Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Trafikle ilgili yasa tasarılarında bazı suçlar düzenlendi, cezalar arttı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nden oy birliğiyle geçen trafikle ilgili yasa tasarılarında bazı suçlar düzenlenirken, bazı cezalar da artırıldı.

Yeniden düzenlenen yasalarla, trafik kazalarına yol açan bazı davranışların engellenmesi amaçlanıyor.

Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Yasemi Öztürk, Meclis Genel Kurulu’nda ikinci görüşmeleri yapılan Birleştirilmiş Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Birleştirilmiş Motorlu Araçlar ve Yol Trafik (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Birleştirilmiş Yol Güvenliği (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) bilgi verdi.

Bahse konu tasarılarla caydırıcılığı hedeflediklerini belirten Öztürk, ölümlü trafik kazalarına dikkat çekti ve önceden yapılan bir düzenleme ile trafik kazasında birinin ölümüne sebebiyet vermenin cezasının 7 yıldan 14 yıla çıkarıldığını anımsattı. Trafik ile ilgili sorunların sadece cezalarla çözülemeyeceğini belirten Öztürk, eğitim, denetim ve altyapının önemine de vurgu yaptı.

Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, “alkollü araç kullanma” cezası kademeli olarak uygulanacak.

-151 promil üzerindeki alkollü sürücüler mahkemeye çıkacak

51-100 promil arası alkollü sürücülere asgari ücretin yüzde 50’si para cezası ve 100 puan ceza kesilecek. Cezanın ödenmeyip mahkemeye gitmesi halinde ise kişi, asgari ücretin beş katına kadar para ve/veya bir yıla kadar hapis ve/veya her iki cezaya birden çarptırılabilecek.

101-150 promil arası alkollü sürücülere asgari ücretin yüzde 100’ü ve 100 puan ceza kesilecek. Kişi, cezasını ödemeyip mahkemeye giderse asgari ücretin 10 katına kadar para ve/veya iki yıla kadar hapis ve/veya her iki cezaya birden çarptırılabilecek.

151 promil üzerinde alkollü sürücülere ise sabit ceza uygulanmayacak, konu mahkemeye intikal ettirilecek. Kişi, beş iş günü içinde mahkemeye çıkacak. Mahkeme, asgari ücretin 15 katına kadar para ve/veya üç yıla kadar hapis ve/veya her iki cezayı birden verebilecek.

Uyuşturucu tesiri altında araç kullanma halinde sabit ceza uygulanmayacak, konu beş iş günü içinde mahkemeye gidecek. Mahkeme, asgari ücretin 15 katına kadar para ve/veya üç yıla kadar hapis ve/veya her iki cezayı birden verebilecek.

İlaç tesiri altında araç kullanma halinde de sabit ceza uygulanmayacak. Konu, beş iş günü içinde mahkemeye gidecek ve mahkeme asgari ücretin beş katına kadar para ve/veya iki yıla kadar hapis ve/veya her iki cezayı birden verebilecek.

-Elektronik Denetim Sistemi ile ceza kesilebilecek

Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasası’ndaki bazı suçlar ve Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası’ndaki suçlar Elektronik Denetim Sistemi (kameralar ve radarlar) ile de tespit edilerek ceza kesilebilecek.

Aracın şasi numarasını değiştirmek, bozmak ve tahrip etmek suçuna sabit ceza uygulanmayacak, konu mahkemeye gidecek. Mahkeme, asgari ücretin üç katına kadar para ve/veya üç yıla kadar hapis ve/veya her iki cezayı birden kesebilecek.

Tehlikeli sürüşten 15 ay içinde iki kez ceza alan kişi, üçüncü kez tehlikeli sürüş yaparsa mahkemeye gidecek. Yaralanma ile sonuçlanan trafik kazalarında da mağdurun şikayeti halinde tüm suçlar mahkemeye gidecek.

-“T” işletme izni olmadan yolcu taşımanın cezası da arttı

İtfaiye, polis karakolu, sinema, tiyatro, banka, cami, kilise, hastane, klinik, okul veya garajın giriş veya çıkış yerinde park etmenin cezası asgari ücretin yüzde 5’inden yüzde 10’una yükseldi.

Emniyet kemeri kullanmamanın para cezası asgari ücretin yüzde 10’undan yüzde 20’sine, ceza puanı 5’ten 10’a çıktı.

“T” işletme izni olmadan yolcu taşımanın para cezası yüzde 25’ten yüzde 200’e çıkarken, 20 ceza puanı 50 oldu.

Polisin “dur” talimatına riayet etmemek ve polis tarafından yoluna devam etmesine izin verilinceye kadar aracı durdurmanın da hem para hem puan cezası arttı. Bahse konu suçun para cezası asgari ücretin yüzde 10’undan yüzde 100’üne, ceza puanı ise 5’ten 100’e yükseldi.

Sabit görüntülü radar sistemi olan yerde hız sınırını 20 km’ye kadar aşmanın ceza puanı 5’ten 10’a, 20 km’den fazla aşmanın ise 25’ten 30’a çıktı.

-Cep telefonu elde konuşmaya asgari ücret kadar para ve 50 puan cezası

Sürücülerin cep telefonunu eline alarak konuşması suçuna asgari ücretin yüzde 100’ü kadar para ve 50 ceza puanı kesilecek.

Yasada, araç kullanırken telefonla konuşma konusunda yeni tanım yapıldı ve söz konusu madde şöyle düzenlendi:

“Sürücülerin sürüş esnasıda cep telefonu, tablet, araç telefonu veya benzeri elektronik cihazları eline alarak konuşması ya da kullanması veya eline alsın ya da almasın bu gibi cihazlarla veya herhangi bir materyalle bir şey yazması, bir şey okuması veya izlemesi.”

Bu düzenlemeyle, cep telefonu elde olmadan bluetooth kulaklık ve araç teybine bağlı bluetooth ile konuşma ceza nedeni olmayacak.

Sürücülerin sürüş esnasında sigara, tütün ürünü veya elektronik sigara kullanmasına ise asgari ücretin yüzde 5’i kadar ceza verilecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) … “Türk zırhlısı AŞKAR-II’nin ilk kullanıcısı KKTC oldu”

Published

on

By

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen meskun mahal muharebe aracı AŞKAR-II’ın ilk görevinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) güvenlik güçlerine katkı sağlayacağı bildirildi.

Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), Türkiye Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) desteği, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda, KFA Fuarcılık AŞ’nin organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde devam ediyor.

Best Grup, fuarda AŞKAR-II’yi ilk kez sergilerken AŞKAR-I aracını da tanıttı. Best Grup Genel Müdürü Caner Buğday, AA muhabirine, fuarın kendileri için önemini, ürünlerini ve AŞKAR araç ailesinin doğuş hikayesini anlattı.

Fuarda ürünlerini tanıttıklarını, stratejik görüşmeler ve etkin temaslar yaptıklarını ifade eden Buğday, “IDEF’te olmak, kabiliyetlerimizi ve ürünlerimizi sergilemek, bizim için çok önemli çünkü IDEF, pek çok ülkeden katılımcıyı ağırlayan, profesyonelliğin yüksek olduğu bir fuar.” dedi.

AŞKAR-II’nin ilk ihracatına ilişkin Anadolu Ajansı’na bilgi veren Buğday, şöyle konuştu:

“KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız, uzun süre bir araç tedariki projesi yürüttü ancak çeşitli sebeplerden tedarik edememişlerdi. Konu bize geldi. İhtiyaçlarını ve mevcut imkanlarını bildirdiler. Biz de özetle şunu söyledik: Biz herhangi bir regülasyondan, kısıtlamadan bağımsız olarak araç yapabiliriz. Bunu da Türk’ün olduğu her yerde hizmete sokabiliriz. Türk neredeyse biz oradayız.

AŞKAR-II, tamamen Best Grup’un tasarımı ve üretimi. Yedi kişilik BR6 sınıfı zırhlı bir araç. Üzerinde ailemizin ürettiği silah kuleleri var. Şu anda envantere girmiş durumda. Başarıyla görev ifa ediyor.”

– “Dar alanlar için yeni nesil çözüm”

Bugünün güvenlik konseptinin asimetrik tehditlerle şekillendiğini belirten Buğday, meskun mahalde etkinliğin belirleyici hale geldiğini söyledi.

Ukrayna Savaşı’nın da bu gerçeği pekiştirdiğini ifade eden Buğday, “Şu an anlaşıldı ki meskun mahalde konuyu çözemiyorsanız olayı sonlandıramıyorsunuz. Zaten bizim güvenlik birimlerimiz yıllardır bu konuda büyük tecrübeye sahip ama artık dünya da bunu anladı. Bu bağlamda AŞKAR ailesi, yüksek hareket kabiliyeti, yerlilik oranı ve idamesinin kolaylığıyla öne çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Hem Türkiye’de hem dünyada bu tür araçlara ihtiyacın arttığına işaret eden Buğday, “Yıllarca yaptığımız AR-GE çalışmalarıyla bu noktaya geldik. AŞKAR ailesiyle kendimizi ispatladık. Şu an birçok projeye hazırlanıyoruz. İnşallah dünyanın ve Türkiye’nin pek çok yerinde AŞKAR’ları göreceksiniz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam