Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Trump’ın Truth’u sosyal medyada dengeleri değiştirecek mi?

Eski ABD Başkanı Donald Trump, TRUTH Social adlı yeni bir sosyal medya ağı başlatıyor. Birçok platform tarafından ambargolanan Trump, sosyal medyanın devleriyle yarışa girecek.

Published

on

Tarihin en sansasyonel ABD başkanlarından biri olan Trump, Truth Social adlı yeni bir sosyal medya platformu kurdu.

Konuyla ilgili basın açıklamasında, “Taliban’ın Twitter’da büyük bir varlık gösterdiği ama en sevdiğiniz Amerikan başkanının susturulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu kabul edilemez” dedi.

ABD’de yeni bir sosyal medya savaşı başlatacak hamleye giden yolun başlangıcı ise 6 yıl öncesine dayanıyor.

İlk savaş geleneksel medya ile başladı

ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği günden itibaren, aralarında CNN ve New York Times’ın da bulunduğu, ülkenin önde gelen pek çok basın kuruluşuna karşı savaş ilan etti.

Yalan haber yapmakla suçladığı basın kuruluşlarını, “halkın gerçek düşmanı” ilan eden Trump’ın savaşı öyle bir hal aldı ki, Collins sözlüğü, 2017 yılında Fake News’i (Sahte haber) yılın sözcüğü seçti.

ABD’nin medya kuruluşları “Sahte haber yapan medya benim değil, Amerikan halkının düşmanı” diyerek medyaya saldıran ABD Başkanı Donald Trump’a karşı kazan kaldırdı. ABD merkezli Boston Globe gazetesinin çağrısıyla, ülke çapında yaklaşık 350 haber kuruluşu özgür basın kampanyası başlattı.

Beyaz Saray’da CNN muhabirinin azarlanması ise gerilimi zirveye çıkardı. 

Trump’ın yeni favorisi: Twitter

Geleneksel medyayı haberleri çarpıtmakla suçlayan Trump, kendisine sözcü olarak sosyal medyayı seçti.

Hem ulusal hem de uluslararası gündeme buradan yön verdi. Sosyal medyayı en aktif kullanan lidere dönüştü.

Bu süreçte en fazla kullandığı platform ise Twitter oldu.

Ancak Twitter’ın Trump’ın paylaşımlarına bilgi doğrulama etiketi koyması, eski başkanı adeta çileden çıkardı ve bu kez Trump – sosyal medya savaşı başladı.

Twitter’ın Trump ile mücadelesi

ABD Başkanı daha sonra, sosyal medya platformlarının paylaşımlardan hukuki olarak sorumlu tutulmasını öngören bir kararname imzaladı.

Trump’ın tehditlerine adeta meydan okuyan Twitter bu kez de, ABD Başkanı’nın Minneapolis’teki olaylarla ilgili paylaşımına “şiddeti yüceltme” etiketi ekledi.

Twitter’a kendi hesabından da cevap veren Trump, sosyal medya platformuna Çin ve Demokratlar üzerinden yüklendi.

“Twitter, Çin ve radikal solcu Demokrat Parti’nin söylediği yalanlar ve yaptığı propagandaya ilişkin hiçbir şey yapmıyor. Twitter, Cumhuriyetçileri, muhafazakarları ve ABD Başkanını hedef alıyor.”

Twitter’da videoları silinen, snapchat’te kampanya sayfası durdurulan Trump, Facebook’tan da 2023 yılına kadar ambargo yedi

Böylece Trump, sosyal medyada sessizliğe gömüldü.

2022’de halka açılıyor

2024 yılında yapılacak seçimler için iddialı konuşan eski başkan sessizliğini şimdi Truth Social ile bozmaya hazırlanıyor.

Gelecek ay lansmanı yapılacak platform, 2022’nin ilk çeyreğinde halka açılacak.

Truth Social’ın dev rakipleri karşısında ne kadar başarılı olacağını ise zaman gösterecek.

Truth hakkında neler biliniyor?

TRUTH Social, Digital World Acquisition Corp. ile birleşme yoluyla halka açılmayı hedefleyen ve yakın zamanda kurulmuş bir şirket olan Trump Media & Technology Group (TMTG) tarafından hazırlandı.

Trump’ı yeni sosyal medya platformu TRUTH Social, Twitter’a çok benzeyen bir kullanıcı arayüzüne sahip.

Potansiyel kullanıcılar, App Store’da yayınlanan uygulamanın önizlemesinin ekran görüntülerini paylaştı.

TRUTH Social uygulamasında insanlar birbirlerini takip ederek mesaj gönderebiliyor.

Uygulamanın arayüzü, özellikle kullanıcı profil sayfası, Twitter’la büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. 

Eski başkan, daha önce Haziran ayında kalıcı olarak kapatılan “Donald J. Trump’ın Masasından” adlı bir web sayfası işletmişti .   

 

Trump'ın Truth'u sosyal medyada dengeleri değiştirecek mi?

Trump'ın Truth'u sosyal medyada dengeleri değiştirecek mi?

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail, bir kez daha Sana Havalimanını bombaladı

Published

on

By

İsrail ordusuna ait savaş uçaklarının bir kez daha Yemen’in başkenti Sana’da yer alan havalimanını bombaladığı bildirildi.

Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı yazılı açıklamada, İsrail uçaklarının Sana Havalimanına hava saldırısı düzenlediğini belirtti.

Katz, saldırıda Sana Havalimanında “İran destekli Husilerin kullandığı son uçağın da imha edildiğini” iddia etti.

Açıklamada Katz, Yemen’de limanların da hedef alınmaya devam edileceği tehdidinde bulundu.

İsrail ordusuna ait savaş uçakları, 7 Mayıs’ta Sana Havalimanı dahil olmak üzere Yemen’de birçok noktaya hava saldırısı düzenlemişti.

Yolcu uçaklarının da hedef alındığı saldırılar sonrası ağır hasar oluşan Sana Havalimanında uçuşlara 17 Mayıs’a kadar ara verilmişti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan’ın bağımsızlığının 107. yılı

Published

on

By

“Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez…” Azerbaycan’da 28 Mayıs 1918’de ilan edilen bağımsızlığın 107. yılı kutlanıyor.

Azerbaycan’ın bağımsızlığı, 28 Mayıs 1918’de Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, Mehmet Emin Resulzade başkanlığındaki Azerbaycan Milli Şurası tarafından ilan edildi.

Milli Şura’nın kabul ettiği “İstiklal Bildirisi”nde, ülkenin yönetim şeklinin cumhuriyet olduğu belirtildi.

Tarih sahnesinde var olduğu 23 aylık kısa sürede ekonomi, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü alanında reformlar yapılan, tüm yurttaşlara eşit haklar, kadınlara seçme hakkı tanıyan Azerbaycan, “Müslüman doğunun ilk demokratik cumhuriyeti” olarak kabul ediliyor.

Azerbaycanlılar, bağımsızlığın hemen ardından geçici hükümet oluşturdu. Hükümet, Bakü Ermeni ve Bolşevik çetelerinin işgali altında olduğu için bir süre ülkenin ikinci büyük kenti Gence’de faaliyet gösterdi.

Bakü’nün Fatihi: Nuri Paşa
Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan Osmanlı devleti oldu. İki devlet arasında 4 Haziran 1918’de anlaşma imzalandı. Bu kapsamda dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa, kardeşi Nuri Paşa (Killigil) komutasında bir ordu kurarak Azerbaycan’a yardım gönderdi.

“Kafkas İslam Ordusu” ismi verilen ordu, 15 Eylül 1918’de Bakü’yü kurtardı ve hükümet buraya taşındı. Kafkas İslam Ordusu, Bakü’nün kurtuluşu için yaptığı savaşlarda 1130 şehit verdi.

Azerbaycan’da kısa sürede ekonomi, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü alanında reformlar yapılarak ülke tarihinde ilklere imza atıldı. Irk, din, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm yurttaşlara eşit haklar tanındı.

Türk dili, devlet dili olarak ilan edildi
Azerbaycan, Müslüman doğuda kadınlara seçme hakkı tanıyan ilk ülke oldu. Ülkenin kendi para birimi ve posta pulları tedavüle girdi, Devlet Bankası ve Bakü Devlet Üniversitesi kuruldu.

Dış tehditlere karşı 26 Haziran’da Azerbaycan kendi ordusunu kurdu ve bu ordunun oluşumunda Osmanlı subayları önemli rol oynadı.

Hükümetin 27 Haziran 1918’de aldığı kararla, Türk dili, devlet dili olarak ilan edildi. Daha önce çoğunda Rusça eğitim yapılan ortaokullarda, Türkçe eğitim yapılması zorunlu kılındı.

7 Aralık 1918’de 120 sandalyelik parlamento faaliyete başladı. Ülkedeki tüm siyasi parti ve etnik grupların temsil edildiği parlamento, faaliyet gösterdiği 17 ay süresince 230 yasa tasarısını kabul etti.

Azerbaycan’ın kurucusu kabul edilen “Mehmet Emin Resulzade”
Azerbaycan Cumhuriyeti, 28 Nisan 1920’de Sovyet ordusunun ülkeyi işgaliyle son buldu.

Hükümet yöneticileri ve aydınların çoğu ülkeyi terk etti fakat hepsi Azerbaycan davasını hayatlarının sonuna kadar yaşattı.

Azerbaycan’ın kurucusu olarak kabul edilen Mehmet Emin Resulzade, yaşamının son dönemlerini Türkiye’de geçirdi. 1949’da Ankara’da Azerbaycan Kültür Derneğini kurdu, kitaplar yazıp, konferanslar düzenleyerek ülkesinin durumunu anlatmayı sürdürdü.

Resulzade’nin, “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözleri, yıllar sonra tüm Azerbaycanlılar için slogan haline geldi.

Azerbaycan, Sovyetlerin dağılmasının ardından tekrar bağımsızlığını ilan etti.

Bağımsızlık bildirgesinde, ülkenin, 1918-20 döneminde faaliyet gösteren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varisi kabul edildiği belirtildi.

Devamını Oku

Dünya

Fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi

Published

on

By

Fanatik Yahudiler, İsrail polisi korumasında işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

Filsitin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde, özellikle Mescid-i Aksa’nın kapılarında yüzlerce İsrail polis konuşlandırıldı. Eski Şehir’in ve Mescid-i Aksa’nın girişlerinde askeri önlemler artırıldı ve ibadet etmek isteyen Filistinlilerin girişine kısıtlamalar getirildi.

Daha sonra onlarca fanatik Yahudi, gruplar halinde Mescid-i Aksa’ya girerek, avlularında provokatif turlar düzenledi ve İsrail güçlerinin koruması altında ayinler gerçekleştirdi.

– Mescid-i Aksa baskınları

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

İsrailliler, 2003’ten bu yana idarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabet Mescid-i Aksa’ya giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra’nın yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, “Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu” iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa’ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüeller icra etmeleri sıkça kameralara yansıyor

Devamını Oku

Trending

Reklam