Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TBMM ve Meclis heyetleri ortak toplantında bir araya geldi

Published

on

 Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu ile KKTC Cumhuriyet Meclisi İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi çalışma toplantısında bir araya geldi.

Cumhuriyet Meclisi’nde yapılan toplantıda ilk sözü TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ordu Milletvekili Mahmut Özer aldı.

 Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan, KKTC’nin yer aldığı “bir millet üç devlet” şiarına da işaret eden Özer, “KKTC, Türkiye Cumhuriyeti devletinden ayırmadığımız, kederini keder, sevincini sevinç olarak gördüğümüz bir ülkemizdir” dedi.

Özer, ÖSYM Başkanlığı, Rektörlük ve Milli Eğitim Bakanlığı dönemlerinde de KKTC’ye destek veren birçok projenin hayata geçirildiğini anımsattı.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Kıbrıs Türk halkının haklı davasının her platformunda dillendirildiğini, KKTC’nin daha iyi noktaya gelmesi için ülkeye her türlü desteğin verildiğini belirten Özer, ilişkilerin güçlenmesi, sürdürülebilir olması için sadece bakanlıklar değil komiteler düzeyindeki iş birliklerinin de önemli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin son 20 yılda Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, alt yapıda, özellikle de savunma sanayide önemli dönüşümler yaşadığını belirten Mahmut Özer, bölgede değil dünyada lider ülke konumuna geldiklerini ifade etti.

Mahmut Özer, Cumhur İttifakı tarafından ortaya konan “Türkiye Yüzyılı Vizyonu”nun KKTC’yi de kapsayacak şekilde sürmesini, iki ülke arasındaki ilişkilerin, iş birliğinin ve istişarenin daha iyi noktalara taşınmasını temenni etti.

20 Temmuz’un bu yılki kutlamalarına TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bakanların, parti liderlerinin de katılacağını belirten Mahmut Özer, “Bu destansı mücadelenin 50’nci yıl dönümünü hep birlikte kutlayacağız. İnşallah bu haklı dava artık bir mağduriyetin eşiğinden döner, KKTC her alandaki gelişimi sürekli sınırlanan değil, tüm devletler tarafından tanınan çok daha güçlü bir ülke olarak yoluna devam eder” dedi.

Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı, UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun ise konuşmasında TBMM’den gelen heyeti KKTC’de ağırlamaktan mutluluk ve şeref duyduklarını belirterek, “Kıbrıs sizlerin de vatanıdır, ata toprağıdır” dedi.

Atun, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kopmaz bağlara sahip iki devlet olduğunu kaydederek  “Kıbrıs Türkünün Anavatanı her zaman Türkiye olmuştur. Türkiye, Kıbrıs Türk halkının kalkınması, sosyal hayatının daha üst seviyeye gelmesi ve güvenliği için her şeyi yapmıştır, yapmaktadır…Bu da genç devletimize büyük bir onur ve gurur vermektedir” diye konuştu.

Bu yıl 20 Temmuz’un 50’nci  KKTC’nin kuruluşunun 41’inci yıl dönümünün kutlanacağını anımsatan Atun, “Büyük fedakarlık ve mücadelelerle kurulan bu genç devletin ekonomik, sosyal, kültürel yönden kalkındırılması için üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmeye çalışıyor, önemli uğraşlar veriyoruz” diye konuştu.

İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi olarak üzerinde çalıştıkları yasalar olduğuna değinen Atun, önümüzdeki dönemde de TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu ile bir araya gelip ortak görev alanlarında bilgi ve tecrübe paylaşımı yapmaktan memnuniyet duyacaklarını dile getirdi.

İki devletin komitelerinin istişare içinde olmasının çok değerli olduğunu da ifade eden Atun, her yıl Türkiye ile KKTC arasında devletler düzeyinde imzalanan anlaşmaların Cumhuriyet Meclisi’nin Hukuk Komitesi tarafından ele alındığını anımsattı.

KKTC’nin iktisadi olarak kalkınmasının önemine de değinen Atun, “İktisadi kalkınmayla birlikte elbette entelektüel gelişim de büyük önem arz ediyor. Gençlerin değerler bilinciyle yetişmesi son derece önemli. Ekonomik güç, refah tek başına yeterli değil…” dedi.

Özer’in Eğitim Bakanlığı döneminde hayata geçen projelerin KKTC’deki gençlerin eğitimine önemli katkı koyduğunu söyleyen Sunat Atun “KKTC’nin gelişimine ne kadar önem verdiğinizi bu buluşmamızda bir kez daha gördüm. Bu da beni mutlu etti….” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam