Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TC Milli Savunma Bakanı Güler: “Kıbrıs’ta iki devletli çözüme yönelik duruşumuz ve soydaşlarımıza destek artarak devam edecek”

Published

on

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kıbrıs’ta iki devletli çözüme yönelik duruşumuz ve soydaşlarımıza verdiğimiz destek bundan sonra da artarak devam edecektir” dedi.

Güler, “Bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere, bu coğrafyayı kendi kirli planlarını uygulama sahası olarak görenlere karşı, ülkemizin ve aziz milletimizin bekasını koruma noktasında gerekli güç ve kudrete sahibiz.” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Güler başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Bakan Yardımcıları Alpaslan Kavaklıoğlu, Celal Sami Tüfekci ile yurt içindeki ve sınır ötesindeki birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi.

Terörle mücadele başta olmak üzere devam eden faaliyetlere ilişkin kapsamlı bilgiler alan Bakan Güler, yapılacak çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak talimatlar verdi.

Toplantıda konuşan Güler, “Her yıl olduğu gibi bu ağustos ayında da bir yandan ordumuzun şanlı tarihindeki zaferlerin gururunu yaşarken diğer taraftan da terfilerin, devir teslimlerin ve ömrünü Türk Silahlı Kuvvetlerine adamış personelimizin emekliliklerinde yeni bir hayata başlanmasının heyecanını yaşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinin şekillendiği 2024 yılı Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla terfi edenleri tebrik eden Güler, görevlerini tamamlayacak olanlara da hizmetlerden dolayı şükranlarını sundu. Güler, “30 Ağustos’ta bir üst rütbeye yükselecek subay ve astsubaylarımızın yeni rütbelerinin şimdiden devletimize, milletimize ve Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum.” temennisinde bulundu.

Bakan Güler, “Küresel ve bölgesel düzeyde kritik gelişmelerin yaşandığı, güvenlik ortamının her geçen gün karmaşık ve öngörülemez bir hal aldığı günümüzde, ülkemizin ve asil milletimizin bütünlüğünü sağlamak, milli hak ve menfaatlerimizi korumak konusundaki faaliyetlerimiz aynı kararlılıkla devam etmektedir.” ifadesini kullandı.

Terörle mücadelenin yanı sıra başta Türkiye’nin yakın coğrafyası olmak üzere her gün bir yenisinin ortaya çıktığı gerginlikleri ve asimetrik saldırıları da yakından takip ettiklerine dikkati çeken Güler, şunları kaydetti:

“Böylesine ateş topuna dönen bir coğrafyada istikrar adası olan Türkiye, bölgede gerginliğin artırılmasına karşı güvenlik, huzur ve barışı önde tutan politikasını ve bu yöndeki girişimlerini etkin bir şekilde sürdürmektedir. Bu vesileyle ifade etmek isterim ki bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere, bu coğrafyayı kendi kirli planlarını uygulama sahası olarak görenlere karşı, ülkemizin ve aziz milletimizin bekasını koruma noktasında gerekli güç ve kudrete sahibiz. Bu asla ve asla unutulmamalıdır.”

– “Geliştirdiğimiz çok boyutlu ilişkiler, Türkiye’yi güvenilir ülke konumuna getirmiştir”

Tüm bu faaliyetleriyle birlikte stratejik ve çok boyutlu politikalarının bir yansıması olarak dost ve müttefik ülkelerle ikili ilişkileri geliştirmeye büyük önem verdiklerini bildiren Güler, şöyle devam etti:

“Terörle mücadele harekatında ve farklı coğrafyalarda icra ettiğimiz diğer harekatlarda elde ettiğimiz başarılar, bölge ülkelerinin bize olan güvenin artması ve bu suretle başta terörle mücadele olmak üzere güvenlik konularında yeni inisiyatifler geliştirilmesini sağlamıştır. Sorunlara tarafsız ve ilkeli yaklaşımımız, dünyada ve bölgemizde barışa sağladığımız katkılar, dost ve kardeş ülkelere verdiğimiz destek ile karşılıklı güven ve işbirliği temelinde geliştirdiğimiz çok boyutlu ilişkiler, Türkiye’yi Balkanlardan Kafkaslara, Afrika’dan Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada aranılan ve güvenilir ülke konumuna getirmiştir.”

– “Adada iki devletli çözüme yönelik duruşumuz devam edecektir”

Güler, Mutlu Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü büyük bir gurur ve coşkuyla kutladıklarını hatırlatarak, “Gözbebeğimiz olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası arenada hak ettiği yeri alması için yoğun gayretlerimize de devam ediyoruz. Adada iki devletli çözüme yönelik duruşumuz ve soydaşlarımıza verdiğimiz destek bundan sonra da artarak devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar birliklerin elde ettiği başarılarla gurur duyduklarını kaydeden Güler, özverili çalışmalardan dolayı memnun olduğunu vurguladı.

Bu devamlılığın sağlanabilmesi için “sürekli eğitim” anlayışıyla bilgi ve becerilerin daima geliştirilmesi, fiziksel olarak güçlü bir seviyede olunmasının büyük önem arz ettiğini belirten Bakan Güler, şunları kaydetti:

“Zira günümüz harekat ortamındaki başarı, hızlı ve doğru karar veren komutanlar ve liderlere bağlıdır. Bu sebeple her seviyedeki lider personel, başta kendisi olmak üzere personelin mesleki ve fiziki gelişimini titizlikle takip edecektir. Bu vesileyle, tüm silah ve mesai arkadaşlarıma görevlerinde başarılar diliyor, her birinizi gözlerinizden öpüyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 19 Ekim’de Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) rakibi Tufan Erhürman’a yüzde 63’e yüzde 36 oy oranıyla yenilmesinin ardından Türkiye’ye ilk röportajını verdi.

Tatar, Cübbeli Ahmet’in seçim öncesi kendisine destek açıkladığı videonun yüzde 5 oy kaybettirdiğini açıkladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “82. il” açıklamalarıyla ilgili olarak da konuşan Tatar, “Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.” diye konuştu.

“İLK DEFA BU KADAR TÜRKİYE KÖKENLİ TUFAN BEY’E OY VERDİ”

“Seçimle alakalı diyeceğim çok şey var,” diyerek sözlerine başlayan Tatar, “Tufan Bey’in bu seçimde en büyük argümanı Türkiye kökenlilere Rum pasaportu verilmesi vaadi oldu. İletişim diliyle bunu becerdi. Bunu ben de Rumlarla çok konuştum. Ama tabii benim duruşum gereği Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak halkıma ‘Rum tarafı size pasaport verecek’ demem doğru olmazdı. AB pasaportu vaadi cazip geldi.” dedi.

Ancak bu vaadin gerçekleşmeyeceğini savunan Tatar, “Hakan Fidan Bey’in yanında Yunan Dışişleri Bakanı’na neden bu hakkı vermiyorsun, diye sordum. Ben de bu konuda çok mücadele ettim ama bir şey başaramadım,” dedi ve “Ama ilk defa bu seçimde bu kadar Türkiyeli, Tufan Bey’e oy verdi.” diye ekledi.

“TÜRKİYE’DE MUAZZAM İLİŞKİLERİM VAR, BURAYA YANSIDI”

Tatar, seçim sonuçlarının Erhürman’ın kendi başarısı olduğunu da söyledi.

Kampanyasına Ankara desteğini değerlendiren Tatar, “İnsanlar geldi gitti, beni seviyorlar. Beni destekliyorlar. 20’den fazla üniversiteden fahri doktor almış bir kişiyim. Türkiye’de her bölgede çok muazzam ilişkilerim var ve dolayısıyla bunların buraya yansıması doğal,” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK’Ü ÖZGÜR BİR HALKTIR, ‘BİZ BAŞKASININ YÖNLENDİRMESİNİ KABUL ETMEYİZ’ DEDİLER”

Tatar, şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk’ü özgür ve kendi iradesini ortaya koyan bir halktır, ‘Biz başkasının yönlendirmesini asla kabul etmeyiz’ dediler. Efendim, ben birine ‘gel beni destekle, müdahale et buraya’ da demedim. İyi niyetinden geldiler, gittiler. Ama Fransız elçisi yani İngiliz elçisi de onlar da geldi bunun için. Onlar da geldi. Belki de daha fazla geldi ama onları duymadık. Bunların dernekleri var burada, bir hayli de paraları var. Bu devlet, bu paraları da bilmiyor.”

“Türkiye, bizim gibi olanları tuttu. Onlar da onları tuttu,” diyen Tatar, “Türkiye’den gelen parayı biliyorlar. Çünkü Türkiye, bizi tanıdığı için her şey açık ve nettir, bütçededir. Oradan gelen paranın ne olduğunu biz bilmiyoruz.” diye konuştu.

“CÜBBELİ AHMET BANA YÜZDE 5 OY KAYBETTİRDİ”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası çok tartışılan çıkışı sorulan Tatar, “Burası kabul etmez o açıklamaları” dedi ve şöyle devam etti:

“Seçimden evvel Cübbeli Ahmet yaptı açıklamasını. O bana yüzde 5 oy kaybettirdi. Çok teşekkür ederim yani, yüzde 5 oy kaybettirdi bana. Bu halk öyle şey yemez.”

“BAHÇELİ, AB’NİN VİLAYETİ OLACAĞINIZA TÜRK VİLAYETİ OLUN DEMEK İSTEDİ”

Bahçeli, Erhürman’ın seçim zaferinin ardından yaptığı ilk açıklamada “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve KKTC Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır” demişti. Bahçeli, partisinin 21 Kasım’daki grup toplantısında da “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması hayat memat konusu haline gelmiştir.” diyerek tutumunu sürdürmüştü.

Tatar, Bahçeli’nin sözleriyle ilgili yorumunu şöyle anlattı:

“Kıbrıs Türk adası, Osmanlı adası… Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.”

“ANLAŞAMAN BE GARDAŞ!”

“60 yıldır hala daha ambargo ve izolasyon altında ezilen bu halk, ancak ve ancak egemenlik temelinde bir anlaşmaya imza atmalıdır ki geleceğini sağlama bağlasın,” diyen Tatar, Erhürman ve ekibini kastederek “Bunların dediğinde sağlam bir şey yok. Bunların dediği yeter ki bir anlaşma olsun. Yeter ki Türkiye buradan böyle hafif hafif çekilmeye başlasın. Türkiye’nin yetkisi ve buradaki müdahalesi ve nüfus aktarması dursun. Yeter ki biz bunları alalım; Avrupa Birliği’yle, Rumlarla anlaşırız. Anlaşaman be gardaş!” ifadelerini kullandı.

“Müzakere masasına oturmadı” denilerek kendisinin “acımasızca” eleştirildiğini savunan Tatar, Erhürman’ı kastederek “Şimdi kendisini de bu şartlarda göreceksiniz; müzakere masasına oturamayacak.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: T24

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un “Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulduğu” yönünde açıklamaları olduğunu belirterek, bu söylemlerin “toplumsal adalete ve insan onuruna aykırı” olduğunu kaydetti.

Hür-İş’ten yapılan yapılan açıklamaya göre, Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un açıklamalarına tepki göstererek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Arhun’un Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulmasının ekonomik gerçeklerden kopuk ve insani değerlerden uzak bir tutum olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Sayın Arhun’un, ‘Hindistan’da asgari ücret 80 dolar, Pakistan’da 100 dolar; biz nasıl 1000 euro verebiliriz?’ mealindeki ifadeleri, aslında çalışma hayatına ne kadar sığ bir pencereden baktığını gözler önüne sermektedir.” dedi.

Arhun’u ürünlerini Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde üreterek satmaya çağıran Serdaroğlu, “KKTC koşullarında kâr eden bir iş insanının, bu ülkenin yaşam maliyetini yok sayarak başka ülkelerin düşük ücretlerini örnek göstermesi, ekonomik mantıkla bağdaşmadığı gibi ahlaki açıdan da savunulamaz. Bizim mücadelemiz, Hindistan’daki, Pakistan’daki ya da dünyanın herhangi bir ülkesindeki emekçilerin düşük ücretleriyle rekabet etmek değildir. Bizim mücadelemiz, Kıbrıs’ta yaşayan herkesin insanca yaşayacağı bir ücrete sahip olabilmesidir.” ifadelerini kullandı.

– “Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti”

Arhun’un “Hiçbir Kıbrıslı asgari ücrete çalışmaz” iddiasına da yanıt veren Serdaroğlu, bu sözün halkı tanımamak olduğunu savundu, ülkede binlerce insanın asgari ücretle çalıştığını söyledi.

Emekçinin onurunu zedeleyen, toplumda kutuplaşma yaratan, çalışma barışını tehdit eden açıklamaları kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Serdaroğlu, “Ülkenin işveren temsilcilerinden beklentimiz, çalışanı küçümsemek değil; onunla birlikte, karşılıklı saygı içinde üretimin ve refahın artırılmasına katkı koymaktır. Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti.” dedi.

İşverenler Sendikası Başkanı’nı “aklıselime ve çalışma hayatını zehirleyen söylemlerden vazgeçmeye” davet eden Serdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu sordu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Meteoroloji Dairesi, hafta sonu yağış beklenmediğini, bugün ve pazartesi günü ise yer yer sağanak yağmur görüleceğini açıkladı.

Meteoroloji Dairesi’nin 11–17 Aralık tarihlerini kapsayan haftalık hava tahmin raporuna göre, bölge periyodun ilk gününde alçak basınç sistemi ve buna bağlı cephe sisteminin, diğer günlerde ise soğuk ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalacak.

Rapora göre, en yüksek hava sıcaklığının iç kesimler ile sahillerde 17–20 derece dolaylarında seyretmesi bekleniyor.

Hafta genelinde havanın az bulutlu geçmesi öngörülürken, bugün parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak yağmurlu; pazartesi günü ise parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak veya gök gürültülü sağanak yağmurlu olacak.

Rüzgâr ise, genellikle kuzey ve doğu yönlerden orta kuvvette, pazartesi ve salı günleri ise zaman zaman kuvvetli esecek.

Devamını Oku

Trending

Reklam