Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Türki̇ye’ni̇n garantörlüğü ile Türk askeri̇nden vazgeçilemez”

  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’deki temasları çerçevesinde , 47 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Kıbrıs gazileriyle bir araya geldi. Bu anlamlı etkinlikte Kıbrıs gazileriyle  bir araya gelmenin mutluluğu ve onuru içerisinde olduğunu beli

Published

on


“Türki̇ye’ni̇n garantörlüğü ile Türk askeri̇nden vazgeçilemez”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’deki temasları çerçevesinde , 47 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Kıbrıs gazileriyle bir araya geldi.

Bu anlamlı etkinlikte Kıbrıs gazileriyle  bir araya gelmenin mutluluğu ve onuru içerisinde olduğunu belirten  Cumhurbaşkanı Tatar sözlerine şöyle devam etti;

“47 yıl önce 20 Temmuz sabahında, sizin de göstermiş olduğunuz kahramanlıkla Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başlarken,  Kıbrıs Türk halkının barışa, egemenliğe ve özgürlüğe kavuştuğu o günden sonra Kıbrıs’ta dengeler değişmiştir. Artık Kıbrıs’ta iki devlet vardır. Kıbrıs Türk halkı, kendi geleceğini tayin etme hakkı ile devletine sahip çıkmış ve bu devlet o günden bugüne kökleşmiştir. Bundan sonra daha da güçlenmeye devam edecektir. 47 yıl öncesinden bugünlere gelene kadar çok önemli gelişmeler olmuştur. Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’da Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de söz hakkını kullanarak ulusal meselelere katkı koymaktadır.”

 

Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de kendi egemenlik haklarımız ile  kıta sahanlığındaki haklarımızın ve diğer kazanılmış haklarımızın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar,  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kıbrıs hakkında söylediği, “Kıbrıs’a dikkat ediniz. Kıbrıs düşman elinde olursa  Türkiye’nin ikmal yolları kapanır” sözünü hatırlattı.

 

Rum-Yunan ikilisinin oynadığı oyunların asla kabul edilemez olduğunu; oynanan oyunlardan birinin Türk gemilerinin  Çanakkale’den ve diğer önemli bölgelerden Doğu Akdeniz’in sularına çıkışını engellemek adına yapıldığını, hala daha bunun için çabaladıklarını ve bu oyuna gelmeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şöyle devam etti;

 “1974’te biz büyük bir zafer kazandık. 1960’lardan beri verilen mücadelede Kıbrıs Türk halkı büyük bir destan yazmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ve sizlerin Kıbrıs’ta büyük bir kahramanlık sergileyerek Kıbrıslı Türklerin geleceği için savaştınız ve Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesi tekrar kuruldu. Kıbrıs ,Yunan adası olsaydı, Doğu Akdeniz de elimizden giderdi.  Yıllardan beridir federasyon temeline dayalı görüşmelerde oynana oyun, adanın tek egemenlik adı altında Rumların hakimiyetine geçmesine yönelik bir tezgahtır.  Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin garantörlüğüne ve Türkiye’nin askeri varlığına önem vermektedir. Biz Kıbrıslı Türkler olarak hiçbir zaman Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığından vazgeçmeyeceğiz.

Bu duygularla sizlere seslenirken, minnet ve şükranlarımı sunuyorum. 20 Temmuz 1974 çok önemli bir tarihtir.  20 Temmuz Barış Harekatı  ve sonrasında  oluşan iki devlet vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır; Kıbrıs Türk halkı kuzeyde, Kıbrıs Rum halkı güneyde yaşamaktadır. Ortaklık cumhuriyeti denilen, Avrupa içinde Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Kıbrıs’ın tamamının Avrupa Birliği’ne alınması meselesi vardır. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’ne; ‘Sen Avrupa Birliği’nde değilsin, yavaş yavaş Kıbrıs Adası’ndan da çekileceksin’ diyen bir zihniyet vardır. Bütün bunlar çeşitli müzakerelerde, tutanaklarda ve belgelerde vardır. Onun için ben Başbakanlık yaptığım dönemde de belirttim; kesinlikle bu oyunun tehlikeleri ortaya çıkmıştır. Bu büyük bir oyundur.”

Türkiye’nin üye olmadığı bir Avrupa Birliği’ne  Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üye olarak alınmasının  yanlış bir tavır olduğunu ve Annan Planı referandumunda  Kıbrıslı Türklerin evet; Rumların hayır demesine rağmen Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alınmasının büyük bir hukuksuzluk olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin kendi varlıklarıyla kendi güvenlikleri için her zaman Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerektiğini ve uluslararası anlaşmaların ve Kıbrıs Kuruluş Anlaşması, Lozan, Garanti ve İttifak anlaşmalarının bunu emrettiğini dile getirdi.

Rum-Yunan ikilisinin bütün  bu anlaşmalara rağmen, Türkiye’yi Kıbrıs’tan uzaklaştırıp,  Kıbrıs Türk halkının  yok edilmesiyle  bütün adaya sahip olabilmek için  geçmişten bu yana  ENOSİS için yaptıkları oyunları sürdürmeye devam ettiklerini belirtti.

 

Güçlü bir Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin asla bu oyuna gelmediğini ve gelmeyeceğini; Kıbrıslı Türkler olarak geçmişte yaşadığımız acıların, çektiğimiz zorlukların bilincinde ve kahraman bir milletin evlatları olduğumuzu, kahraman bir milletin de uzantısı olarak milli duyguları ve milli çıkarları, Türkiye Cumhuriyeti ile olan iş birliğimizi son derece önemsediğimizden dolayı artık adada yeni siyasetin yeni bir anlayışın geliştiğini ve  eşit egemen  yana yana yaşayan iki ayrı  devletten ibaret olduğunu  söyleyen Cumhurbaşkanı  Tatar şunları ifade etti;  

“Hiçbir güç, Kıbrıs Türk halkını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Türkiye Cumhuriyeti’nden kopartamaz, kopartamayacaktır. Çünkü biz çok bedeller ödedik, çok şehit verdik. Hiçbir zaman tarihimizi unutmamalıyız. 1571’de atalarımız seksen bin şehit vererek Kıbrıs’ı fethetti. O zamanlarda da Kıbrıs’ta yaşayan Rum da yoktu. Biz Kıbrıs’ı Venediklilerden aldık. Bizim atalarımız 1878’e kadar, İngiltere’nin bize hazırladığı oyuna kadar 300 yıldan fazla Kıbrıs’ı yönetti. İngiliz döneminde Rumların da adada çoğaldığını gördük. Türklerin mülklerini bedavaya ellerinden aldılar. Tarih sayfaları bunu yazıyor. Merhum Başbakan Adnan Menderes,  Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve liderlerimiz muazzam bir gayretiyle, Türk ve Rumların eşit ortaklığında Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Garantör ülkeden biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Yunanistan ve İngiltere’dir.  Garanti Anlaşmaları ile Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan dengesi de sağlanmıştır. Sonraki süreçte bu anlaşmalara itibar etmeyen, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için çabalayan Makarios ve Grivas’ın daha sonra Kıbrıslı Türklere yaptıkları katliamlar vardır. Kıbrıs Türk halkı bunlara direnmiş, geçit vermemiş ve 1974’te siz kahraman gazilerimizin adaya ayak basmasıyla Kıbrıslı Türkler bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşmuştur.”

 

“KIBRIS BİZİM MÜŞTEREK DAVAMIZDIR”

 

Gazilerin büyük bir kahramanlık örneği göstererek Kıbrıs’ta destan yazdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin giderek kökleşmekte ve güçlenmekte olduğunu; Doğu Akdeniz’in mavi sularında çıkarları açısından önemli olduğunu ve bundan sonra farklı bir siyaset izlemenin söz konusu olamayacağını dile getirdi. Siyasetimizi ve yeni anlayışımızı Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kurguladığımızı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve talimatlarıyla dışişleri bakanı ve diğer ilgili bakanların, Türkiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerinin de bu politikayı benimsediğini, bu konuda güçlü bir destek verdiklerini söyledi.

 

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’den şu mesajı verdi:

“Biz kahraman milletin kahraman evlatları olarak şu anda ulusal siyaseti devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu yeni siyaset güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti, Ege adalarında ulusal haklarımızın sonuna kadar korunması ve Doğu Akdeniz’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmek suretiyle Libya’ya kadar giden büyük bölgede Türkiye’nin söz hakkının olabilmesi, Kıbrıs Türk halkı adına, güçlü Türkiye’nin daha da güçlenmesi noktasındaki mücadelesine bizim de bu şekilde katkı koymamız, bizim için vatan borcu ve size olan bir vefa örneğidir. Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yalnız bırakılmadı. Türkiye Cumhuriyeti kendi evlatlarını adaya göndererek şehit etmek pahasına Kıbrıs Türk halkını, canı pahasına korumuş ve her türlü fedakarlığı yapmıştır. Kıbrıs bizim müşterek davamızdır. Türkiye’yi her ziyaret ettiğimde bu desteği hissediyorum. Aramızdaki gönül bağı sonsuza dek sürecektir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor ve gazilerimize saygılarımı sunuyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, “Türk Dünyası Lefkoşa Şiir Akşamları” etkinliklerine ev sahipliği yapacak

Published

on

By

Türk Edebiyatı Vakfının, Türk Dünyası’nın kültürel bağlarını güçlendirmek ve ortak edebi mirası yaşatmak amacıyla düzenlediği “Türk Dünyası Lefkoşa Şiir Akşamları”, bu yıl 1-3 Ağustos 2025 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştiriliyor. 

Etkinliğin 3’üncü günü, 3 Ağustos günü  Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesinde gerçekleştirilecek üç özel bölümden oluşacak.

Etkinlik programı şu şekilde:

16.00 – “Türk Dünyası Dede Korkut Sergisi” Açılışı
Türk halklarının ortak kültür mirası olan Dede Korkut anlatılarını görsel ve yazılı belgelerle tanıtan bu sergi, Oktay Öksüzoğlu ve Saba Jafari Kabaklı’nın katkılarıyla açılacak. Sergi, Türk dünyasının geçmişten günümüze uzanan hikâye anlatıcılığı geleneğine ışık tutacak.

16.30 – Türk Dünyası Şairleri Şiir Takdimleri
Türk dünyasından gelen seçkin şairler, kendi ülkelerinin diliyle şiirlerini seslendirecek. Bu bölümde şiir aracılığıyla kurulan duygusal bağlar ve ortak hafızanın izleri dinleyicilerimize sunulacak. Etkinlik, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşecek.

18.30 – Bünyamin Aksungur Konseri Türk dünyasının sevilen sanatçısı Bünyamin Aksungur, vereceği konserle etkinliğin finalini taçlandıracak. Müzik aracılığıyla kültürel birliktelik duygusunun daha da güçleneceği bu anlar, konuklara unutulmaz bir akşam yaşatacak.

Etkinliğe katılacak şairler ve ülkeleri ise şöyle:

Aysel Hanlarkızı– Azerbaycan
Assel Ospan – Kazakistan
Fazıl Ahmet Bahadır – Türkiye
İmdat Avşar – Türkiye
İnci Okumuş – Türkiye
Kemal Deniz – Türkiye
Kenan Çarboğa – Türkiye
Hurşit Davronov – Özbekistan
Kojogeldi Kültekin  – Kırgızistan
Leyla Şerif Emin – Makedonya
Mehmet Ali Kalkan – Türkiye
Mehmet Ömer Kazancı – Kerkük
Nurali Kholbutaev – Özbekistan
Şemsiye Cihangiriova – Tataristan
Solmaz Jafari – Güney Azerbaycan
Tarana Abdullayeva – Azerbaycan
Tarık Özcan – Türkiye
Tanzilia Davletberdina – Başkurdistan
Talat Ülker – Türkiye
Zekeriyya Bican – Türkiye
Zeynel Beksac – Kosova
Huraman Muradova – Azerbaycan
Feyzan Korur – KKTC

Devamını Oku

Kıbrıs

Emekli Astsubaylar Derneği: “Milli destanı hedef alan her türlü saldırı milletin iradesiyle karşılık bulacak

Published

on

By

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Esen Ömürlü, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği şanlı mücadeleyi, yüzlerce şehit ve gazinin canıyla yazdığı milli destanı hedef alan her türlü saldırının milletin topyekûn iradesiyle karşılık bulacağını belirtti.

Ömürlü yaptığı yazılı açıklamada,  İsrail merkezli bir gazetede bir yazar tarafından kaleme alınan ve “Kuzey Kıbrıs İsrail’in de sorunudur” başlığını taşıyan yazının sadece etik dışı bir medya provokasyonu değil, aynı zamanda uluslararası hukuk, diplomatik teamüller ve bölgesel barışa karşı doğrudan bir saldırı metni olduğunu dile getirdi.

Ömürlü, yazarın açıkça Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru varlığına ve KKTC’nin egemenliğine karşı askerî operasyon çağrısında bulunduğunu ifade etti.

Yazarın “Poseidon’un Gazabı” adını verdiği bir savaş planıyla KKTC topraklarına yönelik işgal senaryosunu servis ettiğini belirten Ömürlü, “Bu şahıs; kalemini, gazetecilik ilkeleri yerine fitne, savaş ve kışkırtma aparatına dönüştürmüş, yazısı vasıtasıyla düşmanca bir söylemi meşrulaştırmaya çalışmıştır.” dedi.

Yazının savaş suçuna çağrı olduğu ve planın ise bölgesel istikrarı yıkmaya yönelik emperyalist bir proje olduğunu dile getiren Ömürlü, eleştirilerde bulundu.

Ömürlü, bu tarz yazıların sadece İsrail halkını değil, bölge halklarını da yanlış yönlendiren, nefret söylemini tetikleyen, diplomatik felaketlerin zeminini hazırlayan metinler olduğunu kaydetti.

Ömürlü, KKTC’nin 1974 yılında Türkiye’nin uluslararası garantörlük haklarına dayanarak gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile kurulduğunu ve o günden bu yana adada barışın teminatı olduğunu ifade etti.

“Bu topraklarda akan Türk kanı, bu devleti sadece bir idari yapı değil, bir milli yemin haline getirmiştir. Bugün KKTC, kendi halkının iradesiyle yaşayan, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle güçlenen, uluslararası hukuk temelinde meşru ve egemen bir devlettir.” diyen Ömürlü bugün olduğu gibi yarın da bu topraklarda Türk bayrağının inmeyeceğini, Türk askerinin geri çekilmeyeceğini ve Türk halkının diz çökmeyeceğini dile getirdi.

Ömürlü, dernek olarak Kıbrıs Türk halkının, Türkiye’nin ve tüm Türk milletinin egemenlik haklarına kararlılıkla sahip çıkacaklarını ve böylesi tehditlere karşı asla geri adım atmayacaklarını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC Deprem İzleme Merkezi açıldı

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi hizmete açıldı.

Lefkoşa Sanayi bölgesinde yer alan merkezin açılış törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ile Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı katkılarıyla oluşturulan merkez, konuşmaların ardından açıldı.

-Tatar: “İşbirliğine hazırız”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, merkezin oluşturulmasında ve KKTC’nin kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik atılan adımları tebrik etti.

KKTC’nin potansiyelini güçlendirmenin büyük bir kazanım olduğunu ifade eden Tatar, ekonomiden, kurum kuruluşlara, geleceğe yönelik afetlere hazır olmanın önemine işaret etti.

Her alanda KKTC devletinin güçlendiğini, afetlere karşı da bunun böyle olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta her iki devletin işbirliğine dayalı çalışabileceklerini, özellikle doğal afette işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.

“Güney Kıbrıs ile işbirliğine her zaman hazırız” diyen Tatar, Merkezin hayırlara vesile olmasını temenni etti.

-Yılmaz: “Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, merkezin ülkeye hayırlı olmasını diledi, birlik beraberlik çağrısı yaptı.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız” dedi.

Merkezin, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcılığının finansmanı ve AFAD’ın destekleriyle “KKTC Deprem Analiz Sistemi Altyapısının Kurulması Projesi” kapsamında kurulduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Projesi kapsamında attığımız her adım, kardeşliğimizin mühendislikte, teknolojide ve afet yönetiminde somut karşılık bulduğu birer eser olarak hayat bulmuştur. Afetlere karşı dayanıklı bir toplum inşa etme hedefi doğrultusunda atılan bu adımlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen vizyoner yaklaşımın sahadaki yansımalarından biridir. Türkiye’nin tecrübesini ve teknolojik kapasitesini KKTC ile paylaşma iradesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle daha da kurumsallaşmıştır. AFAD’ın mali ve teknik katkılarıyla üç aşamalı şekilde yürütülen çalışmalarla, önce gözlem ağı genişletilmiş; 4 hızölçer, 4 GNSS istasyonu ve Yeni Erenköy’de bir derin kuyu deprem gözlem istasyonu devreye alınmıştır. Bu altyapının en stratejik halkalarından biri olan KKTC Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezine, AFAD tarafından geliştirilen yerli ve millî deprem yazılımları başarıyla entegre edilmiştir. Böylece, veri temelli karar alma süreçlerini destekleyen, bilimsel temellere dayanan güçlü bir yapı KKTC’ye kazandırılmıştır.”

Yılmaz, bu coğrafyanın, Antik Çağlardan bu yana sayısız kez depremlerle sarsıldığını, güncel deprem haritalarında da Türkiye ve Kuzey Kıbrıstan geçen fay hatları bulunduğuna işaret etti.

Türkiye’nin güneyi ve KKTC’nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz havzasının, yüksek deprem riski taşıyan bir kuşakta yer aldığını ve özellikle 6 Şubat 2023’teki büyük felaketin ardından bu riskin ciddiyetinin bir kez daha acı biçimde ortaya çıktığına işaret eden Yılmaz, 6 Şubat depreminde kaybettikleri tüm vatandaşlar ve Şampiyon Melekleri de rahmetle andı.

Acil durumlarla ilgili Türkiye’deki faaliyetleri yürütürken bilgi ve deneyimlerini başta KKTC olmak üzere bölgedeki ülkelerle ve uluslararası camia ile de paylaşma konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün açılışını yaptığımız Merkez, AFAD bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’miz ile aynı kabiliyetlere sahip olacak şekilde tasarlandı. Deprem konusunda tüm değerlendirmelerimizi son yıllarda gerçekleştirdiğimiz dönüşüm ile tamamen yerli ve milli yazılımlar kullanarak gerçekleştirmenin de gururunu yaşamaktayız. Bölgemizde afetlere karşı dirençli bir gelecek inşa etme yolunda, ihtiyaç duyan her ülkeye katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yazılım alanında atılan adımlarla birlikte, KKTC’nin deprem gözlem kapasitesini güçlendirmeye yönelik çalışmalar da aynı kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda; KKTC’de şu ana kadar 4 geniş banthız ölçer, 2 sabit GNSS, 13 ivme ölçer ve 1 adet de derin kuyu istasyonunu tamamlayarak kullanıma sunmuş bulunuyoruz. Ortaya koyduğumuz güçlü altyapı, bugün birçok Avrupa ülkesinin deprem gözlem kapasitesinin üzerindedir.Söz konusu istasyonlar özellikle Doğu Akdeniz Bölgesindeki deprem gözlem kalitesini önemli ölçüde artıracaktır.”

Yılmaz, KKTC’ye güçlü bir altyapı kazandırıldığına işaret ederek, depremlerde, öncesi, deprem esnası ve sonrasında güçlü kurumsal yapıya ihtiyaç duyulduğunu, en önemlisinin de öncesi olduğunu, o yüzden sağlıktan afet yönetimine riskleri belirlemek için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’de deprem sonrası büyük bir dönüşüm başlattıklarını en büyük şantiyenin Türkiye’de olduğunu, 100 milyar doları aşan yatırımlar yapıldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye cumhuriyeti olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını kaydetti.

KKTC ile de birlikte çalışmaya devam edeceklerini, bir millet iki devlet olarak yola devam ettiklerini ve KKTC’nin gelişmesi için ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade eden Yılmaz, “Türkiye yüzyılı KKTC yüzyılıdır, güçlü bir şekilde geleceği yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Adada, iki halkın 50 yıldır huzur güven barış ortamında yaşadığını, Rumların barış sürecine yanaşmadığını işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, iki devletli çözüm vizyonunun da huzur barış ve adadaki gerçekliğin sonucu olduğunu vurguladı.

“Gerçekler ortadadır, bugüne kadar tüm süreçler denendi, aynılarına devam etmek oyalamadır, zaman kaybıdır” diyen Yılmaz, “Adada iki devletin her alanda işbirliği yapabileceğini, yeter ki bunun eşitlik içinde iki devlet temelinde yapılsın” ifadelerini kullandı.

“Eşitlik ve iki devlet temelinde olursa her alanda işbirliğine hazırız” diyen Yılmaz, özellikle afet konusunda devletlerin işbirliği yapması gerektiğini söyledi.

Tatar’a bu yöndeki çalışmalarından dolayı teşekkür eden Yılmaz, iki devlet ve eşitlik temelinden uzak tekliflerin, oyalama ve zaman kaybı olduğunu kaydetti.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Kıbrıs Türk halkı devlete söz söyleyenlere prim vermeyecektir” şekilde konuştu.

-Üstel: “Vatandaşımızın huzuru için çalışmaya devam ediyoruz”

Başbakan Ünal Üstel de, hükümet ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birlikte çalışarak ülkede yine bir ilki gerçekleştirdiğini ifade etti.

Üstel, depremde kaybedilen şampiyon melekler ile vatandaşları rahmetle andı, deprem sonrası hızlı bir adımla deprem izleme merkezi kurulması için harekete geçtiklerini işaret etti.

Doğal afetlerin olabileceğini ancak depremleri, doğal afetleri felakete çevirebilecek kişilere karşı da gerekli önlemleri aldıklarını ifade eden Üstel, okullarda, hastanelerde gerekli adımları attıklarını, şimdi de diğer alanlarda denetimler yapacaklarını, risk varsa ve gerekiyorsa sağlam olmayan binaları yıkacaklarını, olası afetlerde, yaşanmaması gerekenler varsa bunların önüne geçmeye çalışacaklarını belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her alanda vatandaşların huzuru güven içinde yaşaması için işbirliğinde çalıştıklarını ifade eden Üstel, çok konuşmadan çok iş yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

– Ataoğlu: “Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek sürecek”

Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre BakanıFikri Ağaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin işbirliğinde açılan merkezin, ülke için bir ilk olduğunu ifade etti, hayırlı olmasını diledi.

Ataoğlu, 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri, Şampiyon Melekleri andı, deprem sonrası bakanlığına bağlı Maden ve Jeoloji Dairesi’nin, söz konusu merkezin oluşturulması için ortaya koyduğu çalışmalarını anlattı.

Bakanlık ile AFAD arasındaki işbirliği ve çalışmalara da işaret eden Ağaoğlu, Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek süreceğini söyledi.

Konuşmaların ardından merkez açılışı yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam