Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TDP ile TKP-YG “Toplumcu Demokrasi Partisi” adı altında birleşti

Published

on

Toplumcu Demokrasi Partisi ile Toplumcu Kurtuluş Partisi – Yeni Güçler birleşti.
Partilerin birleşme kararı kapsamında TDP’nin adı, TKP’nin de logosu kullanılacak.
Bu çerçevede, Merkez Lefkoşa’da basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısında konuşan Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, sosyal demokratların tek çatı altında bütünleşmesi yanında diğer sol örgütler ile de ortaklaştıkları alanlarda birlikte hareket etmenin ve birlikte mücadele etmenin ülke için kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Özkunt “Bölünmek çatışmak ve birbirimizi eleştirmek kolay olandır. Zor olanı ise kişisel ve zümresel egoları bir kenara bırakıp uzlaşmak gerektiğinde özveri göstermek ve toplumun geleceği için birlikte yürümeyi başarabilmektir” dedi.
“Bugünden sonra daha güçlüyüz” diyen Özkunt bunun yeterli olmadığını diğer örgütler ile de beraber hareket etmeye ve statükoyu yıkmak için işbirliği ve ittifak modellerini geliştirmeye ve toplum için siyaset anlayışı içinde çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kıbrıs Türk Halkı’nın yıllardır kendi topraklarında söz ve irade sahibi olmak, dünyada görünür olmak, toplumsal varlığını korumak ve özgür bir yaşam sürdürmek için mücadele ettiğini ifade eden Özkunt, Kıbrıs Türk halkının artık sessizliğini bozması ve kendi ülkesinde söz ve yetki sahibi olduğunu tüm dünyaya duyurması gerektiğini söyledi.

Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Mine Atlı da 1976 yılında kurulan, Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetme erkine duyduğu saygıyla evrilen bir geleneğin parçası olduklarını ifade ederek, “Artık hiç birimizin bu geleneği hayal kırıklığına uğratma lüksü kalmamıştır” dedi.
Mine Atlı, bütünleşmiş bir Toplumcu Demokrasi Partisi olarak, artık çalışmaları birlikte sürdürüp, ülkenin tüm öncelikli ihtiyaçlarına yönelik beraber hareket edeceklerini söyledi.
Gerek Güney Kıbrıs, gerekse de Türkiye’deki siyasi örgütlerle her zaman sağlıklı bir diyalog yoluyla Kıbrıslı Türklerin kendi topraklarında, güven içinde, özgür ve kendi iradesine sahip yaşam sürmesini sağlamak adına politikalarını sürdüreceklerini belirten Atlı, çözüm ve barış yönündeki çabalarına da devam edeceklerini vurguladı.
Atlı “Ülkenin barışkültürü içerisinde çok kültürlü yapısının külfet değil zenginlik olmasını sağlayan politikalar da hedefimizdir.Yabancı vatandaşların insan ticareti ve sömürüye maruz kalmadığı,Irkçılık ve ayrımcılığın olmadığı bir dünya hayaliyle, Yerelde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Oryantason politikaları geliştirerek kendi kültürümüzü muhafaza ederken, Kıbrıs’a olan aitlik duygumuza paydaşlarımızı arttırarak, Dünya vatandaşı olarak yetişen çocuklar için eğitim ve kültür projelerimizi bütün adaya birlikte anlatacağız. Ülkemize ve kimliğimize olan sorumluluğumuzu hatırlatmayı teşvik eden etkinliklerimizle, Çevreye, hayvana ve insana saygıyı temel alan politikalar üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, iki partiye de kurucu başkanlık yaptığını, aynı arkadaşlarla yola çıktığına işaret etti, bugünden itibaren geleceğe baktıklarını, bugün ayrılığın bittiğini söyledi.
Çakıcı, artık yeni bir yapı olduğunu, devir teslim olarak bugünü gördüğünü, bu çerçevede bütün TDP ve TKP’lileri bu yeni bayrak altında bir araya gelmeye, mücadeleye çağırdı.

Bundan sonraki dönemde hedefin bu mücadeleyi daha da büyütmek olduğunu işaret eden Çakıcı, desteğe her zaman devam edeceğini vurguladı.
Çakıcı, birleşmenin sol için önemine işaret ederek, daha önce birlikte seçimlerde çok büyük başarılar elde ettiklerini, Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği, belediye başkanlıkları kazandıklarını anımsattı.
Yeni dönemde de ülke ve toplum için yeni bir umut olacaklarını ifade eden Çakıcı, bundan sonra da bu hedefle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Ülkede ekonomik anlamda yaşanan sıkıntılara da işaret eden Çakıcı, bu birleşmenin ülke için yeniden bir umut olduğunu kaydetti.
TDP ile TKP, tam birleşme için tüzük kurultaylarını Belediyeler seçimleri öncesinde tamamlayıp, seçimlerine bütün olarak katılmayı hedefliyor.BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Basın Emekçileri Sendikası Başkanı ve gazeteci Ali Kişmir hakkında açılan, 10 yıla kadar hapis cezası öngören davada yargı süreci bugün görülen duruşma ile devam etti.

Mahkemede dosyanın görüşülmesi sürerken, heyet bir sonraki duruşmada savcılığın dinlenmesine karar verdi. Buna göre davanın 4 Aralık’ta yeniden ele alınacağı belirtildi. Bu nedenle duruşma 4 Aralık 2025 tarihine ertelendi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC’ye hep beraber sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, “Esas bizim isteğimiz, başka ülkelerde yaşayan insanların o topraklarda mülk ya da konut sahibi olması değil, ana vatan Türkiye’de yaşayan kardeşlerimizin o topraklardan mülk ve konut sahibi olmasıdır.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul’da düzenlenen “11. Dünya Helal Zirvesi ve Helal Expo Uluslararası Ticaret Fuarı”nda AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ataoğlu, KKTC’nin bütün sanayi ve ticaret odalarının, üreticileriyle birlikte stant kurduğunu ve burada KKTC’deki potansiyeli anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Ataoğlu, fuar kapsamında B2B görüşmelerle, karşılıklı iş birliği ve ticaret anlaşmalarının nasıl yapılacağına dair görüşmelerin gerçekleştirildiğini dile getirdi.

KKTC’de son 11 yılda sağlık turizmi için çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Ataoğlu, şu anda ülkedeki sağlık turizminin oldukça iyi durumda olduğunu ve her geçen gün bu amaçla gelen turistlerin arttığını vurguladı.

“Ada Kıbrıs” ile gelen turist sayısı yüzde 30-40 arttı”

Başbakan Yardımcısı Ataoğlu, KKTC’nin turizmde markalaşması amacıyla başlatılan “Ada Kıbrıs” projesini hatırlatarak, “Türkiye’nin en ücra köşesine dahi çağrıda bulunduk. Bizim Kuzey Kıbrıs dediğimiz bir adamız var. Aynı dili, aynı dini ve aynı para birimini paylaştığımız bir adamız var. Buradan gelen vatandaşlarımızın yatırımlarını başka ülkeler ya da başka adalar yerine, kendi adamız olan, kendi ülkemiz olan KKTC’de yapılmasına dair çağrımız var.” ifadelerini kullandı.

Ada Kıbrıs lansmanı ile çıkılan yolda turist ve yatırımcı sayısında artış olduğunu bildiren Ataoğlu, “Ada Kıbrıs lansmanı tanıtımlarıyla, televizyonlardaki reklamlarla, Türk Hava Yolları (THY) ve Pegasus’un uçak bileti fiyatlarına dokunuşu önem arz etti. Geçen yıl ile bu yıl arasında gelen kişi sayısında yüzde 30-40 arasında bir artışa neden oldu. Bu da bizi mutlu etti açıkçası ve bu reklamların televizyonlarda tanıtılması, gösterilmesi ve Ada’nın tanıtılması elbette ki önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu kişi sayısında yüzde 30-40’lık artışın getirmiş olduğu tüketime değinen Ataoğlu, şunları kaydetti:

“Bu artış üretilen ürünlerin tüketileceği nokta turizm ise o zaman turizm yüzde 30 yüzde 40 daha fazla tüketecek demektir. Bu sadece bizim kendi üreticilerimizle kalmayıp ana vatan Türkiye’de yapılan ihracatın bize gelmesiyle ve onları tüketmelerimizle hem ana vatan Türkiye’mizde bir katma değer yapmış oluruz hem de KKTC’ye dolaylı olarak bir katma değer sağlamış oluyoruz. Sadece limanlarımızdan değil, kara sınır kapılarından da günübirlik gelen turistler de var. Günübirlik gelen turistlerin yanı sıra ana vatan Türkiye’deki kardeşlerimizle nasıl ki 1974’te gerçekleştirilen Mutlu Barış Harekatı’nda hep beraber oradaysak o günden sonra da o topraklara hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor. Esas bizim isteğimiz, başka ülkelerde yaşayan insanların o topraklarda mülk ya da konut sahibi olması değil, ana vatan Türkiye’de yaşayan kardeşlerimizin o topraklardan mülk ve konut sahibi olmasıdır. Bir defa konut alındığında geri dönüşün sürekli hale geldiğini biliyoruz. Bu konular bizim için önemli ve bunları devamlı işliyoruz, elimizden gelen kolaylığı, bütün yardımı da yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.”

“KKTC’nin önemini anlatmakla değil, yaşamakla daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum”

Başbakan Yardımcısı Ataoğlu, şu an inşaat sektöründe ciddi hareketlilik için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “İnşaat sektörünün yanı sıra eğitim sektörünün de değerli olduğu ve eğitim sektöründe yer alan öğrencilerimizin yüzde 50’si yüzde 60’ı Türkiye Cumhuriyeti’nden ise yine aynı şekilde konutlarda yapılan yatırımların da aynı değerde hatta daha da fazla bir değerde Türkiye Cumhuriyeti’nden olmasıdır.” ifadelerini kullandı.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na da vurgu yapan Ataoğlu, “Aynı duygular içerisinde yaşayan iki kardeş ülke olduğumuzun da bilinci içinde hareket ediyoruz. Anavatan Türkiye’deki bütün kardeşlerimizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne davet ediyoruz. KKTC’nin önemini anlatmakla değil, yaşamakla daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.” dedi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk İş İnsanı Halil Falyalı’nın 8 Şubat 2022 tarihinde suikaste kurban gitmesinin ardından yaklaşık 4 yıl geçti. “Falyalı Suikast” davası olarak İstanbul ve KKTC’de eş zamanlı sürdürülen davalar sonuçlandı. Uzun namlulu silahlarla aracı taranarak öldürülen Kıbrıslı Türk İş İnsanı Halil Falyalı’nın katil zanlılarından biri olan Musa Çiçek ise yeniden Girne Kaza Mahkemesine çıkarıldı.

Türkiye İstanbul Çağlayan Adliyesinde 2022 yılından 2024 yılına kadar devam eden dava sürecinde sunulan ses dosyaları ve watsap yazışmasının bulunduğu video kaydı KKTC’ye ulaştı.

Katil zanlısı, Musa Çiçek Girne Kaza Mahkemesine cezaevinden getirilerek çıkarıldı. ,

Savcılığın açtığı davada zanlı Musa Çiçek alt mahkemede itham edildi.

Alt Mahkemede davaya bakan yargıç Mine Gündüz “sunulan emareler tahkikat yapılmaksızın Girne Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilmesi için yeterlidir” ifadelerini kullandı.

Zanlı Musa Çiçek, bu kapsamda , suç işlemek için gizli ittifakta bulunmak, 2021 yılı Eylül ayı içinde Girne’de Mustafa Söylemez Ferdi Altuntaş ve Ömer Akıncı ile birlikte merhum Halil Falyalı’ya karşı ağır bir suç işlemek için gizli ittifakta bulunmak, Mustafa Söylemez, Ferdi Altuntaş ve Ömer Akıncı ile birlikte yasadışı yollardan ve tespit edilemeyen bir deniz sahilinden KKTC’ye giriş yapmak, adam öldürmek için gizli ittifak kurmak suçlamalarından itham edildi.

Öte yandan,zanlı Musa Çiçek, 2021 yılı Ekim ayı içinde Girne’de Mustafa Söylemez, Ferdi Altuntaş ve Ömer Akıncı ile birlikte Hüsnü Falyalı’yı ava gittiği zaman öldürmek için gizli ittifakta bulunmak suçlamaları ile da itham edildi.

Mahkemede Musa Çiçek’in gönüllü ifadesi, tanıkların ifadeleri, ses dosyalarının ve bir adet video Whatsapp yazışmasının bulunduğu CD emare olarak sunuldu.

Mahkeme, tahkikat yapılmaksızın, emarelerin duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesi için yeterli buldu.Dava Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma 11 Aralık 2025 tarihinde gerçekleşecek.

Ne olmuştu?

8 Şubat 2022’de Kıbrıslı Türk iş insanı Halil Falyalı’nın sokak ortasında uzun namlulu silahlarla taranarak hayattan koparılmasına neden olan suikastın KKTC’de tutuklu bulunan sanıkları Ömer Tunç, Veysel Sare ve Musa Çiçek, Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı. Suikast zanlıları, 7 Ağustos 2024 tarihinde hapis cezasına çarptırılarak hüküm almışlardı. Hatırlanacağı üzere suikast davasında zanlı Ömer Tunç ömür boyu hapis cezası, Veysel Sare 35 yıl, Musa Çiçek ise 20 yıl hapis cezası alarak mahkeme tarafından suçlu bulunmuştu. Zanlılar aleyhlerine getirilen 17 dava ile ilgili detayları da aktararak suçları Türkye’de hüküm alan ele başı Mustafa Söylemez ile birlikte işlediklerine karar verildiğini duyurdu.

Öte Yandan İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Mustafa Söylemez’i Halil Falyalı ve Murat Demirtaş cinayetinde “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırarak tutukluluğunun devamına hükmetti. Mustafa Söylemez “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçundan ise beraat etmişti.

Sanık Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener ve Ender Yıldız hakkında da Halil Falyalı ve Murat Demirtaş’a yönelik öldürme suçlarından dolayı “Tasarlayarak adam öldürmeye yardım” suçundan ayrı ayrı 12 yıl 6’şar ay hapis cezası olmak üzere toplam 25’er yıl hapis cezası verilerek tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.

Kaynak: Gündem Kıbrıs

Devamını Oku

Trending

Reklam