Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Trafik Kazalarını Önleme Derneği kamu taşımacılığındaki tehlikelere dikkat çekti

Published

on

Trafik Kazalarını Önleme Derneği son dönemde toplu taşımacılık yapan araçlarda meydana gelen trafik kazalarına dikkat çekerek, sürücü eğitimi, sürücü standardı, araç standardı, araç güvenlik sistemi ve sürücü ile yolcuların kendilerini koruma sistemleri konularında radikal önlemler alma çağrısında bulundu.

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı yayınladığı açıklamada, “Gerekli radikal önlemler alınmazsa, bu eksiklik ‘sıra kimde’ diye beklemekle eş anlamlı olacak.” dedi.

-Araç muayeneleri

Kamyon ve otobüslerin muayenelerinin teknik cihazlarla değil gözle yapılması gerektiğini belirten Avcı, gözle muayene edilen araçların yollarda güvenli olmadıklarını kaydetti.

Avcı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın teknik cihazların alınmasından sorumlu bakanlıklar olduklarını ancak yıllardır teknik cihazları almadıklarını aktardı.

Polis Genel Müdürlüğü’nün sadece muayene yapmaktan sorumlu olduğunu söyleyen Avcı, “Merkezlerde teknik eğitimli personel ve teknik cihazlar olmadan ‘teknik muayene yapılmıştır’ denmesi kabul edilemez.” ifadesini kullandı.

-Sürücü eğitimi

Toplu taşımacılıkta profesyonel sürücü eğitiminin en üst düzeyde olması gerektiğini de kaydeden Avcı, ancak bu sürücülerin de diğer ehliyet alma yöntemi ile aynı şekilde ehliyet almalarını eleştirdi.

Avcı açıklamasında, “2003 yılında Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu kararı ile sınavda kullanılması ve imtihan zamanında içeriğinin iyice bilinmesi gereken KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı, Bakanlar Kurulu kararına rağmen hiç kullanılmamıştır.” ifadesini kullandı.

Bunun 2003’ten bu yana tüm ehliyet sınavlarının Bakanlar Kurulu kararına uyulmadan yapıldığını ve ehliyet verildiğini savunun Avcı, bu durumun Ombudsman raporuyla da teyit edildiğini belirtti.

Avcı, otobüs sürücülerinin sağlık kontrollerinin 60 yaşında başlarken bu yaşın son dönemde 65’e; otobüs sürücülerinde maksimum yaşın ise 65 iken 70’e çıkarıldığını vurgulayarak, “Oysa 65 yaştan çok önceden kişilerde, sürücülükle bağdaşmayan hastalıklar olabilmektedir.” dedi.

Bu kararlarda Sağlık Bakanlığı’ndan olumlu görüş alması gerektiğini söyleyen Avcı, şöyle konuştu:

“70 yaşında bir sürücü 40-50 kişi taşıyan bir otobüse ne kadar hâkim olabilir? Resmi eğitim kitabı ve müfredatı olmayan eğitimle verilen ehliyetle, sürücü hatası olmaması olasılığı ne kadardır? Araçların durumu teknik olarak kontrol edilmeyen, sürücü eğitimi düzgün olmayan, yolları tartışmalı olan durumlarda yol güvenliğinden bahsetmek mümkün olabilir mi?”

– Otobüslerde kullanım yaş sınırı

Avcı, Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara öğrenci taşınması için, Bakanlık tarafından yetkilendirilen otobüslerin yaşının geçmiş yıllara göre artırıldığını belirterek, otobüslerin kullanım yaşını artırmaya, hangi kriterlerle, kimlerin karar verdiğini sordu.

– Otobüslerde emniyet kemeri kullanımı

Emniyet Kemeri yasasının 18 Haziran 2012’de yürürlüğe girdiğini söyleyen Avcı, söyle devam etti:

“Otobüslerde emniyet kemerlerini bağlamaları için yolcular sürücü /ve muavin veya grup lideri tarafında uyarılmalı veya görsel işitsel sistem kullanılmalıdır, sürücü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarda emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması zorunludur, aynı yasada 2012 yılından itibaren ‘tüm koltuklarında emniyet kemeri bulunmayan hiçbir motorlu aracın kaydı yapılamaz”

Avcı, ülkeye 2012 yılından sonra ithal edilen otobüslerin her koltuğunda emniyet kemeri bulunması ve bu kemerlerin yolcularca kullanılmak zorunda olması kuralına uyulması halinde böyle bir kazada kimse yaralanmayabilirdi.” diyerek, toplu taşıma araçlarında her koltukta emniyet kemerinin olması ve kullanılmasının yasal olarak zorunlu hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Mehmet Avcı açıklamasında, “Sonuç olarak, sürücü eğitimi yetersiz, sürücü sağlık kontrolü olmadan sürücü standardı sorunlu, araç teknik muayenesi yapılmayan, araç yaşı önemsenmeyen, araç yıpranması göz önüne alınmayan, araçların güvenli olmadığı, yasaya rağmen emniyet kemerinin kullanılmadığı bir ortamda yollarımızda yol ve can güvenliğinden bahsetmek mümkün değildir.” ifadesini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar BRT’ye özel açıklamalarda bulundu

Published

on

By

Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayri resmi toplantı için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkevi’ndeki KKTC Temsilciliği’nde BRT’ye özel açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türkünün diyalog ve temastan yana olduğunu ancak müzakerelere geçmek için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulünün şart olduğunu bir kez daha vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Dışişleri Bakanı Fidan ile görüştü

Published

on

By

    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü.

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde gerçekleşecek Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Formatlı Gayri Resmi Toplantı için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü.

    Türkevi’nde baş başa gerçekleşen görüşmede Kıbrıs konusu ve son gelişmeler ele alındı.

Devamını Oku

Kıbrıs

İnternet servisi sağlayıcı şirketlerden fiber altyapı yatırımı açıklaması

Published

on

By

Internet servisi sağlayıcı üç şirketin oluşturduğu Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ), fiber optik alt yapı yatırımının sektör oyuncularının iş birliğinde yapılmasını öngören Ortak Altyapı Şirketi modelinin KKTC için en doğru model olduğunu açıkladı. Lifecell Dijital (Turkcell Ev İnterneti), Vodafone Evde Operations Ltd. ve Netonline Bilişim Ltd.’den oluşan OAŞ paydaşları yaptıkları ortak açıklamada, evlere kadar uzanacak fiber yatırımının analiz ve alt yapı planını hazırlayıp, ilgililere sundukları şirket üzerinden yapılmasının kamu ve kullanıcılar açısından en doğru çözüm olacağını vurguladı.

Açıklamada, KKTC’nin geleceğini şekillendirecek fiber altyapı yatırımının, yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve stratejik bir dönüşüm projesi olacağından gerek OAŞ, gerekse OAŞ dışında başka bir alternatif olması durumunda da şeffaf bir ihaleyle sürecin ilerlemesi gerektiğine inanç belirtildi.

OAŞ paydaşlarının ortak açıklaması şöyle:
“Ülkemizde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve her haneye kaliteli iletişim hizmeti ulaştırmayı
misyon edinmiş aşağıda imzaları olan sektörün önde gelen üç internet servis sağlayıcısı olarak,
bu vizyonu sahiplenmiş ve geçtiğimiz yıl (2024 Mart) sektörümüzün düzenleyici kurulu Bilgi
Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun daveti ve koordinasyonuyla “Her Eve Fiber” projesini
başlatmak üzere bir niyet mektubu imzalayarak yola çıkmış bulunmaktayız.

Yapılan çalışmalar Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının katılım ve yönlendirmesiyle birlikte 2024 yılı sonunda belli bir olgunluğa ulaşmış, Eylül 2024 tarihinde de Bakanlar Kurulu kararıyla bir komisyon kurulmasına karar verilerek bir rapor hazırlanmıştır. Bu çalışmalara sektörün ana oyuncuları, Telekomünikasyon Dairesi (TD), Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK), Merkez Bankası ve ilgili bakanlıklar aktif olarak destek vermiştir.

Proje kapsamında, 100 bin hanenin fiber altyapı detayları analiz edilmiş olup, tüm paydaşlarla birlikte 150 bin haneye erişecek altyapı planı oluşturulmuş, Kuzey Kıbrıs’ta mevcut altyapıların en uygun şekilde kullanılması, Telekomünikasyon Dairesi’nin mevcut fiberlerinin değerlendirilmesi, TD’nin omurga altyapısının kullanılması, bakır kabloların devletin mülkiyetinde kalması gibi temel yaklaşımlarla detaylı bir proje hazırlanmıştır.

Avrupa’daki başarılı modeller incelendiğinde de sektör oyuncularının altyapıda işbirliği yaparak, yatırımı birlikte yaptıkları Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) modelinin ülkemiz için en doğru model olduğu düşüncesindeyiz.

İspanya, Fransa ve Portekiz gibi OAŞ modeliyle ilerleyen ülkelerde fiber kullanımının Avrupa ortalamasının yaklaşık %20 puan üstünde olması da modelin başarıyla uygulanabildiğinin ve yarattığı farkın bir göstergesidir.

Bu model temel alınarak, yatırımın şeffaf, katılımcı, rekabetçi ve sürdürülebilir bir şekilde hayata geçirilmesi için tüm teknik ve finansal hazırlıklarımızı tamamladık. Bu kapsamda, toplam yatırım tutarını optimize ederek rekabetçi bir yaklaşımla projeyi tamamlamaya hazır olduğumuzu ilgili kamu mercilerine ilettik.

Gelinen noktada, fiber dönüşüm projesinin detaylarını henüz bilmemekle birlikte Türk Telekom A.Ş. eliyle yürütüleceği yönünde bir irade ortaya konduğunu görüyoruz.

Yukarıda kısaca özetlediğimiz çalışmalar kapsamında bir Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) kurulması ve ülkenin mevcut kaynaklarını da en uygun şekilde kullanarak, evlere kadar fiber yatırımının OAŞ üzerinden yapılmasının kamu ve son kullanıcılar açısından en doğru çözüm olacağı inancındayız.
Gerek OAŞ gerekse OAŞ dışında başka bir alternatif olması durumunda da şeffaf bir ihaleyle
sürecin ilerlemesi gerektiğine inanmaktayız. Bu kapsamda, adil ve sektörün sürdürülebilirliğini
odağına alan bir iş modeli gereği OAŞ’nin yalnızca toptan seviyede faaliyet göstereceğini,
perakende seviyede hizmet sunacak olan ISP’lere eşit ve ayrım gözetmeksizin toptan seviyede hizmet vereceğini de özellikle vurgulamak isteriz.

OAŞ olarak, devletimizden fiber altyapı yatırım sürecinde şeffaf, rekabete açık ve kamu yararını önceleyen bir ihale modeli talep ediyoruz. İhale sürecinde, gerek teknik yeterlilik gerekse sürdürülebilir yatırım kriterlerinin detaylıca tanımlandığı bir şartnamenin hazırlanması da büyük önem arz etmektedir.

Bu projede yerli firmaların katkıları, sadece altyapı yatırımıyla sınırlı değildir. Yerli ISP’ler
olarak bizler, yıllardır müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesi, adaya sağladığımız
istihdam, teknik birikim ve yerel koşullara dair derin tecrübemizle projeye değer katma
potansiyeline sahibiz.

Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin ülkemize olan ilgisini ve yatırım arzusunu takip ediyor, yapılacak adil bir ihaleyle ve rekabet ortamını koruyarak, yerli şirketlerin altyapıya erişim koşullarının adil bir şekilde düzenlendiği ve kamuoyunun tüm süreçler hakkında şeffaf biçimde bilgilendirildiği bir sürecin çalıştırılması büyük önem arz etmektedir.

KKTC’nin “Bilişim Adası” vizyonuna ulaşması, ancak tüm paydaşların birlikte, ortak akıl ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla hareket etmesiyle mümkün olabilir. Bu çerçevede, ilgili kamu kurumlarımızla iş birliğine devam etmeye, bilgi ve tecrübemizi ülkemizin hizmetine sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz”

Devamını Oku

Trending

Reklam