Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye’de KKTC ekonomisine nasıl katkı yapılabileceğini görüştüm

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türkiye temaslarını tamamlayarak yurda döndü.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ercan Havalimanı’nda basın açıklaması yaparak, temaslarını değerlendirdi.
Temasları kapsamında ilk olarak sel felaketinde zarar gören bölgeleri ziyaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, bir kez daha geçmiş olsun temennisini dile getirdi.

Tatar ziyaretleri kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Barolar Birliği, Ticaret Odası yetkilileri, çeşitli sivil toplum örgütleri ve medya ile biraraya gelerek Kıbrıs konusunda gelinen son aşama ve Türkiye ile ilişkileri değerlendirdiklerini ifade etti.

İş insanları ile yaptığı görüşmelerde KKTC ekonomisine nasıl bir katkı yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını da ifade eden Tatar, “Pandemi öncesi iyi bir noktaya gelirken bu süreçte yaşadığımız sıkıntıları ancak pandemi sonrasında başarılı olduğumuz alanlarda büyük bir yükselişe geçebileceğimizi, dolayısıyla onların da buraya yatırımları ile katkı yapabileceklerini kendileriyle paylaştım” dedi.

Konya’da gençlerle buluştuğunu hatırlatan Tatar, burada Kıbrıs meselesini anlattığını belirten Tatar, Kıbrıs meselesinde gençlere ne kadar ihtiyaç olduğunu çünkü Kıbrıs’ın bir milli dava olduğunu, bu milli davanın da ancak bu davayı benimsemeleriyle ileriye taşınabileceğini paylaştığını söyledi.

Türkiye’nin her boyutuyla KKTC’ye katkıları olan bir ülke olduğuna işaret eden Tatar, bu ülkede temaslar yapmasının ve açıklamalarda bulunmasının KKTC’nin yararına olduğunu vurguladı ve orada yaptığı değerlendirmelerin KKTC’ye karşı daha fazla olumlu bir bakış açısı oluşturması bakımından önemli olduğunu söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiadis’in Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönme gibi bir görüş paylaştığına dikkati çeken Tatar, 1960’a dönüş diye bir şey olmayacağını vurguladı.

Tatar, “Biz Kıbrıslı Türkler olarak 1960’a dönüş diye bir şey olamaz bu konuda, 18 Eylül tarihinde New York ziyaretim öncesinde mutlaka benim değerlendirmelerim olacaktır. Baş müzakereci ve özel temsilcim sayın Ergün Olgun’un bu esnada bazı temasları olmuştur. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile ekip olarak değerlendirmeleri olmuştur. Bütün bunların hazırlığı içerisinde biz de tabi ki son pozisyonu netleştirmek suretiyle New York’a gideceğiz. Orada BM Genel Sekreteri ile muhtemelen yapacağımız toplantıdan sonra çeşitli ikili görüşmeler ve Rum tarafı ile gayrı resmi bir toplantı olur mu olmazmı, bunu ileriki günlerde göreceğiz” diye konuştu.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği tam destekle,yanyana yaşayan iki ayrı eşit egemen devlet ve iki devletin işbirliği ile bir anlaşma olabileceği noktasındaki pozisyonlarının açık ve net olduğunun da altını çizdi.

“Bu pozisyondan bizim geri adım atmamız söz konusu değildir” diyen Tatar “Kıbrıs eski Kıbrıs değildir, Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz değildir Türkiye’nin de bu bölgedeki hedefleri ve iddiaları dolayısıyla garantör ülke Türkiye’nin desteğiyle bizim ortaya koyduğumuz bu yeni siyaset, yeni anlayış bizim net bir pozisyonumuzdur” dedi.

Tatar, 18 Eylül’de New York’a hareket etmeden önce tüm bunları en iyi bir şekilde değerlendirip Türkiye ile istişare ettikten sonra New York’a gideceklerini söyledi.

Güney Kıbrıs’ta orta öğretim öğrencilerine dağıtılan bir kitapta Atatürk ile ilgili bir sayfanın çıkarılması yönünde öğretmenlere gönderilen yazıyla ilgili bir soruya karşılık olarak ise Cumhurbaşkanı Tatar, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bu saatten sonra tartışmanın bir anlamı olmadığını, çünkü Mustafa Kemal’in büyük bir lider olduğunu bütün dünyanın da kabul ettiğini söyledi.

Tatar “Bunu bütün dünya kabul etmişken Rum tarafında bir kitaptan o sayfayı çıkarıp da yerine başka bir şey koymanın hiçbir anlamı yoktur, dolayısıyla kendilerini bir kez daha böyle bir davranıştan dolayı kınıyorum” dedi.

Tarih kitapları konusunun Annan Planı dönemine kadar gittiğini belirten Tatar, o dönem KKTC’deki yöneticilerin tarih kitaplarının geçmişiyle oynadığını belirtti ve büyük bir yanlış yapıldığını söyledi.

“Gerçek tarihin ve Kıbrıs’ta yaşanmışlıkların, Rum Yunan ikilisinin neyi hedeflediklerini ve bu hedefe ulaşmak için neler yaptıklarını, Kıbrıs Türkü’ne karşı soykırımı ve her türlü uluslararası hukuka aykırı olarak yaptıkları bütün hareketleri bizim gençlerimizin da bilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum” diyen Tatar, bunları bilmenin ileride adil kalcı, eşitlik temelinde bir anlaşma istemedikleri anlamına gelmediğini belirtti.

Eşitlik temelinde her türlü anlaşma olabileceğini dolayısıyla geçmişin iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Tatar “Karşı tarafa şirin görünmek, iyi görünmek, bir anlaşma için koşulları yumuşatmakla olmuyor” dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı ile yazıştığını ve New York’ta kendisi ile görüşmek istediğini ilettiğini söyleyen Tatar, Türkiye ziyaretlerine yönelik yapılan eleştirileri ise kınadı.

Tatar, Türkiye halkının sevgisini ve güvenini kazanmanın KKTC’ye olumu yansıyacağını söyledi.

Tatar “Burada bir ulusla dava var ve gelinen aşamada yan yana yaşayan egemen iki devletin hem KKTC’nin menfaati hem de Türkiye’nin güvenliği için ne kadar önemli olduğunu paylaşıyorum. Biz Türkiye’nin fedakarlığını gördük ama burada ayrı bağımsız bir devletin güçlenmesinin Türkiye için de önemli” değerlendirmesinde bulundu

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam