Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tip-İş, sağlık çalışanlarının ek çalışma ve nöbet ödeneklerinin yapılması için hükümete çağrıda bulundu

Published

on

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tip-İş), kamu sağlık çalışanlarına Aralık 2024’ten bu yana nöbet ve ek çalışma ödeneklerinin verilmediğini belirterek, yasa gereği ödemelerin gecikmeksizin yapılması için hükümete çağrıda bulundu.

Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, ülke genelinde kamu sağlık hizmetlerinin 24 saat kesintisiz sürdürülebilmesi için hekimlerin 24 saatlik nöbetler ve icap nöbetleriyle görev yaptığı belirtildi. Hekimlerin bu hizmeti, mesai saatleri dışında da devam ettirerek hastaların acil durumlarda sağlık hizmeti alabilmesini sağladığına dikkat çekildi.

Bazı branşlarda tek ya da birkaç hekimin görev yaptığına işaret edilen açıklamada, bu durumun bazı hekimleri yılın 365 günü hastaneden gelebilecek çağrılara hazır tutmak zorunda bıraktığı ifade edildi.

Nöbet gününün ardından normal mesainin de sürdürüldüğü vurgulanan açıklamada, söz konusu yoğun ve uzun süreli çalışmanın fiziksel yorgunluğun yanı sıra, kariyer gelişimini ve aile yaşamını da olumsuz etkilediği belirtildi.

Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 25. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Ek çalışma ve nöbet ödeneği, ücret dışında herhangi bir yolla karşılanamaz ve en geç bir ay içinde ödenir.” hükmüne dikkat çekilen açıklamada, son ödemenin Aralık 2024’te yapıldığı ve bunun kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

“Siyaset, bürokrasi ve mafya ilişkileri gazete manşetlerini yakarken ve toplum içinde infial uyandıran bu haberlere iktidar tarafındaki kaygısızlık, belli çıkar gruplarının ülke kaynaklarını nasıl hortumladığı ile ilgili ciddi şüpheleri gözler önüne sermektedir.

Kamu düzenini bozan, yıkan ve talan eden yolsuzluklar ucu her nereye varırsa varsın sorgulanmalı ve cezalandırılmalıdır. Hayali ticarete, kaçakçılığa, insan ticaretine, kamu kaynaklarının yandaş firmalara peşkeş çekilmesine, ihalesiz alımlara, fahiş ücretlerle adrese teslim ihalelere, affedilen vergi yükümlülüklerine, orman arazilerinin ve sahillerin halka kapatılıp etraflarının tel örgülerle kapatılması ve belli kesimlere rant edilmesine artık dur denilmelidir. Bu yolla servet elde edenler sorgulanmalı ve halkın olan halka teslim edilmelidir.”

Sendika, hükümeti yasa gereği en geç bir ay içinde yapılması gereken nöbet ödemelerini derhal gerçekleştirmeye çağırarak, sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığının geciktirilmeden verilmesi gerektiğini vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Üstel mesajında, “Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz” vurgusu yaptı.

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı…

Başbakan Üstel’in mesajı şöyle; “20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk halkının yeniden doğduğu, tarihin seyrini değiştiren; adaya barışı, halkımıza ise özgürlüğü getiren gündür. Bu tarihi gün, bir askeri harekatın ötesinde; insanlık onurunun, özgürlük arayışının ve direniş ruhunun da zaferidir.1963 yılıyla birlikte başlayan ve 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere karşı sistematik biçimde devam eden saldırılar, katliamlar, soykırımlar, köy baskınları, toplu mezarlar, göçler ve yok etme planları; 15 Temmuz 1974’teki faşist Yunan cuntasının gerçekleştirdiği darbe ile bambaşka bir noktaya ulaşmıştır. İşte tam da bu süreçte, varoluş mücadelesini zirveye taşıyan Kıbrıs Türk halkı; varlığının tehdit altında olduğu bu kanla dolu karanlık dönemde, Anavatan Türkiye’nin uluslararası hukuk ve garantörlük hakkı çerçevesinde gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve güvenliğine kavuşmuştur.O gün, dönemin Türkiye Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in ifade ettiği şu sözler, harekatın insani ve ahlaki boyutunu en güzel şekilde yansıtmaktadır:“Biz adaya sadece Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için gidiyoruz.”Bu sözler, 20 Temmuz’un sadece Kıbrıs Türk halkı için değil; tüm ada halkı için bir barış kapısı araladığını ortaya koymuş ve gerçekten de adaya barışı getirmiştir.Şüphesiz ki bu mücadelenin temelleri daha 1950’li yıllarda atılmıştır. Toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, ortaya koydukları liderlikle varoluş mücadelesinin meşalesini yanık tutmuş; halkımızın sesi olmuş, siyasal mücadelemize yön vermiş, halkımızı hem uluslararası platformda hem de Ada’da temsil etmişlerdir.Bugün özgürce yaşadığımız bu topraklar; şehitlerimizin fedakarlığı, mücahitlerimizin ve Mehmetçiklerimizin cesareti sayesinde bizlere vatan olmuştur. Hepsine minnettarız, hepsine borçluyuz. Kıbrıs Türk halkı, kendi devletini kurmuş ve egemenliğini dünyaya ilan etmiştir. Ne azınlık oluruz ne de başka bir iradeye tabi oluruz. Bu topraklarda eşit, egemen ve özgür biçimde yaşama hakkımız bizim için vazgeçilmezdir.Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte yürüttüğümüz iki devletli çözüm vizyonu, bu tarihsel gerçekliğin devamı ve siyasal yansımadır.Bu vizyon; hem adamızın hem de bölgemizin geleceği için en gerçekçi, en adil ve en sürdürülebilir yoldur.Uluslararası toplumu da artık adadaki gerçekleri görerek, yıllardır denenmiş ve bizi bir sonuca götürmeyen parametreleri gözden geçirmeye;

Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz. Bu anlamlı günde bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle; mücahitlerimizi, Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi saygı, sevgi, minnet ve dualarla anıyor; halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı yürekten kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere KKTC’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16.00 sıralarında “TUR” uçağıyla Ercan Havalimanı’na iniş yaptı.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmi törenle karşılandı.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı karşılamada, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti bakanları, milletvekilleri ve diğer üst düzey yetkililer yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyareti sırasında, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Nihat Zeybekci, Hüseyin Yayman, Halit Yerebakan, Kürşat Zorlu ve Belgin Uygur eşlik ediyor.

Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Erdoğan, Lefkoşa Atatürk Anıtı’ndaki tören ile Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki geçit törenine katılacak. Toplu açılış ve temel atma törenine de katılacak olan Erdoğan’ın gün içerisinde ülkeden ayrılması bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri kuvvet komutanları da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük kutlamaları için dün adaya gelmişti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Anahtar Parti Heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ve beraberindeki Heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada Anahtar Parti genel başkanı ve beraberindeki heyeti ülkede görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasının önünü açtığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle devletin yaşatıldığının söyledi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra iki devletli çözüm siyasetini gündeme getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ortaklık olan federasyon çözüm modeli ile Türkler bir gelecek sunulmadığını vurguladı.

Annan Planı üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen halen daha bir takım kişilerin federasyonu savunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelinde çözüm ile birlikte Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlük haklarının ortadan kalkacağını ve Türk Askerinin adadan çekileceğini kaydetti.

“Avrupa Birliği içinde insan hakları var deniyor bunlar masaldır. Dünyada yaşanan çatışmalarda bu gerçek ortadadır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, geri dönüşü olmayan sahip olunan hakların kaybedilmesini tarihin affetmeyeceğini ifade etti.

5’nci kol faaliyetlerliyle Kıbrıs Türkü’nü yıldırmaya çalışacağına inanan zavallıların bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, kalkınması ve gelişmesi için çalışmaların sürdüğünü ve uluslararası tanınmanın da geleceğini vurguladı.

Kıbrıs’ta 1963-1974 yılları arasında varlığını sürdürmesi için Kıbrıs Türkü’nün zor şartlarda büyük fedakarlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, zor günlerin geride kaldığını, uygulanan ambargolara karşı engellerin bir şekilde aşıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar; Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki faaliyetlere dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı olarak katıldığı toplantılarda konuşma yaptığını ve KKTC bayrağının dalgalandığını ifade etti.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da konuşmasında, “Referandumla vatan almadığımız için referandumla vatan vermeyiz” dedi.

Selanik’in Yunanistan’a kaybedilmesinin ardından Kıbrıs Barış Harekatı’nın ileri adım ve dünyaya verilen mesaj olduğunu anlatan Ağıralioğlu konuşmasının devamında şöyle konuştu:

“Harekatın ardından ambargolara maruz kaldık ancak savunma sanayimizde önemli kurumları kurduk. Dokunulmaz haklarımızı koruyacağız. Dünyada çatışmalar var maalesef uluslararası hukuk güçlülerin yanındadır. Devletler paylaşılıyor. Kendimizden tutunacak dalımız yok. Devletimiz ekonomimiz güçlü olacak çalışacağız. Türk toprağına gelip irademiz arkanızdadır demek, şehitlere gazilere, Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’a olan görevimizdir.

Devamını Oku

Trending

Reklam