edilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam