Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TMK’nın 2024 ve 2025’te karara bağladığı 230 başvuruya yaklaşık 106 milyon sterlin ödendi

Published

on

Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) tarafından 2024 yılında ve 2025’in ilk 5 ayında karara bağlanan 230 başvuruya 106 milyon 374 bin 825 sterlin ödeme yapıldı.

TMK Başkanı Növber Veçhi, komisyonun, kurulduğu günden bugüne 2 bin 171 başvuruyu sonuçlandırdığını ve şu ana kadar 538 milyon 5 bin 407 sterlinlik tazminat ödenmesine karar verildiğini belirtti.

TMK’nın önüne gelen başvuruları en hızlı şekilde neticelendirdiğini ve alınan kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından kabul gördüğüne işaret eden Veçhi, mülkiyetle ilgili tutuklamaların AİHM ile Avrupa İnsan Halkları Sözleşmesi’ne aykırı ve çelişkili tutumlar olduğunu söyledi.

Veçhi, TMK’nın kuruluşu, çalışma sistemi, başvurular ve aldığı kararlarla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) bilgi verdi.

-“Sonuçlanan başvuru sayısı yaklaşık 2 bin”

Növber Veçhi, Taşınmaz Mal Komisyonu’na toplam 8 bin 160 başvuru yapıldığını, bu başvurulardan 2 bin 171 tanesinin sonuçlandırıldığını belirtti. Veçhi, komisyonun şu ana kadar başvurulara 538 milyon 5 bin 407 sterlin tazminata karar verdiğini kaydetti.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun tazminatların ödenmesinden sorumlu olmadığını söyleyen Veçhi, üçte ikisinin ödendiği bilgisine sahip oldukları tazminat ödemelerinin Maliye Bakanlığı uhdesinde olduğunu belirtti.

Başvurulardan 10’unun 13-2008 sayılı yasa kapsamında TMK’nın gündemine geldiğini söyleyen Veçhi, “Bu da halk arasında Acapulco yasası olarak bilinen bir yasadır. Üç sene ve daha fazla süre kirasında Rum malı bulunduran bir kişi, malın sahibi olan Rum’u bulur ve bir satış sözleşmesi hazırlar. Bize başvurur ve izin alarak ödemeyi kendisi yapar ve malı satın alır” dedi.

-“En hızlı şekilde neticelendiriyoruz

TMK’nın önüne gelen başvuruları en hızlı şekilde neticelendirdiğini söyleyen Veçhi, özellikle dosyaların eksiksiz bir şekilde komisyona verilmesinin süreci hızlandırdığını vurguladı.

Veçhi, tazminatla sonuçlandırılan dosyalar haricinde beş başvuru için iade, iki başvuru için takas ve tazminat, sekiz başvuru için iade ve tazminat, bir başvuru için de çözümden sonra iade kararı verildiğini ifade etti.

2024 ve 2025’in ilk 5 ayında 106 milyon 374 bin 825 sterlin ödeme yapıldığını dile getiren Veçhi, Maliye Bakanlığı’ndan edindikleri bilgiye göre 2020 yılı sonuna kadar alınan bütün kararların ödendiğini, 2021 yılında alınan kararların da ödenmesine devam edildiğini söyledi.

TMK’nın kapılarının her zaman için herkese açık olduğunu, şeffaf bir süreç yürütüldüğünü dile getiren Veçhi, komisyon ile ilgili yayımlanan bazı haberlerin kamuoyunun “yanlış bilgi almasına” yol açtığını belirtti.

-“Tutuklamalar siyasi… AİHM kararlarına aykırı”

TMK Başkanı Növber Veçhi, TMK’nın bugüne kadar aldığı kararların AİHM tarafından kabul gördüğünü, bunun da memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Veçhi, KKTC’deki eski Rum mallarıyla ilgili tutuklamaların AİHM kararları ile Avrupa İnsan Halkları Sözleşmesi’ne aykırı ve çelişkili tutumlar olduğunu vurguladı.

Veçhi, mülkiyetle ilgili Demopoulos kararı doğrultusunda Kıbrıslı Rumlara Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurarak veya çözümden sonrayı beklemek üzere iki seçenek sunulduğunu söyleyen Veçhi, “Dolayısıyla Taşınmaz Mal Komisyonu varken bu gibi tutuklamalar yapılmasının tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum” dedi.

Növber Veçhi, tutuklamalarla Taşınmaz Mal Komisyonu’na zarar verildiğini belirtti.

-“TMK, iç hukuk yolu olarak tanındı”

TMK Başkanı Veçhi, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun, AİHM kararı çerçevesinde 2005 yılında 67-2005 sayılı Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesi Yasası’nın Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilerek kurulduğunu kaydetti.

Veçhi, Kıbrıslı Rumların kuzeyde bıraktığı mallarıyla ilgili mülkiyet taleplerinde etkili içi hukuk yolu olarak kabul edilen ve 2006 yılından itibaren aktif olmaya başlayan komisyonun kurulması kararının Loizidou kararının ardından yüzlerce Kıbrıslı Rum’un Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) mülkiyet başvurusunda bulunması üzerine gündeme geldiğini söyledi.

AİHM’in, yoğun başvurular dolayısıyla oluşan yükünü hafifletmek amacıyla bir iç hukuk mercii oluşturulması konusunu gündeme getirdiğini belirten Veçhi, “Bu iç hukuk mekanizması, istenilen standartlara uyması halinde KKTC’nin iç hukuku tanınacaktı. Bundan sonra mülkiyetle ilgili davalar, kurulacak mekanizmada görüşülecek ve halledilemediği takdirde mahkemeye başvurulacaktı” dedi.

AİHM’in 1 Mart 2010 tarihli Demopoulus ve diğerleri davasının kararının TMK tarihinde önemli olduğunu kaydeden Veçhi, bu davayla TMK’nın Kıbrıslı Rumların kuzeyde bıraktığı mallarıyla ilgili mülkiyet taleplerinde etkili iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini söyledi.

TMK yönetimi Başkan, Başkan Yardımcısı, üç Kıbrıslı Türk üye ve iki yabancı üye olmak üzere 7 üyeden oluşuyor. TMK yasası oluşturulurken komisyonun iki yabancı üyesi olmasına tarafsızlığın sağlanması açısından önem verildiğini söyleyen Veçhi, iki yabancı üyenin alanlarında uzman olduğunu belirtti.

-Çalışma sistemi

Növber Veçhi, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun başvuru sahiplerine tazminat, takas ve iade olmak üzere üç seçenek sunduğunu dile getirdi.

Veçhi, bir kişinin önce başvuru yaptığını bu başvurunun İçişleri Bakanlığı’na gönderildiğini orada bir değerlendirme raporu hazırlanarak Savcılığa gönderildiğini, Savcılığın da değerlendirmeyi görüş haline getirerek TMK’ya gönderdiğini dile getirdi. Veçhi, başvuruların bireysel veya avukat aracılığıyla da yapabileceğini kaydetti.

İçişleri Bakanlığı’ndan alınan görüşlerin malların tafsilatı ve değerine yönelik olduğunu söyleyen Veçhi, görüş geldikten ve ek belgeler ve dosyalar hazırlandıktan sonra başvurunun görüşülmeye başlandığını belirtti.

Davalının İçişleri Bakanlığı, davacının başvuran kişi olarak TMK huzurunda toplandığını, başvuruların büyük çoğunluğunun, zaptı dava olarak ele alınarak dostane çözümle sonuçlandığını dile getiren Veçhi, bu davalarda ispat külfetinin başvurana ait olduğunu yani başvuran kişinin mala sahip olup olmadığını veya mirasçı olup olmadığını kanıtlaması gerektiğini belirtti.

– “AİHM’e gidilebilir”

Zaptı davada dosya görüşüldüğü zaman dostane çözümle sonuçlanabileceğini söyleyen Veçhi, süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Davalı bakanlık bir teklifte bulunur. Başvuran ise bu teklifi kabul eder veya etmez. Eğer ki teklifle tatmin olmaz ve kabul etmezse o zaman TMK önünde duruşmaya gidilir. Avukatlar ve tanıklar katılır. Bu daha uzun süren bir süreçtir. Sürecin sonunda Taşınmaz Mal Komisyonu karar üretir. Karar üretildikten sonra eğer başvuran tatmin olmazsa Yüksek İdare Mahkemesine gidebilir. Yine tatmin olmazsa istinafa gidebilir”

Veçhi, TMK’ya başvuran bir kişinin tüm iç hukuk yollarını tükettikten sonra tatmin olmaması halinde AİHM’e gidebileceğini ifade etti.

-“TMK, her türlü şartta olağanüstü bir çabayla çalışıyor”

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun başvuruları hızlı sonuçlandırabilmesi için tarafların üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini dile getiren Veçhi, “Eğer ki siz dosyanızı doldurmazsanız, gereken belgeleri başvuran olarak vermezseniz veya görüşler gecikirse o zaman dosyanın gelmesi de gecikir” dedi.

Veçhi, davalı bakanlık, savcılık ve TMK’nın her türlü şartta olağanüstü bir çabayla çalıştığını ifade etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel’den Demokrat Parti’nin 33. kuruluş yıldönümü kutlaması

Published

on

By

Demokrat Parti’nin 33. kuruluş yıldönümü sebebiyle mesaj yayımlayan Başbakan Üstel, paylaşımında şu ifadelere yer verdi;

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin çok partili demokratik yaşamına 33 yıldır önemli katkılar sunan Demokrat Parti’nin kuruluş yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.

Demokrat Parti, siyasi tarihimizde milli iradenin temsiline, demokrasimizin gelişimine ve halkımızın ortak menfaatlerine hizmet eden köklü bir siyaset geleneğinin temsilcisidir. Kurulduğu günden bugüne, ülkemizin kalkınmasına ve demokrasimizin güçlenmesine yönelik önemli görevler üstlenmiş, hükümetlerimizde üstlendiği sorumluluklarla da halkımıza değerli hizmetler sunmuştur.

Bugün de koalisyon ortağımız olarak Demokrat Parti ve Başbakan Yardımcımız Sayın Fikri Ataoğlu’nun hükümet çalışmalarımıza verdiği katkıyı ve siyasi istikrarın devamına sağladığı desteği takdirle karşılıyor; ülkemizin refahı, halkımızın huzuru ve geleceği için süregelen iş birliğimizi daha da güçlendirme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyorum.

Bu vesileyle Demokrat Parti’nin 33. kuruluş yıldönümünü bir kez daha kutluyor, ülkemiz ve halkımız adına verdikleri hizmetlerden dolayı başta Sayın Fikri Ataoğlu olmak üzere tüm Demokrat Parti Milletvekillerine, ve Belediye Başkanlarına üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Mormenekşe, Yıldırım ve Akova’da kırsal kesim arsaları hak sahiplerine verildi

Published

on

By

 

 

Mormenekşe, Yıldırım ve Akova köylerinde kırsal kesim arsaları, törenlerle hak sahiplerine verildi.

 

 

Başbakan Ünal Üstel, düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Bakanlar Kurulu’ndan geçirdikleri yasa gücünde kararname ile üçüncü ülke vatandaşlarının, diğer çalışanlarla ayni asgari ücreti almayacağının müjdesini verdi.

 

Başbakan, bugün itibarı ile Sosyal Sigorta çalışanlarıonın ve emeklilerin  devlet hastanesi eczanesinden tek kuruş ödemeden ihtiyaç duydukları ilaçları alacaklarını belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, küresel taşların yerinde oynadığı bir çağda Türkiye’nin Kıbrıs’tan geri çekilmesinin mümkün olmadığını söyleyerek, Kıbrıs’ta anlaşma olacaksa iki devletli bir çözümden yana olduklarının ve bunun için savaşmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay: Halkın Partisi Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır

Published

on

By

Halkın Partisi Parti Meclisi, Cumhurbaşkanlığı seçim gündemiyle Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda toplandı. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Genel Başkan Kudret Özersay, parti olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermeme kararı aldıklarını duyurdu.

Özersay, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Meclis dışında olmalarına rağmen yürüttükleri muhalefetin etkili ve sonuç alıcı olduğunu belirterek, ülkenin içinden geçtiği dönemde Cumhurbaşkanlığı makamından ziyade hükümette yer almanın daha anlamlı olduğunu ifade etti.

Özsersay, “Parti Meclisi ülkemizin içinde bulunduğu şartları, konjonktürü dikkate alarak Halkın Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır” dedi.

Kıbrıs sorununa ilişkin olarak, Halkın Partisi’nin yerleşmiş kalıpların dışında farklı bir çözüm şeklini tarif ettiklerini ve buna “üçüncü yol” adını verdiklerini belirten Özersay, seçim sürecinde adayların ortaya koyacakları vizyon ve yaklaşımları kendi vizyonlarına göre değerlendireceklerini dile getirdi.

Özersay, “ Bu şekilde parti tabanımıza ve vatandaşlarımıza yol göstermeye çalışacağız, vatandaşların seçimde kararlarını sağlıklı bir şekilde vermelerine, oylarını buna göre vermelerine yardımcı olmaya çalışacağız. Dolayısıyla Halkın Partisi olarak bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aktif bir katılım göstereceğiz, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı konularda açıklamalarımızı, önerilerimizi ve eleştirilerimizi yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

ÖZersay, ‘Halkın Partisi olarak bu seçim sürecinde partimizle görüşmek isteyen tüm adaylarla görüşeceğimizi, kapımızın açık olacağını ancak hiçbir parti veya aday ile makam-mevki pazarlığı yapmayacağımızı özellikle şimdiden vurgulamak istiyoruz.’ dedi

Devamını Oku

Trending

Reklam