Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Telsim Freezone 11. Liselerarası Müzik Yarışması’nda “En İyi Orkestra” ödülünü Levent College kazandı

Published

on

 Milli Eğitim Bakanlığı ile Telsim iş birliğinde düzenlenen Telsim Freezone 11. Liselerarası Müzik Yarışması’nda “En İyi Orkestra” ödülünü Levent College kazandı.

Freezone Müzik yarışmasında, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın ve Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz hazır bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre,  “En İyi Orkestra” seçilen Levent College, stüdyo kaydı ve klip ödülünü kazandı.

Sunuculuğunu Eda Kandulu ve Yaşar Köroğlu’nun birlikte yaptığı Telsim Freezone 11. Liselerarası Müzik Yarışması’nda, piyanist, akademisyen Dr. Aslı Giray Akyunak, müzisyen Hüseyin Altan, müzisyen, akademisyen Yard. Doç. Dr. İnal Bilsel, emekli müzik öğretmeni Kürşat Öztürk, orkestra şefi Murat Menket, eğitmen ve ses koçu Soyhan Bilgeer jüri koltuğunda yer aldı.

Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yer alan yarışmaya, 27 liseden toplam 34 grup katıldı. BRT2’den canlı yayımlanan yarışmada jüri değerlendirmesi sırasında sorumlu müzik öğretmenleri sahne aldı.

Telsim Freezone Liselerarası Müzik Yarışması’nda bu yıl yine 5G teknolojisi kullanıldı. Jüri, yarışmacıların online değerlendirmesini 5G teknolojisi üzerinden yaptı.

– Çavuşoğlu: “Sanatla büyüyen gençler bizlere umut oluyor”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 11. Telsim Freezone Liselerarası Müzik Yarışması’nın finalinde yaptığı konuşmada, sanatla büyüyen gençlerin geleceğe umut olduğunu söyledi.

“Müzikle dolu bir hayatınız, alkışlarla dolu bir yolculuğunuz olsun.” diyerek gençlere seslenen Bakan Çavuşoğlu, sadece bilgiyle değil, kültürle ve sanatla yetişen gençlerin kendilerini gururlandırdığını belirtti.

Yarışmayı düzenleyen Telsim yetkililerine teşekkür eden Çavuşoğlu, “Kültür, sanat ve müzikle büyüyen gençler mutlaka bizim geleceğimizi aydınlatacak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni çok daha iyi yerlere taşıyacaktır.” ifadelerini kullandı.

Öğrencilere, onları yetiştiren öğretmenlere ve ailelerine de teşekkür eden Milli Eğitim Bakanı, bu tür organizasyonların gençlerin yeteneklerini keşfetmesi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

-Tüz: “Bu büyük organizasyon, artık sadece bir yarışma değil; bir hayalin, bir emeğin, bir tutkunun adı oldu”

Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz, Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle sürdürdükleri ve zamanla bir gelenek haline gelen Telsim Freezone 11. Liselerarası Müzik Yarışması’nda her yıl rekorlar kırıldığını ve her yıl daha fazla gence ulaşıldığını aktardı.

Tüz, “Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanındaki liseleri kapsayan bu büyük organizasyon, artık sadece bir yarışma değil; bir hayalin, bir emeğin, bir tutkunun adı oldu. Sahneye ilk adımını atan bir öğrencinin heyecanı, mikrofonu eline aldığında yüzündeki o tarifsiz ifade… İşte bize her defasında ‘İyi ki bu projeyi hayata geçirmişiz’ dedirten en değerli anlardan biri bu.” dedi.

Tüz, “Bu özel yolculukta bizimle olan, katkı sağlayan, destek veren herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Gençler, siz yeter ki hayal edin… Biz hep yanınızdayız. İçinizdeki yeteneği keşfetmeye devam edin! Hep birlikte, müziğin birleştirici gücüyle daha nice yıllara.” diye konuştu.

Sonuçlarını Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar’ın açıkladığı Telsim Freezone 11. Liselerarası Müzik Yarışması’nda dereceye giren öğrenciler ödüllerini, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın, Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz,Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar ve Telsim Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinan Gezen’in elinden aldı.

Dereceye girenler şu şekilde sıralandı:

Ankete Katılanlar Arasından Yapılan Çekiliş Ödülü: Demre Murat

En Super Cool Okul Ödülü: Türk Maarif Koleji

En Super Seyirci Ödülü: Filiz Margillili

Jale Derviş Özel Ödülü: Duru Dülger – Necat Britisih College Lefkoşa

En İyi Kız Solist:

  1. Dila Alpal – Bülent Ecevit Anadolu Lisesi
  2. Melin Emel – Türk Maarif Koleji Band 1
  3. Leyla Turcan Mehmet – Necat British College Lefkoşa

En iyi erkek solist:

1.Arda Akbil – Yakın Doğu Koleji Grup Entonasyon

2.Kuzey Şenbülbül – Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Grup Phantom

  1. Serkan Ziyanoğlu – Polatpaşa Lisesi

En iyi bass gitar performansı: Yalçın Çelik – Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Grup Phantom

En iyi gitar performansı:

Sarp Türel – Türk Maarif Koleji Grup Band 1

Mehmet Dinçer – English School of Kyrenia

Burak Bektaş – Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji Grup Cloverdose

En iyi yaylı enstrüman kategorisi performansı:

Aylin Akyüz – Bülent Ecevit Anadolu Lisesi

Arda Safaoğlu – Levent College

En iyi nefesli enstrüman kategorisi performansı:

Çetin Karaca – Levent College

En iyi vurmalı enstrüman kategorisi performansı:

Doğaç Demirel – Atatürk Meslek Lisesi Grup 1

En iyi tuşlu enstrüman kategorisi performansı:

Hasan Öztürk Kaskan – Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Grup Phantom

En iyi sahne performansı: Namık Kemal Lisesi

En iyi orchestra:

1.Orkestra: Levent College

  1. Orkestra: Türk Maarif Koleji Band 1 ve Bülent Evevit Anadolu Lisesi
  2. Orkestra: Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Grup Phantom ve Necat British College Lefkoşa.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bienal Lefkoşa sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor: Sanatçılara açık çağrı

Published

on

By

Bienal Lefkoşa, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin himayesinde, Arkhe tarafından düzenlenen ve Vedat Kaner Vakfı’nın ana sponsoru olarak desteklediği ilk edisyonunu ile sonbaharda sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

7 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında başkentte yapılacak bienalin teması “Compassion/Merhamet” olarak belirlendi.

Bineali İran kökenli Fransız grafik tasarımcısı Hervé Matine başkanlığındaki bir küratoryal ve seçici komite yürütecek.

Bienal, başkentin farklı mekanlarında sanat aracılığıyla, bireysel ve toplumsal düzeyde yüzleşmelere ve yeniden düşünmeye alan açmayı hedefliyor.

“Merhamet” temasına odaklanılarak, katılım çağrısı yapılan Bienal Lefkoşa’ya başvurular başladı.

Yerel ve uluslararası sanatçılara açık olan bu çağrı, tüm disiplinlerden sanatçıları projelerini bienal için sunmaya davet ediyor.

Şu ana kadar Kıbrıs, Türkiye, İtalya, Fransa, Brezilya ve Lübnan’dan birçok başvuru yapıldı.

Başvurularının 1 Ağustos 2025 tarihine kadar www.bienallefkosa.com üzerinden yapılması gerekiyor.

Katılım koşulları ve detaylı bilgi, Arkhe ve Bienal Lefkoşa’nın web sitesinden takip edilebiliyor.

Arkhe Direktörü Halil Duranay ve Arkhe Koordinatörü İlkem Tunar, yerel ve uluslararası sanatçılar arasında bir buluşma noktası haline gelmesi beklenen Lefkoşa bienalinin ilk edisyonu hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.

– “İlk kez ‘Lefkoşa bienali’ adıyla bir sanat organizasyonu yapılacak”

Arhke Direktörü Halil Duranay, Kuzey Kıbrıs’ta, daha önce, büyük ölçekte çok önemli sanat etkinliklerinin yapıldığını ama ilk kez “bienal” adını kullanarak bu çatı altında uluslararası bir kent sanat organizasyonu yapılacağını söyledi.

“Bienal” adını kullanmanın iddialı olabileceğini ancak geçen yıl Arkhe’nin kuruluşundan bu yana gündemde olan bienal projesinin zamanı geldiğine inandıklarını ifade eden Duranay, “Bu kent, çok önemli bir kültürel mirasa sahip. Biz de, bu mirasın; doğru mekan, doğru zaman ve doğru dönemle alakalı bir sürece geldiğini düşünüyoruz. Bienal projesini hayata geçirmeyi istiyoruz… Bienal fikri bundan dolayı baskın.” dedi.

Geçen yıl, Lefkoşa bienaline giriş projesi olan Eklektik Manifest’i yaptıkların ve bunun bienalin bir laboratuvar deneyi olduğunu anlatan Duranay, bu proje ile hem çalıştıkları kurumların hem de kendi kapasitelerini etüt etme fırsatı bulduklarını belirtti.

Duranay, “Eklektik Manifest ile farklı şeyleri, farklı yerlere nasıl uygulayabiliriz, kurgulayabiliriz diye kendimizi sınadık. Eklektik Manifest’te sorunlar oldu mu? Tabii ki oldu. Belediyenin de bu konuda ilk girişimi. Hepimiz bazı şeyleri yolda öğreniyoruz” şeklinde konuştu.

Eklektik Manifest’te açık çağrı yapılmaması konusunda bazı eleştiriler aldıklarını aktaran Duranay, “Eklektik Manifest’te, açık çağrı olmadan sanatçılara kendimiz teklifle gittik. Aslında bu, bir yöntemdi. Bununla ilgili eleştiriler yapıldı, haklılık payları da var, yok değil” diyerek, Lefkoşa bienalinin çok daha katılımcı ve demokratik bir şekilde yapılacağını vurguladı.

Yedi hafta süren ve üç ana sergi mekanında gerçekleşen Eklektik Manifest’e iyi bir katılım olduğunu da belirten Duranay, Elektik Manifest’e katılım oranını, şu an dünyadaki en önemli bienallerden biri olarak nitelendirilen İstanbul Bienali’nin başlangıç süreciyle kıyasladıklarını belirterek şu bilgileri paylaştı:

“25 Eylül-15 Kasım 1987 tarihleri arasında düzenlenen Birinci İstanbul Bienali, toplam beş mekânda yapıldı ve 70 sanatçı ağırladı. Bienal yapıldığında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) resmi verilerine göre kentin nüfusu 6.303.200 kişiydi. Bienal’in kayıt edilmiş resmi ziyaretçi sayısı ise 4.500 kişiydi. 17 Eylül–20 Kasım 2022 arasında düzenlenen 17. İstanbul Bienali ise toplam 12 mekân ve 50’den fazla kafe, lokanta, kitabevi, sinema vb. alan kullandı. 2022’deki resmi olmayan verilere göre kentin nüfusu 15.655.924 kişi, Bienal’e katılan resmi ziyaretçi sayısı ise 160.000 kişi olarak kaydedildi. Eklektik Manifest’te ise 20 sanatçının eserleri sergilendi, performans ve paneller yer aldı ve 1.500’den fazla kişi ziyaret etti. Tüm bunlara baktığımızda ve kendi nüfus oranımıza göre değerlendirdiğimizde Etkinlik Manifest’e katılım gayet başarılı. Bu açıdan insanlarla ilişki kurabilen bir sanat organizasyonu oldu diyebiliriz.”

– Tema: Compassion/Merhamet

Duranay, Bienal Lefkoşa’nın ilk edisyonunun temasının rahat algılanan ve herkesi ilgilendiren bir kavram olması düşüncesinden hareketle “Compassion/Merhamet” olarak belirlediklerini söyledi.

Merhametin, hem kişisel hem de kolektif anlamlar taşıyan bir kavram olduğunu belirten Duranay, temanın ortaya çıkış sürecini şöyle anlattı: “Hervé Matine ile Lefkoşa turu yaptığımız esnada, bienal surecini ve ayrıca dünyada ve ülkelerimizdeki sorunları uzun uzun tartıştık. Bu tartışmaların sonunda, galiba bizim en çok ‘merhamete’ ihtiyacımız var dedik. Aslında aradığımız o tek kelime merhametti.”

Susan Sontag’ın ‘Başkalarının Acılarına Bakmak’ kitabına atıfta bulunarak bienalin temasının şekillendiğini anlatan Duranay, şunları söyledi:

“Biz, ötekilere bakarken merhameti içimizde ‘pasif’ bir şey olarak mı yaşıyoruz? Yoksa güçlü bir merhamet kavgasının ‘aktif’ bir eyleme mi dayanması gerekiyor? Sontag’ın kitap boyunca tartıştığı mesele bu aslında. Dolayısıyla, biz de bizim merhamet algımızı oraya atıfta bulunarak çıktık. Yani, bizim kendi problemlerimiz dışında ‘ötekilerin problemleri’ de var. Şu an, bilimsel istatistikler şunu gösteriyor: ‘Çok kısa bir zaman içinde, dünya nüfusu şu ankinden çok daha yüksek bir seviyeye çıkacak ama bununla beraber dünyanın kaynakları süratle tükeniyor’. Bu aciliyet durumunda daha fazla yozlaşmanın, totaliterleşmenin, bencilliğin ve adaletsizliğin ortaya çıktığını görüyoruz ve bu noktada ‘merhameti’ kaybetmeye başladık. Yani oradaki merhamet aslında bizim dışımızda ‘ötekini’ de anlamanın önemli araçlarından biri. Bizim vurgu yaptığımız ‘merhamet’ bu. Bu sadece seni, beni değil, dünya genelindeki herkesi ilgilendiriyor. Bu, çok da Kıbrıs’a da ait bir problem değil, küresel bir sıkıntıdan bahsediyoruz…”

– Bienal ekibi… Küratoryal ve seçici komite

Arkhe’nin düzenlediği Bienal Lefkoşa’nın Vedat Kaner Vakfı’nın ana sponsorluğunda ve Design House Stockholm ve Poster for Tomorrow’un destekleriyle gerçekleşecek.

Bienal ekibi, bienal koordinatörü Halil Durunay, uluslararası operasyon sorumlusu İlkem Tunar, ulusal operasyon sorumlusu Bilgen Anayasa, iletişim sorumlusu Atıf Müezzinler ve tasarım sorumlusu Murat Zengi ile bienal sahne ve performans koordiantoru Handan Ergiydiren’den oluşuyor.

Küratoryal ve seçici komitede ise, Hervé Matine’ye; Kanada kökenli İtalya’da yaşayan tasarımcı Ginette Caron, Kıbrıs’tan tasarımcı ve akademisyen Senih Çavuşoğlu ile İspanya’da yaşayan sanatçı ve Arkhe Yönetim Kurulu üyesi Aslı Bolayır eşlik edecek.

Bu dört kişilik komite, bienale başvuruları değerlendirecek ve sanatsal projelerin seçiminde rol oynayacak. Ayrıca, eserlerin secimi sonrasında eserleri uygulayan küratoryal kurul olarak görev yapacak.

– Mekanlar ve süreç

Bienalin ana merkezinin surlariçi olacağını belirten Duranay, şu ana kadar, Kültür Dairesi ve Vakıflar’la yapılan görüşmelerle, Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İsmet Vehit Güney Sergi Salonu ve Bedesten’in bienalde kullanılacak mekanlardan bazıları olarak belirlendiğini söyledi. Arasta, Bandabulya gibi ikonik alanları ise kamusal operasyonlar için düşündüklerini ekledi.

Ağustos sonunda seçilen sanatçıların açıklanacağını belirten Duranay, eylülde kuratöryel ekibin seçilen eserlerin hangi alanda sergileneceğine karar verileceğini ve ekimde tüm hazırlıkların tamamlanmasının hedeflendiğini aktardı.

– Bienal, bir şehri dahil edecek bir proje

Duranay, mart ayında, sanatçılara, sanat derneklerine, kültür endüstrisinde çalışanlara yönelik düzenledikleri açık formumda katılımcıların Eklektik Manifest ile ilgili görüş ve eleştirilerini dinlediklerini, Bienal Lefkoşa fikrini sunduklarını anlatarak, katılımcı bir şekilde yürüttükleri bienal sürecinde yeni forumlar düzenlemeyi planladıklarını da söyledi.

Koordinatör İlkem Tunar ise, “Bienal, bir şehri dahil edecek bir proje. Şehirdeki insanlar dahil olsunlar istiyoruz. ‘Bunlar bir şeyler yapıyor, nedir acaba yaptıkları?’ demek yerine dil, herkesin dahil olacağı bir etkinlik olsun istiyoruz… Bienal projesi herkesi etkileyecek bir proje. Bienalde surlariçinde olacağız, yani bu bienal sayesinde surlariçinde bir hareketlilik olacak ve biz bu bienali insanların sahiplenmesini istiyoruz” dedi.

– Bienalin kentin üzerinde etkileri

Duranay da, bienalin sadece büyük ölçekli bir sanat etkinliği olmadığını, kentin ekonomik gelişimi ve uluslararası tanınırlığın artırılması üzerinde önemli etkileri olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:

”Bienalin gerçekleştiği dönem, kent ekonomisi ve turizmi için hareketlilik demek. Özellikle kasım ayında sokak tansiyonunun yavaş yavaş düşeceği, insanların kapalı alanlara girmeye başlayacağı bir ay içerisinde bienal ile yeni bir ilgi alanı oluşturacaksınız. Eğer bu süreç başarılı olursa ve 2027’de bienalin ikinci edisyonu hayata geçirebilirsek bu şu anlama gelecek: Her iki yılda bir kasım ayında kentte bienal yapılacak ve insanlar yurt dışından bienal için Lefkoşa’ya gelecek. Bu bir ajanda haline gelecek.”

Bienallerin kent esnafı için de fırsatlar yaratacağını belirten Duranay, yerel üreticilerin bienale özel üretimler yaparak sürece katılmalarını önemsediklerini söyledi ve “Mesela bir yerel kahve firması, sınırlı sayıda bienale özel tasarımla üretilmiş kahve paketleri hazırlayabilir ya da özel fincanlar üretebilir. Biz, bu süreci sadece sanatçılarla değil, kentin tüm bileşenleriyle birlikte yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

– “Sanatla çok fazla teması olmayan kişilere de hitap edecek bir bienal”

Bienalin daha geniş ölçekte bir sanat etkinliği olacağını, sanatla çok fazla mesaisi olmayan insanların da ilgisini çekmek ve onları da bienal sürecine dahil etmek için bazı stratejiler üzerinde çalıştıklarını da anlatan Duranay, ilk ve orta öğrenim ile üniversite öğrencilerini hem izleyici hem de katılımcı olarak bienale katmayı hedeflediklerini; birçok bienalde uygulanan “bienal gönüllülüğü” ile “rehberli tur programı”nı da uygulamayı planladıklarını anlattı.

Kamusal alanlarda bienale özel bazı uygulamalar düşündüklerinden de bahseden Duranay, bienalde hatıralık ve hediyelik olarak bazı ürünler üzerinde çalıştıklarını, bununla bienali insanların gündelik hayatlarına katmayı hedeflediklerini kaydetti. Duranay, “Bienal Lefkoşa’nın, sanatla çok fazla teması olmayan insanların da ilgisini çekeceğini düşünüyoruz” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TMT mücahidi, gazi ve şehit yakınlarını ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kurban Bayramı vesilesiyle Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahidi Ramadan Bayraktaroğlu, TBK Gazisi Hikmet Güzey ile şehit Osman Hasan Ali ve Celal Bekiroğlu’nun yakınlarını ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ziyaretlerde yaptığı konuşmada geçmişte çok acılar çeken Kıbrıs Türkü’nün verdiği varoluş mücadelesi sayesinde bugün özgür ve bağımsız bir şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde barış, huzur ve güven içinde yaşandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Mehmetçiklerin, Kıbrıs Barış Harekatı’nda mücahitlerle buluşarak destan yazdığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, yaşanılan zorluklara rağmen, Kıbrıs Türk Halkının Türkiye’nin de desteği ile ileriye yürüdüğünü vurguladı. Kıbrıs Türkünün uğradığı büyük haksızlıklara değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, her şeye rağmen, Şehit ve gazilerin verdiği mücadeleler sonucu Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne, bağımsızlığına ve devletine kavuştuğunu anlattı ve “Onları ne unuturuz, ne de unuttururuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, devlet olarak gazilerin ve şehit yakınlarının her zaman yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini kaydetti.

Şehit aileleri Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilen ziyaretten duydukları memnuniyeti ifade ederken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yürüttüğü siyaseti desteklediklerini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

İskele’de yüksekten düşen çocuk yaşamını yitirdi

Published

on

By

İskele’de, apartman dairesinin penceresinden, 29.60 metre yükseklikten zemine düşen 7 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi.

Polis Basın Bültenine göre, dün saat 14.00 sıralarında, İskele’de sakin Adbullah Mubeen (E-7), kalmakta olduğu apartman dairesinde kardeşi ile oyun oynadığı sırada ikametgahın penceresinden yaklaşık 29.60 metre yükseklikten zemine düşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Soruşturma devam ediyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam