Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Tüm şubelerinde yarın da greve gidecekler”

Published

on

Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN), Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.’in tüm şubelerinde yarın 08.00-14.30 saatleri arasında bir kez daha uyarı grevine gideceğini açıkladı.

TUĞSAL: “ÇALIŞANLARI TOPLUMUN ÖNÜNE ATTILAR”

Sendika binasında düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan KOOP-SEN Genel Sekreteri Rifat Tuğsal, yeni yıldan beridir Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin olduğunu ancak görüşmelerin, işverenin takındığı olumsuz tutumdan dolayı, çıkmaza girdiğini savundu.

Bu nedenle TİS görüşmelerinin bugüne kadar uzadığını belirten Tuğsal, Haziran ayı içerisinde yapılan görüşmelerde işverenin net olarak çalışanlara karşı olumsuz tutum takındığını iddia ederek, görüşmelerin koptuğunu söyledi.

Sendikanın görüşmeye çağrılmadığını söyleyen Tuğsal, dün grev yapacaklarını ilan ettikten sonra banka yönetim kurulunun, sendikayı ve çalışanları sadece maaş talebinde bulunduğu yönünde suçladığını ileri sürerek, “Çok yüksek maaşlar alıyormuşuz veya çok fazla paralar istiyormuşuz gibi yalan beyanlarla çalışanları toplumun önüne attılar” dedi. Tuğsal, sendikanın kavgasının maaş veya para kavgası olmadığını söyledi.

GÜRÖZ: “AÇIKLAMALARI ÜZÜLEREK, HAYRETLER İÇERİSİNDE İZLİYORUZ”

Ardından KOOP-SEN Başkanı Mehmet Ali Güröz, hazırlanan basın açıklamasını okudu. Dünkü uyarı grevini yüzde 99 katılımla gerçekleştirdiklerini belirten Güröz, “Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri konusunda banka Genel Müdürü’nün hükümet edenler tarafından atanmış Yönetim Kurulu’nun arkasına saklanarak dün yaptığı manipülatif açıklamaları üzülerek hayretler içerisinde ama tebessümle izlemekteyiz” dedi.

Ekim 2020’de yazılı olarak verdikleri, üyelerin hak ve menfaatlerinin biraz daha iyiye gitmesini içeren tekliflerle ilgili olarak Aralık 2020’de Yönetim Kurulu ile bir ön görüşme yapıldığını dile getiren Güröz, sonrasında Haziran 2021’e kadar kendileriyle görüşülmediğini, görüşme taleplerinin ise bir bahane ile sürekli ertelendiğini ileri sürdü.

“ANLAŞILMAYAN KONULAR SADECE MALİ DEĞİL”

Banka yönetim kurulunun 2020’nin Ekim ayından bu yana çeşitli bahanelerle görüşme masasına oturmaktan kaçındığını, sendikayı yok sayıp, itibarsızlaştırmaya çalıştığını iddia eden Güröz, “Yönetim Kurulu’nun, yoğun ısrar ve taleplerimiz üzerine ‘göstermelik’ olarak bu ay içerisinde bizimle yapmış olduğu toplantılarda; iddia ettiği gibi anlaşılamayan konu sadece mali konular değildir” dedi.

Maddi manevi hiçbir konuda Yönetim Kurulu ile herhangi bir uzlaşı sağlanamadığını savunan Güröz, “Sendikamızın 2021 – 2022 yılları arasında Toplu İş Sözleşmesi’nde yer almasını talep ettiği ve hiçbir maddi yükümlülük getirmeyen konular dahi görüşmelere katılan Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Müdür tarafından kabul edilmemiştir” iddiasında bulundu. Güröz, önerilerden bazılarını şöyle sıraladı:

“-Mesai saatlerinin düzenlenmesi

-Genel Müdürlük binasında bulunan kameralarla ilgili düzenlemeler

-Yeni Nakil Tüzüğü’nün Toplu İş Sözleşmesi’ne dahil edilmesi

-Disiplin Tüzüğü’nün güncellenmesi

-Kurumsallık açısından kıyafet düzenlemesi

-Sınav izinleri ile ilgili düzenlemeler

-İştiraklerle ilgili düzenlemeler

-Özür ve hastalık izinlerindeki toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun olmayan maddelerin günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi”

Güröz, Yönetim Kurulu’nun, işe yeni alınacak personelle ilgili fırsat eşitliği çerçevesinde önerdikleri “şeffaf münhal ve sınav” şartına dahi şiddetle karşı çıktığını ileri sürerek, bunun sebebinin ne olduğunu çok merak ettiklerini belirtti.

Maddi konularda ise sendikanın yeni bir maaş artışı değil, son 10 yıl içerisinde oluşan kayıpların bir nebze olsun giderilmesi dışında herhangi bir talepte bulunmadığını kaydeden Mehmet Ali Güröz, şöyle devam etti:

“2011 – 2020 yılları arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde, o dönemlerde bankamızın ve KOOP iştiraklerimizin kötü günlerden geçtiğini ve personelin elini taşın altına koyması gerektiğine inanan sendikamız, bu doğrultuda hareket ederek daha sonra kayıpları telafi etmek kaydıyla gerekeni yapmıştır. İlgili dönemlerde elini taşın altına koyan sendikamız ve üyelerimiz 2012 yılında aşağıdaki hak ve menfaatlerinden feragat etmiştir;

-Tüm personel maaşlarından %15 kesinti yapılmıştır.

-14. Maaş uygulaması kaldırılmıştır.

-Evlilik yardımı kaldırılmıştır.

-Yemek yardımı kaldırılmıştır.

-İhtiyat Sandığı yatırımlarında işveren katkı payı oranı %4 oranında düşürülmüştür.”

İlgili dönemin yönetim kurulunun ise, Toplu İş Sözleşmesi’ni imzaladıkları akşamın sabahında kendisine yakın gördüğü 22 kişiye terfi verdiğini ileri süren Güröz, bu terfi alan listenin başında ise şimdiki Genel Müdür Kemal Ataman olduğunu iddia etti.

Güröz, 2015 yılında ise sendikanın, maaş baremlerinin 6 basamak aşağıya çekilmesini ve Kıdem Tazminatı uygulamasının tamamen kaldırılmasını onayladığını belirtti.

Pandemi koşullarını bahane ederek, personele haklarını vermemek için “kırk takla atıldığını” savunan Güröz, şu iddialarda bulundu:

“Kamu vicdanını yaraladığımızı iddia edenler sadece haftada bir gün Genel Müdürlük binasında toplantı yapan Yönetim Kurulu Başkanı’na 3 asgari ücret, yani bugünkü değeri ile 13200TL, Yönetim Kurulu Üyeleri’ne 2 asgari ücret, yani bugünkü değeri ile 8800TL maaş bağlamışlardır. Kendilerine bir kez de buradan sormak isteriz, kamu vicdanı Yönetim Kurulu’nun çalışmadan almış oldukları bu maaşlarla yaralanmıyor mu?”

Hükümetle yapılan protokolle, devletin bankaya olan borçlarından oluşan faizlerden 20 Milyon TL’nin bağışlandığını ileri süren Güröz, ancak köylüye, çiftçiye, hayvancıya, esnafa gelince tek bir kuruş dahi katkı yapılmadığını, var olan borçlar üzerinden ertelenen taksitleri de faizlendirerek karlarına kar kattıklarını iddia etti.

Bankanın 60.yıl etkinliklerinde harcanan paralar konusunda da eleştirilerde bulunan Güröz, şunları belirtti:

“Ayrıca, KKTC Merkez Bankası’nın resmi sitesindeki bilanço verilerine göre 2020 yılında 10 Milyar TL’ye yaklaşan bilançosu ile bankacılık sektörünün bir numarası olan Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. KKTC’nin en yoğun, en fazla şubeye ve dolayısıyla da personele sahip bankası konumundadır. Buna rağmen personel maliyeti bilançosunun % 0,77’sine denk gelirken diğer ticari bankalarda bu oran ortalama %1,29’dur. Yapılan iş yoğunluğu, aktif bilanço büyüklüğü, şube ve personel sayısı gibi etmenler göz önünde bulundurulduğu zaman Yönetim Kurulu’nun açıklamasında iddia ettiği ‘maaşlar çok yüksektir’ tezi çürümektedir.”

“HER ZAMAN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK, KOYMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Güröz, sendikaya, “paragöz” yaftası yapıştırmak isteyenlerin KOOP-SEN’in üye ve yöneticilerinin gerektiği her zaman elini taşın altına koyduğunu, koymaya devam edeceğini bilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu hak mücadelesinin sadece maddi bir mücadele olmadığını vurgulayan Güröz, “Bugüne kadar örgütlü olduğumuz hiçbir işletmede olmadığı gibi bankamızda da maddi manevi zor durumda bırakacak hiçbir talebimiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Biz sadece hakkımız olanı talep ediyoruz, fazlasını değil” ifadelerini kullandı.

“HERHANGİ BİR ÇAĞRI ALMADIK”

Uyarı grevinin üzerinden bir tam gün geçmesine rağmen, Yönetim Kurulu tarafından Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine devam etmek için herhangi bir çağrı almadıklarını dile getiren Mehmet Ali Güröz, ihale yolsuzlukları dosyaları, disiplin soruşturması dosyaları ve usulsüz raporlama dosyalarının bir an önce sonuçlandırılması konusunda Yönetim Kurulu’na çağrı yaptı.

Güröz son olarak, yarın Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.’in tüm şubelerinde 08.00-14:30 saatlerinde bir kez daha uyarı grevi yapacaklarını açıkladı.

1 GÜN GREV 1 GÜN ARA…

Güröz, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. “Grev, ne zamana kadar devam edecek” sorusuna cevap veren Güröz, finansal bir sektörde örgütlü olduklarını belirterek, bankada süresiz grev ilan etmek istemediklerini kaydetti. 1 gün grev yapıp, sonra ara vererek, görüşme çağrısı bekleyeceklerini ifade eden Güröz, perşembe günü görüşme için bekleyeceklerini, olmazsa cuma tekrar grev yapacaklarını bildirdi. Güröz, hükümetin duyarsız, Kooperatifler Mukayyitliğinin ise sessiz olduğunu savunarak, mukayyitliği de göreve çağırdı.

KOOP-SEN Genel Sekreteri Rifat Tuğsal da, aynı soruya verdiği yanıtta, şu anda duyarlılığı gösteren tarafın sendika olduğunu belirterek, grev yapmanın tercihleri olmadığını, görüşmeye çağrılmak için beklediklerini ifade etti. Tuğsal, “Anlaşılmayacak bir şey yoktur, anlaşırız, yarın da grev olmaz” dedi.

KOOP-SEN, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin gerekçesiz bir şekilde askıya alındığı gerekçesiyle dün de Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’nın tüm şubelerinde yine 08.00-14.30 saatleri arasında uyarı grevine gitmişti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam