Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tıp-İş: Sendikanın talepleri konusunda bazı konularda uzlaşıya varıldığını, bazı konularda da adımlar atıldığını açıkladı

Published

on

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Genel Sekreteri Dr. Erol Şeherlioğlu, dün, Başbakanlık’ta hekimlerin özlük hakları ile çalışma ortamı ve şekli ile ilgili yaşadıkları sıkıntıların çözümüne ilişkin yapılan görüşmede “bazı konularda uzlaşmaya varıldığını, bazı konularda da uzlaşıya yönelik bazı adımlar atıldığını” açıkladı.

Şeherlioğlu, görüşmede, 10 Ocak Pazartesi günü itibarıyla devlet hastanelerinde nöbet tutan hekimlerin “yemek hakkı” verilmeye başlanacağı ve 8 Kasım’da yapılamayan Teknik Kurulun yapılması konusunda söz aldıklarını belirterek, bu iki sorunun çözülmesi durumunda sendikanın “poliklinik eyleminin” askıya alınacağı konusunda Başbakan Faiz Sucuoğlu’na sözlü taahhüt verdiğini söyledi.

Sendika Genel Sekreteri Şeherlioğlu ayrıca, sendikanın mali konuları içeren talepleri doğrultusunda Başbakan Sucuoğlu’nun girişimiyle, 11 Ocak Salı günü Maliye Bakanlığı müsteşarı ile mali konuları görüşecekleri bir randevu ayarlandığını, görüşmelerde alınacak sonuçlara göre “kurullarla ilgili alınan eylem kararları” yeniden değerlendireceklerini de kaydetti.

“BAŞBAKAN, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YARDIMCI OLUP EYLEMLERİN SONLANDIRILMASINA YÖNELİK SENDİKAMIZA DAVETTE BULUNMUŞTUR”
Tıp-İş Yönetim Kurulu adına Sendika Genel Sekreteri Dr. Erol Şeherlioğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, sendikanın zun zamandan beri hekimlerin gerek özlük hakları, gerek çalışma ortamı ve şekli ile ilgili yaşadıkları sorunların çözümünde, Sağlık Bakanlığı ile istenen diyalog ve iletişimin kurulamaması nedeniyle 27 Aralık 2021 tarihinde başlattığı eylemlilik sürecini genişletilerek bugüne kadar gelindiği hatırlatıldı.

“6 Ocak 2022 tarihinde Sayın Başbakan, iyi niyet misyonu çerçevesinde Başkanımızı telefonla arayarak, yaşadığımız sorunların çözümüne yardımcı olup eylemlerin sonlandırılmasına yönelik sendikamıza davette bulunmuştur” denilen açıklamada, şöyle denildi:

“İKİ SORUNUN ÇÖZÜLMESİ DURUMUNDA SENDİKAMIZ ‘POLİKLİNİK EYLEMİNİN’ ASKIYA ALINACAĞI KONUSUNDA BAŞBAKANA SÖZLÜ TAAHHÜT VERDİ”
“7 Ocak 2022’de Başbakanlık’ta gerçekleşen görüşme neticesinde bazı konularda uzlaşmaya varılmış, bazı konularda da uzlaşıya yönelik randevular alınıp, adımlar atılmıştır. Şöyle ki; 10 Ocak 2022 tarihi itibarı ile devlet hastanelerinde nöbet tutan hekimlerin ‘yemek hakkı’ verilmeye başlanacaktır. 10 Ocak 2022 tarihinde, 8 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilemeyen teknik kurulun yapılması konusunda söz alınmıştır. Yukarıda sayılan iki sorunun çözülmesi durumunda sendikamız, ‘poliklinik eyleminin’ askıya alınacağı konusunda başbakana sözlü taahhüt vermiştir.”

“SALI GÜNKÜ GÖRÜŞMELERDE ALINACAK SONUÇLARA GÖRE ‘KURULLARLA İLGİLİ ALINAN EYLEM KARARLARI’  YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK”

“Sendikanın mali konuları içeren talepleri doğrultusunda Sayın Başbakan’ın girişimi ile, 11 Ocak 2022 tarihinde Maliye Bakanlığı müsteşarı ile mali konuları görüşeceğimiz bir randevu ayarlanmıştır” denilen açıklamada, “Görüşmelerde alınacak sonuçlara göre ‘kurullarla ilgili alınan eylem kararları’  yeniden değerlendirilecektir” ifadelerine yer verildi.

Tıp-İş, “Tüm bu gelişmeler ışığında, sendikamız ile yapılacak tüm istişarelerde sendikamız yasal mevzuatlara uygun, yapıcı, eksikleri tamamlamaya yönelik, halk sağlığını koruyan ve kollayan tavrını bundan önce de olduğu şekilde sergilemeye devam edecektir” dedi.

Açıklamada ayrıca, “Son olarak Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu tarafından 5 Ocak 2022 tarihinde temaslı ve pozitif kişilerin izlemi konusunda alınan kararlar, sendikamız tarafından incelenmekte ve tekrar gözden geçirilmesi konusunda çalışılmaktadır. Hale hazırda devam eden ‘temaslı personelin çalıştırılmaması’ kararımız geçerliliğini korumaktadır” da denildi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, yardım bekleyenlerin de bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, aralarında yardım için bekleyenlerin de bulunduğu 35 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde konutların yanı sıra zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadır ve sivillerin toplandığı alanları hedef almaya devam ediyor.

İsrail askerleri, Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyen sivillerin üzerine ateş açtı. Saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğu kaydedildi.

Zeytun Mahallesi’nde Filistinli aileye ait evin bombalanması sonucu biri çocuk, 3 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Refah ketindeki ABD-İsrail yardım dağıtım merkezlerinin yakınında bekleyen ve açlıkla boğuşan yüzlerce kişinin üzerine ateş açıldı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Megazi Mülteci Kampı’nda bombalı saldırı düzenlenen evde 10 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinde ise İsrail ordusu iki çadırı hedef aldı. Bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 8 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.

Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.

Devamını Oku

Dünya

İran Atom Enerjisi Kurumu: “Nükleer tesislerin durumu iyi”

Published

on

By

 İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, “nükleer tesislerin durumunun iyi olduğunu ve çalışanlarının moralinin yüksek olduğunu” söyledi.

İran devlet televizyonuna konuşan İslami, ülkedeki nükleer tesislerin son durumuna ilişkin bilgi verdi.

İslami, “Nükleer tesislerin durumu iyi. Çalışanların morali yüksek.” ifadelerini kullandı.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail’in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

İran, ABD’nin İsrail’in saldırılarında yer alması halinde yanıt vereceklerini bildirdi

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Bahreini, “Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” dedi.

Bahreini, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail rejiminin 13 Haziran’dan bu yana İran’a saldırılar düzenlediğini hatırlatan Bahreini, “Bunlar sivil, kadın, çocuk, sivil altyapı hatta ülkemizdeki barışçıl nükleer tesislerini hedef alan İsrail saldırganlığıdır. Bu saldırılar sırasında çok sayıda çocuk ve kadın dahil, yüzlerce masum insan öldürüldü. Sadece İran’da değil, aynı zamanda bölgemizdeki insanların tehlikeli sızıntılara maruz kalması nedeniyle barışçıl nükleer tesislerimiz etrafında büyük bir tehlike var.” diye konuştu.

Bahreini, İsrail’in, ABD’nin yanı sıra birçok Batılı ülke tarafından finansal, lojistik ve askeri alanda desteklenmesini eleştirdi.

İsrail’in, İran’a sebepsiz yere saldırdığını belirten Bahreini, “İsrail bu saldırılar sırasında sivilleri hedef alarak ayrımcılık, orantılılık ve saldırılar hakkında halkın bilgilendirilmesi ilkesini ihlal etti. İsrail, uluslararası hukukun ve insan haklarının tüm normlarını ihlal etti. İran, İsrail saldırılarına karşılık verme konusunda kararlı. Halkımızı, güvenliğimizi ve topraklarımızı savunmada hiçbir şüphe, tereddüt göstermeyeceğiz. Çok ciddi ve güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Şu anda yaptığımız da bu. Kendimizi savunmaktan başka bir şeye odaklanamayız.” ifadelerini kullandı.

Bahreini, ABD’nin, İsrail’in yaptıklarına ortak olduğuna işaret ederek “ABD olmadan İsrail hiçbir şey. İsrail ne yapıyorsa ABD’nin askeri ve istihbarat desteğiyle yapıyor. ABD’nin eylemlerini takip edeceğiz. Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yanı sıra diğer uluslararası örgütlerin bu süreçte İsrail’in işlediği suçları durdurma konusunda başarısız olduğuna dikkati çeken Bahreini, uluslararası kuruluşların varlık nedenlerini kaybettiklerini söyledi.

Bahreini, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam