Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TC Milli Savunma Bakanı Akar:Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkünün yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı yoktur

  Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bakanlıkta “Gaziler Günü” dolayısıyla düzenlenen programda, Sakarya Meydan Muharebesi’nde kazanılan zaferin ardından Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de gazi v

Published

on

TC Milli Savunma Bakanı Akar:Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkünün yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı yoktur

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bakanlıkta “Gaziler Günü” dolayısıyla düzenlenen programda, Sakarya Meydan Muharebesi’nde kazanılan zaferin ardından Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de gazi ve mareşal unvanı verildiğini hatırlattı.

Türk milletinin tarih boyunca vatan söz konusu olduğunda kahramanca çarpışmaktan, canını feda etmekten çekinmediğini belirten Akar, vatanın en kutsal emanet olduğuna işaret etti. Bakan Akar, “vatan”, “şehitlik” ve “gazilik” kavramlarının Türk milletinin nazarında derin anlamlar taşıdığını söyledi.

Şehit ve gazilerin de vatan, millet, bayrak sevgisinin ölümsüz abideleri, Türk kahramanlığının ve fedakarlığının gurur timsali, Türk ordusunun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilham kaynağı olduğunun altını çizen Akar, şehitlerle gazilerin milli varlığın güvencesi, birlik, bütünlük ve kardeşliğin temel taşları olduğunu kaydetti.

Hulusi Akar, 21. yüzyıl güvenlik ortamının yeniden şekillendiğini, güç dengelerinin, aktörlerin ve rollerin sürekli değiştiğini, bu değişim sürecinde yaşanan belirsizlik, risk, tehdit ve tehlikelerin Türkiye’nin güvenliğini yakından ilgilendirdiğini vurguladı.

Türkiye’nin yeni dönemde tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, kendi inisiyatiflerini hayata geçirmek suretiyle proaktif davranarak tedbirler aldığını aktaran Akar,TC  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uluslararası ilişkilerde saygın ve seçkin yerini alan, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu dile getirdi.

Akar, Türkiye’nin, köklü tarihi, dinamik nüfusu, büyüyen ekonomisi, güçlü ordusuyla bölgesinde ve dünyada etkin ülke olarak yeni dönemin şartlarına kendini hazırladığına dikkati çekti.

Yaşanan dönemde Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve yoğun faaliyetlerinin sürdürüldüğünü belirten Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin de görev ve sorumluluklarının her geçen gün arttığını anlattı.

“KAÇACAK, SIĞINACAK İNLERİ KALMADI”

Bakan Hulusi Akar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak için terörle mücadelemize yurt içi ve sınır ötesinde azim ve kararlılıkla devam etmekteyiz. Artık terörü kaynağında yok etme stratejisiyle hareket ettiğimizi herkes görüyor. Bu alçakların kaçacak, sığınacak inleri kalmadı. Komandolarımız her taşın altına bakıyor, her mağaraya giriyor, bu hainleri etkisiz hale getirmek için ne gerekiyorsa onları yaptı, yapmaya devam ediyor. 24 Temmuz 2015’ten itibaren bugüne kadar 18 bin 502, 1 Ocak 2021’den itibaren ise 1976 terörist etkisiz hale getirilmiş, şehit ve gazilerimizin kanı yerde bırakılmamıştır. Bundan sonra da kesinlikle bırakılmayacaktır.”

Mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini bildiren Akar, operasyonların icra edilmeye devam ettiğini ifade etti.

Akar, terörü bitirmekte, Türk milletini bu beladan kurtarmakta kararlı olduklarını, bundan kimsenin şüphe duymaması gerektiğini vurguladı.

Terörle mücadelenin yanı sıra Kıbrıs dahil Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki hak, alaka ve menfaatlerin korunması için azim ve kararlılıkla, karada, denizde ve havada faaliyetlerin devam ettiğini söyledi.

TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Komşumuz Yunanistan’la aramızdaki sorunların uluslararası hukuka uygun olarak, barışçıl yöntemlerle iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve karşılıklı diyalog yoluyla çözülebileceğine samimiyetle inanıyoruz. Bunun için de büyük çaba sarf ediyoruz. Milli meselemiz Kıbrıs’ta da iki devletli, egemen eşitliğe dayalı, bağımsız iki devletin artık tek çözüm yolu olduğu bilinmeli, herkes tarafından görülmelidir. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkünün yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.

Kahraman Türk ordusunun, medeniyetin, tarihin yüklediği sorumluluk anlayışıyla dost ve kardeş ülkelerin yanında yer aldığını anlatan Akar, bu kapsamda da Azerbaycan’da, Libya’da askeri eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerinin aralıksız sürdüğünü, amacın dost ve kardeş ülkelerin barış, güven ve istikrar içerisinde yaşamasına katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.

Bakan Akar, Azerbaycanlıların, Libyalıların haklı davasında yanlarında yer almaya devam edeceklerini bildirdi.

“REFORM NİTELİĞİNDE YENİLİK VE UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin nitelik ve niceliğinin artırılması için yapılanlara değinen Akar, bu konuda reform niteliğindeki birçok yenilik ve uygulamanın hayata geçirildiğini anımsattı.

Hulusi Akar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği, desteği ve teşvikleriyle savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranının yüzde 80’lere çıkartıldığını kaydetti.

Milletinin emrinde ve görevinin başında olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugüne kadar elde ettiği başarılarda en büyük payın, şehitlerle gazilere ait olduğunun altını çizen Akar, bugün Irak’ın kuzeyindeki Avaşin bölgesinde şehit olan Uzman Çavuş Ümit Solak ile tüm şehitleri ve gazileri andı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam