Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye Cumhuriyeti’nden Polis Teşkilatı’na hibe

Türkiye Cumhuriyeti, Polis Teşkilatına, 5 koruma aracı ile drone, balistik çanta ve telsiz ekipmanlarını da içeren güvenlik teçhizatları hibe etti

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti, 57’nci kuruluş yıl dönümünü kutlayan polis teşkilatına, biri sinyal kesicili olmak üzere 5 adet arazi tipi koruma aracıyla birlikte, drone ve drone savar; balistik çanta ve telsiz ekipmanlarından oluşan güvenlik teçhizatı ve taktik kıyafet takımları hibe etti.

lkj.jpg

Bu çerçevede bugün Polis Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen hibe törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yanında,  Başbakan Ersan Saner, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu ve Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan da katıldı.

 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay hibe töreninde yaptığı konuşmada, AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in “AB iki devletli çözüm yönünde hiçbir şeyi asla ve asla kabul etmeyecek” açıklamasını eleştirerek “Kıbrıs konusunda asla, ‘asla’ demeyin. Ada’da tarihsel gerçekler ve reel politik ortadadır” dedi.

Çözüm konusunda çizgilerinin net olduğunu dile getiren Oktay, “ Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu iki toplum arasında değil, ancak iki devlet arasında olabilir!” vurgusu yaptı.

Oktay, “Egemen ve bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, kendi toprağı olan, üzerinde tam yetki ve kontrole sahip olduğu Maraş’a yönelik kararlı politikalarını desteklediğimizi de bir kez daha vurgulamak isterim” ifadelerini de kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, iki devletliliğin savunulması ve egemen eşitlik bağlamında KKTC’nin imkanlarının artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Polis teşkilatının güçlendirilmesinin önemine işaret eden Tatar, güçlü bir KKTC’nin kendi halkına, kendi insanlarına daha fazla güvenlik sağlayacağını, herkesin güvendiği bir ülkenin de yatırımları, refahı ve mutluluğu artıracağını vurguladı.

OKTAY: “İLERLEYEN İŞ BİRLİĞİ PROJELERİMİZİ İNCELEMEK VE KIBRIS TÜRK HALKI’YLA HASRET GİDERMEK İÇİN KKTC’DEYİZ”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay hibe töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye-KKTC kardeşliğinin nişaneleri olarak tanımadığı, ilerleyen iş birliği projelerini incelemek ve Kıbrıs Türk halkıyla hasret gidermek için dünden bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunduğunu kaydetti.

Ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner ve bakanlarla görüşme ve istişareler gerçekleştirdiklerini söyleyen Oktay, bunun yanı sıra yapımını destekledikleri çalışmaları incelediklerini kaydetti.

“Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu çalışmaları ile KKTC’nin tüm bölgelerinde devam eden karayolu çalışmalarını yerinde inceledik. Bafra ve Yenierenköy’lü kardeşlerimizi ziyaret ederek sorunlarını dinledik, çözüm üretmeye çalıştık ve gönül buluşmaları gerçekleştirdik. Maraş bölgesinde restorasyon çalışmaları yeni tamamlanan Bilal Ağa Mescidi’ni ziyaret ettik ve çevrede incelemelerde bulunduk” ifadelerini kullanan Oktay, her iki taraf açısından da bu gibi ziyaretlerin sadece işin yapılıp dönülmesinden çıkarak, insanlarla buluşup, dertleşip, sevinci ve kederi paylaşma noktasına taşınmasına dikkat ettiklerini ifade etti.

Oktay konuşmasına; “Şimdi ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz Kasım ayındaki ziyareti sırasında KKTC makamlarınca talep edilen araç ve teçhizatın, KKTC polis teşkilatına teslimini gerçekleştirmek üzere bir aradayız” diyerek devam etti.

“KIBRIS TÜRK HALKININ HAYATINI GÜVEN VE REFAH İÇİNDE SÜRDÜRMESİ BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZDİR”

“Kıbrıs Türk halkının hayatını güven ve refah içinde sürdürmesi bizim vazgeçilmezimizdir” diyen Oktay,

Geçtiğimiz hafta 57’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan KKTC polis teşkilatının donanım ve yetenek bakımından en iyi şartlara kavuşması için hiçbir gayretten kaçınmayacaklarını ifade eden Oktay “bu vesileyle, cefakar polis teşkilatımızın 57. kuruluş yıl dönümünü kutlar, görevlerinde muvaffakiyetler dilerim” dedi.

“5 KORUMA ARACI İLE DRONE, BALİSTİK ÇANTA VE TELSİZ EKİPMANLARINI DA İÇEREN GÜVENLİK TEÇHİZATLARI HİBE EDİYORUZ”

Bugün; KKTC polisine, biri jammerli (sinyal kesici) olmak üzere 5 adet arazi tipi koruma aracıyla birlikte, drone ve drone savar; balistik çanta ve telsiz ekipmanlarından oluşan güvenlik teçhizatı ve taktik kıyafet takımları hibe ettiklerini dile getiren Oktay, “Hayırlı olsun. Kıbrıs Türk polisi, 20 Temmuz’da 47’nci yıl dönümünü Barış ve Özgürlük Bayramı olarak kutlayacağımız ‘Kıbrıs Barış Harekatı’nın ve Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinin silahlı kuvvetlerimiz ve mücahitlerimizle birlikte baş kahramanlarındandır. Bu vesileyle, Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinde şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Oktay, Kıbrıs Türkü’nü her türlü tehdide ve tehlikeye karşı koruyan KKTC polisi dahil tüm güvenlik güçlerine bundan sonra da gereken katkıyı sağlamaya devam edeceklerini vurguladı.

“KUZEY KIBRIS TÜRK HALKININ REFAH SEVİYESİNİN YÜKSELMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞEN NE VARSA YAPIYORUZ”

Ekonomik ve kalkınma iş birliği çerçevesinde, KKTC’nin hayat damarlarını oluşturan sektörlere; ulaştırmadan enerjiye, tarımdan sanayiye, turizmden eğitime ayrı ayrı eğildiklerini ifade eden Oktay, “Kuzey Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin yükselmesi için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz” dedi.

“SON VATANDAŞ AŞILANANA KADAR AŞI GÖNDERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

KKTC’ye son vatandaş aşılanana kadar aşı göndermeye devam edeceklerini söyleyen Oktay şöyle devam etti:

“Gönderdiğimiz 340 bin kovid aşısı, somut ilerleme kaydeden ulaştırma ve alt yapı yatırımları, Anadolu’nun suyunu Kıbrıs Türk halkına ulaştıran projemizin tarımsal sulama ayağı, e-devlet dijital Kıbrıs projesi, 500 Yataklı hastane projesi ve gençliğe, spora yaptığımız yatırımlar desteklerimizden sadece birkaçı.

“DESTEKLERİN UFKUNDA; KENDİ KENDİNE YETEN, ÖZGÜVENLE AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN BİR KKTC VAR”

Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkına sağladığı ekonomik ve kalkınma desteklerinin ufkunda; kendi kendine yeten, özgüvenle ayakları üzerinde duran bir KKTC olduğunu vurgulayan Oktay, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Turizm ve üniversiteleşmenin yanında sanayisiyle, tarımıyla katma değer üretebilen bir KKTC, Kıbrıs Türk halkının 1571’den bu yana sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerin bilincinde, bu değerlerini de geleceğe taşıyan bir KKTC var. Ve bunların gerçekleşebilmesi için ihtiyaç duyulan yapısal reformları tamamlamış karar alma, uygulama ve denetim mekanizmaları en etkin şekilde çalışan; yol alan, ilerleyen bir KKTC için Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağız dedik ve bugün de bu irademizi yineliyoruz”

“KURUMSAL YAPININ KAPSAMLI BİR REFORMA TABİ TUTULMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZ”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurumsal yapısının kapsamlı bir reforma tabi tutulmasının, yönetim kapasitesini güçlendirecek adımların süratle atılmasının en büyük temennileri olduğunu dile getiren Oktay “Türkiye-KKTC iş birliği ve kardeşliğini çok daha ileri boyutlara taşıyacak, çok daha güçlü bir KKTC’yi birlikte oluşturmaya devam edeceğiz. Biz birlikte güçlüyüz” dedi.

“KIBRIS TÜRKÜ’NÜ İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM YOLUNDAKİ HAKLI DAVASINDA BİR GÜN BİLE YALNIZ BIRAKMAYACAK, ULUSLARARASI TOPLUMA HAKKANİYETİ HAYKIRARAK YİNE DAYANIŞMA İÇİNDE BİZ OLACAĞIZ”

Kıbrıs Türkü’nü, iki devletli çözüm yolundaki haklı davasında bir gün bile yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Oktay “Uluslararası topluma hakkaniyeti haykırarak yine dayanışma içinde biz olacağız” dedi.

Oktay şöyle devam etti:

“Anavatan ve garantör ülke olarak, Kıbrıs Türk tarafının çözüm vizyonuna ve önerisine desteğimiz tamdır. Ülkemiz, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını kendi hak ve çıkarlarından ayrı tutmamaktadır. Bu yönde sergilediğimiz kararlı duruştan taviz vermeyeceğiz.

Biz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile fikir birliği içinde, Kıbrıs’ta iki tarafın da rızasını çözüme yansıtmak için gayret verirken karşımızda gözü, kulağı, aklı izanı kapalı bir güruh var. Demokrasinin, katılımcılığın beşiği olduğunu iddia edenler konu Kıbrıs Türk halkına gelince orta çağda yaşadıkları karanlığa geri dönüyorlar”

“AB’NİN İNSANİ KRİZLERE ‘ASLA VE ASLA’ DEDİĞİNE ŞAHİT OLAMADIK”

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in “AB iki devletli çözüm yönünde hiçbir şeyi asla ve asla kabul etmeyecek” açıklamasını eleştiren Oktay, “Biz Avrupa Birliği’nin, bugüne kadar haksızlığa, eşitsizliğe, Akdeniz’de, Ege’de yaşanan dramlara, insani krizlere ‘asla ve asla’ dediğine şahit olamadık” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Avrupa’nın her bir köşesinde artan İslam karşıtlığına, Avrupa’da yaşayan Türklere uygulanan ayrımcılıklara ya da sığınmacı çocukların kaybolmasına ‘asla’ dediklerini hiç duymadık. Konu Kıbrıs Türk halkının eşit haklarına, hakkaniyete ve egemenliğine gelince nasıl da kesin konuşabiliyorlar…

Hatta daha ileri gidip Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘20 Temmuz ziyaretinizde daha yumuşak mesajlar verseniz’ anlamına gelecek temennilerde bulunuyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız, vicdanların, mazlumların sesidir ve hiçbir zaman beklentilere göre, yönlendirmelere göre konuşmadı, konuşmaz… Hakkın ve haklının yanında dimdik durur”

“KIBRIS KONUSUNDA ASLA, ‘ASLA’ DEMEYİN… BUNDAN SONRA MÜZAKERE SÜRECİ OLACAKSA İKİ TOPLUM DEĞİL ANCAK İKİ DEVLET ARASINDA OLABİLİR”

Uluslararası toplumun tüm paydaşlarına seslenen Oktay, “Kıbrıs konusunda asla, ‘asla’ demeyin. Ada’da tarihsel gerçekler ve reel politik ortadadır” dedi.

Çözüm konusunda çizgilerinin net olduğunu dile getiren Oktay “ Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu iki toplum arasında değil, ancak iki devlet arasında olabilir!” vurgusu yaptı.

“KKTC’NİN, KENDİ TOPRAĞI OLAN, ÜZERİNDE TAM YETKİ VE KONTROLE SAHİP OLDUĞU MARAŞ’A YÖNELİK KARARLI POLİTİKALARINI DESTEKLİYORUZ”

Oktay, “Egemen ve bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, kendi toprağı olan, üzerinde tam yetki ve kontrole sahip olduğu Maraş’a yönelik kararlı politikalarını desteklediğimizi de bir kez daha vurgulamak isterim” ifadelerini de kullandı.

“Mücahit ve Mehmetçiklerimizle; güç ve gönül birliği içinde gerçekleştirdiğimiz şanlı Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47’nci yıl dönümü yaklaşıyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı’nın birinci gününde, 20 Temmuz Salı günü, Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Kıbrıs’a bir ziyaret gerçekleştirerek, burada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin coşkusuna ortak olacaktır” diyen Oktay şöyle devam etti:

“Bu ziyaret, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirecek, KKTC ile olan dayanışma ruhumuzu bir kez daha perçinleyecektir. Milli davamıza olan inancımızla, Kıbrıs Türkü’nün geleceğe güvenle bakarak, barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz”

KKTC polis teşkilatına hibe edilen araç ve teçhizatların hayırlı olmasını dileyen Oktay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Vatan sevgisi ve görev bilinciyle huzuru, asayişi temin etmek için gece gündüz demeden görevini başarıyla yerine getiren Kıbrıs Türk polisi ve tüm güvenlik güçlerine muvaffakiyetler diliyorum. Kuzey Kıbrıs’ın her bir köşesindeki kardeşlerimize selamlarımı iletiyor, bu vesileyle 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramınızı ve yaklaşan Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.

Misafirperverlikleri için Cumhurbaşkanı Sayın Tatar başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum”

 

TATAR: “POLİS GÜCÜNÜN SON TEKNOLOJİK İMKANLARLA DESTEKLENMESİ ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise yaptığı konuşmada, yapılan hibenin polis teşkilatının güçlenmesi adına son derece önemli olduğunu kaydetti.

KKTC’nin kendi imkanları çerçevesinde olanak ve ekipmanlarını sürekli geliştirdiğini anlatan Tatar, öte yandan zaman zaman TC’nin destekleriyle polis teşkilatının güçlendirilmesine de ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Polisin daha mobilize olabilmesi, icra kabiliyetini artırmak için araç gereç ve teknolojinin önemine değinen Tatar Türkiye Cumhuriyeti’ne destekleri için teşekkür etti.

“ÇAĞIMIZDA BİR TAKIM TEDBİRLERİ ALABİLMEK BİLGİ AKIŞINA BAĞLI… POLİS GÜCÜMÜZÜN BU ANLAMDA TAKVİYE EDİLMESİ ÇOK OLUMLU”

İçinde bulunulan çağda bir takım tedbirleri alabilmenin bilgi akışına bağlı bulunduğunu, TSK, GKK, Sahil Güvenlik, Türkiye istihbarat birimleriyle bilgi akışı sağlayabilmenin önemli olduğunu vurgulayan Tatar, bu bağlamda polis gücünün son teknolojik imkanlarla desteklenmesini, “KKTC adına çok olumlu bir gelişme” olarak niteledi.

“EGEMEN KKTC’NİN İMKÂNLARININ ARTIRILMASI GEREK…”

İki devletliliğin savunulması ve egemen eşitlik bağlamında KKTC’nin imkanlarının artırılması gerektiğini söyleyen Tatar, Mavi Vatan’da gerek mülteci olayları konusunda, gerek uyuşturucu olaylarının önlenmesi adına, araç, gereç ve teşkilatın etkin ve mobilize polis gücünün sağlanması için önemli olduğunu anlattı.

Polis teşkilatının güçlendirilmesinin önemine işaret eden Tatar, güçlü bir KKTC’nin kendi halkına, kendi insanlarına daha fazla güvenlik sağlayacağını, herkesin güvendiği bir ülkenin de yatırımları, refahı ve mutluluğu artıracağını vurguladı.

Tatar konuşmasında, Oktay’a gösterdiği yakın ilgi ve destek için de teşekkür etti.

OKTAY, EGEMEN EŞİTLİK PLATFORMU ÜYESİ GENÇLERLE BULUŞTU

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay daha sonra Büyük Han’da, Egemen Eşitlik Platformu üyesi gençlerle buluştu. Oktay’ın bu gece adadan ayrılması bekleniyor.
        
        
                  

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam