Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Telsim Genel Müdürü Tüz: “6 Ekim itibarıyla 4.5G’ye sorunsuz bir şekilde geçiş sağladık”

Published

on

Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz, 5 Ekim’i 6 Ekim’e bağlayan gece itibarıyla adadaki tüm Telsim abonelerine 4.5G üzerinden iletişim sağlanmaya başlandığını ve o günden beri sorunsuz bir geçiş süreci yaşandığını kaydetti.

Tüz, 4.5G’ye geçişle birlikte internet hızının 10 kata kadar çıkmasının yanında, adada ilk ve tek olan ve Telsim abonelerinin telefon konuşmalarında ses kalitesini önemli ölçüde artıran VoLTE hizmetini de aynı gün hizmete soktuklarını belirtti.

İhaleyle başlayan 4.5G’ye geçiş süreci hakkında bilgi paylaşan Tüz, mevcut abonelerin yüzde 75’inin 4.5G’ye geçtiğini, mevcut veri trafiğinin yüzde 90’ının da artık 4.5G frekansları üzerinden gittiğini belirtti.

KKTC için 4.5G’yi “geç kalınmış bir teknoloji” olarak nitelendiren Tüz, yapılan ihalenin sadece 4.5G için değil aynı zamanda 5G için de yapıldığına işaret ederek, teknolojik altyapının 5G için hazır hale getirildiğini, sektörün hazır olması halinde 2,5-3 yıl içerisinde ülkede 5G’ye geçilmesinin önünde bir engel olmadığını söyledi.

Telsim’in abonelerine 4.5G hizmeti sağlamaya başlamasına ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtlayan Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz, KKTC’deki en büyük hedeflerinin dijitalleşme ve iyi müşteri deneyimi olduğunun altını çizdi.

– “İlk 4-5 günlük sürede bu rakamlara ulaşmak gerçekten önemli”

Telsim Genel Müdürü Sefer Tüz, KKTC’ye geldiği günden beri ülkenin dijitalleşmesi ve diğer dünya ülkeleriyle aynı paralelde yürümesi için çalışmalara öncülük ettiğini kaydederek, bu doğrultuda çok kısa bir sürede 4.5G altyapısını KKTC’de hazır hale getirip, sorunsuz bir şekilde 6 Ekim’de geçişini sağladıklarını belirtti.

6 Ekim itibarıyla geçen 5 günlük süre içerisinde 4.5G’ye geçişte herhangi bir sorun yaşamadıklarına dikkat çeken Tüz, halihazırda abonelerin cihazlarının yüzde 90’ının 4.5G’ye uyumlu, sim kartların ise yüzde 95 oranında uyumlu olduğunu bildirerek,  “Şu anda abonelerimizin yüzde 75’i 4.5G’ye geçti. Data trafiğinin de şu anda yüzde 90’ı 4.5G frekansları üzerinden gidiyor. İlk 4-5 günlük sürede bu rakamlara ulaşmak gerçekten önemli” dedi.

Tüz, 4.5G’ye başlandığından beri hızın artması sonucu abonelerin sanal ortamda daha fazla vakit geçirmesiyle birlikte veri kullanımının iki katına çıktığını da bildirerek, yeni teknolojinin tüketiciler üzerinde yansımasının net bir şekilde görülebildiğini ifade etti.

– “4.5G’yle bağlantılı hiçbir fiyat yansıtmamız olmayacak”

4.5 G’ye geçilmesi nedeniyle faturalarda ekstra bir fiyat artırımı olmayacağını da dile getiren Tüz, enflasyonist bir ortamda olunduğundan dolayı, tüm ürünlerde olduğu gibi kendilerinin de zaman zaman enflasyon farklarını faturalara yansıtmak durumunda olduklarını anımsatarak, söz konusu artışların 4.5G’yle bağlantısı olmadığını söyledi.

Ocak ayı itibarıyla başladıkları 4.5G teknik hazırlık sürecinde KKTC’de bulunan 400’e yakın baz istasyonunun ve santrallerin ekipmanın değiştirildiğini, hızlı bir şekilde gerekli ürünlerin adaya getirilmesi için uğraş verdiklerini anlatan Tüz, haziranda bu sürecin tamamlandığını, 31 Temmuz itibarıyla hazır olduklarını ve başlama taleplerini Bakanlık ve Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’na (BTHK) ilettiklerini kaydetti ve taleplerine karşılık veren yetkililere teşekkürlerini iletti.

Tüz, bu teknolojik değişikliğe 90 milyon dolar civarında bir yatırım planıyla girdiklerini, bunun 35-40 milyonunu devlete frekans bedeli olarak ödediklerini de kaydederek, geriye kalan 55 milyon doların ise teknolojik yatırımlara harcanıyor olduğuna dikkat çekti.

Elektrik kesintisi durumunda baz istasyonlarına çok yüklenilmesinden dolayı abonelerin yaşadığı internete erişim sorunlarının, 3G’den farklı bir teknoloji olan 4.5G’yle birlikte azalacağına da değinen Tüz, buna rağmen elektrik kesintilerinin haberleşme alanında bir risk ve sıkıntı oluşturduğunu söyleyerek, mali yıl başında baz istasyonlarında bulunan akülerin yüzde 70’ini değiştirdiklerini ifade etti.

– “Adada VoLTE teknolojisi sadece Telsim’de var”

6 Ekim’de 4.5G’ye birlikte, KKTC’de ilk ve tek olan “VoLTE” uygulamasını da hizmete sunduklarını duyuran Tüz, bu teknolojiyle birlikte sadece verinin değil ses trafiğinin de 4.5G üzerinden taşınmaya başlandığını, şu anda telsim abonelerinin kendi aralarındaki yapmış oldukları konuşmaların HD+ ses kalitesinde olduğunu ifade etti, Tüz abonelerinden bu uygulamaya yönelik de olumlu geri bildirimler almış olmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

– “5G’ye hazırız”

Tüz, KKTC’nin 4.5G’ye geçmesinde geç kalındığını, geçen aya kadar dünyada 3G kullanan birkaç ülkeden biri olduğunu belirterek, bunun göz önünde bulundurulmasıyla ihaleye 4.5G’ye birlikte 5G için de girildiğini anımsattı, bu süreçte 5G’ye de uyumlu teknolojik altyapının hazırlandığını ve 2,5-3 yıl sonra, sektör olarak buna hazır olunduğu takdirde, 5G’ye geçilmesinin önünde bir engel olmadığını kaydetti.

4G ve 5G arasındaki en temel farkın, 5G’nin “nesnelerin interneti olması” olduğunun altını çizen Tüz, 5G ile hızın tamamen evrimleşmiş olacağını, örneğin doktorların fiziksel olarak ameliyathanede bulunmadan operasyona katılabileceği imkanların sağlanabileceğini belirtti.

5G’nin akıllı fabrikalar, akıllı tarım, tedarik zinciri ve imalat gibi alanlarda da büyük farklılık yaratacağını, dünyadaki gelişmekte olan ülkelere bakıldığında, geniş bant hizmetlerindeki her yüzde 10’luk artışın ekonomik kalkınmaya yüzde 1,5 oranında katkısı olduğu görüldüğünü söyleyen Tüz, “Dünyanın en büyük operatörü ve dünyanın en büyük 5G teknolojisini kullanan operatörü olarak biz buradayız” dedi.

İletişimde geniş bant teknolojileri için fiber optik ağların adanın her tarafına örülmesini “olmazsa olmaz” olarak değerlendiren Tüz, bu anlamda da Bakanlık ve BTHK nezdinde çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti.

– “Geleceğin dijital servisler olduğuna inanıyoruz”

“Telsim olarak biz geleceğin dijital servisler olduğuna inanıyoruz.  Sadece iletişim hizmetleri sunmanın ötesine geçeceğiz” ifadelerini kullanan Tüz, 1 Ağustos itibarıyla kullanıma sundukları elektronik sim (e-sim) ve yakında lansmalarının yapılacağı projeler, MyVodafone app ve websitesi gibi yeniliklere de değinerek, müşterilerin tüm ihtiyaçlarını cep telefonları üzerinden karşılayabileceği bir altyapıya doğru ilerlediklerini söyledi.

Öncelikli amaçlarının dijitalleşme ve iyi bir müşteri deneyimi olduğunu ve çalışmalarını her zaman bu iki alanı öncelikli tutarak sürdürdüklerini anlatan Tüz, her gün değişen müşteri ihtiyaçlarına yönelik sürekli yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi. Tüz, “iş ortaklarımız, müşterilerimiz, çalışanlarımızla birlikte mutlu bir Vodafone ve mutlu bir Kuzey Kıbrıs’ın planlarını yapmak istiyoruz. Yansıtmak istediğimiz ve amacımız tam olarak bu” ifadelerini kullandı.

– “Bundan sonraki süreçte sektör temsilcileri olarak daha fazla bir arada olmamız gerekiyor”

Soru üzerine sektörün özeleştirisini de yapan Tüz, “Zaman zaman sektör olarak bir araya gelip hem sorunları BTHK nezdinde birlikte konuşabiliyoruz ama gelecekle ilgili planları da çok daha önceden yapabilirdik”  dedi.

Tüz, Şampiyon Melekler de dahil olmak üzere binlerce kişinin vefat ettiği Türkiye’de son depremin herkesin yüreğinde yara bıraktığını dile getirerek, şunları söyledi:

“Gelecek dönemlerde sektör olarak daha fazla birlikte olup biz de ülkemizi bu ve benzeri afetlerde telekomünikasyon altyapılarını nasıl farklı kılacağımızın planlarını bugünden, uzun vadeli çerçevede yapıyor olmamız lazım. Çünkü o gün geldiğinde ‘şuydu, buydu’ demek yerine, hazır bir planı devreye sokmak ülkemizde büyük bir fark yaratacaktır. Avrupa ve Türkiye’de de bunların yapılmaya başlandığını görüyoruz. İlla ki bir afet yaşamamıza gerek yok. Bu yaşananlar bize bir öngörü verdi zaten. Ben sektör olarak bir arada olup gelecekle ilgili planların, afet-kriz durumlarında ülkeyi nereye götürmemiz gerektiğini, nasıl hareket etmemiz gerektiğinin planlarının yapılması gerektiğine inanıyorum.”

Bu çerçevede diğer operatör yetkililer, BTHK ve Bakanlık nezdinde bir araya gelinerek planlamalar yapılması temennisinde bulunan Tüz, 4.5G’nin ülke için hayırlı olmasını diledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam