Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu yıl dönümü KKTC’de de törenlerle kutlanacak

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu kuruluş yıl dönümü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de tören ve etkinliklerle kutlanacak.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin yarın saat 13.00’te BRT’de yapacağı konuşma ve 21 pare top atışıyla başlayacak.

Cumhuriyet Bayramı nedeniyle başkent Lefkoşa başta olmak üzere tüm ilçeler ve bucaklarda törenler düzenlenecek.

-Lefkoşa

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, cumartesi günü, Lefkoşa’da Atatürk Anıtı önünde yapılacak törenle kutlanacak. Milli Günleri Kutlama Merkez Komitesi tarafından verilen bilgiye göre tören, saat 09.30’da protokol sırasına göre anıta çelenklerin sunulması ile başlayacak. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından Anıt Özel Defteri, Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi tarafından imzalanacak. Ayrıca başkentte, 29 Ekim kutlamaları kapsamında, saat 16.00’da Dereboyu’nda kortej yürüyüşü yapılacak.

-Gazimağusa

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Gazimağusa’da iki ayrı törenle kutlanacak. Gazimağusa Kaymakamlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ilk tören saat 11.55’te Zafer Anıtı önünde yapılacak. Törende, anıta çelenkler sunulacak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. İkinci tören, saat 12.30’da İsmet İnönü Bulvarı Macro Lemar önünde yer alacak. Buradaki tören, Corner Cafe önünde başlayıp, Macro Lemar önüne sona erecek kortejle start alacak. Tören, Güvenlik Kuvvetleri Bandosu konseri ve öğrencilerinin müzik dinletisi ile tamamlanacak.

-Girne

Girne’de, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Atatürk Anıtı’nda yapılacak törenle kutlanacak. Girne Kaymakamlığı’ndan verilen bilgiye göre saat 09.30’da başlayacak törende, anıta çelenkler sunulacak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. Törende, şiirler okunacak. Girne’de saat 15.00’te ise kortej yürüyüşü yapılacak. Askeri bando, tören bölüğü, mücahit/gaziler ile öğrencilerin iştirak edeceği yürüyüş, Ramadan Cemil Meydanı’ndan başlayıp Atatürk Anıtı önünde tamamlanacak. Yürüyüş sonunda, KTBK Bölge Bando Komutanlığı tarafından konser verilecek.

-Güzelyurt

Güzelyurt Kaymakamlığı’ndan verilen bilgiye göre Güzelyurt’ta saat 11.30’da Atatürk Anıtı’nda yer alacak törende, çelenkler sunulacak, şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar, dans gösterisi, Güvenlik Kuvvetleri bandosunun sunumu ve şiirler yer alacak. Anıttaki törenin ardından kortej yürüyüşü yapılacak.

-Lefke

Lefke Kaymakamlığından verilen bilgiye göre Lefke’de Cumhuriyet Bayramı töreni, saat 10.00’da Atatürk Anıtı önünde yer alacak. Tören öncesi kortej yürüyüşü yapılacak. Kortej sonrası başlayacak törende, anıta çelenk sunulacak, saygı duruşu ile İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ve şiirlerin ardından tören, okul korosu konseri, dans gösterisi ve bando konseriyle tamamlanacak..

-İskele

İskele Kaymakamlığından verilen bilgiye göre saat 10.45’te Ecevit Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulması, saygı durusu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesi ile başlayacak törende, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bando konseri, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar, şiirler ve dans gösterileri yer alacak.

-Mehmetçik

İskele Kaymakamlığı ayrıca, 29 Ekim Bayramı dolayısıyla Mehmetçik’te de tören yapılacağını duyurdu. Buna göre, saat 9.00’da Belediye Parkı Gazinosu’nda yapılacak törende, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulacak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. Törende, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ve şiirler yer alacak.

-Akdoğan ve Geçitkale

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Akdoğan ve Geçitkale’de de törenlerle kutlanacak. Gazimağusa Kaymakamlığı’ndan verilen bilgiye göre saat 9.00’da Akdoğan Atatürk Anıtı ile Geçitkale Kasaba Meydanı’nda törenler düzenlenecek. Her iki törende de, çelenklerin sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ve şiirler yer alacak.

-Tören yürüyüşü ve bando konserleri

Milli Günleri Kutlama Merkez Komitesi tarafından verilen bilgiye göre, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yapılacak tören yürüyüşü ve bando konserleri programı ise şöyle: “Lefke’de saat 09.45’de Lefke Atatürk Parkı-Asmalı Kahve güzergahı, İskele’de saat 11.00’de İskele Belediye Binası-İskele Meydanı güzergahı, Güzelyurt’ta saat 11.45’te Atatürk Anıtı-Güzelyurt Kapalı Çarşı güzergahı, Gazimağusa’da saat 12.30’da Sulu Çember-Yeni Lemar Önü güzergahı, Girne’de saat 15.00’te Ramadan Cemil Meydanı-Atatürk Anıtı güzergahı, Lefkoşa’da saat 16.00’da Mehmet Akif Cad. Çember (Dereboyu)-Barbarlık Müzesi güzergahı.”

-Spor etkinlikleri

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Spor Dairesi Müdürlüğü etkinlikleri kapsamında, bazı spor etkinlikleri de yapılacak.

Milli Günleri Kutlama Merkez Komitesi tarafından verilen bilgiye göre, Masa Tenisi Federasyonunun “Cumhuriyet Kupası U 11 ve U 13 Ferdi Turnuvası” cumartesi günü saat 10.00’da Lefkoşa’da Masa Tenisi Federasyonu Salonunda yer alacak.

Aynı gün, 14.00-19.00 saatleri arasında, Cimnastik Federasyonu’nun “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Minik Kızlar KKTC Şampiyonası 2. Etabı” Lefkoşa’da Dr. Küçük Cimnastik salonunda yapılacak.

Badminton Federasyonu’nun “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı-Meryem Ceren Kırma Minikler Ligi” ise pazar günü, 09.00-18.00 saatleri arasında Lefkoşa Atatürk Spor Salonunda yer alacak.

Su Sporları Federasyonu ise, 5- 6 Kasım tarihleri arasında, Lefkoşa Atatürk Kapalı Yüzme Havuzunda “Cumhuriyet Kupası- Kulüpler Arası Yıldızlar ve Gençler Yüzme Şampiyonası” düzenleyecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaṣkanlığı:“Colin Stewart’ın açıklamaları mandasıyla uyumlu değildir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın son açıklamaları hakkında açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı açıklaması şu şekilde:

“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın António Guterres’e ve BM misyonuna duyduğumuz kurumsal saygı tamdır. Ancak Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın son açıklamaları, BM’nin taraflara eşit mesafede durma sorumluluğu açısından ciddi sorunlar içermektedir.

Colin Stewart’ın görev süresi 9 Ağustos itibarıyla fiilen sona erecektir. Kıbrıs Türk Tarafı kendisini, görev süresi boyunca taraflar arasında güveni artırma sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kalan, bazı kritik konularda tarafsızlık algısını zedeleyen ve özellikle halkımızın haklı insani taleplerine gereken duyarlılığı göstermeyen bir görevli olarak anımsayacaktır.

Kıbrıs Türk Tarafı, çözüm iradesini defalarca ve açık biçimde ortaya koymuştur. Bu vizyon, Kıbrıs’taki iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı Devlet gerçeğinden hareketle şekillenmiştir. Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözüm ancak mevcut gerçekliğin esas alınmasıyla mümkündür.

Colin Stewart’ın, Kıbrıs Türk halkının iradesini ve özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslarası statüye dayalı çözüm vizyonunu “ciddiye alınmayan” bir öneri gibi nitelendirmesi, BM misyonunun tarafsızlığıyla bağdaşmamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Halkımız adına bu çözüm çerçevesini sadece savunmakla kalmamış, uluslararası muhataplarına da en üst seviyelerde defalarca iletmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu vizyona verdiği tam destek de, halkımızın meşru ve çağdaş taleplerinin arkasında duran bir dayanışma örneğidir.

Kıbrıs Türk Halkının yalnızca Türkiye ile ticaret yapabildiği gerekçesiyle dışa bağımlı olduğu yönündeki değerlendirmeler, tarihi ve hukuki bağlamı göz ardı eden yaklaşımlardır. Bu halk, doğrudan ticaret hakkı da dahil olmak üzere temel haklarını kullanmasının engellendiği haksız ve hukuksuz bir izolasyon altında yaşamaktadır. Bu izolasyon, yalnızca ekonomik zorluklar yaratmakla kalmamakta, aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkının temel insan haklarından mahrum bırakılmasına sebep olmaktadır. Uluslararası toplum bu eşitsizliğin sürmesine seyirci kalmak yerine, eğer çözüm sürecine katkı sunmak istiyorsa, bu haksız zulmün sona ermesini sağlamalıdır.

Colin Stewart, halkımızın yıllardır dile getirdiği insani bir talep olan Yiğitler–Pile yolunu Rum tarafına toprak kazandırma çabasına dönüştürerek süreci tıkayan kişi olarak hatırlanacaktır. Bu yaklaşım, BM misyonuna duyulan güveni zedelemiş ve samimi bir kolaylaştırıcılık beklentisini boşa çıkarmıştır.

Colin Stewart ayrıca, geçiş kapılarının neden açılamadığını açıklamak yerine asıl sorumluyu gizlemiş ve kamuoyunu yanıltmıştır. Kıbrıs Türk tarafı uzun süredir Haspolat Kapısı’nın araçlı geçişe uygun şekilde açılmasını ve Akıncılar–Limya hattında araçlı geçişe hizmet edecek Akıncılar Kapısı’nın açılmasını yapıcı ve resmi düzeyde önermiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu önerilerin pozitif ve yapıcı bir anlayışla gündeme getirildiğini açıklamış, Rum tarafının ise Kiracıköy ve Erenköy üzerinden KKTC topraklarını transit geçiş güzergahına dönüştürme talebini güvenlik ve egemenlik gerekçeleriyle reddettiklerini kamuoyuna duyurmuştur. Rum tarafı buna rağmen kabul edilmesi mümkün olmayan bu taleplerinde ısrar etmeye devam etmiştir.

Kıbrıs Türk halkı için Anavatan Türkiye garantörlük görevinden çok daha fazlasını ifade eder. Türkiye, halkımızın güvenliği, varlığı ve geleceğiyle doğrudan bağlı olan tarihsel bir dayanışma odağıdır. Aramızdaki bağlar yalnızca diplomatik sorumluluklardan ibaret değildir. Türkiye’yle KKTC arasında ortak mücadeleye, kültürel yakınlığa ve karşılıklı güvene dayanan köklü bir ilişki söz konusudur. Türkiye’nin desteği, Kıbrıs Türk halkının iradesini uluslararası alanda kararlılıkla savunabilmesinin en güçlü temellerinden biridir. Bu çok boyutlu ilişkinin “korku” üzerinden tarif edilmesi, gerçekleri saptırmak anlamı taşır, aynı zamanda çözüm ortamını zayıflatan sorumsuz bir yaklaşımı da yansıtır.

Kıbrıs Türk Tarafı, seçim süreçlerinde de geleneksel olarak yapıcı tutumunu sürdürmüştür. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, halkının haklarını savunan, ilkeli ve net bir liderlik anlayışı sergilemektedir. Bu doğrultuda, temel haklara aykırı herhangi bir adıma onay vermemiş, halkının geleceğini geçici siyasi hesaplara teslim etmemiştir.

Kıbrıs Türk Halkı mevcut statükoyu bir tercih olarak benimsememektedir. Halkımızın egemenliği, güvenliği ve onurlu geleceği için verdiği mücadele görmezden gelinemez. BM’nin sorumluluğu taraflardan birini dışlamak değil, her iki tarafın eşitlik temelinde uzlaşı zemini oluşturmasına katkı sağlamaktır.

Kıbrıs Türk tarafı, Mart ve Temmuz 2025’te gerçekleştirilen gayriresmi zirvelere iyi niyetle katılmıştır. Sürecin ilerleyebilmesi için her iki tarafın egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye sahip aktörler olarak bu süreçte yer alması gerektiği bir kez daha vurgulamıştır. Bu temel yaklaşımı kabul etmeyen hiçbir girişimin başarı şansı olamaz.

BM’nin temel işlevi, Kıbrıs Türk halkına ne yapması gerektiğini dayatmak değildir. Asıl sorumluluk, iki tarafın iradesine saygı gösteren ve çözüm için gerekli koşulları oluşturan bir tutum benimsemektir. Bu niteliği taşımayan herhangi bir temsilcinin BM çatısı altında güven ortamı yaratması mümkün olamaz. Colin Stewart’ın görev süresi, bu açıdan kapsamlı bir değerlendirme yapılmasını gerektirmektedir.

Kıbrıs Türk Halkı, haklarına, iradesine ve varlığına sahip çıkmayı sürdürecektir. Bu duruş, geçici gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır. Kararlı bir Halkın tarihsel birikimi ve meşru mücadelesiyle şekillenmiştir. Bu çerçevede ifade edilen tüm değerlendirmeler, görev süresi tamamlanmakta olan temsilcinin ardından görevi üstlenmesi beklenen yeni özel temsilci için de yol gösterici nitelik taşımaktadır. BM misyonunun bu kararlılığa saygı göstermesi, sürecin ciddiyetine katkı sunması açısından önemlidir.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Colin Stewart’ın açıklamaları mandasıyla uyumlu değildir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın son açıklamaları hakkında açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı açıklaması şu şekilde:

“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın António Guterres’e ve BM misyonuna duyduğumuz kurumsal saygı tamdır. Ancak Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın son açıklamaları, BM’nin taraflara eşit mesafede durma sorumluluğu açısından ciddi sorunlar içermektedir.

Colin Stewart’ın görev süresi 9 Ağustos itibarıyla fiilen sona erecektir. Kıbrıs Türk Tarafı kendisini, görev süresi boyunca taraflar arasında güveni artırma sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kalan, bazı kritik konularda tarafsızlık algısını zedeleyen ve özellikle halkımızın haklı insani taleplerine gereken duyarlılığı göstermeyen bir görevli olarak anımsayacaktır.

Kıbrıs Türk Tarafı, çözüm iradesini defalarca ve açık biçimde ortaya koymuştur. Bu vizyon, Kıbrıs’taki iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı Devlet gerçeğinden hareketle şekillenmiştir. Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözüm ancak mevcut gerçekliğin esas alınmasıyla mümkündür.

Colin Stewart’ın, Kıbrıs Türk halkının iradesini ve özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslarası statüye dayalı çözüm vizyonunu “ciddiye alınmayan” bir öneri gibi nitelendirmesi, BM misyonunun tarafsızlığıyla bağdaşmamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Halkımız adına bu çözüm çerçevesini sadece savunmakla kalmamış, uluslararası muhataplarına da en üst seviyelerde defalarca iletmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu vizyona verdiği tam destek de, halkımızın meşru ve çağdaş taleplerinin arkasında duran bir dayanışma örneğidir.

Kıbrıs Türk Halkının yalnızca Türkiye ile ticaret yapabildiği gerekçesiyle dışa bağımlı olduğu yönündeki değerlendirmeler, tarihi ve hukuki bağlamı göz ardı eden yaklaşımlardır. Bu halk, doğrudan ticaret hakkı da dahil olmak üzere temel haklarını kullanmasının engellendiği haksız ve hukuksuz bir izolasyon altında yaşamaktadır. Bu izolasyon, yalnızca ekonomik zorluklar yaratmakla kalmamakta, aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkının temel insan haklarından mahrum bırakılmasına sebep olmaktadır. Uluslararası toplum bu eşitsizliğin sürmesine seyirci kalmak yerine, eğer çözüm sürecine katkı sunmak istiyorsa, bu haksız zulmün sona ermesini sağlamalıdır.

Colin Stewart, halkımızın yıllardır dile getirdiği insani bir talep olan Yiğitler–Pile yolunu Rum tarafına toprak kazandırma çabasına dönüştürerek süreci tıkayan kişi olarak hatırlanacaktır. Bu yaklaşım, BM misyonuna duyulan güveni zedelemiş ve samimi bir kolaylaştırıcılık beklentisini boşa çıkarmıştır.

Colin Stewart ayrıca, geçiş kapılarının neden açılamadığını açıklamak yerine asıl sorumluyu gizlemiş ve kamuoyunu yanıltmıştır. Kıbrıs Türk tarafı uzun süredir Haspolat Kapısı’nın araçlı geçişe uygun şekilde açılmasını ve Akıncılar–Limya hattında araçlı geçişe hizmet edecek Akıncılar Kapısı’nın açılmasını yapıcı ve resmi düzeyde önermiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu önerilerin pozitif ve yapıcı bir anlayışla gündeme getirildiğini açıklamış, Rum tarafının ise Kiracıköy ve Erenköy üzerinden KKTC topraklarını transit geçiş güzergahına dönüştürme talebini güvenlik ve egemenlik gerekçeleriyle reddettiklerini kamuoyuna duyurmuştur. Rum tarafı buna rağmen kabul edilmesi mümkün olmayan bu taleplerinde ısrar etmeye devam etmiştir.

Kıbrıs Türk halkı için Anavatan Türkiye garantörlük görevinden çok daha fazlasını ifade eder. Türkiye, halkımızın güvenliği, varlığı ve geleceğiyle doğrudan bağlı olan tarihsel bir dayanışma odağıdır. Aramızdaki bağlar yalnızca diplomatik sorumluluklardan ibaret değildir. Türkiye’yle KKTC arasında ortak mücadeleye, kültürel yakınlığa ve karşılıklı güvene dayanan köklü bir ilişki söz konusudur. Türkiye’nin desteği, Kıbrıs Türk halkının iradesini uluslararası alanda kararlılıkla savunabilmesinin en güçlü temellerinden biridir. Bu çok boyutlu ilişkinin “korku” üzerinden tarif edilmesi, gerçekleri saptırmak anlamı taşır, aynı zamanda çözüm ortamını zayıflatan sorumsuz bir yaklaşımı da yansıtır.

Kıbrıs Türk Tarafı, seçim süreçlerinde de geleneksel olarak yapıcı tutumunu sürdürmüştür. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, halkının haklarını savunan, ilkeli ve net bir liderlik anlayışı sergilemektedir. Bu doğrultuda, temel haklara aykırı herhangi bir adıma onay vermemiş, halkının geleceğini geçici siyasi hesaplara teslim etmemiştir.

Kıbrıs Türk Halkı mevcut statükoyu bir tercih olarak benimsememektedir. Halkımızın egemenliği, güvenliği ve onurlu geleceği için verdiği mücadele görmezden gelinemez. BM’nin sorumluluğu taraflardan birini dışlamak değil, her iki tarafın eşitlik temelinde uzlaşı zemini oluşturmasına katkı sağlamaktır.

Kıbrıs Türk tarafı, Mart ve Temmuz 2025’te gerçekleştirilen gayriresmi zirvelere iyi niyetle katılmıştır. Sürecin ilerleyebilmesi için her iki tarafın egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye sahip aktörler olarak bu süreçte yer alması gerektiği bir kez daha vurgulamıştır. Bu temel yaklaşımı kabul etmeyen hiçbir girişimin başarı şansı olamaz.

BM’nin temel işlevi, Kıbrıs Türk halkına ne yapması gerektiğini dayatmak değildir. Asıl sorumluluk, iki tarafın iradesine saygı gösteren ve çözüm için gerekli koşulları oluşturan bir tutum benimsemektir. Bu niteliği taşımayan herhangi bir temsilcinin BM çatısı altında güven ortamı yaratması mümkün olamaz. Colin Stewart’ın görev süresi, bu açıdan kapsamlı bir değerlendirme yapılmasını gerektirmektedir.

Kıbrıs Türk Halkı, haklarına, iradesine ve varlığına sahip çıkmayı sürdürecektir. Bu duruş, geçici gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır. Kararlı bir Halkın tarihsel birikimi ve meşru mücadelesiyle şekillenmiştir. Bu çerçevede ifade edilen tüm değerlendirmeler, görev süresi tamamlanmakta olan temsilcinin ardından görevi üstlenmesi beklenen yeni özel temsilci için de yol gösterici nitelik taşımaktadır. BM misyonunun bu kararlılığa saygı göstermesi, sürecin ciddiyetine katkı sunması açısından önemlidir.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu:Hristodulidis’in sözleri barışa değil, gerilime hizmet ediyor

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in KKTC yargısına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.

Ataoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Hristodulidis’in “korsanca”, “faşist” ve “yasa dışı” gibi ifadeler kullanarak yaptığı açıklamaların kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bu söylemlerin, Rum liderliğinin çözümden uzak ve provokatif tutumunun yeni bir göstergesi olduğunu vurgulayan Ataoğlu, KKTC yargısının bağımsız ve hukukun üstünlüğü temelinde karar aldığını kaydetti.

Hristodulidis’in süreci çarpıtarak kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını da ifade eden Ataoğlu, bu yaklaşımın barışa ve toplumlar arası güvene zarar verdiğini, Rum tarafının yargı kararlarını itibarsızlaştırma çabasının halkın güvenliğini tehdit eden bir saygısızlık olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Türk tarafının her zaman hukuk zemininde hareket ettiğini belirten Ataoğlu, Rum liderliğinin, tutarsız davrandığı gibi tehdit dili de kullandığını ifade etti.

Barışın tehdit diliyle değil, karşılıklı saygı ve eşitlikle mümkün olduğunu vurgulayan Ataoğlu, Rum tarafını sağduyuya ve yapıcı adımlarla ilerlemeye davet etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam