Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Toros, AP’de düzenlenen “Kıbrıslı Türkler ve AB – Kıbrıs’ın Yeniden Birleşmesine İlişkin Perspektifler” panelinde konuştu

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros, dün Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen “Kıbrıslı Türkler ve AB – Kıbrıs’ın Yeniden Birleşmesine İlişkin Perspektifler” konulu panelde bir konuşma gerçekleştirdi.

CTP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Toros, konuşmasında Kıbrıs barış tesisi sürecindeki çıkmazın daha fazla geç kalmadan aşılabilmesi için BM zeminine dönülmesinin şart olduğunu vurguladı. “Ortak yurtta” özlenen kalıcı barış ve gerçek demokrasi için birleşmenin ve bütünlüğü korumanın zaruri olduğunun da hiç unutulmaması gerektiğini belirten Toros, “Kıbrıs’ımız bölünemeyecek kadar küçük, içinde tüm toplumları barış içinde barındırabilecek kadar büyüktür!” ifadelerini kullandı.

2004 Annan Planı, 2008 Talat-Hristofias süreci ve 2017 yılının ilk yarısında İsviçre’de gerçekleşen çok taraflı Kıbrıs konferanslarının sonuçsuz kalmalarının ardından, Kıbrıs barış tesisi sürecinin tarihinin en derin çıkmazına girdiğini kaydeden Toros, “Toplumlararası siyasi sorun 60. yılına girerken, Ada’mızda bölünmüşlük derinleşerek devam etmekte ve ortak yurdumuzun federal çatı altında yeniden birleşmesi artan ivediliğini korumaktadır” dedi.

Çözüm sürecinin girdiği çıkmazdan bu yana Ada’da meydana gelen gelişmeler ve bunların yol açtığı değişimin, Kıbrıslı toplumların geleceği açısından son derece endişe verici olduğunu ifade eden Toros, Ada dışındaki mevcut durumu da değerlendirdi.

-“ Kıbrıs Doğu Akdeniz’de süregelen jeopolitik sorunların çekirdeği konumundadır”

Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de süregelen jeopolitik sorunların çekirdeği konumunda olduğunu dile getiren Toros, Rum Yönetimi’nin yaptığı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırması anlaşmaları ve bunlara dayalı petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetlerine yönelik girişimlerinden ve yaratacaklarından bahsetti.

Toros, “Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının paylaşımı sadece hukuki bir konu olarak ele alınmamalıdır. Bunun siyasi, ekonomik ve güvenlikle ilgili boyutları da vardır. En büyük siyasi sorunun da Kıbrıs sorunu olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve parametrelerine, 11 Şubat 2014 tarihli ortak metne ve Crans-Montana itibarıyla varılan tüm yakınlaşmalara bağlı kalarak, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon hedefiyle ve sonuç odaklı bir yaklaşımla resmi müzakerelere devam etmenin her iki toplum liderinin “ortak yurda” dair esas ve acil olan sorumluluğu olduğunu vurgulayan Toros, BM zeminine dönülmesinin şart olduğunu belirtti.

“Annan Planı sürecinden Crans-Montana’ya kadar yürütülen yoğun çabaların başarısızlıkla sonuçlanmasının başlıca sebeplerinden birinin, sorunun uluslararası boyutlarının hafife alınmış olmasıdır” diyen Toros, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün bölgedeki deniz yetki alanlarına ilişkin sorunların da bütünlüklü bir şekilde çözümlenmesini mümkün kılacağını söyledi.

Kıbrıs Türk Toplumunun insan hakları, sosyal, kültürel ve ekonomik refah gibi öncelikli beklentilerinin karşılanması ve güvence altına alınması gerektiğini kaydeden Toros, taraflar arası güvenin arttırılma

-Karma evliliklerden doğan çocuklar…

Karma evliliklerden doğan çocuklara vatandaşlık verilmesinin ve hak ihlalinin sonlandırılması olarak algılanması gerektiğini de söyleyen Toros, ” Karma evlilik çocukları, AB hukukuna ve Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına göre vatandaşlık hakkına sahiptirler” dedi.

Kamuoyu araştırmalarının, statükonun sürdürülebilir olmadığını gösterdiğini dile getiren Toros, bunun BM zemininde resmi müzakerelerin daha fazla geç kalmadan sonuç odaklı olarak devam etmesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Çok sayıda milliyetçi siyasinin federal çözüme şüpheyle yaklaştığını, bu yüzden bölünmüşlüğü derinleştiren güvensizlik, korku ve şüphe ortadan kaldırılmadan, ayrıca federal çözümün getireceği kazanımları toplumlara yaşatmadan, kapsamlı çözüm çabaları önündeki zorlukların devam edeceğini anlatan Toros, bu bağlamda, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilişkilerinin normalleştirilmesinin, Kuzey Kıbrıs’ın AB müktesebatına ve Euro bölgesine entegrasyon hazırlıklarının başlatılmasının önemine işaret etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam