Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye Azerbaycan KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu başkanları ve heyetleri arasında çalışma toplantısı yapıldı

Published

on

Türkiye – Azerbaycan – KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu başkanları ve heyetleri arasında, bugün bir çalışma toplantısı yapıldı.

Toplantı, Cumhuriyet Meclisi Zalihe Çavuşoğlu Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıda; Cumhuriyet Meclisi Başkanı, KKTC -Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Zorlu Töre, Azerbaycan –Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev, Türkiye– Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Türkiye – KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, Azerbaycan – Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov ve beraberlerindeki heyetler ile KKTC-TC Dostluk Grubu Başkanı ve heyet üyeleri yer aldı.

Toplantı öncesi ilk sözü alan Cumhuriyet Meclisi Başkanı, KKTC -Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Zorlu Töre, “neler yapabiliriz, nelerimiz olmalı, nasıl bir yol izlenmeli, neyimiz eksiktir ve ne yapılmalıdır” konularını toplantıda değerlendireceklerini söyledi.

Karşılıklı görüşmelerin daha çok olacağını kaydeden Töre, gönülleri birleştirdiklerini kaydetti.

Türk milletinin mensubu olma şuurunu taşıdıklarını ifade eden Töre, “Milletimiz, bulunduğumuz coğrafya, devletimiz ve Türk devletlerindeki halklar için bir şeyler yapmalıyız” dedi.

“3 devlet, tek millet” ifadesini kullandıklarını ve bir bedendeki can gibi olacaklarını ifade eden Töre, “Ayrımız, gayrımız yok artık. Damarlarda dolaşan kan gibi olacağız ” diye konuştu.

KKTC – TC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay da, dostluk grubunun KKTC’de bulunmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirdi.

Bugünkü toplantının organize edilmesinde çok fazla emek olduğunu söylen Canaltay, kendilerine desteği olan herkese teşekkürlerini iletti.

“Azerbaycan’ın bize verdiği destekler çok önemlidir.” diye konuşan Canaltay, şu ifadelere yer verdi:

“Her zaman ‘3 devlet, tek millet’ hayalimiz vardı. Bugün bunu gerçekleştirmek için bir adım attık. Kardeş Azerbaycan ile eğitim, turizm, sanayi ve ticaret alanında birçok anlaşma yaparak ülke ekonomisine katkı sağlamayı ve aynı zamanda KKTC’nin de bazı güzelliklerinin Azerbaycan’da tanıtılmasını arzu ediyoruz.”

Azerbaycan – Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov da, “Bizim tek bir ailemiz vardır. O da Türk dünyasıdır.” dedi.

Dostluk gruplarının faaliyetlerine devam edeceğini ve geliştirilmesi gerektiğini belirten Emiraslanov, söz konusu toplantı ile ileriki tarihlerde yapılacak toplantıların önemli olduğunu kaydetti.

Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev de, bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerin çok önemli olduğunu söyledi.

Ekonomik ilişkilerin önemine dikkat çeken Feyziyev, karşılıklı sermaye yatırımlarının artırılmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Bugün bir başlangıcın olduğunu gördüklerini kaydeden Feyziyev, temaslarını yoğunlaştıracaklarını dile getirdi.

Feyziyev, misafirperverliklerinden dolayı da Kıbrıs Türk halkına minnettar olduklarını söyledi.

Türkiye– Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım da, uzun zamandır özledikleri tarihi bir günde birlikte olduklarını ifade etti.

“İlk toplantımızda ileriye doğru neler yapabileceğimizi sonuç olarak ortaya koymamız gerekiyor. Amacımız, KKTC’nin önümüzdeki süreçte tanınmasını sağlayacak yollara en uygun adımlarla yürümemizdir” diye konuşan Ayrım, söz konusu toplantıların 2’ncisi ve 3’üncüsününün nerede gerçekleştirileceği konusunu da ele alacaklarını dile getirdi.

“Boşa harcanacak zamanımız yok” ifadesini kullanan Ayrım, dostluk guruplarının dayanışma içinde olmasının önemine dikkat çekti.

Türkiye – KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem de, çok önemli bir güne şahitlik ettiklerini ifade etti.

Erdem, dostluk gurubunun oluşmasının kendilerinin bir hayali olduğunu ve bu hayalin gerçekleştiğini belirtti.

“Bir devletin tanımasından, bir meclisin tanıması çok daha önemlidir” şeklinde konuşan Erdem, bugün altı başkanın bir araya geldiğini ve örneği olmayan bir çalışma yapmaya çalıştıklarını ifade etti.

Öte yandan, toplantıda bulunan konuk heyetin bazı üyeleri de söz aldı, değerlendirmelerde bulundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam