Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türk bilim insanları, KKTC’de de e-sigara ve ısıtılmış ürünlerin yasaklanmasını istiyor

Published

on

Türk bilim insanları, Türkiye’de satışı yasak olan e-sigara olarak da anılan elektronik sigara ve ısıtılmış ürünlerin yurt dışından da temininin engellenmesi gerektiğini belirterek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) de satışın durdurulmasını talep etti.

Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Türk Toraks Derneği üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelecek nesiller için en büyük tehlikenin tütün kullanımı ve özellikle her geçen gün kullanım sıklığı artan elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri olduğunu söyledi.

Meslek hayatının 35 yılında aktif olarak tütünle mücadele ettiğini vurgulayan Dağlı, Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde tütün kullanımının sıklığının azaltılmasına yönelik önemli adımlar atıldığını ifade etti.

Dağlı, Türkiye’nin bu alanda dünyanın öncü ülkelerinden olduğunu ve hatta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından diğer ülkelere örnek gösterildiğini anımsattı.

Tütünle mücadele kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda kullanım sıklığında önemli düşüşler edilmesine karşın, elektronik sigaralarla birlikte özellikle gençler hatta çocuklar arasında kullanım sıklığının arttığına dikkati çeken Dağlı, Türkiye’de elektronik sigara satışının yasak olduğunu hatırlattı.

Dağlı, özellikle internet ya da yurt dışından erişimle birlikte bunun yükselen bir tehdit haline geldiği değerlendirmesinde bulunarak, bu ürünlerin de en az sigara, nargile gibi tütün ürünleri kadar sağlığı tehdit ettiğini, başta akciğer kanseri, KOAH, kalp ve damar hastalıkları olmak üzere birçok ölümcül hastalıktan sorumlu olduğunu bildirdi.

-“Erişim, bir şekilde engellenmeli”

Son yapılan bilimsel çalışmalarla, elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin geleneksel ürünlerden çok daha tehlikeli olduğunun ortaya konduğunu aktaran Dağlı, sözlerine şöyle devam etti:

“Bildiğimiz sigara firmaları, artık tütün işinden çıktılar. Çünkü, tütün tarımı ve işçisiyle uğraşmak istemiyorlar. Ayrıca yasalar çıktığından mahkemeye verilmek istemiyorlar. Bu nedenle çok fazla bilinmediği için herkesi kandırabilecekleri ‘yeni ürün’ adı altında piyasadalar. Bu ürünler, elektronik sigaralar ve ısıtılmış aromalı ürünler. Bu ürünlerin bazılarının içinde nikotin yok esrar var veya hem nikotin hem esrar hem aroma var. Bunlar solunduğunda alınan nikotin miktarı sigaradan çok daha fazla.”

Dağlı, bu ürünlerin özellikle fiziksel, bilişsel, nörolojik açıdan gelişimin tamamlanmadığı yaşlarda kullanılması halinde çok ciddi sorunlara yol açabildiğine işaret etti.

“Bu ürünleri özellikle 21 yaşının altındaki kişiler kullandığında, bu yaş grubunda daha beyinleri henüz gelişme döneminde olduğundan, biyolojik değişiklik devam ettiğinden bağımlılık ömür boyu oluyor.” bilgisini veren Dağlı, şunları kaydetti:

“Bu ürünler, eski bilinen ürünlerden daha çok zararlı, çünkü daha fazla miktar olarak nikotin içeriyor. Çocuklar bunları, flaş bellek gibi taşıyor, bir nefeste 100 nikotin karşılığını akciğerlerine çekiyor. O çocuğun bağımlı olmaması mümkün değil, beyninin farklı yapılanması kaçınılmaz. Bu bir salgın haline geldi, şu an ABD’de çocukları ve gençleri sildi süpürdü. Ortaokul ve lise öğrencileri arasında yüzde 900 artış var bir yılda ABD’de. Bu durum, koşarak ülkemize doğru geliyor. Türkiye’nin, her türlü tedbiri alarak, denetimleri artırarak bu ürünlerin hiçbir şekilde ülkeye girişine izin vermemesi önem taşıyor. Erişim, bir şekilde engellenmeli.”

Dağlı, tütünle mücadele kapsamında son olarak İngiltere parlamentosunda 16 Nisan’da oylanan yasa tasarısına göre 1 Ocak 2009’dan sonra doğan çocukların hayatları boyunca sigara satın alamayacağını aktardı.

Bu yeni uygulamayı değerlendiren Dağlı, yasayı kapsamlı olarak incelediklerini söyledi. Dağlı, “Bu bir aldatmaca yasasıdır. Çünkü, İngiltere’de zaten sigara içen çok az kişi var. Sigara ile nasıl denetlemeler yapılacağı yazılmış ama elektronik sigara ise es geçilmiş diyebiliriz. Elektronik sigarının gençlere ulaşımı engellenmiyor, kullanımını yasaklamıyor.” dedi.

-“Bir düzenleme yapılması için beklenti içine girdik”

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk de elektronik sigaraya erişimin engellenebilmesi için, neler yapılabileceğine ilişkin dernek olarak bir çalışma yaptıklarını söyledi.

Bunlardan birinin de bu ürünlerin satışının serbest olduğu KKTC‘ye yönelik olduğunu anlatan Köktürk, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir görüşme yaptıklarını ifade etti.

Köktürk, dernekten bir heyetle Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştüklerini ve bu ürünlerin sağlığa olan etkisine ilişkin kapsamlı bir değerlendirmeyi aktardıklarını belirterek, “Sayın Tatar‘a bu konuda dernek olarak bakış açımızı yansıtmaya çalıştık. Bunun çok önemli bir tehlike ve gelecek nesiller için bir tehdit olduğunu vurguladık. Bunun mümkün olduğunca uzak tutulması gerekliliğini ilettik. Bunun için de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adımlar atması gerekliliğini dile getirdik. Bu adımlar için neler yapılabileceğini söyledik. Çünkü, bir nesil tehlike altında.” diye konuştu.

KKTC‘de bu ürünlerin satışının yasaklanmasını arzu ettiklerine yönelik bir talepte bulunduklarını aktaran Köktürk, görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:

“Kendisine de elektronik sigara ve ısıtılmış ürünlerin kullanımının ve satışının insanlık ve nesillerin korunabilmesi adına bir konu olduğunu vurguladık. Bunun ticaretin bir parçası olmaması gerektiğini bilim insanları ve hekimler olarak ifade ettik. Derneğimizin kongresine teşrif ettiler ve orada kendileri de bunun tehlikeli olduğunu ifade ettiler ve ‘sigaraya hayır’ dediler. Biz, çok mutlu olduk. Bir düzenleme yapılması için beklenti içine girdik. Nesillerimizin korunması için bu ürünlerin hem yavru vatanda kullanımının ve erişiminin engellenmesi hem de Türkiye’ye girişinin durdurulması gerekiyor.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam