Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TMT’nin ilk bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan vefatının 46’ncı yıl dönümünde anıldı

Published

on

 Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) ilk bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan, vefatının 46’ncı yıl dönümünde Lefkoşa’da TMT Mücahitler Derneği Genel Merkezi’nde düzenlenen törenle anıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, Albay Rıza Vuruşkan’ın biyografisi okundu.

Erenköy Mücahitler Derneği Eski Genel Başkanı Mustafa Arıkan’ın anılarını paylaştığı törende, konuşmaların ardından milli mücadelede görev yapan mücahitlere madalyaları takdim edildi.

Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, mücahitler, aileleri, askeri ve diğer yetkililer katıldı.

 – Tatar: “Ali Rıza Vuruşkan; bir vatansever, Türk askeri, Albay…”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, Ali Rıza Vuruşkan’ın 46’ncı vefat yıl dönümü vesilesiyle bir araya geldiklerini belirtti.

 Arıkan’ın konuşmasının duygulandırdığını kaydeden Tatar, “61 yıl sonra hala daha gözyaşlarını tutamıyor. Hala daha oradaki anıları, dün gibi bizlerle paylaşıyor. Böylesine bir mücadelenin parçasıyız.” ifadesini kullandı.

Vuruşkan’ın Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ilk bayraktarı olduğunu belirten Tatar, bir kez daha kendisini ve arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla andı.

Vuruşkan’ın “bir vatansever, Türk askeri ve Albay” olduğunu kaydeden Tatar, TMT’nin kuruluş sürecine değinerek, o yıllarda olağanüstü bir direniş sergilendiğini kaydetti.

Tatar, Türk Mukavemet Teşkilatı kahramanlarının, Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve huzuru için çok önemli görevler yaptığını belirtti.

Kıbrıs’taki mücadelenin temelinde Ali Rıza Vuruşkanlar gibi komutanların desteğinin çok önemli olduğunu ifade eden Tatar, “O günün şartlarında bunu başarmak hiç de kolay değildi. Bizim kahramanlarımız, başta Rıza Vuruşkan ve diğerleri bunu başardılar.” diye konuştu.

“1960 kuruluş anlaşmaları içerisinde Kıbrıslı Rumlar ne kadar egemen ise, biz de o kadar egemeniz. Eşitlik vardı.” diyen Tatar, Makarios’un bazı sözlerini anımsattı.

Tatar, beş yıl süren müzakerelerde, TMT’nin de direnişinin etkisiyle Kıbrıs Türk halkının eşit bir halk olarak mücadelesine saygı duyulduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 1960 anlaşmalarıyla tek taraflı müdahale hakkıyla garantör ülke olduğunu belirtti.

– “Verilen mücadele çok değerli ve kıymetli”

“Ali Rıza Vuruşkanların mücadelesi, bizleri bugünlere taşıdı. Onlar olmasaydı, TMT’ciler olmasaydı, bu mücadeleyi vermeselerdi, biz 1960 anlaşmalarında eşit, kurucu ve ortak statümüzü alamayacaktık. Alamayacağımız durumda da, burası çoktan Yunanistan’ın bir parçası olacaktı. Her şeyimizi kaybetmiş olacaktık.” şeklinde konuşan Tatar, verilen mücadelenin önemine bir kez daha vurgu yaptı.

Merhum Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun Kıbrıs meselesiyle ilgili siyasi ve diplomatik çalışmalarının önemine de değinen Tatar, “Ali Rıza Vuruşkan’ı gönderen onlardı. Onların talimatıyla buraya geldi.” dedi.

1958-1974 arasındaki sürece değinen Tatar, o günkü şartlarda verilen mücadelenin çok değerli ve kıymetli olduğuna dikkat çekti.

Tatar, “Kayıp şehit milletvekili Cengiz Ratip’i, 61’inci ölüm yıl dönümünde Cumhuriyet Meclisi’nde düzenlenen törenle andık. Cengiz Ratip’in eşinden özür diledim. 61 yıldır kayıp şehit milletvekili Ratip’in bedenine hala ulaşamadık.” ifadelerini kullandı.

Tatar, Türkiye’nin de tam desteğiyle Kıbrıs’ta artık bir anlaşma olacaksa “iki devletli bir çözüm” şeklinde olabileceğini kaydetti.

– “Bugünlere ağır bedeller ödenerek gelindi”

“Birilerinin bizleri birleşik bir Kıbrıs’a evrilecek ve Yunanistan ile birlikte Avrupa Birliği içerisinde bizlerin sonunu getirecek bir maceraya, hala heyecan duymalarına hiç anlam veremiyorum.” diyen Tatar, bugünlere büyük mücadeleler verilerek ve ağır bedeller ödenerek gelindiğini söyledi.

Rum-Yunan ikilisinin her zaman Ada’yı “Hellen” gördüklerini ve niyetlerinin Kıbrıs’tan Türkiye’yi uzaklaştırmak olduğunu vurgulayan Tatar, “Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye arasındaki bağı koparmak istiyorlar. Niyetlerini de gizlemiyorlar.” ifadesine yer verdi.

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile barışa kavuştuklarını ve o günden bu yana barış olduğunu kaydeden Tatar, yaşanan bir takım sıkıntıların da düzeleceğini ifade etti.

Bir anlaşmanın ancak halkın onayıyla olabileceğini dile getiren Tatar, ambargoların artık kaldırılması gerektiğini belirtti.

Tatar, Birleşmiş Milletler’in (BM) Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile görüşmesinde kendisine, “Siz hala onların bize haksızca uğrattıkları ambargolara destek ve onay veriyorsunuz.” dediğini belirtti.

“Biz, Türk milletinin buradaki uzantısıyız, soydaşlarıyız.” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini ifade etti.

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olduğunu belirten Tatar, “Türk dünyasının en güneydeki, Doğu Akdeniz’de serhat bekçileriyiz. Biz bütün Türk dünyasının Doğu Akdeniz’de, Akdeniz’e açılan bir kapısıyız.” şeklinde konuştu.

Ali Rıza Vuruşkanların ve TMT’cilerin kahramanlıklarıyla bugünlere geldiklerini vurgulayan Tatar, tüm şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.

– Bayar: “TMT’nin adsız kahramanları sayesinde direnişçi bir mücahit ordusu yaratıldı”

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ilk bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan’ı 46. yıl dönümünde anmak üzere bir arada olduklarını kaydetti.

Vuruşkan’ı sevgi, saygı, minnet ve şükranla andıklarını ifade eden Bayar, “Vuruşkan 1958’de, Ali Conan kod adı ile ekip arkadaşlarıyla Kıbrıs’a gelerek TMT’nin kuruluş çalışmalarını başlatmıştır. TMT’yi Ada çapında kuran, örgütleyen, eğiten ve silahlayan ilk bayraktarımızdır.” ifadelerine yer verdi.

EOKA’nın Akritas katliam planının TMT sayesinde önlenebildiğini kaydeden Bayar, Vuruşkan’ın temellerini attığı bu direnişin en zor şartlarda, her sınıftan gönüllülerin “andına” sadık kalmasıyla sağlandığını belirtti.

Bayar, ilk silahlar 16 Ağustos 1958’de Erenköy’e ulaştırıldığını belirterek. “Büyük risk alınarak ikmal silahları, ölümü göze alan kahramanlar tarafından Ada’nın her bölgesindeki direniş noktalarına aktarıldı.” diye konuştu.

Vuruşkan’ın “TMT lideri olarak Kıbrıs’ta görev alması teklifine” hiç düşünmeden evet dediğini belirten Bayar, emekli olmasına rağmen gönüllü olarak 1964 Erenköy savaşları esnasında büyük katkıları olduğunu dile getirdi.

“Bize bugünleri hazırlayan bu kahraman komutanlarımızın hepsi ebediyete göçmüşlerdir. Ancak onlar her zaman yanımızda ve gönüllerimizde yaşamaktadır.” diyen Bayar, şöyle devam etti:

“TMT olmasaydı ne olacaktı? Akritas katliam planına göre, 36 saat içinde Girit örneği Türkler yok edilecekti. TMT ve Anavatan bu sonucu önledi, şehitler verildi. Aziz şehitlerimizi rahmetle, saygı ve şükranla yad ediyoruz. Halkımız zorluk ve yokluklarla büyük bedeller ödedi. Anavatanın değerli katkıları, özverili değerli bayraktar, sancaktar ve tabur komutanları ve subayları ile TMT’nin adsız kahramanları sayesinde direnişçi bir mücahit ordusu yaratıldı. Mücahit ordumuz 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na büyük avantaj sağladı, öncülük etti. Adamıza barış, Kıbrıs Türk halkına da özgürlük geldi. Rum ve Yunan’ın katliamları önlendi, Enosis durduruldu. Türk halkı kuzeye göç ederek KKTC kuruldu. Devletimizi yaşatmak, şehitlerimize sözümüzdür. Bugün seferberlik ilan ederek, devletimizi güçlendirmeliyiz. Yüz yıllık bir mücadele sonucunda bu devlete ulaştık kıymetini bilmeliyiz.”

Bir EOKA’cının itiraflarını da paylaşan Bayar, Rumların eşit koşullarda bir ortaklık kurmayı hiçbir zaman istemediğini ifade etti.

“Bunun için devletimizden, egemenliğimizden, iki kesimlilikten, Türklerin ve Rumların her bakımdan eşitliğinden, Ada üzerindeki haklarımızdan ve Anavatan Türkiye’nin tarihi garantörlük hakkından vazgeçmeyiz.” şeklinde konuşan Bayar, gerçekler temelinde, Kıbrıs Türk halkı olarak devlete ve haklarına sahip çıkarak her zaman olduğu gibi Rum ve Yunan’a geçit verilmeyeceğini söyledi.

– Serez: “TMT, İngiliz sömürge idaresinde zor bir ortamda kuruldu”

TMT Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Çetin Serez de, Kıbrıs Türk’ünün hürriyetini, canını, malını korumak ve savunmak maksadıyla 1955 yıllarında halkın kendi imkanlarıyla kurmaya çalıştığı direniş örgütlerinin, sömürge idaresinde hem Rum hem İngilizlere karşı dik durduğunu ve boyun eğmediğini kaydetti.

“Ama bu, yeterli miydi? Bu nedenle varlığını korumak ve idame ettirmek için Anavatan’a koşan Kıbrıs Türk’ünün isteği kabul görmüş ve 1958’de teşkilatlanmamız başlamıştır.” diyen Serez, Kıbrıs’a askeri bir heyetin gönderilmesi ve teşkilatlanmanın şekillendirilmesini uygun gören askeri otoriterlerin Vuruşkan’ı görevlendirdiğini ifade etti.

Albay Rıza Vuruşkan’ın biyografisini okuyan Serez, TMT’nin kuruluş sürecine de değindi.

İlk bayraktar Vuruşkan ve heyetinin, İngiliz sömürge idaresinde zor bir ortamda TMT’yi kurduklarını anımsatan Serez, “1958-1960 yıllarında görev yapan komutanımız, emekli olmasına rağmen gönüllü olarak Erenköy’e çıkarak savaşlara katılmıştır.” ifadelerine yer verdi.

 

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

EL-SEN yarın KIB-TEK önünde basın açıklaması yapacak

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), “kuruma yönelik olumsuz çabalara karşı duruşlarını yinelemek ve çözüm önerilerini paylaşmak” amacıyla yarın 9.00’da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Merkez Binası önünde basın açıklaması yapacak.

Sendikadan yapılan açıklamada, “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda uzun süredir devam eden yönetim zafiyetine, liyakatsiz atamalara, toplu iş sözleşmesine aykırı uygulamalara ve kurumun itibarsızlaştırılmasına karşı EL-SEN olarak sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyururuz” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Manchester’daki İngiliz Miras Merkezi tarafından düzenlenen etkinliğe ‘Onur Konuğu’ olarak katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Manchester’daki İngiliz Miras Merkezi (BMHC) tarafından düzenlenen bir etkinliğe ‘Onur Konuğu’olarak katıldı.

“Takdir Yemeği”, görev sürelerini tamamlayan Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Seyfi Onur Sayın ve Pakistan Başkonsolosu Tariq Wazir’e teşekkür etmek amacıyla düzenlendi.

House of Wisdom’da düzenlenen etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Pakistan Yüksek Komiseri Dr. Mohammad Faisal, Afzal Khan CBE dahil milletvekilleri, yerel belediye başkanları ve bölgedeki Müslüman topluluğun sivil toplum temsilcileri de katıldı. Etkinliğe Kıbrıslı Türk iş adamı Ziya Emir de katıldı.

Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu akşam burada olmaktan çok mutluyum ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının selamlarını tüm kalbimle iletiyorum. Kardeşleriniz, Kıbrıs Türk halkı, onlarca yıldır bize haksız bir şekilde dayatılan ve doğrudan uçuşlardan, doğrudan ticaretten ve doğrudan temaslardan yararlanmamızı engelleyen insanlık dışı izolasyonu sona erdirmek için mücadele ediyor. Kıbrıs sorununun çözümü için BM’nin desteklediği planları Kıbrıs Rum tarafının reddetmesine rağmen, onlar AB üyeliği ile ödüllendirilirken, halkım dışlanmaya devam ediyor. Uluslararası toplumun izolasyonu sona erdirme sözleri bugüne kadar yerine getirilmemiştir. Adalet adına, insan hakları adına, Kıbrıs Rum tarafının engelleyici yaklaşımı nedeniyle uluslararası dostluk spor müsabakalarına bile katılamayan Kıbrıs Türk kardeşlerinizi hatırlamanızı rica ediyorum.

Kıbrıs’ta bir çözüm için iki devletli bir pozisyon ortaya koyduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları söyledi: “60 yılı aşkın bir süredir Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı, bir çözüme ulaşmak için samimi çabalar sarf etmiştir. Bu çözüm planları, güneydeki komşularımız tarafından, Kıbrıs Türk halkıyla eşitlik temelinde iktidar ve refahı paylaşmayı kabul etmemeleri nedeniyle reddedilmiştir. Kıbrıs için, barış içinde bir arada yaşama ve iyi komşuluk ilişkilerine dayanan, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz temelinde, bizim doğal hakkımız olan gerçekçi ve sürdürülebilir bir iki devletli vizyon ve pozisyon ortaya koyuyorum. On yıllardır süren federal temelli müzakereler tükenmiştir. Kıbrıs Rum halkı, Nisan 2004’te ayrı ayrı yapılan eşzamanlı referandumlarda Annan Planı’nı yüzde 76 oranında reddederken, Kıbrıs Türk halkı yüzde 65 oranında kabul etmiştir. Federal temelli son ve nihai müzakereler Temmuz 2017’de Crans-Montana’da başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğini alan iki devletli pozisyonumuzda sonuna kadar haklıyız. KKTC’ye ve halkıma verdiği destekten dolayı Pakistan’a şükranlarımı sunarım.”

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk cumhuriyetidir. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, bölgede önemli bir süper güçtür. Türkiye Büyükelçisi Osman Koray Ertaş’a bu etkinliğe davet ettiği için şükranlarımı sunarım.”

Cumhurbaşkanı Tatar şunları ekledi: “Bugün, yüzyıllardır birlikte hareket eden iki güçlü Müslüman ülke olan Türkiye ve Pakistan arasında var olan güçlü kardeşlik ilişkilerine saygı duyuyorum. Bu akşam, Birleşik Krallık’ın gelişen şehri Manchester’da hep birlikteyiz.”

Khan’a “topluma yaptığı hizmetler ve çalışmalarından dolayı” teşekkür eden Cumhurbaşkanı, Khan’ın bir milletvekili ve aynı zamanda Manchester’ın ilk Müslüman belediye başkanı olduğunu ve 2008 yılında toplumsal uyum, dinler arası diyalog ve yerel yönetim alanındaki çalışmaları nedeniyle CBE nişanı ile ödüllendirildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti: “Manchester ile anavatanınız Pakistan ve dost ülkeleriniz Türkiye ve Kuzey Kıbrıs arasındaki güçlü bağlara ve ilişkilere katkıda bulunan tüm erkek ve kadınları tebrik etmek istiyorum. Bu zorlu günlerde dayanışma içinde birlikte hareket etmemiz gerektiğine yürekten inanıyorum. Birlikte olursak, ortak çıkarlarımızı paylaşırsak, Müslümanların insanlığa önemli katkılarda bulunduğuna ve zengin bir tarihe sahip olduğumuza olan inancımız ve kararlılığımızla daha güçlüyüz. Atalarımız bilim, din ve bu barışçıl ortamda kardeşlik için çok şey vermiştir. Birleşik Krallık’taki topluluklarınıza hizmet etme konusundaki sarsılmaz bağlılığınız ve kültürel, ticari ve sosyal bağları güçlendirme konusundaki adanmışlığınız, içten teşekkürlerimizi ve takdirimizi hak ediyor.”

Türk Başkonsolosu’na atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, “Birleşik Krallık’taki Türk, Kıbrıslı Türk ve diğer birçok topluluğu yorulmadan desteklediğiniz için teşekkür ederim. Özellikle geçen yıl Manchester’ı ziyaretim sırasında, çeşitli topluluklardan çok sayıda milletvekili, belediye başkanı, iş adamı ve sivil toplum temsilcisiyle tanışmamı sağlayan tüm organizasyonlar ve yardımlarınız için teşekkür etmek istiyorum. Kültürel etkinliklerden eğitime, vatanlarından uzakta yaşayan ailelerin Manchester’da kendilerini evlerinde hissetmelerine yardımcı olmaya kadar her alanda gösterdiğiniz çabaları derinden takdir ediyoruz.”

Pakistan Başkonsolosu’na hitaben Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi: “İngiliz-Pakistan topluluğuyla olan ilişkiniz için teşekkür ederiz Sayın Başkonsolos. Topluluklar arasında köprüler kurarken entegrasyon, eğitim ve refahı savunmuşsunuz. Adanmışlığınız hepimiz için ilham kaynağıdır.

İkiniz de yan yana çalışarak bu ülkede çok kültürlü işbirliğini güçlendirdiniz. Sadece ülkelerini temsil etmekle kalmadınız, kültürel dokuyu, ortak mirası, değerleri ve karşılıklı saygıyı zenginleştirdiniz. Müslüman topluluğuna yardım ettiniz. Hepinize gelecek için en iyi dileklerimi sunuyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs’ın güneyinde 4.1 şiddetinde deprem

Published

on

By

Kıbrıs’ın güneyinde bu sabah 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Meteoroloji Dairesi Müdürlüğü Sismoloji Servisi’nin açıklamasına göre, saat 05:49’de Akıncılar Deprem İstasyonu’ndan yaklaşık 196 km uzaklıkta, hafif şiddette deprem kaydedildi.

Yapılan ilk değerlendirme sonucunda, depremin merkez üssünün 33.28 Kuzey ve 33.01 Doğu koordinatlarında, yaklaşık 5 km derinliğinde Kıbrıs’ın güneyinde, denizde olduğu saptandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam