Etiyopya’da Nobel Barış Ödülü sahibi Abiy Ahmed’in Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne karşı hızlı bir sonuç alınacağını vaat ederek askeri operasyon başlatmasının üzerinden 10 ay geçti ancak ülkede çatışmalar hala sürüyor.
Etiyopya ordusu, isyancı gruplar olarak adlandırdığı TPLF’ye karşı ilerleme sağlasa da Haziran 2021’de Tigray’ın başkenti Mekelle de dahil olmak üzere Tigray’ın çoğunu geri aldı ve ardından Abiy Ahmed insani ateşkes ilan etti.
Ancak Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, Tigray’ın “fiili bir abluka” altında olması ve çatışmaların komşu bölgelere yayılması nedeniyle “yaklaşan bir felaket” konusunda uyarılarda bulundu.
Tigray krizi, insani, siyasi ve ekonomik açıdan Etiyopya’yı olumsuz etkiliyor.
Peki, bölgedeki insani durum nasıl?
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, çatışmaların merkezi konumunda bulunan 7 milyon nüfuslu Tigray eyaletinde 5,2 milyon kişi yardıma ihtiyaç duyuyor, bölgede yerinden olanların sayısı ise 2,1 milyon.
Tigray’dan kaçarak Sudan’a sığınanların sayısı 63 bine ulaşırken, savaşın sıçradığı Amhara eyaletinde yerinden olanların sayısı 187 bini, Afar eyaletinde ise 140 bini buldu.
Bölgede kıtlık benzeri koşullar altında yaşayanların sayısı da 400 bin civarında.
Abluka nedeniyle temel hizmetlerin ulaşmadığı bölgede savaşı durduracak uluslararası bir ara buluculuk faaliyeti de yürütülmüyor. Tarafların ABD’nin yaptırım tehditlerinin ardından geri adım atıp atmayacağı bilinmiyor.
İnsani yardım tırları geri dönmüyor
Bölgedeki insani krizi azaltmak amacıyla Tigray eyaletine giren yüzlerce yardım tırının geri dönmemesi de yeni yardımları engelliyor ve insani krizi derinleştiriyor.
BM, temmuzdan bu yana 466 yardım tırından sadece 38’inin geri döndüğünü ve bu durumun insani yardımı engellediğini açıkladı.
Yaşanan insani krizle ilgili 28 Ağustos’ta açıklama yapan BM, bölgede insani bir felaket yaşandığına dikkati çekti.
Hükümet ve TPLF, bölgede gün geçtikçe derinleşen insani krizden birbirlerini sorumlu tutuyor.
Hükümet, TPLF güçlerinin tırlara el koyduğunu öne sürerken, Etiyopya hükümetinin suçlamalarına maruz kalan TPLF ise tırların, hükümetin uyguladığı abluka ve güvenlik sorunu yüzünden dönemediğini ileri sürüyor.
Tigray’da çatışmaların ortasında kalan okullar ve sağlık kuruluşlarının büyük çoğunluğu zarar görürken, Eğitim Bakanı Getahun Mekuria, Etiyopya genelinde TPLF’nin 7 bin okulun yıkılmasına neden olduğunu öne sürdü.
Gıda stokları tükeniyor
BM, bölgeye her gün 100 tır yardım ulaştırılması gerektiğini duyururken, 7 Eylül’den bu yana ilk kez 61 araçlık bir konvoy 20 Eylül’de bölgeye vardı.
İsyancı TPLF ağustos ayında 6 farklı bölgeyle birlikte yerinden edilenlerin sığındığı kamplarda en az 150 kişinin yeterli beslenemediği için hayatını kaybettiğini ileri sürdü.
Yeterli yardım ulaştırılamazsa 1 milyon kişinin ölümcül kıtlık riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısı yapan TPLF, tüm gıda stoklarının tükendiğini kaydetti.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Etiyopya Direktörü Sean Jones da TPLF’nin ele geçirdiği bölgelerde insani yardım depolarını yağmaladığını söyledi.
İnsani krizin derinleştiği bölge için son yardım çağrısı ise Etiyopya İslami İşler Yüksek Konseyi tarafından yapıldı.
Konsey Başkanı Müftü Hacı Ömer İdris, ülkenin kuzeyinde yaşayanların önemli bir kısmının gıda sorunuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, bölgedeki durumu “felaket” olarak değerlendirdi.
Ülkenin kuzeyine acil gıda yardımı yapılması çağrısı yapan İdris, uluslararası camiayı da yardıma davet etti.
Etiyopya ordusunun Kasım 2020’de isyancılara karşı operasyonları sonrası başlayan kriz, Addis Ababa hükümetinin insani durumu gerekçe göstererek 28 Haziran’da Tigray’ın başkenti Mekelle’den çekilmesi sonrası durulmuştu.
Hükümetin tek taraflı ateşkes ilanını kabul etmeyen TPLF’nin kuzeydeki hızlı ilerleyişi ve sonrasında hükümet güçlerinin karşı saldırıya geçmesi, çatışmaların Tigray başta olmak üzere Afar ve Amhara eyaletlerine yayılmasına neden oldu.
Tigray ekonomiyi olumsuz etkiliyor
Öte yandan Tigray krizi ülke ekonomisini de olumsuz etkiliyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), artan siyasi istikrarsızlık ve yeniden borç yapılandırmasındaki gecikmeleri gerekçe göstererek Etiyopya’nın not görünümünü “B-“den “CCC+”ya düşürdü.
S&P’nin yaptığı açıklamada, “Kasım 2020’de patlak veren Tigray ihtilafının tırmanması, hükümetin dönüştürücü reform gündemini tehdit ediyor” ifadeleri kullanıldı.
Muhtemel ABD yaptırımları
ABD Başkanı Joe Biden, Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki tüm taraflara yeni yaptırımlar uygulanması için Dışişleri ve Hazine Bakanlıklarına yetki veren kararnameyi imzaladı.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın “Etiyopya’daki İnsani Kriz ve İnsan Hakları Krizleriyle İlgili Belirli Kişilere Yaptırım Uygulanması” adı altında bir başkanlık kararnamesi imzaladığı belirtildi.
Biden da yaptığı açıklamada, ABD’nin Tigray’daki çatışmalar konusunda barışçıl bir çözüm bulunması için baskılarını sürdüreceğini vurguladı.
Tigray’daki çatışmaların tüm taraflarını insani yardımlara izin vermeye, insan haklarına saygı duymaya ve ön şart olmadan müzakere masasına gelmeye davet eden Biden, “Farklı bir yol mümkün ancak taraflar bu yolu almayı seçmeli” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Etiyopya hükümeti ve TPLF’nin “devam eden düşmanlıkları durdurması ve derhal ve ön koşulsuz olarak ateşkes müzakerelerine başlaması” halinde ABD’nin yaptırımları erteleyeceğini söyledi.
Blinken yaptığı açıklamada, “Taraflar bu konuda acil adımlar atarsa, ABD yaptırımların uygulanmasını ertelemeye ve müzakere sürecini desteklemeye odaklanmaya hazırdır” dedi.
Blinken ayrıca Eritre’nin güçlerini Etiyopya’dan çekmesini talep etti.
Üst düzey bir ABD’li yetkili de, taraflar krizi çözmek için “somut adımlar” atmazlarsa, ABD’nin önümüzdeki haftalarda çok çeşitli kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulamaya hazır olduğunu söyledi.
TRT