Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Töre, Kıbrıs gazilerini ve gençleri kabul etti

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Türkiye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen “Kıbrıs Gazilerinin Kıbrıs Gençleri ile Mavi Vatan Buluşması” kapsamında Kıbrıs gazilerini ve gençleri kabul etti.

Cumhuriyet Meclisi Zalihe Çavuşoğlu Toplantı Salonu’nda yer alan kabulde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şehit Yakınları ve Gazileri Genel Müdürü Şemsettin Yalçın, Türkiye’nin her zaman “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle hareket ederek dünyanın neresinde olursa olsun haklı ve mazlum olan zulme uğrayanların yanında olduklarını kaydetti.

Türkiye’nin 7 bölgesinden harekât sonrasında adaya bir daha gelemeyen gazilerle bu ziyareti yaptıklarını kaydeden Yalçın, gençlere ülke, vatan bilincini aşılamak, şehitlik ve gazilik kavramlarıyla ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla bu projeyi yerine getirdiklerini söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit düşen Kıbrıs Türk halkının evlatlarını da rahmetle anan Yalçın, 1960-1974 yılları arasında Rumların Kıbrıslı Türklere uyguladığı zulmün Türk Ordusu sayesinde sonlandırıldığını belirtti.

Türk ordusunun Kıbrıslı Rumlara da barış getirdiğini belirten Yalçın, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Türk tarihindeki önemli kahramanlık örneklerinden sadece bir tanesi olduğunu ifade etti.

Canlarıyla kanlarıyla Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında durduklarını, durmayı da sürdüreceklerini ifade eden Yalçın, “Kıbrıs bizim milli bir davamızdır. Dost düşman herkesçe bilinmelidir ki Kıbrıs’a barış ve istikrar getiren ruh bugün de kale gibi ayaktadır” diye konuştu.

-Töre: “Şehitleri olmayan bir milletin bağımsız olmaya hakkı yok”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre de şehitleri olmayan bir milletin bağımsız olmaya hakkı olmadığını kaydetti ve devletlerin de gazilerine şahit ailelerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.

Canı cana kanı kana katarak bugünlere geldiklerini, Rumların topraklarda yaptığı saldırıların barbarlık olduğunu söyleyen Töre, sadece cephede bir mücadele verilmediğini, toplu katliamlar da yaşandığını anlattı ve örnekler verdi.

Rumların başaramadığını çünkü Anavatan Türkiye’nin yanlarında olduğunu ifade eden Töre, “Bir gün mutlaka geleceğini biliyorduk. Rumlar bize ‘bekledim de gelmedin’ şarkıları çalıyorlardı. Ama Anadolu’da da ‘Bu kadar yürekten çağırma beni bir gece ansızın gelebilirim’ diye bir şarkı dilden dile dolanıyordu” diye konuştu.

Osmanlı ordusu adadan çekilirken geride gözü yaşlı bir Kıbrıs Türk halkı bıraktığını, Kıbrıslı Türklerin çilesinin o zaman başladığını anlatan Töre, adanın İngilizlere kiralanmasıyla başlayan süreçle ve Kıbrıs Türk halkının yaşadıklarıyla ilgili detaylı bilgiler aktardı.

KKTC’nin ilan edilmesiyle Rumlarla müzakerelerin başladığını, Rumların ortaya çıkan bütün çözüm planlarını reddettiğini, Rumlarla bir federasyon kurmalarının artık mümkün olmadığını dile getiren Töre, “İyi ki reddettiler, bu bizim de Kıbrıs Türk halkı ve Türk milleti olarak derlenip toparlanmamıza sebep oldu ve en sonunda bağımsız KKTC yoluna devam ediyor” dedi.

KKTC’yi BM ve AB’nin kabul etmediğini kaydeden Töre, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözüne atıfta bulundu ve “Bizim için en büyük Türkiye’dir, en büyük ordu Türk ordusudur, biz anavatan Türkiye ile birlikte yola devam edeceğiz. Biz dost ülkeler değiliz, biz kardeşiz, tek milletiz Türk milletiyiz. Kıbrıslı diye ayrı bir millet yoktur. Hepimiz aynıyız” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam