Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Töre’den Rum Meclis Başkanı Demetriou’nun sözlerine yanıt: “Kıbrıs sorunu 1974 yılında çözülmüştür; 1983’ten beri Ada’da iki egemen eşit devlet bulunmaktadır”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Başkanı Annita Demetriou’nun “Kıbrıs’taki mevcut durum, bir AB üyesi olarak bizim normalimiz haline gelemez” şeklindeki sözlerine yanıt verdi.

Töre, Rum Meclis Başkanı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini ve bu mücadelenin önemli bir eseri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok saydığını, bu açıklama ile Rum tarafının Kıbrıs’ta kendi yarattığı sorunu çözmekten ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.

Töre yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Kıbrıs sorunu 1974 yılında çözülmüştür; 1983’ten beri Adada iki egemen eşit devlet bulunmaktadır. Normal olan, işte tam da budur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ kisvesi ile tek başına üye olduğu Birlik çatısı altında ‘bu durum bizim normalimiz olamaz’ yönündeki açıklaması, iddialarının tersine çözüme yaklaştıran değil çözüm zemininden uzaklaştıran bir hareket olmuştur.

Her zaman vurguladığımız gibi GKRY’nin Kıbrıslı Türkleri temsil etme yetkisi ve kapasitesi yoktur. 1963’ten beri hakları gasp edilen, katliamlara maruz kalan ve izolasyon altında yaşamak zorunda bırakılan Kıbrıs Türk halkı, 1960 Antlaşmalarından kaynaklanan self-determinasyon hakkını kullanarak varlığını, güvenliğini ve özgürlüğünü korumak amacıyla KKTC’yi kurmuştur. Asla devletinden vazgeçmeyecektir.

Sayın Demetriou nezdinde tüm ilgili tarafları, artık bu gerçeği kabul etmeye davet eder, Kıbrıs’ta tek çözümün, Ada üzerinde iki egemen devlet olarak, iyi komşuluk ilişkisi içinde iş birliği yapmaktan geçtiğini bir kez daha vurgulamak isterim.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Polis Basın Subaylığı: “Polis Genel Müdürünün açıklamaları bazı basın yayın organlarında farklı yorumlandı”

Published

on

By

Polis Basın Subaylığı, Polis Genel Müdürü Kasım Kuni’nin, Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşananlarla ilgili komite üyelerine verdiği cevabın bazı basın yayın organlarında farklı yorumlandığını belirtti.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamada, Polis Genel Müdürlüğü bütçesinin görüşülmesi esnasında, Yeni Doğan skandalıyla ilgili soru üzerine Genel Müdürü Kasım Kuni tarafından komite üyelerine, “Biz Sayın Bakana basına bilgi vermede acele etmeyin, sorumluları tespit ettikten sonra gerekli açıklamayı yaparsınız” şeklinde verdiği cevabın bazı basın yayın organları tarafından farklı şekilde yorumlandığı ifade edildi.

-“Ailelere haber verilmemesi yönünde polis tarafından herhangi bir telkinde bulunulmadı”

Açıklamada, 27 Ekim tarihinde olayın polisin bilgisine gelmesi üzerine Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüşüldüğü ve soruşturmanın selameti açısından, ifadelerin temin edilip sorumluların tespit edilinceye kadar basına herhangi bir açıklamanın yapılmasının soruşturmayı sekteye uğratacağı söylendiği ancak ailelere haber verilmemesi yönünde polis tarafından herhangi bir telkinde bulunulmadığı kaydedildi.

Açıklamada, “Kamuoyunun hassasiyet gösterdiği böylesi önemli bir olayda, söylemlerin yanlış yorumlanması soruşturmanın seyrine katkı sağlamayacağı gibi, Devletin Kurumları ile yöneticilerini de yıpratmaktan öteye gitmeyeceği aşikardır” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam