Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tunus’ta Nahda Hareketinden “anayasal sürece dönülmesi” çağrısı

Tunus’ta Nahda Hareketi Cumhurbaşkanı Kays Said’in başvurduğu yöntemlerin ‘anayasaya ve hukuka aykırı’ olduğunu söyledi. Ülkedeki çıkmazın çözümünün ise ulusal diyalogdan geçtiğini belirtti.

Published

on

Tunus’ta Meclis’in en büyük partisi, Nahda Hareketi demokrasiye yapılan müdahaleyi bir kez daha eleştirdi.

Parti, başbakanı azletmek ve meclisin çalışmalarını durdurmak gibi kararlar alan Cumhurbaşkanı Kays Said’e “anayasal sürece dönülmesi” çağrısında bulunarak söz konusu yöntemlerin “anayasaya ve hukuka aykırı olduğunu” belirtti.

Nahda Hareketinden yapılan yazılı açıklamada, partinin Yürütme Kurulu’nun düzenlediği toplantıda Tunus Cumhurbaşkanı Said’in “darbe niteliğindeki olağanüstü adımları” göz önüne alınarak ülkenin içinden geçtiği sosyal, ekonomik ve sağlık alanlarındaki çoklu krizlerin değerlendirdiği ifade edildi.

Yapılanlar devlet kurumlarını görevini yapmaktan alıkoyuyor

Tunus’taki devlet kurumları ve siyasi oluşumların önceliğinin, Tunusluların sağlık ve ekonomi alanındaki sıkıntılarının gözetilmesi olduğu vurgulanan açıklamada, “Cumhurbaşkanının başvurduğu yöntemler anayasaya ve hukuka aykırıdır. Bunlar, demokrasi, Tunus halkının sivil ve bireysel haklarının gerekliliklerine bir saldırıdır, devlet kurumlarını ülkeye ve vatandaşa hizmet çalışmalarını yapmaktan alıkoyan bir çatışmaya sürükler” değerlendirmesi yapıldı.

Nahda Hareketi, “Ülkenin içinde bulunduğu açmaz karşısında bir çıkış yolu olarak halk tarafından istenen meşru talepler şeklinde gösterilen” Cumhurbaşkanı kararlarının, “Birikmiş ve karmaşık sorunlara çözüm üretemeyeceğini tam aksine istikrara, halkın sosyal ve ekonomik güvenliğine zarar verebileceği, bu şekilde Tunusluların çektiği sıkıntıları arttırabileceğini” savundu.

Diyalog çağrısı

Bu sorunlardan çıkışın “Nepotizm, adaletsizlik ve yolsuzluğu arttırabilecek biçimde yönetimin tek elde toplanmasıyla” mümkün olmadığı vurgulanan açıklamada, “Yasama, yürütme, siyasi ve sivil tüm herkesin Tunus halkı önünde sorumlu olduğunu ve bu sorumluluk çerçevesinde tüm unsurların kavgayı bırakarak kimseyi dışlamayan halkın ve ülkenin önceliklerine uygun bir biçimde diyaloğa girmesi gerektiği” kaydedildi.

Nahda Hareketi, açıklamasında, Tunus Cumhurbaşkanına “Ülke çıkarına öncelik vermesi, anayasal sürece dönülmesi, kanuna uygun hareket etmesi ve herkesin sonuçlarına razı olacağı bir ulusal diyalog için alan açması” çağrısı yaptı.

Demokrasiye bağlılık ve kaostan uzak durma vurgusu

Açıklamada, tüm siyasi partileri, oluşumları ve sivil toplumu, “En asgari milli bir temelde; ülkenin birlik ve istikrarını koruma, anayasal ve hukuki zemine dönme, kurumların normal çalışması konusunda, fikir birliğinde olmaya” da davet eden Nahda Hareketi, tüm vatandaşlardan demokrasiye bağlı kalmaları, kaos, şiddet ve sabotaja karşı durmalarını istedi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran’da aşırı sıcaklar nedeniyle devlet daireleri iki gün tatil edildi

Published

on

By

İran’da aşırı sıcaklar nedeniyle Buşehr’in ardından Loristan eyaletinde de kamu kurumları 29-30 Temmuz günlerinde tatil edildi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) göre, Loristan Vali Yardımcısı Hamid Keşkuli konuya ilişkin bilgi verdi.

Keşkuli, “Artan sıcaklıklar nedeniyle, tüm kamu kurumları, üniversiteler ve eğitim kurumları 29-30 Temmuz günlerinde tatil edilmiştir. Gerekli durumlarda çalışmalar uzaktan yürütülecektir.” ifadelerini kullandı.

İran’ın güneyinde Basra Körfezi kıyısındaki Buşehr eyaletinde dün, hava sıcaklıklarının 50 dereceyi aşacağı uyarısının ardından kamu kurumları 29-30 Temmuz günlerinde tatil edildiği duyurulmuştu.

Bugünlerde aşırı sıcakların hüküm sürdüğü ülkede, aralarında başkent Tahran ve Buşehr’in de bulunduğu 14 eyalette yüksek enerji tüketiminin önüne geçilmesi amacıyla 23 Temmuz’da kamu kurumları tatil edilmişti.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son 24 saatte 100 Filistinli hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 100 artarak 59 bin 921’e yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Açıklamada, son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 100 ölü ve 382 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 8 bin 755 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 33 bin 192 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 59 bin 921’e, yaralıların sayısının 145 bin 233’e yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 25 kişinin hayatını kaybettiği, 237 kişinin yaralandığı, 27 Mayıs’tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısının 1157’ye, yaralıların sayısının da 7 bin 758’e ulaştığı aktarıldı.

İsrail’in açlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 1’i çocuk 14 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 88’i çocuk 147 kişiye çıktığı bildirildi.

Devamını Oku

Dünya

Guterres: “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz”

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

​​​​​​​Guterres, BM’de düzenlenen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın açılışında konuştu.

Bugün “gözlerinin tamamen açık bir şekilde” önlerindeki zorlukların farkında olduklarını dile getiren Guterres, İsrail-Filistin meselesinin “umutları, diplomasiyi, sayısız kararı ve uluslararası hukuku boşa çıkararak” nesiller boyunca sürdüğünü anımsattı.

Guterres, ihtilafın hala can almaya, gelecekleri yok etmeye ve hem bölgeyi hem de dünyayı istikrarsızlaştırmaya devam ettiğini dile getirdi.

Diğer taraftan bu ihtilafın sürmek zorunda olmadığına işaret eden BM Genel Sekreteri Guterres, “Çözüm mümkün. Bunun için siyasi irade ve cesur bir liderlik gerekiyor. Aynı zamanda bunun için gerçeğin farkında olmak gerekiyor. Gerçek şu ki bir dönüm noktasındayız. İki devletli çözüm her zamankinden daha uzak.” ifadelerini kullandı.

– “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi meşrulaştırılamaz”

Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

Gazze’de on binlerce sivilin öldürüldüğünü, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalandığını söyleyen Guterres, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sahadaki demografik yapının değiştirilmesi, herhangi bir inandırıcı siyasi ufkun bulunmaması ve geçen hafta Knesset’te oylanan bir bildirgede ifade edilen, işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhakına yönelik destek. Açık olalım, işgal altındaki Batı Şeria’nın adım adım ilhak edilmesi yasa dışıdır. Buna son verilmelidir. Gazze’nin topyekun yıkımı kabul edilemez. Buna son verilmelidir. İki devletli çözümü sonsuza dek baltalayacak tek taraflı eylemler kabul edilemez. Buna da son verilmelidir. Bunlar münferit olaylar değildir. Orta Doğu’da barışın yapı taşlarını söken sistematik bir gerçeğin parçasıdır. Ancak tam da bu karanlık tablo nedeniyle iki devletli çözümü hayata geçirmek için daha fazlasını yapmalıyız.”

– “Konferans vazgeçilmez bir fırsat teşkil ediyor”

Guterres, bugünkü konferansın “nadir ve vazgeçilmez” bir fırsat teşkil ettiğini ve “iyi niyetli bir retorik alıştırmasına” dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Konferansın, işgalin sona erdirilmesine ve uygulanabilir bir iki devletli çözüm yönündeki ortak hedefin hayata geçirilmesine yönelik geri dönüşü olmayan ilerlemeyi sağlayacak bir dönüm noktası olabileceğini kaydeden Guterres, “İki devletli çözüm, uluslararası hukuka dayalı, bu Genel Kurul tarafından onaylanmış ve uluslararası toplum tarafından desteklenen tek çerçevedir.” dedi.

Guterres, tüm taraflarca tanınan, bağımsız, birbirine bitişik, demokratik ve egemen iki devletin uluslararası topluma tam olarak entegre olmasını sağlayan bu çerçevenin İsrailliler ile Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışa giden tek güvenilir yol olduğunu belirterek, bunun da daha geniş Orta Doğu’da barışın vazgeçilmez bir koşulu olduğunu ifade etti.

İsrail, Filistin ve diğer ülkelerin bu yolda zor kararlar almak zorunda kalacağına işaret eden BM Genel Sekreteri, “Tüm taraflardan cesur ve ilkesel bir liderlik gerekecek. Biz burada bu çabayı teşvik etmek ve desteklemek için bulunuyoruz. İsrail ve Filistin halkı ile tüm insanlık için hayati önem taşıyan bu davayı ilerletmek üzere bir araya geldiğiniz için teşekkür ederiz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam