Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Toplumların ileri gidebilmesi yeni nesillerin iyi yetiştirilmesi ile mümkün olabilir”

Published

on

LAÜ Temel Eğitim Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Çağda Kıvanç Çağanağa, Dünya Çocuk Günü’nde açıklama yaptı..

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Çağda Kıvanç Çağanağa, “Dünya Çocuk Günü” dolayısıyla bilgilendirmelerde bulundu.

Çağanağa, Dünya Çocuk Günü’nün, 1925 yılında düzenlenen Dünya Konferansı’nda gündeme geldiğini belirterek, Ekim ayının ilk pazartesi gününün Dünya Çocuk Günü olarak kutlanmasına karar verildiğini ifade etti. Uluslararası Çocuk Günü fikrinin, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’ndan sonra doğduğunu ve 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına dair Cenevre Bildirgesi’nin kabul edildiğini dile getiren Çağanağa, Türkiye’de de 1923 yılında kabul edilen Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın her yıl 23 Nisan’da aynı amaçla kutlanmakta olduğunu belirtti.

Çağanağa: Dünya Çocuk Günü’nde çocukların iyi yetişmeleri ve korunmaları üzerinde durulur
Çağanağa, Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duyguların oluşmasını ve ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçladığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti; Dünya üzerinde birçok çocuk ya savaş ortasında ya da açlık sınırında yaşamını sürdürmektedir. Bu koşulları ortadan kaldırmak ve onlara daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla hazırlanan Çocuk Hakları Sözleşmesi, 191 ülke tarafından kabul edilmiştir. Çocukların iyi yetiştirilmesi ulusların geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir. Çocuklara önem veren milletler, Ekim ayının ilk Pazartesi gününü “Dünya Çocuk Günü” olarak kabul etmişlerdir. Bu günde çocukların iyi yetişmeleri ve korunmaları üzerinde durulur.
Yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve her çocuğa eşit imkanların sunulması toplumun geleceği açısından da önem taşımakta olduğunu vurgulayan Çağanağa açıklamalarında, “Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi geleceğimizi onlara emanet ediyoruz; “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir” ifadelerine yer verdi.
Çağanağa, Dünya Çocuk Günü çerçevesinde yapmış olduğu açıklamasında Dünyaki bütün çocukların mutlu ve sağlıklı olmaları tüm ulusların ortak amacı olması gerekliliğine dikkat çekerek, “Toplumların ileri gidebilmesi yeni nesillerin iyi yetiştirilmesi ile mümkün olabilir” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile bir araya geldi

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Tatar görüşmede yaptığı konuşmada, Muğla’daki helikopter kazası ve Balıkesir’deki mühimmat deposundaki patlama nedeniyle yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk Milletine başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca Azerbaycan Havayollarına ait uçağın Kazakistan’da düşmesi nedeniyle de Azerbaycan halkının üzüntüsünü paylaştığını vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türkü’ne her zaman destek verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’den getirilen suyun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne büyük değer kattığına ve tarımdaki potansiyelin arttığına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde turizm ve yükseköğretim alanlarının yanı sıra hizmet sektörü ve sanayide yapılan yatırımlarla potansiyel ve kapasitenin arttığına işaret etti.

Pandemi ve 6 Şubat Depreminin ekonomik sıkıntılar getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle dünyada maliyetlerin arttığını ve mali kriz yaşandığını ancak Türkiye’nin süreci iyi yönettiğini ve sıkıntıların aşılmaya başlandığını vurguladı.

Kıbrıs’taki yeni siyasete Türkiye’nin tam destek vermesinin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaların bu siyasetin zeminini güçlendirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, New York’ta BM ev sahipliğinde gerçekleşen gayrı resmi yemek sonrası yapılan BM açıklamasında, ‘görüşme sürecinin başlaması için ortak bir zemin yok denmesinin ve iki tarafın ayrı pozisyonundan bahsedilmesinin’ diplomatik anlamda bir kazanım olduğunu ifade etti.

Hapsolat’ta bir sınır kapısı açılmasını 4 yıldan beridir gündeme getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, yeşil hat tüzüğü bağlamında iki halk arasında ticaretin artmasına ve Metehan sınır kapısındaki yoğunluğun azaltılmasına katkıda bulunulacağını vurguladı.

Metehan Bölgesinde Cumhurbaşkanı Yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi yanında 400 dönümlük bir park yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, park sayesinde vatandaşın yürüyüş ve bisiklet yollarına sahip olacağını ve sosyal faaliyetlerini yapabileceğini ifade etti. Yapılan yatırım nedeniyle Metehan Bölgesi’ndeki trafiğin artacağını bu nedenle Haspolat Snır Kapısı’nın önem kazandığını kaydetti.

Rum Lider Nikos Hristodulidis’in, kapılar konusunda ‘Tatar, görüşmeye gelmiyor’ açıklamasına karşılık kendisine ‘önerisinin ne olduğunu’ sorduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Liderin, Erenköy ve Kiracı Köyden Rum tarafından Rum tarafına geçilecek bir transit geçiş istediğine dikkat çekti. Yapılacak çalışmanın sınır kapısı olmadığını ve bir maliyeti olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, yapılan talebin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün siyasetinin dünyaya duyurulması ve kabul edilmesi bakımından iki ülke arasındaki istişarelerin önemli olduğuna vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olunduktan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı ve kimliğiyle toplantılara katılmaya başlandığını dile getirdi.

Kıbrıs’a olan yakınlığı nedeniyle Suriye konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin bölgede etkin olmasını önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tatar, Suriye ile deniz yeki alanlarında yapılacak antlaşmaların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne olumlu ve yapıcı yansımaları olacağına ve jeopolitik olarak değerinin artacağına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında şöyle konuştu:

“Anavatan Türkiye’nin güçlü olması bize güç katar. Türkiye büyük bir devlettir. Doğu Akdeniz’de jeopolitik ve jeostratejik gelişmelere bakıldığında, Mavi Vatanda siyaset çok önemlidir. Anavatan, Yavru Vatan, Mavi vatan ve Gök Vatan’ı birlikte değerlendiriyoruz. Devletimizin statüsü ve değeri artıyor. Bu durum devletin halkına sunacağı refahı artıyor. İktisadi ve mali işbirliği protokolleriyle yatırımların artması bize umut veriyor. Pandemi öncesi rakamlar aşıldı. Ülkeye gelen yolcu ve turist sayısı arttı.”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuşmasında, Muğla ve Balıkesir’de meydana gelen kaza dolayısıyla taziye mesajı yayınlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti, Türk halkının Kıbrıs Türkü ile birlik ve beraberlik içinde aynı duyguları paylaşmasından dolayı memnuniyetini ifade etti.

Görüşmede iki ülke arasındaki işbirliklerinin sonuçlarının ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün özgürce kalkınması, müreffehi ve esenliği için her türlü imkanı seferber etmeye devam edeceğini kaydetti.

Kıbrıs meselesinde Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu iki devletli çözüm siyasetinin Türkiye tarafından desteklendiğini anlatan Yılmaz, Kıbrıs Türkü’nün yarım asırdan beridir hak ve adalet arayışı içinde olduğunu belirtti, adanın gerçeklerine uygun adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme inançtan güç alındığını vurguladı.

“Kıbrıs adasının gerçeği iki devlet ve iki toplumdur” diyen Yılmaz, Kıbrıs meselesinin bu anlayıştan uzak bir şekilde çözümelediğine dikkat çekti, çözümsüz geçen yıllara işaret etti.

Federasyon defterinin kapandığına vurgu yapan Yılmaz, Türk ve Rum liderlerin Newyork’ta Birleşmiş Milletler ev sahipiliğinde bir araya geldiği yemek sonrasında BM’nin yaptığı açıklamada müzakerelerin başlaması için ortak zemin bulunmadığının ilk kez resmi olarak teyit ettiğini kaydetti. TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kıbrıs konusunda bu gerçeğe uygun hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının devamında “Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün yani özden gelen haklarının uluslararası toplum tarafından tescil edilmesi ve Kıbrıs Türkünün gerçek anlamda eşit bir şekilde müzakere masasına oturması önceliğimiz ve ana politikamızdır” dedi

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyayla bütünleşmesini ve Kıbrıs Türkü’nün güvenliği ve selameti için ellerinden gelen çabayı göstermeye devam edececeklerine dikkat çekti.

İktisadi ve mali işbirliği konularını yakından takip ettiklerini anlatan TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC’nin alt yapısı ve üst yapısının geliştirilmesi için iki devletin kurumlarının çalışmalarını sürdüreceğini kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin bitmek üzere olmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yerleşkede bulunulan parkın ve kütüphanenin ayrı bir çekim merkezi olacağını dile getirdi.

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ziyaretten dolayı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

BRTK 61 Yaşında…Bayrak Radyosu, 61. Yıl Özel Yayını’nı Posta Dairesi önünden yaptı

Published

on

By

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu 61 Yaşında…

Kıbrıs Türkü’nün gururu olmaya devam eden Bayrak Radyo Televizyon Kurumu, bu yıl “Engelleri Aşıyoruz” mottosu ile kuruluş yıldönümünü çeşitli etkinliklerle kutluyor.

Bayrak Radyosu ekibi de sesini ilk duyurduğu tarihi yer olan Posta Dairesi önünde canlı yayın gerçekleştirdi.

Etkinlikler kapsamında ÖZEV’in “Yıldızlar Treni Çocuk Korosu” konser verdi.

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda geçmişten günümüze emek veren, çalışanlar da, duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Öğle büteni de Kurum’a uzun yıllar hizmet veren iki emekli personel Hatice Tunga ve Erol Atabek tarafından sunuldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meteoroloji Mühendisleri Odası küresel ısınma kaynaklı olumsuzluklardan endişe duyduğunu kaydetti

Published

on

By

Meteoroloji Mühendisleri Odası, global hava sıcaklığının gittikçe artması sonucunda oluşabilecek olumsuzluklardan endişe duyduğunu kaydetti, KKTC’nin küresel ısınmanın etkilerinden kurtulmasının mümkün olmadığını belirtti ve önlem alınması gerektiğine işaret etti.

Açıklamada, insan eliyle yaratılan küresel ısınmanın durdurulmasının da insan eliyle olması gerektiği vurgulandı ve “Global ısınma sonucunda buzlar eriyecek, deniz seviyesi yükselecek, yağış rejiminde düzen bozulacak, normal değerler değişecek, bunun akabinde de seller ile kuraklık birlikte görülebilecek bir hale doğru ilerlemeye başlanacacak.” denildi.

Açıklamada, “Bizim de KKTC olarak, hem coğrafi konumumuz, hem küçük bir alana sahip oluşumuz hem de bir ada ülkesi oluşumuz nedeniyle küresel ısınmanın etkisinden kurtulmamız mümkün değildir. Bu nedenle başlatılan duyarlı çalışmaları içtenlikle destekler, katkı koymayı bir görev addediyoruz.” ifadeleri yer aldı.

Meteoroloji Dairesi gözlem ağının güçlendirilmesinin ülkenin iklimle mücadelesinde son derece önemli olduğu belirtilen açıklamada, meteorolojik veri olmadan doğa olayları ile mücadeleden söz etmenin doğru olmayacağı kaydedildi, dünyadaki 31 çeşit doğal kaynaklı afetin 28’inin meteoroloji kaynaklı olduğu aktarıldı.

Açıklamada, Meteoroloji Dairesi tarafından hazırlanan hava tahmin raporlarının yetkililer tarafından takip edilerek, gerekli önlemlerin alınmasının önemi de vurgulandı.

Açıklamada, Oda’nın iklim değişikliği sonucunda ülkedeki beklentileri ve önerileri de şöyle sıralandı:

“Yaşam için denge ve konfor bozulacak, yeni normaller oluşacak, sıcaklık yanında birçok parametrede extrem değerler görülecek, kararsız, dengesiz ve düzensiz yağışlar hatta asit yağmurları olacak, kuraklık ile seller birlikte görülecek, gıda eksikliği- kıtlık görülecek, orman yangınları artacak, deniz seviyesinde yükselme olacak, beklenmeyen hastalıklar görülecek.”

Oda’nın önerileri ise şöyle:

“Sera gazları emisyonu mutlaka durdurulmalıdır. Bunun için uluslararası tedbirler yanında ülkemizde de aşağıdaki tedbirlerin alınmasında yarar görülmektedir. Doğal afetler risk yönetimi oluşturulmalı. Ar-ge mühendislik hizmetleri oluşturulmalı, kadrolar düzenlenmeli. Meteorolojik parametreler ayrı ayrı irdelenmeli. Mevcut şehirleşmeden dolayı bozulan yağış havzaları yeniden belirlenmeli, akiferlerin besleneceği, su baskınlarının asgariye indirileceği planlama yapılmalı. Enerji yetkili ve bağımsız tek bir kurum tarafından yönetilmeli. Yenilenebilir enerji teşvik edilmeli. Enerji verimliliği, bina tasarımı, şehircilik , sanayi tesisleri, tarım, ulaşım v.s planlaması yapılmalı. Çevre ve ağaçlandırmaya önem verilmeli, mümkün mertebe homojenleşmeli. Hava kirliliği ölçüm ve uyarıları değerlendirilmeli. Yıldırım, dolu ve fırtına gibi afetler için önlem alınmalı, sığınaklar oluşturulmalı. Nükleer salınımlarda olası radyoaktif / radyasyon hareketi izlenmeli, tedbir alınmalı. Sel gibi afetler yanında kuraklık, kıtlık, bunaltıcılık, tsunami gibi afetlere hazırlıklı olunmalı. Su yönetimi tek elden yönetilmeli, var olan bölge sular komitesi, meteoroloji, su işleri, jeoloji, tarım gibi ilgili dairelerden yeniden oluşturulmalı. İklim ve değişikliği ile ilgili eğitim, farkındalık sadece sivil toplumdan beklenmemeli. Üniversitelerimizde lisans, yüksek lisans ve doktora tez konularında yerelliğe yer verilmeli.”

Devamını Oku

Trending

Reklam