Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tunus Meclis Başkanı Gannuşi: “İki dönem başkanlık kuralına uyacağım”

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, halkın mesajını aldıklarını belirterek parti iç tüzüğünde yer aldığı gibi iki dönem başkanlık kuralına uyacağını ve bir sonraki kongrede başkanlığı bırakabileceğini söyledi.

Published

on

Arap Baharı’nın doğum yeri Tunus’ta belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs salgınında kontrolden çıkan sağlık krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz’da kitleler halinde sokağa çıktı.

Gösteriler sırasında, ülkedeki yerleşik siyasete de yoğun tepki gösterildi. Bazı bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi’nin merkezlerine saldırılar düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa’nın 80’inci maddesini hayata geçirdiğini duyurdu.

Said, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini duyurdu.

“İkinci dönemim sona erdiğinde parti liderliğini bırakacağım”

Tunus’ta bir kesim Cumhurbaşkanı’nın bu kararlarını havai fişeklerle kutladı. Ancak diğer bir kesim ise söz konusu adımların Anayasa’nın yanlış yorumu ve bir darbe girişimi olduğunu savundu.

Tunus Meclis Başkanı aynı zamanda parlamentodaki birinci parti Nahda Hareketi’nin lideri Gannuşi, Nahda Hareketi’nin “demokratik yolu tamamlamak için fedakarlık yapmaya” hazır olduğunu ifade etti. Gannuşi, Hareket’in iç tüzüğüne saygı duyduğunu ve bu yılın sonunda ikinci başkanlık döneminin sona ermesiyle parti liderliğini bırakacağına işaret etti.

“Tunus demokrasisi sona ermeyecek”

Cumhurbaşkanı Said’in açıkladığı önlemlerin üzerinden 15 günden fazla süre geçtiğine dikkati çeken Gannuşi, “Açıklanan güvencelere rağmen belirsizlik ve vizyon eksikliği olduğu konusunda herkes hemfikir, Tunus’ta hala hükümet yok, başbakanın kim olacağı açıklanmadı ve parlamento hala kapalı” diye konuştu.

Gannuşi, Tunus’ta demokrasinin sona ereceğini iddia edenlerin hayal aleminde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Milletvekili saflarında tutuklamalar, herkese yönelik seyahat yasağı, özgürlükler alanında kapsamlı kısıtlamalar var. Tüm bu uygulamalar Tunuslulara eski zamanları hatırlatıyor. Tarihte devrim yaratmış bir demokrasiyi bilmiyoruz. Zaman içinde sınırlı bir gerileme olabilir ancak demokrasi yakında gücünü geri kazanacak ve hatalarını düzeltecektir.”

Devrimin ekonomik ve sosyal başarı sağlayamaması, İslami eğilimliler dahil birçok politikacının davranışı nedeniyle halk nezdinde öfke hakim olduğunu kaydeden Gannuşi, yeni bir demokrasi deneyiminde, kırılgan bir seçim sisteminde, sağlık krizinin derinleştirdiği büyük bir ekonomik kriz döneminde bu tepkinin yaşandığına dikkati çekti.

“Nahda Hareketi özeleştirisini halkla paylaşacak”

Gannuşi, demokrasiye geri dönülmesi konusundaki iyimserliğini “Tunus’ta güçlü bir sivil toplum, etkin örgütler ve bilinçli bir siyasi sınıf var. Hepsi bir noktada farklılık gösterebilir ancak özgürlük ve demokrasiye bağlılıkları hepsi için bir vazgeçilemez. Bu nedenle, özgürlüğü savunmak ve Tunus’un despotluğa kaymasını önlemek için çok uzak olmayan bir vakitte bu farklı kesimler bir araya geleceklerdir” sözleriyle ifade etti.

Halkın Said’in kararlarına verdiği desteğin üzerinde durulması gerektiğini de vurgulayan Gannuşi, gençler başta olmak üzere bazı kesimlerdeki öfkenin, halkın istek ve beklentilerini karşılayacak bir başarı bulunmamasından kaynaklandığını ve anlaşılır bir durum olduğunu belirtti.

Ülkedeki gösterilerde Nahda Hareketi’ne yönelik tepkileri değerlendiren Gannuşi, şunları aktardı:

“Tüm siyasetten beklenen şey de budur. Biz, Nahda olarak halkımızın mesajını aldık ve açık yüreklilikle özeleştirimizi açıklayacağız. Herkes biliyor ki hareketimiz özeleştiri yapmakta gayret eden en önemli partilerden biridir. Halkını dinlemeyen politikacı sağır ya da kibirlidir.

Nahda gerekirse köklü bir iç denetime açık olduğunu alçakgönüllülükle açıklıyor. Ayrıca özgürlük ve onur devrimi gerçekleştiren halkın, hürriyet ve sosyal adaleti köklü hale getirme noktasında tarihsel süreçten geri adım atmayacağına güvenimiz tam.”

Ordu’nun tarafsızlığına vurgu

Gannuşi, Tunus’ta yaşananlarda ordunun rolü hakkında ise “Tunus ordusunun cumhuriyet ordusu olduğunu ve siyasi rekabete girmekten uzak olduğunu düşünüyorum. Bu gibi durumlarda ordudan beklenen devlet kurumlarını ve hayati kurumları korumasıdır. Siyasi liderlerin de orduyu, yargıyı ve güvenlik güçlerini siyasi anlaşmazlık alanlarına dahil etmemesi gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

Nahda lideri, ordunun tarafsızlığının Tunus’un kazancı olduğunu ve bunu koruması gerektiğine dikkati çekerek, “Bir tank tarafından kapatılmış Meclis imajı”nın Tunus’un demokrasi tecrübesinin tarihinde iyi bir görüntü olmadığını, bu durumun kısa sürede ortadan kalkmasını arzuladıklarını dile getirdi.

“Herkes, Hareket’in organlarının aldığı kararlara uyar”

Gannuşi, Nahda içinden ve dışından “Hareket’in başkanlığını bırakması” yönündeki çağrılara ilişkin, “Partinin kararlarını alan yüksek kurumları bulunduğunu” ve “Hareket’in lideri dahil olmak üzere herkesin bunları uygulamakla yükümlü” olduğunu kaydetti.

Parti kongresinin her durumda Şura Konseyinin kararlaştırdığı gibi yıl sonundan önce gerçekleşeceğini söyleyen Gannuşi, “Parti tüzüğünde yer alan iki dönem başkanlık kuralına daha önce de belirttiğim gibi uyacağım. Her halükarda Tunus bizim için her şeyden daha değerlidir. Ben hayatımı ülkemin çıkarları için adadım. Tunus’un çıkarının olduğu her yerde Nahda olacaktır.” diye konuştu.

Gannuşi, Nahda Hareketi’nin daha önce ulusal çıkarlar uğruna iktidardan vazgeçtiğini, demokratik yolu tamamlamak için yine fedakarlık yapmaya hazır olduğunu söyledi.

“İç işlerimize müdahaleyi reddediyoruz”

Tunus’taki olayların gidişatı üzerindeki dış etkilerle ilgili olarak da Gannuşi, şunları kaydetti:

“Elbette iç işlerimize dış müdahaleyi reddediyoruz. Çıkarların ve etkileşimin iç içe geçtiği ve birbirine bağlı olduğu bir dünyada yaşadığımızın farkındayız. Arap Baharı’nın öncüsü ve Afrika ile Akdeniz’deki konumu nedeniyle birçok farklı güç Tunus’u etkilemek ve müdahale etmek için çaba sarf ediyor.”

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli bazı TV kanallarının yayınlarına işaret eden Gannuşi, “Müdahalenin boyutunu anlamak için bazı Arap kanallarının sürekli Tunus meselesi ve demokrasisinin şeytanlaştırılmasıyla ilgili yaptıkları yayınlarda kafa karıştırmayı hatta Tunus’un baharını yıkmayı amaçlayan yayınlarını takip etmeniz yeterlidir. Allah’ın izniyle hayal kırıklığına uğrayacaklar” ifadelerini kullandı.

“Diyalog dışında çözüm yok”

Gannuşi, Cumhurbaşkanı’nın ülkedeki mevcut krizden çıkış için bir yol haritası açıklamasını beklediklerini aktararak, “Bizler ülkenin karmaşık sorunlarına, herkesin sonuçlarına bağlı kalacağı ve Cumhurbaşkanı himayesinde kapsamlı bir diyalog dışında, çözüm olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Tunus’ta yasama erki olarak Parlamento, yürütme erki olarak hükümetin işlevsizliğinin ortadan kalkması gerektiğini vurgulayan Gannuşi, bir önceki Başbakan Hişam el-Meşişi’nin istifasının Cumhurbaşkanı’nın yeni bir başbakan ataması için alan açtığını ve kendilerinin de “ülkenin sorunlarını çözme hedefinde olduğu sürece” hükümetle temasa geçmeye hazır olduklarını anlattı.

Gannuşi, istisnai durumlar faslının kapanması gerektiğini vurgulayarak, “Bir an önce geçmişin hatalarından ders alarak bunlardan kaçınan, sorunlara diğer devlet organları ve toplumun unsurlarıyla çözüm arayan bir hükümet ve yasama organına dönülmesi” çağrısı yaptı.

Nahda Hareketi’nin kurucu lideri sözlerini şöyle tamamladı:

“Özgürlük ve devrim ateşini korumak, eski kazanımlarının üzerine çıkmak, tecrübesini zora sokan hata ve eksiklikleri gidermek, bunları aşmak için Tunus’un diyalog ve iş birliğinden başka çaresi yok.”

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Taliban, kaçak Afganlar için Türkiye’ye gelecek

Published

on

Afganistan’daki Taliban hakimiyetinden sonra ülkeyi terk eden Afganlar, İran sınırından farklı yollarla Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Taliban, Türk makamlarıyla konuya ilişkin ikili değerlendirmelerde bulunabilmek amacıyla Afganistan Göç ve Mülteciler Bakanlığından bir grup heyetin önümüzdeki hafta içi Türkiye’ye gönderileceğini açıkladı.

 

HEYET, AFGAN GÖÇMENLERİN SORUNLARINI ARAŞTIRACAK

Taliban’ın Göç ve Mülteciler Bakanlığından Türkiye’ye göndereceği heyet, Türkiye’deki Afgan göçmenler hakkında birtakım araştırmalarda bulunacak. Afgan kaçak göçmenlerin sorunlarının ve geri dönüş yollarının üzerinde duracak olan heyet, oluşturdukları raporları Taliban hükumetine bildirecek.

MOHAMMED ARSALA: TÜM SORUNLAR DİKKATE ALINACAK

Afganistan Göç ve Mülteciler Bakan Yardımcısı Mohammad Arsala, konuya ilişkin birtakım açıklamalarda bulundu. Bakan Yardımcısı Arsala, Taliban hükumetinin kaçak göçmenlerin Afganistan’a geri dönebilmesi için bütün yardımlara hazır olduğunu belirtti. Arsala, bugüne kadar Türkiye’deki Afgan göçmenlerin durumu ve dönüşleri konusunda Türkiye’yle yapılan resmi görüşmelerde hiçbir çözüme ulaşılamadığını vurguladı.

Türkiye, bugüne kadar 40 bin Afgan sığınmacıyı çeşitli sebeplerle Geri Gönderme Merkezi’yle sınır dışı etmişti.

Devamını Oku

Dünya

New York’ta maymun çiçeği nedeniyle OHAL ilan edildi

Published

on

By

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde maymun çiçeği nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi.

New York Valisi Kathy Hochul, maymun çiçeği salgını nedeniyle eyalette olağanüstü hal ilan etti.

Hochul yaptığı açıklamada, “New York eyletinin maymun çiçeği salgınıyla ilgili son verilerini inceledikten sonra, bu salgınla mücadele çabalarımızı güçlendirmek için olağanüstü hal ilan ediyorum” ifadelerine yer verdi.

ABD’de tespit edilen her 4 maymun çiçeği vakasından birinin New York eyaletinde olduğu bilgisini paylaşan Hochul, “Ekibimle birlikte daha fazla aşı tedarik etmek, testleri artırmak ve halkı salgın sırasında nasıl güvende kalacakları konusunda sorumlu bir şekilde eğitmek için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Nur Sultan’da aşı olmayanlar AVM’lere alınmayacak

Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da bugünden itibaren koronavirüs aşısı olmayanların hafta içi de alışveriş ve eğlence merkezlerine girişleri yasaklandı.

Published

on

By

Nur Sultan Valilikten yapılan açıklamaya göre, başkentteki koronavirüsün yayılımını  kontrol altında tutmak amacıyla önlemler artırıldı. 

Hafta sonu yasağı genişletildi

Açıklamada, ev karantinasını ihlal edenlerin en fazla alışveriş ve eğlence merkezlerinde tespit edildiği belirtilerek, “Bu nedenle 8 Kasım’dan itibaren hafta içi de Nur Sultan’daki alışveriş ve eğlence merkezleri sadece ‘yeşil’ kategorideki vatandaşlara açık olacak” denildi.

Tam aşılıların sayısı 7 milyonu geçti

Ülke genelinde daha önce Covid-19 aşısı olmayanların hafta sonları alışveriş ve eğlence merkezlerine girişleri yasaklanmıştı.

Kazakistan Sağlık Bakanlığının güncel verilerine göre, 19 milyon nüfusa sahip ülkede virüse karşı tam aşı olanların sayısı 7 milyon 674 bini geçti.

Ülkede son 24 saatte 1031 yeni vakanın görülmesiyle toplam vaka sayısı 950 bine yaklaştı. Ölenlerin sayısı 9 artarak 12 bin 259’a ulaştı.

TRT

Devamını Oku

Trending

Reklam