Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: KKTC’de coğrafi veri altyapısı oluşturmayı amaçlıyoruz

Published

on

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Afetlere karşı daha dirençli bir toplum inşa edilmesi ve doğal kaynaklarımızın daha etkin yönetimi gibi alanlarda coğrafi bilgi sistemlerinin daha etkili kullanımını destekleyecek adımlar atacağız.” dedi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu Toplantısı’na başkanlık etti.

Toplantı öncesinde konuşan Yılmaz, coğrafi bilgi sistemlerinin yaşamın her alanında bilgiye dayalı kararların alınmasını kolaylaştıran bir teknoloji altyapısı olduğunu söyledi.

Bu sistemlerin yeryüzüne dair tüm verileri dijital haritalar ve üç boyutlu modellemelerle entegre şekilde bir araya getirerek karar alma süreçlerini etkinleştirmeyi, hizmet sunum kalitesini artırmayı ve vatandaşların yaşamını kolaylaştırmayı hedeflediğini anlatan Yılmaz, “Akıllı ulaşım sistemlerinden e-tapu işlemlerine, toprağın hangi tarım ürünü için elverişli bir yapıya sahip olduğundan tarihi özelliklerine kadar, ayak bastığımız yeri veriyle dile getiren bir yapıdan söz ediyoruz.” şeklinde konuştu.

– “Coğrafi bilgi sistemlerinin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz”

Yılmaz, toplantıda 2024-2030 Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planını da ele alacaklarını bildirerek, eylem planının ulusal düzeyde standart ve kaliteli coğrafi bilginin üretilmesini ve paylaşılmasını hedeflediğini ve atılması gereken somut adımları belirleyen bir yol haritası olduğunu anlattı.

Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:

“Son aşamaya getirdiğimiz Strateji ve Eylem Planımız kapsamında, afet yönetiminden tarım ve çevre izlemeye, akıllı şehirlerden uluslararası veri paylaşımına kadar geniş bir yelpazede coğrafi bilgi sistemlerinin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Böylelikle coğrafi bilgi altyapısını güçlendirerek, milli ekonomimize katkı sağlayacak kamu hizmetlerini daha hızlı, daha etkili ve daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyoruz. Doğru, kaliteli ve standart coğrafi bilgilerin üretilmesi ve yaygın bir şekilde paylaşılması, kamu hizmetlerinin hızını ve kalitesini artıracak, daha etkin planlama, yatırım ve denetim süreçlerini mümkün kılacaktır.”

Bu süreçte kamu kurumlarının, özel sektörün ve akademik camianın bir arada çalışacağını, yenilikçi teknolojiler ve yerli çözümlere öncelik vereceklerini bildiren Yılmaz, afet ve acil durumlarda coğrafi veri kullanımının toplantının önemli gündem maddelerinden biri olduğunu kaydetti.

Yılmaz, Türkiye’nin jeolojik ve coğrafi yapısı nedeniyle sık sık doğal afetlerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, “Doğru ve güncel coğrafi verilere dayalı analizler, afet risklerinin azaltılmasında ve müdahale süreçlerinin etkinliğinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu veriler, yalnızca mevcut durumun tespiti için değil, aynı zamanda uzun vadeli planlama ve yeniden inşa süreçlerinde de yol gösterici mahiyettedir.” ifadelerini kullandı.

– “Geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaştırılmasını hedefliyoruz”

Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisinde yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının coğrafi veri ve bilgilerinin Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden paylaşıldığını dile getiren Yılmaz, bu platformun veriye erişimde standartlaşmayı sağladığını ve mükerrer veri üretimini önleyerek kaynak kullanımını optimize ettiğini anlattı.

“e-Devlet ile entegrasyon sayesinde coğrafi bilginin geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaştırılmasını hedefliyoruz. Bu, dijitalleşme yolunda ülkemize önemli bir ivme kazandıracaktır.” diyen Yılmaz, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden merkezi yönetim kurumlarına ait 520 coğrafi veri katmanının paylaşıldığını, revize edilen Coğrafi Veri Paylaşım Matrisi ile bu sayıyı 630’a çıkarmayı hedeflediklerini ve daha fazla coğrafi veriyi kamu ve özel sektörün kullanımına sunacaklarını kaydetti.

Yılmaz, il özel idareleri, belediyeler ve mahalli idare birliklerine ait coğrafi verilerin Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden paylaşılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirterek, bu sürecin tamamlanmasıyla yerel yönetimlerin karar alma süreçlerinin daha şeffaf ve verimli hale geleceğini ve yerel kalkınmanın hızlanacağını söyledi.

Kurumların açık veri politikasının Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu kararları ve Strateji Eylem Planı doğrultusunda, 2020’de yapılan ilk Kurul toplantısından itibaren gelişim göstererek açık ve tasnif dışı veri oranının yüzde 72’ye yükseldiğini dile getiren Yılmaz, coğrafi verilerin kurumlar arası paylaşımının, paylaşılan veri katmanı sayısının 630’a yükseldiğini ve “atlas.gov.tr” platformunda 1 milyon 826 bin 453 adet metaverinin yer aldığını ifade etti.

– “Coğrafi bilgi sistemleri alanında uluslararası stratejik işbirliklerini geliştireceğiz”

Yılmaz, geleceğe yönelik en önemli hedeflerden birinin, coğrafi bilgi endüstrisinin yenilikçi teknolojilerle geliştirilmesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Yapay zeka, makine öğrenimi, uzaktan algılama ve genişletilmiş gerçeklik gibi ileri teknolojilerin coğrafi bilgi sistemlerinde yaygınlaşması, ülkemizin dijital dönüşüm sürecine önemli katkılar sunacaktır. Ayrıca, milli ve yerli teknolojilerle uluslararası düzeyde rekabetçi bir endüstri oluşturmayı hedefliyoruz. Bunların yanı sıra Türk Devletleri başta olmak üzere dost ve kardeş ülkeler ile coğrafi bilgi sistemleri alanında uluslararası stratejik işbirliklerini geliştireceğiz. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde coğrafi veri altyapısının oluşturulmasını ve böylece uluslararası alanda KKTC’ye ait coğrafi verilerin tanınırlığının artırılmasını amaçlıyoruz.”

Coğrafi bilgi sistemlerinin ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşmasında ve sürdürülebilir bir geleceğin inşasında önemli bir rehber olmaya devam edeceğini aktaran Yılmaz, Kurul olarak bu doğrultuda birçok projeyi hayata geçirdiklerini kaydetti.

“Akıllı şehir uygulamalarını yaygınlaştırarak, şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirecek projelere öncülük edeceğiz. Afetlere karşı daha dirençli bir toplum inşa edilmesi ve doğal kaynaklarımızın daha etkin yönetimi gibi alanlarda coğrafi bilgi sistemlerinin daha etkili kullanımını destekleyecek adımlar atacağız.” ifadesini kullanan Yılmaz, ülkenin coğrafi bilgi sistemlerini geliştirmek, standartlarını yükseltmek ve yenilikçi teknolojileri desteklemek için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.

Toplantıya, bazı bakan yardımcıları ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam